TBBM İç Tüzüğünde:
-Anayasa değişikliklerinde maddelerin ve tümünün oylanmasında,
-Meclis başkanının seçilmesinde,
-Meclis soruşturması açılmasına veya açılmamasına karar vermede,
-Yüce divana sevk işleminde,
-Milletvekilliğinin düşürülmesinde,
-Anayasa Mahkemesine üye seçimlerinde,
-Kamu Başdenetçisi seçiminde
-Sayıştay Başkanı ve Sayıştay üyelerinin seçiminde GİZLİ OYLAMA YAPILIR demektedir.
Ayrıca da,
Anayasa değişikliklerinde grup kararı alınamayacağı amir hükümdür.
Soru:
Milletvekillerinin bunları bilmemesi mümkün müdür?
Elbette HAYIR…
Ya, Sayın Devlet Bahçeli’nin bunları bilmemesi düşünülebilir mi?
Kocaman bir HAYIR daha…
Gene de, gazeteci kendisine soruyor:
Oyların açık kullanılmasına ne dersiniz?
Cevap:
-Ben gidiyorum, perdeyi de çekiyorum,
oyumu da kullanıyorum benim oyum evet.
Onu ister herkes görsün ister görmesin benim oyum evet,
bunun açığı kapalısı yok.
Anlıyoruz ki, ‘şeklen’ kurala uygun davranmış ama uymayanlara hoşgörülü…
*
Anayasa değişikliklerinde:
‘Milletvekili’nin tamamen vicdanı ile oy vermesi gerektiği için
-Grup kararı alınamıyor.
-Açık oylama yapılamıyor.
İki lafın başında,
“Millette gitmekten korkmayın” diye başlayanlar milletvekillerine güvenmiyorlar mı?
Milletvekillerinin kurallar ve yasalar ne emrediyorsa gerçekleştirilmesi gerekir.
“Suç işliyorum, sana ne?” demek olmaz.
Bu yaklaşım bir milletvekiline, bir bakana yakışmaz.
*
Gizli oy vermek, milletvekili için zorunluluktur.
Bu zorunluluk, milletvekilinin vazgeçebileceği bir şey de değildir.
Ayrıca:
Yasa yapıcıların yasaya-kurala uymaması ne anlama gelmektedir?
*
Sonuçta, öyle de olsa böyle de olsa,
TBMM’si çalışmalarını tamamladı.
Anayasa’nın 18 madde de toplanan pek çok yeri değiştirdi,
Özetle:
Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim biçiminin değişmesi,
Yürütme’nin tek elde toplanması,
“Milli İrade” nin onaylaması şartı ile kararların uygulamaya geçmesi
işlemlerine başlandı.
*
Hatırlayınız, hukuki sürecin başlatılmasına
Sayın Devlet Bahçeli ve MHP yönetimi önderlik etmiş, amacımız:
‘Mevcut durumu Anayasal sınırlara çekmek’ denmişti.
Biliyorsunuz,
eski Has Partili Numan Kurtulmuş ve eski Demokrat Partili Süleyman Soylu
Adalet ve Kalkınma Partisindeki yerlerini almış bir tür “koalisyon” kurmuşlardı.
Ve
-Yürütmede iki başlılığı önlemek,
-Koalisyonlara son vermek istiyorlardı.
Görünen o ki, ilk adımda başarılı oldular.
Sayın Bahçeli de, Sayın Kurtulmuş ve Sayın Soylu gibi eski söylemlerine veda etti.
Yeni söylemlerini duyacağız, inandırıcı olabilecek mi göreceğiz.
Gazetelerin haber ve dedikodularına bakarsanız:
Sayın Bahçeli’nin ve MHP’den sınırlı bir kadronun ‘yeni yönetimde’ yerini alacağı varsayılabilir.
Tabi ki, “Milli İrade” kendilerini GÖREVLERİNDEN ve SİYASETTEN emekli etmez ise…
SÜHA ORAL-BANDIRMA