BOR Pazarı Henüz Geçmedi

İroni içeren başlık dikkat çeksin amaçla atıldı..
Pek çok kişi tarafından "geçti Bolu'nun pazarı..." olarak yanlış telaffuz edilen "Geçti Bor'un Pazarı Sür Eşeği Niğde"ye deyimi bildiğiniz gibi  “Artık iş işten geçti” anlamındadır.
Bor'la ilişkisi ?

Elimizde bulunan Bor madeni ile uzay çağını yakalama şansımız devam ediyor.

Bence iş işten geçmedi.
Bu aralar devletimiz Deterjan , el losyonu yaparak hamle yapmaya çalışıyor. İyi güzel de; uzay çağını böyle yakalayamayız. Deterjanlar moral veriyor ama bunları  60-70’li yıllarda üretmeliydik.

**

Bor minerallerinin Türkiye’de yaygın ve çok  bulunması, fakat tüketiminin ve işlenmesinin çok az olması üzücü bir durumdur.
Bor; cam sektöründen seramiğe, temizlik sektöründen tarım ürünlerine kadar pek çok sektör ve teknoloji girdisi olarak benim bildiğim  250’den fazla  tahminim çok daha fazla alanda katkı maddesi olarak kullanılmakta . Dünya bor rezervinin %73’üne sahip olmamıza rağmen, ülkemizde teknoloji ve sanayide bor kullanımı "bilinen  nedenlerle"  çok kısıtlı kalmaktadır.

Bilinen nedenler nedir? Bor türevlerini işlemek için öncelikle teknolojimiz yok. Know how 'umuz yok . Bu şu demek bir işin nasıl yapıldığını bilmek. Bilmiyoruz ki üretelim. İkincisi  Patentimiz yok. İstesende üretemezsin dünyaya satamazsın patentin olmalı. Çare nedir. İşbirliği. Bu siyasetçilerin ekonomistlerin çözmesi gereken bir konu beni aşar.


Özellikle Çin, Güney Kore ve uzak doğuda dünyaya üretim yapan küresel şirketler işte bu olanaklara sahip ve üretimlerinin  tamamında bor kullanilmakta. Bu fabrikalar bor madeni ihtiyaçlarını Türkiye'den temin etmektedirler. Ülkemizde her ne kadar bor madeninin mamül hale getirilip satılması, ayrıca katma değeri yüksek ürünlerde kullanılması için çalışma yapılsa da bu sahada sıkıntılar var. Boren henüz yeni kuruldu çaba gösterilmekte ama çok geriden gelindiği kuşkusuzdur. Nano teknoji ile birlikte bor enerjisini kullanarak bu sahada hızlı bir hamle yaparak rakiplerimizin önüne geçebecek teorik bilgi birikim ve gerekli donanıma sahip durumdayız ama uygulamaya geçmek çok farklı.. Ulusal Bor İşletme Enstitüsü (BOREN), borun kullanım ve araştırma alanları ile ilgili projeleri desteklemektedir. Ayrıca bor ile ilgili çalışmalar Tübitak projelerinde de öncelikli konular arasına alınmıştır.

**

İdealist yurtsever kadroların gerekliliği işte bu noktada önem kazanıyor. Vatanın ve milletin zenginliği için özveriyle çalışacak kadrolarla kendimizle yarışarak bu sahada büyük projelere başlamak zorundayız. Yüksek katma değerli bir an evvel Süperiletken Teknolojisi ,hidrojen taşıyıcı bor pillerinden başlamak üzere bir evin bir yıllık elektrik enerjini karşılayabilecek sodyum borhidrür (NahBO4) bor pilleri  bir an önce üretmeliyiz. Yakın geleceğin PİL DÜNYASI olduğunu söylemeye gerek yok hepiniz farkındasınız. Her şey pille çalışacak.  Bunun haricinde savunma sanayinde sağlık  sektöründe kimya sanayinde  arge ile yönlendirilmiş yenilikçi inovatik ürünler üretmeliyiz. Hidrojen ve bor bulundurabilen yakıt , uzun menzilli roketlerde de kullanımı
gelecek yakıt teknolojilerinde içten yanmalı motorlarda borun ve hidrojenin doğrudan yakıt olarak kullanılabilmesi teorik yazılımlardan  uygulamaya geçirilmeli. Nasıl olacak ? Akıllı işbirliği yatırımlarla.
**

İnsansız hava araçlarında da etkin olarak kullanılabilir olduğu göz önüne alınırsa bor'un enerji ile birlikte ülkenin savunma sanayi rekabet gücünü de artıracağına şüphem yok .Yine ayni sekilde bor enerjili nano teknolojilerle tek kişilik helikopter uretimine ivedi olarak geçmeliyiz. Yine uydu roketlerinde kullanılan bor katkılı yakıtları hareketli araclarda ve her sahada kullanılacak hale getirmelliyiz. Sözün kısası ; Bor madenimiz küresel güçlerin Turkiye üzerindeki tüm oyunları bozar. Ama akıllı olursak . Yaşadığımız günlerde küresl güçlerin  siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal,  baskılarından kurtulmamız Allah'ın bize bahşettiği bu zenginliği değerlendirmemize bağlı. Bize ikram edilen  bu fırsatı en guzel bir sekilde değerlendirmek bizim elimizde.

Ama arayı kapatmak için çok çalışmalıyız.

BERKAN KOZAN /14-07-2020/ BANDIRMA

 

Yazarın Diğer Yazıları