Emeklilerin ve Yaşlıların Kapitalist Sistemin işleyişinden kaynaklı,
“Emekliler ve Yaşlılarımız başımızın Tacıdır” Demogojik söylemi eşliğinde,
Limon gibi sıkılmakta oldukları bilinip görülmeyen değildir.
Sosyal ve Ekonomik yaşam koşullarımızın “Ne Olup Olmadığı”yla ilgili, İktidar sahiplerinin uygulamaları sonucu, yaşanılmakta olan
Yokluk ve Yoksunluğumuzu aşma beklentisi yaratıp söz söyleme, sorunları biz iktidara gelince çözeceğiz yönünde açıklamalarla “bir başka baharı” tarifleyen ve uzun yıllardır duymakta olduğumuz,
bıktırıcı söylemler de artık.;
Emekliler ve Yaşlılar tarafından İyi bilinmekte.
Sorunlarımızı alt alta sıralamanın yönetenler nezdinde, bir karşılığının olmadığı, genel örgütsüzlük halimizin, sorunların aşılmasında belirleyici faktör olduğu gerçeğini görmemiz gerekiyor.
Yaptırım gücüne ulaşmadan da, sadece söz söyleyerek bekleme halinin, günümüzde bizlere kazandırdığı hiçbir şeyin olmadığını artık anlayabilmeliyiz.
13 milyonu aşan yurttaştan oluşan biz Emekliler ile Yaşlıların Hak ve Menfaatleri, İnsani yaşam koşullarının sağlanması talebi, özünde bir İNSAN HAKLARI Talebi dir.
Haklarımızın elde edilebilmesi konusunda, öncelikle olması gereken,
Sorunlarımızla ilgili farkındalığın yaratılması, beraberinde örgütlü davranabilme ve örgütlülüğün sahiplenilip, sürekliliğinin sağlanabilmesi koşullarının yaratılması, önemlidir.
Günümüzde böylesi bir bakış açısıyla faaliyet sürdüren,
ancak genel çoğunluk içinde yetersizliği de görülen bir çok
Sendikal Yapı ve Çevre kuşkusuz bulunmakta.
Bulunmasına bulunmakta da,
Hak ve Menfaatlerimizin kazanılıp, korunmasına ve geliştirilmesine yetmemekte, yetememektedir.
Kapitalist Sistem ve uygulayıcılarının cenderesi altında ezilmekte olan,
Emeklilerin ve Yaşlıların Umudu da Tükeniyor, Sabrı ve Takati de.
İçinden geçmekte olduğumuz yıkım sürecinde, önümüzü görüp, tıkanan yolu açabilecek, örgüt fetişizminden sıyrılıp, etkili birleşik mücadele yol ve yöntemlerinin içselleştirilerek karşılığının hayata geçirilmesi,
Emekli ve Yaşlı Yurttaşlarımızın Genel bir Beklentisi ve Talebi haline gelmiştir.
Öncelikle bu beklenti ve talepleri görebilmek, bu yolda yapıcı, sorumlu ve kapsayıcı bir sürecin geliştirilmesine katkı sağlayabilmek,
önceliklidir ve görevdir..
25-11-2021/İZZET KUVANLIKLI