Bu nasıl bir şehir planlaması böyle..

Bandırma Kurtuluş savaşından diğer tüm Anadolu kentlerimiz gibi yanmış yıkılmış olarak çıktı. Kentler işgalcilerin

elinden zorla kurtarıldı. Bu esnada gidenlerce de acımasızca yakıldı kalanlarcada. Bu yangın ve yıkımlar çoğu kentlerimizi yok yere perişan etti. Geri dönerler korkusu kin ve

intikam duygusunun acısını kentler çekti. Cumhuriyetin kuruluş dönemi itibariyle yeniden toparlanan ve kendi kimliğini nispeten koruyan Anadolu kentlerimiz ki bunları eski kartpostallardan görüyoruz ve seksenli yıllardan sonra inanılmaz bir dönüşüm oldu. Kentler tektipleşti.Bu süreci ben yaştakiler çok iyi biliyor.

Bugün Anadolu’da hangi kente giderseniz gidin neredeyse aynı binalar aynı caddeler aynı şekilsiz kimliksiz meydanlar göreceksiniz. Safranbolu ,Şirince gibi bizde de kısmen Edincik gibi kimi yerler bu katliamdan kurtuldu ve şimdi ne kadar kıymetliler.

Bütün bunlar olurken Cumhuriyet yönetiminde hemen her kentimizde halkın seçtiği belediye meclislerinde yerel yetkili ve sorumlu idarecilerimiz vardı. Uzaydan gelenlerin işi değil bu katliam.

Bandırma Türk Hava Kurumu’nun çektiği Bandırma fotoğflarda Bandırma’ya Bandırmalılarca nasıl ihanet edildiği çıplak olarak görülüyor.

Kentte sonradan doldurulan sahil bandı dışında hiç bir yeşil alan yok.
Mezarlığı saymayalım.
Hani izin verseler oraya da beton apartmanları dikecek kadar gözü dönmüş bir rant iştahı var. Bu nasıl bir acımasızlıktır ki tıkış tıkış betonlaştırılan kentte nefes alması için hiç bir şans küçükte olsa yeşil alanlar bırakılmamış Başkan Halil Ünlü döneminde İTÜ ‘den kent planlamacıları getirildi Bandırma için ne yapaılabilir diye çalışma istendi. Adamlar işin içinden çıkamadan bu kadar bozuk bir yapılaşmaya çare bulamadan çekip gittiler bildiğim kadarıyle. .

Şehir plancısı, kentlerin planlı ve düzenli gelişmesinin sağlanması için öneriler oluşturan ve de bu önerileri uygulamaya geçiren uzman kişidir. Bir şehir plancısı bu önerileri oluştururken şehre etkisi olabilecek tüm teknik, tarihsel, mekansal, sosyal, kültürel, estetik ve ekolojik faktörleri göz önünde tutarak bu çalışmaları gerçekleştirir. Kent planlamanın tanımı bu. Yerel yönetimlerin hemen hepsinde kent planlamacısı var. değil mi ?
Şimdi kentsel dönüşüm uygulaması var biliyorsunuz. Özellikle büyük kentlerde önemli işler başarılıyor gözlüyoruz. Ancak bizim gibi küçük yerlerde kentsel dönüşüm adeta mütahitlerin kar hırsıyla türlü dümenlerle kentte son kalan yarı tarihi binaların kısa sürede yok edilmesine yönelik bir uygulamaya dönüşmüş durumda.
Bakın dikkat edin Bandırma da mahalle aralarında Cumhuriyet mimarisinden kalan son örnekleri göreceksiniz. Ama yakın bir zamanda onlarda buhar olacaklar sessiz serdasız. Çünkü katliam devam ediyor. Sokak ve cadde aralarında tek tük kalmış evler deprem bahane edilerek yok ediliyor göz göre göre.
Asıl tehlikeli binalar öylece bekliyor.Son olarak Bandırma’nın sembol apartmanlarından biri olan Bandırmanın ilk apartmanı dönüşüm sürecine kurban edildi.Bu konuda yasa ve yönetmelikler çok sıkı evet. Ama bizde yolu bulunu r değil mi eğer çok istiyorsan.
Bu nasıl bir anlayış nasıl bir ihanet.

*
Şehir planlamacılığı Mimarlık Fakültelerimizde okutulan bir bilim dalı bildiğim kadarıyla.Tüm yerel yönetimlerimizde bir veya daha çok sayıda kent planlamacısı var. Kanımca adam gibi uygulanabilse Türkiye’de ki tüm sorunlara temelden çözüm üretebilecek meslek iken maalesef tersi olmuştur..

Bandırma mücavir alanında hem hazinenin hem belediyenin büyük arazileri varken kent içinin tıkış tıkış apartmanlarla doldurulmasının nasıl bir duyarsızlık olduğunu fotoğraflara bakın anlayın . Demek oluyor ki seçimi kazana kent eşrafı temsilcileri rantın gözü dönmüşlüğünde kenti hançerlemekten kentin geleceğini benden sonra tufan anlamında hiçe saymaktan gocunmamışlar planlamacıların rantların gözü dönmüşlüğünde çaresiz kaldığı aşikar. .

Katliam halen devam ediyor etmesine de deprem riskli binalar yıkıldığında kat düşürülecek olması nedeniyle dönüşüme sıcak bakılamıyor.
Şimdi büyükşehir Balıkesir Bandırma’nın imar durumunu kontrol ve idare edecekmiş.Bu gergin siyasi süreçte yandı Bandırma yandı yanıyor zaten.
Bakın izleyin göreceksiniz siyasi iktidarın avantajlarını kendi yandaşlarına göre nasıl dzayn edecekler. Keşke aksi olacak dirayetler olsa. Etik olsa.
Okullarımızda öğretilen en büyük değer; meslek etiğidir. Bildiğim kadarıyla kimsenin isteyerek tercih etmeden girdiği bin bir zorlukla bitirilip mezun olbir meslek var karşımızda. Bu haleti ruhiye ile mezun olan Bandırma örneğinde olduğu gibi yaşanmaz kentlerin parçası hatta kurucusu olmanın tavşanın tüylerinin dibinde sıcak yağlı ortamlarına sinip sistemin rantını yemekten ibaret yaşamlara sürüklenmenin önünde hiç bir engel yok.

Ne yazik ki Turkiye’yi yoneten merkezi ve yerel idarelerde mevcut anlayis surdukce okulda öğrenilenlerin kullanilamayacak,olmasına şaşırmıyorum Çünkü vahşi kapitalizm bunu öngörüyor. Daha fazla rant daha fazla kar ve en kolay yoldan en ucuz yollardan. Dünyada örnek uygulamalardan bilgi beceri örneklerinden hiç yaralanılmayacak .

Kentleri yonetenler icin içi bos tin tın iki kelimelik bir kavram olmaya devam edecek. Mızıkçılık edenler şutlanacak.
Peki kim sorumlu bu cinayetten ?
Öncelikle 50 li yıllardan sonra hızla büyümeye başladığı söylenen kentin Belediye meclislerinde imar izinleri için parmak kaldıran -benim de bir dönem içinde bulunduğum meclis üyeleri- istisnasız.sorumludur suçludur. . Ancak öncelikle yanlışları duyarsızca meclis gündemlerinde gizleyerek getiren imar komisyonları daha çok suçludur.. Çünkü onlar taammüden suçludur. Bilerek göz yummuşlardır.

Sorumludurlar. Kent planlamasında görevli kent planlamacıları çevre mühendisleri. Kentin Mimar ve mühendisler odalarında seçilerek görev alan tüm bireyler.

Şimdi imar komisyonunda bulunan sandıkla seçilmiş meclis üyelerimize rica ediyorum.
Lütfen biraz vicdanlı olun ve her teklife hemen parmak kaldırmadan önce bir bakın . . Ne oluyor diye bir başınızı kaldırın !..

Yayınlama: 05.07.2015
1
A+
A-
REKLAM ALANI