Çünkü başka çare yok !

Çünkü başka çare yok!

Şimdi aşağıda yazdıklarımı okurken belki de sıkılacaksınız .Ama lütfen her neredeyseniz hangi görevi yapıyorsanız kendiniz için önem verin. Kendiniz için önem verirseniz toplum içinde önemli olacaktır.

Enerji tüketiminin artması kişi başına gelirin yükselmesi ve hayat tarzındaki değişikliklerle paralel bir eğilim gösteriyor.Çok didaktik mi oldu şöyle ifade edeyim. Artık tembelleştik her işimizi elektrikli aletlerle yapıyor yaptırıyoruz. O zaman aslolan ne ?

Elektrik yani enerji.

Evrendeki her şey enerji.

Bir işin yapılabilmesi için enerjiye ihtiyaç vardır enerji yoksa iş yoktur.

İnsan emeği de bir enerji salınımıdır.

Günlük hayatta kullandığımız tüm eşyalar enerjinin birbirlerine dönüşmesinden dolayı kullanılabilir hale gelmiştir.

Enerji döngüsü için de bir tüketimin yapılması gerekmekte.

Ve enerji üretirken doğayı tüketiriz. Evet doğa da hiç bir şey ne eksilir ne artar. Ancak örneğin fosil yakıtların dönüşümünden enerji üretiyorsak bunun geri dönüşümü artık zor ve uzun bir zaman sürecidir.

Peki n’apıcaz ? Geri dönüşüm içeren doğayı tahrip etmeden yeniden üretilebilir enerji kaynakları kullanacağız.

Bu var .Doğa bize bu nimetleri sunmuş. Hem de bedava hemde tertemiz. İş bilmekte uygulamakta devreye sokmakta.

*

Enerji ve çevreyi çatışır iki alan olarak görmeksizin, sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla, enerjinin üretilmesi ve çevrenin korunması temelli politikalar oluşturulması gerekiyor. Bu cümle geyik değil kısaca şunu demek istiyorum. Evet devletin en büyük gelir kaynağı enerji faturaları .O zaman devlet bu işin çözümünü bulsun. Bulacak.Bulmalı. Tüketen ödemeli.

Elektrikli temiz araçlar dururken neden fosil yakıt kullanalım. Artık teknolojik buluşlar işi çözdü. Evet devlet vergi alacak almalı o zaman bir yolunu bulsun. Çünkü devlet elektrikli araçlara destek vermekten imtina ediyor..Çünkü hazır sistem işine geliyor zora koşmuyor ..koşacak. Devlet hazinesi olarak Petrol yani fosil yakıt için bütçemizin yarısını dışarıya döviz gönderiyoruz. Yazıktır ayıptır. Yapmayın bunu gelecek nesillere utanç verici işlerdir. Bor madenimiz var . Artık belli ki hidrojenle birlikte müthiş bir enerji kaynağı. Teknoloji üretilmiş bekliyor. Ama bir idealist iktidar çıkmıyor bunları devreye soksun ülkemiz dünyanın insanlarını refah içinde yaşatan emekçilerini ihya eden bir ülke olsun. Olmuyor. Artık çare sosyal bir sisteme mi geçsek diyeceğim geliyor. Allah’ın bize bahşettiği bu topraklara esirgemeden verdiği nimetleri değerlendiremiyoruz. İsyanım bu.

*

Mesala hidrojen enerjisi dedik açalım :

Isı ve patlama enerjisi gerektiren her alanda kullanımı temiz ve kolay olan hidrojenin yakıt olarak kullanıldığı enerji sistemlerinde, atmosfere atılan ürün sadece su ve/veya su buharı olmakta. Sıfır kirlilik yani.

Hidrojen petrol yakıtlarına göre ortalama 1.33 kat daha verimli bir yakıt. Hidrojenden enerji elde edilmesi esnasında su buharı dışında çevreyi kirletici ve sera etkisini artırıcı hiçbir gaz ve zararlı kimyasal madde üretimi söz konusu değildir. Hidrojen gazı farklı yöntemlerle elde edildiği gibi su, güneş enerjisi veya onun türevleri olarak kabul edilen rüzgâr, dalga ve biyokütle ile de üretilebilmekte

*.
Araştırmalar, mevcut koşullarda hidrojenin diğer yakıtlardan yaklaşık üç kat pahalı olduğunu ve yaygın bir enerji kaynağı olarak kullanımının hidrojen üretiminde maaliyet düşürücü teknolojik gelişmelere bağlı olacağını göstermektedir. Bununla birlikte, günlük veya mevsimlik periyotlarda oluşan ihtiyaç fazlası elektrik enerjisinin hidrojen olarak depolanması günümüz için de geçerli bir alternatif olarak değerlendirilebilir. Bu tarzda depolanan enerjinin yaygın olarak kullanılabilmesi -örneğin toplu taşım amaçları için de yakıt piline dayalı otomotiv teknolojilerinin geliştirilmesine bağlı. Bu kısmen uygulamaya konuluyor deneme amaçlı ama petrol hala rant üretiyor o yüzden ilgi çekmiyor.

Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nden aldığım bilgilere göre Hidrojen enerjisinin en önemli partneri BOR madeni!B

Borsuz hidrojen enerjisi düşünülemez .

Türkiye hidrojen enerjisi uygulamaları açısından önemli bir konuma sahip,aynı zamaqnda şansa.

Temiz enerji kaynaklarından hidrojen üretim yöntemleri, bu kaynaklar açısından zengin olan ülkemizde kolaylıkla uygulanabilir.

*

Ben Eti Madende taşeronda çalışan bir emekçiyim işletmemizde boş duran çatılara güneş panelleri konulup bu panellerden elektrik üretilerek bu elektrik enerjisinden ve sudan hidroliz yoluyla Hidrojen üretilmesiyle bir kişisel araştırmam sonrasında düşüncemi yetkili!!! lere gönderdim . Ama hiç ses seda yok. Bir olumlu olumsuz yanıt !. Yok..Bir e- mail alt tarafı…

Diyeceksiniz ki bu yaşanan ülke güvenlik ve terör olayları varken senin derdin ne ! neyden bahsediyorsun!

Öyle değil işte sadece ekonomik olarak güçlü olursan derdin olmaz. Sakallı amcam öyle demişti..herşey ekonomik.

Unutmayın ki bu olaylar arkasında enerji politikaları var . Hatta sadece o var.

Türkiye kendi enerjisini üretirse güçlü olur.Türkiye önüne 2023 hedefleri koymuş. Ve bakıyorum genelde toplumda ciddi bir kabul görmüş durumda. Muhalefet edenler iktidar olsa bile aynı konuda onlarda yürüyecek adım gibi eminim.Siyasete kurban edilmeyecek dercede önemli işler var. Pilot çalışmaları başlatmalıyız.

Hedefe ulaşabilmesi için enerjide bağımsız olmamız şart.

Hangi ülke enerji meselesini çözerse o var olacak. özgürlüğe, gelişime daha erken adım atacak, Bu apaçık ortada… Dünyadaki güç dengeleri yine, her zaman olduğu gibi enerji meselesini çözebilen toplumlar lehine el değiştirecek… Ama bir sorumuz var ki kangren olmuş çözen yok ..

Emeğin haksız sömürüsü devam etmemeli.

Taşeron sistemi ortadan kaldırılıp o bizim emeğimiz üzerinden değil üretime fiilen katılarak ekmeğini kazanmalı…

Böyle olmaz.

Bu konuda ayrıntılı düşüncelerimi de sıkıntıları bizzat yaşayan biri olarak dile getireceğim .Adalet istiyorum. Bu vahşi kapitalist sömürü sistem o kadar kurnaz ki bizi emekçileri nasılda ayrımcılıkla birbirine düşürüp yoluna koyuyor . Düşünün onca taşeron işçisi bayram ikramiyesinden yoksun bayrama çıkıyor.

Bu hangi adalette yazar.?

10
A+
A-
REKLAM ALANI