Doğum Belgesi

Mondros mütarekesi:

‘hasta adam’ Osmanlı’nın ölüm tespit raporu;

Sevr antlaşması ise:

‘hasta adam’ Osmanlı’nın defin ruhsatıdır.

*

30 Ekim 1918 Mondros’da;

-Boğazlar, ‘yolgeçen hanı’ olmuş,

-Ordu terhis edilmiş,

-Silahlar ve gemiler teslim edilmiş,

-Stratejik yerlerin işgaline ‘buyursunlar gelsinler’ denmiş,

-Padişah ve birçok Osmanlı yöneticisi kaderlerini İngilizlere teslim etmiştir.

*

10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması ile:

(birkaç maddesinin özeti olarak)

-Doğu Trakya, Batı Anadolu; Rodos ve Eğe Adaları Yunanlılara verilmiş;

-On iki ada İtalya’ya bırakılmış;

-Arabistan, Musul ve Irak İngiltere’nin olmuş;

-Doğu Anadolu’da Ermeni devleti,

Güney Doğu Anadolu’da Kürt devleti kurulacak! Denmiş idi…

-Savaş tazminatı ödememiz,

-Kapitülasyonlarla tekrar sömürülmeye devam edilmemiz,

-Gelirlerimizin Düyun-ı Umumiye tarafından toplanması,

-Osmanlı’nın sömürge sayılması imza altına alınmıştı…

*

Lozan Antlaşması ise:

Mondros ve Sevr Antlaşması’nın maddelerini tarihe gömen,

Türkiye Cumhuriyeti’nin DOĞUM BELGESİ,

Sınırları şehit kanı ile çizilmiş topraklarının tapusudur.

*

Lozan Antlaşması,

Türkiye Cumhuriyeti için başarı mıdır, başarısızlık mıdır?

Ya da:

Bize, “birileri tarafından zafer diye yutturulmaya” çalışılmış mıdır?

Soruların cevabını,

Lozan görüşmelerinde İngiltere heyetinin başındaki Lloyd George veriyor:

(başta İngiltere olmak üzere itilaf devletlerini kastederek)

“Uygarlığın başarısızlığıdır.

Barış (Antlaşmanın imzalanması)

Ankara’da büyük bir Türk zaferi olarak karşılanmıştır.

Ve gerçekten de öyledir…”

*

Biz, biz olalım da, örtülmeye çalışılan gündeme kapılıp;

-Bazı “adamların cebine üç beş kuruş” koymadığımız için (?)

Uluslararası ‘KREDİ NOTUMUZUN’ düşürüldüğünü…

-Bir düzine AKP’li milletvekilinin ‘ZİYARET’ fotoğrafını yeni çektirmediklerini,

FETÖ’ nün darbe yapmaya kalkışacağını bilseler orada olmayacaklarını…

-AKP içindeki 15 Temmuz yandaşlarının “doğal seleksiyonla” ayrıldığını…

-Rıza’yı yargılayan hâkim ve savcının FETÖ’ cü hukukçularla ‘gezip tozduğunu’

Ancak:

Savcının, Türkiye’ye hiç gelmediğini,

Hâkim’in ilk duruşmada Türkiye’de bulunduğunu açıkladığını ATLAMAYALIM…

UNUTMAYALIM ki,

Mondros’tan Sevr’e giden yol,

aymazlık, menfaat, şer ve ihanet durakları ile tamamlanmıştır.

SÜHA ORAL -BANDIRMA

3
A+
A-
REKLAM ALANI