Bir adım İleri,İki Adım Geri!

24 Haziran günü Nilüfer T. arkadaşımın sayfasında yayımladığım yorumdur:

Adam laikim diyor sonra din adamlarının maaşlarını 3…. bilmem kaç hakkını vereceğim diyor.

CHP’de o kadar sosyolog var. Biri de çıkıp Cumhuriyetin ilanı ile kurulan CHP’nin ilkeleri içindeki “laik”lik İin,TC’nin Müslüman ülke olması dolayısıyla hiçbir bilimsel değeri yoktur. Çünkü bu kavram 1789 Fransız İhtilali ile Katolik ruhban sınıfına karşı alınmış devrimci bir tavırdır.


İslamın esaslarına göre Müslümanlıkta para-maaş ile rehberlik yapılmaz. Bunun için TC’de Diyanet İşleri olmamalıdır. Devlet “din adamı” olarak bir ruhban sınıf yaratmıştır. Bu sosyolojik olarak “laisism”dir, laik değildir.

Kaldı ki ;Magna Carta ile Hıristiyan Batı ; devlet ile din işlerini birbirinden ayıran “secularizm”i kabul etmiştir.

Bunun için 1936’da Gazi Mustafa Kemal’in de farkına varıp yeniden şekillendirmek istediği fakat sağlık durumu nedeni ile yürütemediği sekülarizm uygulanmalıdır.

Din ve devlet eğitim dahil bütün alanlarda ayrılmalı, din adamları ve ibadet sorunu Müslüman cemaatinin kendisine bırakılmalıdır.

Din alanında bu sekülarizmden kaynaklanan laik yasalarda bu yaşam biçimini yıkılmaz biçimde berkitilmelidir. (demiyor.)

Peki M:İnce ne diyor?

Müslümanlığa, tamamen Vahhabi uydurması olan türbanı sanki doğal bir kıyafetmiş gibi dokunulmazlık kazandırırken ,psikolojik olarak dinci-gericiliğin kırmızı çizgilerine dokunmayacağını ilan ediyor.

Tipik sosyal demokrat reformist aymazlığı!

Bu şüpheye düşen AKP kitlesine moral veriyorken aksine devrimci kemalist ilkeye militan bağlılığını devam ettiren kendi kitlesinin moralini bozuyor..

Siyasal savaş öncelikle beyinlerde kazanılır…

Proleter Devrimciler ile küçük burjuva sosyal-demokratlar arasındaki bilimsel fark bunun bilincinden ileri gelir..

HALİD ÖZKUL-BURHANİYE

5
A+
A-
REKLAM ALANI