Bir Mülksüzleştirme Uygulaması Olarak : Kamulaştırma -1

BİR MÜLKSÜZLEŞTİRME UYGULAMASI OLARAK: KAMULAŞTIRMA-1

Dün gazetemizin birinci sayfasında yayınlanan habere göre Ağır Metal OSB yeşil dokuya örnek bir tesis olacakmış. Bu haber Ağır Metal OSB Müteşebbis Heyetinin 18. Toplantısından çıkan sonuç (muş). Toplantıda YTÜ üniversitesinden hocaların sunum yaptığını kendileri için buranın bir laboratuvar olduğunu, bölgenin jeolojik yapısı hakkında bilgi verdiklerini burada yapılacak osb alanını sadece bir sanayi alanı değil aynı zamanda yaşam merkezi olacağını vs. vs. anlatmışlar. Yersen….

Bizim toplumsal olarak yazılı kültürümüz zayıf olduğu için sözlü söylencelere çok fazlasıyla benimser inanırız. O yüzden bütün dünyada masallar çocukların belli bir gelişme döneminde zeka ve duygusal gelişimleri için anlatılırken bizde masal anlatma ve dinleme dönemi bitmez. Bide masallar zeka ve duygusal gelişim amacından öte derin bir uyku için anlatılır. Bu masallarla mışıl mışıl uyur, rüyalara dalarız. Uyandığımızda ise kıçımızda donun dahi kalmadığını görürüz. Son yirmi yılda hangi masallar anlatılmadı ki. Hangi masallara inanmadık ? Çocukların bile “bu kadar da olmaz dedikleri” bazı masallara ve yalanlara bizler gerçek diye inandık ve hala inanmaya devam ediyoruz.

Ağır Metal OSB ile ilgili çok yazdım. Düşüncelerimi defalarca aktardım. Bugün ekolojiye vereceği zararı, sosyal yapıyı yok edeceğini falan anlatmayacağım. Olayın başka bir boyutunu tartışmaya açmak istiyorum.

Bu projede devleti temsilen bulunan Kaymakamlığın görevi ve pozisyonu nedir? Söz konusu 40 bin dekarlık alan kamulaştırılırken “kamu yararı” gözetildi mi? Kamulaştırma nedir? Neden yapılır, ne için yapılır? Dünyada ki kamulaştırma uygulamaları nasıl? Bu konuları tartışmaya açmak istiyorum.

KAMU ve KAMULAŞTIRMA NEDİR?

Kamu sözcük anlamı olarak halka hizmet götüren, onun gereksinimlerini karşılayan ve olası risklere karşı önlem alacak hizmetleri sağlayan kurumların tümü olarak tanımlanabilmektedir. Kamu yönetimi ise halkın çıkarına yapılan hizmetleri sevk, idare ve organize eden yönetim olarak tanımlanır. Dolayısıyla Kamu yönetimi kamusal politikalarının oluşturulması, uygulanması, planlanması, örgütlenmesi, yönlendirme, koordinasyon, denetim, sevk ve idare gibi işlem ve faaliyetleri gerçekleştirirken kamu yararını merkeze almak zorundadır.

“Kamu yararı, devletin doğrulaması, gereksinimlerinin karşılanması, düzenin korunması, kamunun elinde bulunan yetki ve kaynakların halk için kullanılmasını belirleyen tüzel koşul, iyelik hakkı sınırları ve bu hakkın güvenceye bağlanması, siyasal ve döngüsel değerler bütünüdür.”

Bugün her alanda olduğu gibi kamu yararı kavramı da küreselleşme, neoliberal politikalar postmodernizm ve yeni anlayışlar ışığında farklı biçim kazanamış ve etki alanı daha genişlemekle beraber etkinlik, verimlilik, karlılık gibi olgular çerçevesinde siyasi iradenin keyfi uygulamaları ile kamu yararı gereksinimlerinden uzaklaşabildikleri görülmektedir.

DÜNYADA KAMULAŞTIRMA UYGULAMALARI

AB ülkelerinde kamulaştırma uygulamaları ana ilkeler olarak birbirine benzemekle birlikte bazı farklılıkların olduğu görülmektedir. Bu farklılıklar “kamu yararının” belirlenmesinden öte kıymet takdirlerinin belirlenmesi, ileride ortaya çıkacak değer artışının mülk sahibine ödenip ödenmeyeceği veya kamulaştırılan alana emsal bir mülkün temini gibi ülkelerin kendi jeopolitik ve ekonomik durumlarına özgü farklılıklardır. Bütün AB ülkelerinde kamulaştırmada ortak payda mülk sahibinin lehine uygulamalar şeklindedir. Örneğin kıymet takdirlerinde vergi değeri değil, rayiç değer emsal alınmakta hatta bazı ülkelerden oluşturulan jüriler aracılığıyla gerçek değerler belirlenmektedir.

Örneğin Hollanda’da kamulaştırma karaları alınmasından hemen sonra değer tespiti için arsa veya arazi sahipleri ile karşılıklı yapılan pazarlık görüşmeleri ile mülkiyete ait bedel serbest pazarlık ortamında belirlenmektedir. Bununla da kalmayıp ilerde bölgede artacak rayiç değerlerden faydalanacak şekilde hükümleri kapsamaktadır. Bunun için belirlenen bir katsayı ile çarpılarak mülk sahibinin çıkarı korunmaktadır.

Fransa ise tarihsel gelişim süreci sonrası 1958 yılında bir düzenleme yaparak kamulaştırmadan sorumlu siyasetten bağımsız bir hakimin görevlendirilmesine gitmiştir. Bununla birlikte kanun, yönetmelik ve en önemlisi “kamu yararını” iyi bilen yapılan düzenlemelerle siyasal etki altında kalmayacak bir yapı oluşturarak kamulaştırma uygulamalarını yürütmektedir. Yapılan bir çalışma sonrası Fransa’da uygulanan kamulaştırma uygulamalarında mülk sahiplerinin memnuniyet oranı %98 olarak ölçülmüştür. Yine Fransa “Ulusal Planlama ve Gelişme fonu” ve “Ekonomik ve Sosyal Gelişme Fonu” oluşturarak kamulaştırma esnası ve sonrasında gerek ekonomik gerekse sosyal zararı en alt düzeyde tutacak uygulamalar için fon oluşturmuştur.

İngiltere, İspanya, Almanya gibi daha pek çok AB ülkesinde uygulamalar benzer şekilde yürütülmektedir.

Her ülke kamulaştırma alanlarının belirlenmesinde ihtiyaç duyduğu alanları net olarak belirlemekle birlikte “Tarım ve Orman Alanları” genel itibariyle (Hollanda hariç) kamulaştırma alanı dışında tutulmaya çalışılmaktadır. Hatta Almanya bu alanlar için “Toplulaştırma Çalışmaları” yapmaktadır.

Kamulaştırma uygulamalarının “mülksüzleştirme” “devlet eliyle el koyma” uygulamaları az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin temel sorunu halindedir. Bu tür ülkelerde demokratik kurumların ve anlayışın oluşmaması iktidar güçlerini elinde bulunduranların keyfi uygulamalarına dönüşmüş bir haldedir. Yine Hollanda merkezli bir şirketin 150 ülke üstünde yapmış olduğu bir çalışma sonrası kamulaştırma uygulamalarına karşı açılan dava sayılarında ve değer tespit itirazlarında Türkiye ön sıralarda yer almaktadır. İlk onda hiçbir AB ülkesi olmadığı gibi Almanya2yı kıskandıracak bir sıralamaya sahip olduğumuz görülmektedir.

Yine türkiye’de Karadeniz Teknik Üniversitesinin yapmış olduğu bir çalışmada, mahkemelerin zamanını alan en önemli konulardan birinin bedel arttırma davaları olduğu ifade edilmektedir. Aynı çalışmada yapılan kamulaştırmalarda tespit edilen kıymeti yeterli bulmayıp dava açanların oranı %100 olduğu, bunların tamamına yakınının davaları kazandığı belirtilmektedir.

Yazının ikinci bölümünde Türkiye’deki kamulaştırma uygulamalarını çarpıcı örneklerle ve kamunun nerede olduğunu paylaşacağım.

CEVDET AYAN -BANDIRMA -07-08-2022