BİR DAHAKİ ŞURAYA İNŞALLAH

BİR DAHAKİ ŞURAYA İNŞALLAH

3. Tarım Şurasında alınan 60 maddelik kararları okudum ve Cumhurbaşkanının üstün hitabet yeteneğiyle dinledim. Bu kararları dinleyip okuduktan sonra Ziya Paşa’nın ‘’Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz, Şahsın Görünür Rütbe-i Aklı Eserinde’’ sözü aklıma geldi. Son aşamada bir projeyi veya bir politik söylemi değerlendirirken önceki söylenen ve uygulananlar hemen aklıma gelir.

Sayın Cumhurbaşkanımız kapanış konuşmasında; ‘’ "Evvelki akşam Ziraat Bankası Genel Müdürümüzle de etraflıca görüştüm ve bu görüşmeden sonra da Ziraat Bankamız, inşallah çiftçilerimizle çok daha etraflıca geniş kapsamlı ve kredide bugüne kadar alışılmışın dışında bir dayanışmayı sürdürecektir.

"(Ambarın anahtarı kimin elindeyse güç de onun elinde olur) derler. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir. Kıtaların ve çıkar mücadelelerinin kesiştiği bir bölgede yer alan bizim gibi bir ülke için bu asla göze alınamayacak bir risktir. Tarım politikalarımızı işte bu gerçeklerin üzerine bina ediyoruz. Ülkemiz için güvenlik riski oluşturacak hiçbir adıma şimdiye kadar müsaade etmedik, asla da müsaade etmeyeceğiz."

Çiftçimize her türlü araç-gereç, gübre, tohum desteği verelim. Ürünlerin en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayalım. Bu konuların hepsinin arkasındayız, yanındayız. Ama Türk tarımını küresel şirketlerin sadece kar odaklı çalışan çarkı içinde kesinlikle ezdirmeyeceğiz.’’

Dinleyince, okuyunca tüğlerim diken diken oldu. İşte budur dedim. Türk tarımı ve Türk çiftçisi sonunda kurtuluyor. Derken gözüm Bandırma Limanındaki gemilere ilişti. Hem de bugün. İkisi limana yaklaşmış yükünü boşaltıyor. Açıkta bekleyenleri sayamadım. Limandan yük almak için uzun kuyruklar oluşturan tırlara baktım. Merak ettim ne taşıyorlar diye? Sordum öğrendim. Yurtdışından buğday ve mısır gelmiş. Açıkta bekleyen gemilerde ilave olarak arpa varmış. Onun nakliyesini yapıyorlar. Kamyoncu halinden memnun. Ya çiftçi?

Bunu düşünürken daha 3-5 ay öncesine kadar tüm Bandırma’yı kokutan Angus gemilerini ve kokularını hatırladım.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi çiftçinin 105 milyar TL’yi bulan borcu aklıma düştü. Alacaklı olan Tarım Kredi, diğer bankalar hatta tefeciler ne yapar şimdi diye düşünürken Limak Holding, Turkcell ve Cengiz Holding’in silinen 400 milyarlık borcuyla ümitlendim. Belki dedim çiftçininkini de silerler.

Şeytan dürttü bir kere. Durur mu? Daha on ay önce Cumhurbaşkanının imzaladığı kararnameler aklıma geldi. 2019 için TMO’ya 1 milyon tonla 700’ er bin ton mısır ve arpa kotası tanındı. Harmanda 90 kuruş olan arpa 1.5 TL oldu.

Sonra 100 bin ton bakliyat ve 100 bin ton pirinç. SIFIR GÜMRÜK. Bir yıl süreyle gümrük vergisi yok.
Sonra yine bir atasözü aklıma geldi. ‘Çiftçinin karnını yarmışlar kırk tane bir daha ki yıl çıkmış.’

Ne yapalım umut fakirin ekmeği işte. Çok şey umduk, ama hiçbir şey bulamadık. Kısmet bir daha ki şuraya inşallah.

24.11.2019