Öğretmen sınıftaki zeki fakat kıskanç öğrenciye;
”Niçin arkadaşlarını çekemiyor,onların yaptıklarını bozuyor başarılarını paylaşamayıp kavga ediyorsun” diye sordu.
Öğrenci,bir süre düşündükden sonra,
”Çünkü onların beni geçmelerini istemiyorum, en iyi ben olmalıyım” dedi
Öğretmen masasından kalktı, eline bir parça tebeşir aldı ve yere 15cm. uzunluğunda bir çizgi çekti, kıskanç öğrenciye bakarak,
”Bu çizgiyi nasıl kısaltırsın” dedi.
Öğrenci bir süre bu çizgiyi inceleyip içinde çizgiyi bir çok parçaya bölmek,silmek vs.. olan birkaç yanıt verdi.
Öğretmen, yanıtları kabul etmedi ve yere ilkinden daha uzun bir çizgi çekdi.
Öğrenci utana sıkıla,
” Daha kısa” diyerek başını öne eğdi. (alıntı)
Çok etkilendiğim bir anektodu paylaşmak istedim.
Yaşamın her anında, her sektörde; başarının, kazancın, varolma hırsının arkasında ki mücadele de;
Yeni birşeyler üretip çizgiyi sonsuzluğa uzatma yerine; emek vererek,sabrederek, alın teri dökerek ve azimle mücadele ederek, oluşturulmuş çizgiyi silmeye çalışmak….
Böylesi rekabeti hiç centilmence bulmuyorum.
Yetenek ve becerileri arttırarak kendi çizgini uzatman, rakibinin çizgisini silmeye çalışmandan, çok daha evladır.
Bunu neden yazdım bilmiyorum. Son günlerde dyduğum gördüğüm şeylerden etkilendim her halde..
AYSEL BEYAZ- BANDIRMA -14-11-2018