Türkiye’de her seçimden önce havanda su dövmek cinsinden birtakım tartışmalar yaşanıyor: İktidarla muhalefet arasında değil, hayır; Muhalefet partileri arasında bile değil; kendilerine aydın, demokrat, laik, barış yanlısı, yurtsever, Atatürkçü… diyenler arasında! Kendilerini bu değerlerin yaşama geçirilmesinden içtenlikle sorumlu tutan bu dostlarımız, doğaldır ki ülkemizin, ulusumuzun temel sorunlarını kendi birikimlerinin elverdiği ölçüde gözden geçiriyor ve yine bu değerlendirmelerini esas alan çözümleri çıkar yol olarak görüyor, çevrelerine de öneriyorlar. Bu, güzel, hem de çok güzel. Keşke tüm yurttaşlarımız güzel ülkemizin sorunlarıyla ilgilense, çözümler üretip çevresiyle paylaşsa…
Ne var ki çoğumuz, tüm iyi niyetimize karşın ülkemizin sorunlarını öncelikleri bakımında tam olarak anlayamıyor, eski tabirle ehemle mühimi karıştırma çıkmazına düşüveriyoruz. Kendimiz, köyümüz, mahallemiz, kentimiz için çok önemli gördüğümüzü ülkenin başlıca sorunu olarak değerlenrirebiliyoruz. Bizim beklentilerimizi karşılamayan gelişmeleri ülkemiz ve ulusumuz bakımından da yanlış buluyor ve sonuçta yanlış tepkiler geliştirmek durumunda kalıyoruz. Sanıyoruz ki böyle davranmakla demokratlığın, yurtseverliğin, aydınlığın, laikliğin, Atatürkçülüğün gereğini yapıyoruz. Sonuç mu? Kaş yapalım derken göz çıkarıyoruz.
Sözü şuraya getirmek istiyorum: Balıkesir Büyük Şehir Belediye Başkanı adayı olarak gösterilip meydanlara çıkarılan C.H.P Milletvekili Sayın Ahmet AKIN’ın hiç beklenmedik bir anda ve şekilde adaylıktan çekilmesi ve Balıkesir genelinde İyi Parti adayının desteklenmesi kararı, C.H.P. üyeleri arasında il genelinde büyük rahatsızlık yarattı. O kadar ki, bu karardan dönülmesi talebiyle birçok il ve ilçe yöneticisi ve parti üyesi Genel Merkeze gidip yetkililerle gödüşmek gereğini duydu. Duygusal açıdan bakıldığında bu tepkiyi anlamamak mümkün değil. Ancak konuya akılcı yaklaşılırsa bana öyle geliyor ki ülkemizin, ulusumuzun, yıllardır iktidarda bulunan zihniyetin hakimiyetinden kurtarılması umuduyla atılacak her adım, Sayın Ahmet AKIN’ ın Balıkesir B.B. Başkanı olmasından çok daha önemlidr. Nitekim, adaylıktan çekilmesine tepki vermemesi, kendisinin de böyle düşündüğüne işaret sayılır.
Yukarıda kısaca açıklamağa çalıştığım nedenlerle, sevgili C.H.P. üyelerini ve seçmenlerini, duygusallıktan kaynaklanan sözkonusu tepkilerini bir kez de akıl süzgecinden geçirip seçimlerde hem kendi oylarını hem de dostlarının oylarını seçim sandıklarına taşıma kararı almalarını sevgiyle, saygıyla öneriyorum. Aksi halde Çağdaş, laik, demokratik, bilim yanlısı Atatürk Cumhuriyetinden geriye ne kalmışsa onları da bir an önce yok etmek için elinden gelen her şeyi yapma kararlılığındaki mevcut siyasal iktidarı desteklemek gibi sonradan utanç ve pişmanlık duyulacak bir yanlışlık yapılmış olacaktır. İktidardaki zihniyetin, saltanatını sürdürebilmek için ölüleri bile sandığa götürebilmek, birkaç oy getirebileceklerini umduğu herkesin desteğini almak için her türlü girişimde bulunduğu günümüzde müşterek hareket edebileceğimiz kişi ve partilere sırtımızı dönmek bizi başarıya değil, göz göre göre bir kez daha yenilgiye götürmeyecek mi?
Gün, C.H.P’li, İYİ Partili ya da siyasal tercihi bulunmayan, ama farkında olmasa bile barıştan, demokrasiden, laiklikten, Atatürk ilke ve devrimlerinden yana herkesi mevcut siyasal iktidara karşı birlikte harekete çağırmanın, başka bir deyişle asgari müşterekte birleşmenin zamanı daha gelmedi mi?
Remzi Kısa – Gönen- Kocapınar Notları 19-12-2007