Bu Sosyal Demokrat Solcular İnsanı Sinir Hastası Eder

“Louis Bonaparte’ın ölülerin ve devlet görevlileri kullanarak geçerli saydığı daima hazır 3 milyon oyu varken bu salak solcuların, sosyal demokratların, sosyalistlerin, anarşistlerin hatta sözüm ona komünistlerin müesses nizamın bekası için çırpınışları tam bir traji-komedidir; der, Marx; halbuki Almanya’da Bismarck ve Fransa’da Louis Bonaparte devrim olması için nerede ise ellerinden gelen her şeyi büyük bir çaba ile yapıyorlar; diye, devam eder..”

BU SOSYAL DEMOKRAT SOLCULAR İNSANI SİNİR HASTASI EDER!…
Proleter Devrimciler doğru olan çizgilerini hala sürdürüyor; ama…Ve/ fakat faşizm döneminde “demokrasi”den bahsetmekte inat eden IQ sorunlu solcularımız, bilimsel sosyoloji doğrularına karşı hep uzak duran, radikal duygusal hayalperver solcu CeHaPE’li arkadaşlarım, insanı sinir hastası ediyor! Ey CeHaPeliler! Lütfen, Dikkat! HDP’nin tulum çıkardığı kaleleri olan Şırnak’ta nasıl oldu da açık farkla AKP belediye başkanlığını kazandı; salaklığın alemi yok bir inceleyin bakalım. Şırnak’ta olduğu gibi 100 bin (hatta daha fazla) özel harekat ve devriye, trafik polisini asayiş bahanesi ile İstanbul’a kaydırıp oy kullandıracağı açık ve seçiktir. Bu polislerin hepsi de bulundukları yerlerde oy kullanmış adamlar, hangi ıslak imza ile nasıl bu sahtekarlığı kanıtlayabilirsiniz? Hiçbir şekilde kanıtlayamazsınız! Hele bu YSK görevde iken… Ancak AKP oy tabanından büyük kopma olursa, bu düzenbazlık işe yaramaz; o da ham hayal. Ancak filmlerde olur! Akılcı olan gerçekte hepsi şaibeli olan “Anayasa” ve “Cumhurbaşkanlığı” ve İstanbul’un bütün seçimlerinin (“belediye”ler ve “meclis”leri) yenilenmesi için sürekli sokak eylemleri yapıp, psikiyatrik bir vaka olan.. algı ve uygulama.. yüzünü teşhir ettirmektir. Sokağa çıkmaktan korkan yenilecektir… “Efendim bizi sokağa çıkartamayacaklar!” salaklığının alemi yoktur! Hikayedir! Aslında, “halk sokağa çıkarsa” diye ödü patlamaktadır. “Pasif sosyal demokrat direniş”, XXI.yy.’ın “globalist mandater-faşizm” rejimlerine karşı tutarlı bir taktik değildir. XX.yy.’ın palavrasıdır. Neyin doğru olduğunu Bolivya’da Morales ve halk zaten kanıtlamıştır… Hatta Chavez Venezuela’da….

Ey sosyal demokratlar! Dangalaklığın alemi yoktur… Finans kapital İmamoğlu’nda karar kılmıştır ama ve/ fakat karşılarındaki Pinochet’in kankasıdır, üstelik bir de .. ortağı vardır . Burjuva demokrasisi sadece biz de değil emperyalist ülkeler dahil bütün dünyada artık iflas etmiştir. Etmemiş olsa iktisadi krizi sonlandırırlar, nerede ise 11 yıldır sismik sürüyor. Siyasal çözüm bellidir… Bugüne kadar yazdıklarımızda hiç yanılmadık, yine yanılmayacağız.
Evet! Çıkış yolu; XXI:yy.’ın proleter devrimci bilimsel komünist örgütünün, programının yaşama geçirilmesi için birlikteliktir, emek gücü nitelikli cepheleşmektir. Öz yönetimci-öz savunmacı emekçiler iktidarı için tek yol kesintisiz sosyalist devrimdir. Bunun için kurtuluşa kadar savaş etmekten başka seçenek yoktur. Tarihsel zor, sınıflar mücadelesinin tek nesnel gerçeğidir. Sonuç olarak barışa, özgürlüğe kısaca Yeni İnsanlığa ulaşmak için mücadeleye devam!

Nokta…..


BİLİMSEL SOSYALİZM BİLGİ-BİLİMSELLİĞİNDE; “SOL”, BİR SAPMADIR; KÜÇÜK BURJUVA SAPMA… PROLETER SINIF SİYASETİ “SOL” DEĞİL, DEVRİMCİ BİR ORTHODOX İLKEDİR?

Graham Fuller’in kim olduğunu biliyorsunuzdur umarım. Şöyle demişti birkaç yıl önce “bize artık İslamcılar değil solcular lazım”. Ayrıca bilimsel sosyalizm hakkında doğru bir bilgi birikimi olan “sol”culuğun ustalar tarafından bir küçük burjuva sapma olarak mahkum edildiğini bilir. Türkiye’de maalesef kendine komünist diyen bir çokları marxist külliyatı okumuyor ve bilmiyor. “Sol”culuk bizzat Marx-Engels tarafından sapma olarak Lassallecılık olarak mahkum edilir. Bknz. “Gotha ve Erfurt Programlarının Eleştirisi” kitapları ustaların vasiyeti olarak da kabul edilir… Bizler SINIFLAR MÜCADELESİ nesnel gerçekliğinde A-Z’ye dikkat ederek eleştiri ve öz eleştiri gerçekleştiririz…. Bilimsel komünistler duygusal ideoloji (yanlış bilinç) üzerinden değil, iktisadi nesnel gerçeklerin siyasal somut durumların somut tahlilleri üzerinden yazarlar tartışırlar. Küçük burjuvazinin Marx’ın Kapital’lerini işçi sınıfı anlamaz tezlerine karşı; Marx, aksine işçi sınıfı Kapital’leri kavramakta zorlanmayacağını ve onları kavradığı zaman da iktidar olacaktır, dediği gibi biz edebi, ajitatif duygular üzerinden tartışmayız. Çünkü küçük burjuvazinin adına değil proletarya adına düşünüp, konuşup, yazan insanlarız. Biz mümkün olduğu kadar duygusal edebilikten uzak durup bilimsel veriler üzerinden savaşan “devrimci bilim insanlarıyız” (bu tanım Marx-Engels’indir). Bu bizi çakma komünistlerden ayıran temel özelliktir….

HALİD ÖZKUL- BURHANİYE 07-05-2019

23
A+
A-
REKLAM ALANI