Azerbaycan, Dağlık Karabağ bölgesinde “terörle mücadele faaliyetleri” adı altında askeri harekat başlattı . Yasal topraklarını işgalci Ermenistan güçlerinden çıkarmak için başlatılan kısa süreli savaştan sonra yapılan anlaşmaya rağmen bölgeden çekilmeyen asi güçleri çıkarma amacı taşıyan harekatın amacı anayasal düzeni yeniden tesis etmek . Ancak başlatılan bu harekat uluslararası güç dengeleri üzerinde baskı oluşturduğu için soruna dış müdahaleler süreci devam ediyor.
Ermenistan ve Azerbaycan, her ikisi de üyesi oldukları Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana otuz yıl içinde bölge için öncesinde iki savaş yaptı.
Dağlık Karabağ neresidir temel sorun nedir?
Ermeniler tarafından Artsakh olarak bilinen Dağlık Karabağ, Güney Kafkasya’da Azerbaycan sınırları içinde dağlık bir bölgedir.
1917’de Rusya İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra hem Azerbaycan hem de Ermenistan tarafından hak iddia edilen bölgede SSBC dönemi politikalarınca oluşturulan Ermeni nüfusun yoğunluğu nedeniyle o zamandan beri bir gerilim noktası olarak kaldı.
Bölge, uluslararası alanda petrol zengini Azerbaycan’ın bir parçası olarak tanınıyor, ancak sakinleri ağırlıklı olarak etnik Ermenilerden oluşuyor ve komşu Ermenistan’daki hükümetle yakın bağları olan ancak ne kendisi ne de diğer Birleşmiş Milletler üyeleri tarafından resmi olarak tanınmayan kendi hükümetleri var.
Ortodoks Hıristiyan olan Ermeniler, bölgede milattan birkaç yüzyıl öncesine dayanan uzun bir tarihi geçmişe sahip. Zaman içinde nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Azerbaycan, Ermenileri tarihi süreçte bölgede yerleşmiş soydaşlarını haksızca ırkçılıkla suçlayarak bölgeden soykırımla baskıyla çıkarmakla suçluyor. Etnik kimlikli Ermenilerin pek çok diğer cumhuriyetler gibi tüm hakları korunarak Azeri pasaportu almalarını veya bölgeyi kendi istekleriyle terk etmelerini önererek bölge üzerinde her devletin hakkı olan tam kontrol sahibi olmak istiyor.
Bölgenin kısa Tarihi nedir?
Yüzyıllar boyunca bölge Perslerin, Türklerin, Rusların, Osmanlıların ve Sovyetlerin egemenliği altına girmiştir.
1917 Rus Devrimi’nden sonra Ermenistan ve Azerbaycan bölge için savaştı. Bolşevikler Azerbaycan’ı ele geçirdiğinde Ermenistan Bolşevik kontrolünü kabul ederek tüm Kafkasya’nın Sovyetleşmesini başlattı.
Sınırları mümkün olduğu kadar Ermeniler lehine yeniden çizilen Karabağ, Azeri Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin bir parçası olarak kaldı ancak özerkliğe sahipti. Adı “Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi” idi.
Sovyetler Birliği döneminde Dağlık Karabağ, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin özerk bir bölgesi haline geldi.
Birinci Dağlık Karabağ Savaşı
Sovyetler Birliği dağılırken, Dış destekli politikalarla harekete geçen Ermeniler ile Azeri komşuları arasında Birinci Dağlık Karabağ Savaşı (1988-1994) olarak bilinen savaş patlak verdi. Yaklaşık 30.000 kişi öldürüldü ve bir milyondan fazla insan yerinden edildi.
Azerbaycan topraklarının bir kısmını kaybetti; Ermeniler Karabağ’ın çevresindeki ekstra toprakların yanı sıra Karabağ’ın çoğunun kontrolünü elinde tuttu. Azerbaycan bölgenin kontrolünü geri alma sözü verdi.
2020’deki 44 gün savaşı
Onlarca yıl süren çatışmaların ardından 2020’de Azerbaycan, hızla Ermeni savunmasını kıran İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’na dönüşen bir askeri operasyon başlattı. Birinci savaşta sessiz kalan Türkiye’nin bu kez desteklediği Azerbaycan, 44 gün süren savaşta Karabağ’ın bir kısmını geri alarak büyük bir zafer kazandı.
Türkiye ve İsrail’den satın alınan insansız hava araçlarının kullanılması, askeri analistler tarafından Azerbaycan’ın zaferinin ana nedenlerinden biri olarak gösterildi. Birkaç bin kişi öldürüldü.
Ermenistan’ın antlaşma müttefiki olan ve Azerbaycan’la da iyi ilişkileri olan Rusya, ateşkes müzakereleri için devreye girdi. Anlaşmaya göre Karabağ’ı çevreleyen işgal ettiği toprakların tamamı Azerbaycan’a verildi. Bu, Karabağ’daki etnik Ermenilerin çok daha küçük bir bölgeye sahip olmasına neden oldu. Ermenistan savaşın sonucunu felaket olarak değerlendirdi ve Erivan’da huzursuzluk çıktı.
Anlaşma, Rus barış güçlerinin Karabağ’ı Ermenistan’a bağlayan tek yolu (Laçin Koridoru olarak adlandırılan) korumak üzere Karabağ’a konuşlandırılmasını ve koridor boyunca yeni bir güzergahın inşa edilmesini öngörüyordu.
Azerbaycan, koridor boyunca her iki yönde de trafiğin güvenliğini garanti etme sözü verdi.
Ateşkesten sonra çatışmalar devam etti ve Aralık 2022’de kendilerini çevre aktivistleri olarak tanımlayan Azeri siviller, Laçin Koridorunu abluka altına alarak Karabağ’ı Rus barış güçleri ve Kızıl Haç konvoyları dışında herkese kapattı.
Azerbaycan, bazı konvoyların ve yardımların geçişine izin verildiğini söyleyerek yolu tamamen kapattığını yalanladı.
Geçtiğimiz yıl neler oldu?
Nisan ayında Azerbaycan askerleri, Ermenistan sınırı yakınında, Laçin Koridorunun başlangıcında yeni bir kontrol noktası kurdu ve Ermenistan, bunun Kasım 2020 ateşkesinin açık bir ihlali olduğunu söyledi.
Azerbaycan, Karabağ’ın tamamen kesilmesi tehdidini taşıyan bu hareketin, ayrılıkçı yönetim olarak adlandırdığı yönetime Ermeni silah tedarikini sona erdirmeyi amaçladığını söyledi.
ABD, hareketten derin endişe duyduğunu belirterek, koridor boyunca serbest ve açık hareket çağrısında bulundu.
Kremlin, Ermenistan ile Azerbaycan arasında 2020’de imzalanan ateşkes anlaşmasının alternatifi olmadığını ve Bakü ile Erivan arasındaki görüşmeler üzerinde çalıştığını söyledi.
Laçin Koridoru’ndaki kriz, Moskova’ya Kasım 2020’de ateşkesi uygulamaya koyması ve Laçin Koridorunu açması için defalarca çağrıda bulunan Rusya ile Ermenistan arasındaki bağları gerdi. Moskova, Ermenistan’ın Azerbaycan ile barış görüşmelerini reddettiğini söyledi.
Şuan ne oluyor?
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), bu hafta Laçin Koridoru ve Karabağ’ı Azerbaycan’ın Ağdam kentine bağlayan ayrı bir yol üzerinden eş zamanlı yardım teslimatı yapabildi.
Buna rağmen bu ay Ermenistan ve Azerbaycan’ın birbirlerini asker toplamakla suçlamasıyla gerilim keskin bir şekilde arttı.
Barış Görüşmeleri
Avrupa Birliği, ABD ve Rusya’nın çeşitli şekillerde arabuluculuk yaptığı birbirini izleyen müzakere turlarının, iki tarafı kalıcı bir barış anlaşmasına yıllardır olduğundan daha fazla yaklaştırdığını, ancak nihai bir anlaşmanın hala zor olduğunu söylüyor.
En hassas konu, Ermenistan’ın haklarının ve güvenliklerinin garanti altına alınması gerektiğini söylediği Karabağ’daki 120.000 etnik Ermeni’nin durumudur.
Başbakan Nikol Paşinyan, Ermenistan’ın Azerbaycan’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tanıdığını söyledi ancak Bakü, bu iddianın iyi niyetle yapıldığının kesin olmadığını söyleyerek, Ermenistan’ı ayrılıkçılığı körüklemekle suçladı. Azerbaycan güçleri terör örgütü olarak nitelendirdikleri özel gruplar olarak direnen Ermeni ayrılıkçıları bölgeden uzaklaştırma harekatını sürdürüyor.
22-09-2023/ EDİT : MEHMET LEVENTOĞLU . KAYNAK FOTO . REUTERS