Erdal Doğru - Yüz Yüze Eğitim Mi,Kar Hırsı Mı?

YÜZ YÜZE EĞİTİM Mİ KAR HIRSI MI?

Covid 19 salgını aylardır ülke ve dünya gündemin işgal ediyor. Hem de ne işgal!

Okullar kapatıldı, fabrikalarda üretime ara verildi, mal ve hizmet üretimi yapan yüzbinlerce küçük işletme ya kapanmak zorunda kaldı yada iş yapamaz hale geldi.. Milyonlarca çalışan ya işsiz kaldı yada ödenen kısa çalışma ödeneği ile açlık sınırı altında yaşamaya mahkum edildi.

Ekonomik sıkıntılar büyüdükçe, sermaye çevrelerinden ve onların sözcülerinden salgın konusunda alınan tedbirlerin yumuşatılması konusunda çığlıklar yükselmeye başladı. Özellikle turizm mevsiminin gelmesiyle her sey bitmiş gibi davranılmaya başlandı. Bayram tatili. düğünler yada diğer toplu organizasyonlarla sağlık emekçilerinin hayatı pahasına kazandıkları başarı sekteye uğramaya başladı.. Düşen günlük vaka sayıları yeniden artmaya başladı. Bunu ikinci dalga olarak yorumlayanlar bile oldu..

Tam bu noktada okulların açılıp açılamayacağıyla ilgili tartışmalar başladı..

Eğitim Sen Mart ayından beri her gün yayınladığı ‘Eğitim Günlükleri’ ile süreci her boyutu ile yakından takip etti, gördüğü eksiklikleri bildirdi, yapılması gerekenlerle ilgili önerilerini ilgili makamlara ve kamuoyuna sundu. Salgın sürecinin ana yürütücüleri TTB (Türk Tabipleri Birliği) ve SES (KESK) gibi meslek örgütleriyle il il takip kurulları oluşturdu ve raporlamalar yaptı.

Eğitim Sen sürece bu kadar hakim olarak ve eğitim sürecinin başaktörü olan öğretmenlerin örgütü olarak süreçte ilgili bakanlıklara görüşlerini iletti.. Karar alma süreçlerinde olması gerektiğini iletti.

Tam bu süreçte "Türkiye Özel Okullar Derneği"  okulların açılması gerektiğini öğretmenleri rencide eden söylemlerle açıkladı. Büyük bir kitleyi töhmet altında bıraktı. Devletin en temel görevlerinden biri olan eğitimi özel sektörün kars hırsına mahkum bir zihniyete asla teslim edemeyiz. Eğitimin ticarileşmesi ve piyasacı anlayışla yapılandırılmasına her zaman karşı çıktık. Bu bakımdan bu tip derneklerin okulların açılabileceği ve yüz yüze eğitim yapılabileceği görüşünü samimi bulmuyor ve ciddiye almıyoruz. Hükümete bu yönde baskı yaparak kontenjanlarını doldurmaya çalıştıklarını hepimiz biliyoruz.. Onların kar hırsına öğrencilerin ve öğretmenlerin sağlığını kurban edecek değiliz. Bu konuda görüşlerini açıklayan sendikalara ve öğretmenlere yönelik hakaretlerini aynen iade ediyoruz ve kınıyoruz..

Özel okulların bu talebine karşılık bakanlık, bilim kurulunun önerisiyle yüz yüze eğitimi 21 Eylül tarihine erteledi.

EĞİTİM SEN olarak biz de bu konuda son sözü bilim kurulu ve bağımsız bilim çevrelerinin söylemesi gerektiğini hep söyledik..

Okulların açılması durumunda bilim kurulunun önerdiği tüm tedbirlerin alınıp alınmadığı konusunda emin olmalıyız. Gereginin yapılacağı ön kabülüyle okulların açılmasını istemek yanlış olur. LGS ve YKS sınavlarında okul yönetimlerinin ve bakanlığın bu konuda sınıfta kaldığını gördük. Hal böyle iken gerekli planlama yapılmadan. okulların ihtiyaçları karşılanmadan yüz yüze eğitim istemek milyonlarca öğrenci ve öğretmenin hayatını riske atmaktır.

Tek başına sağlık bakanlığı ve sağlık emekçilerinin çabaları yeterli olmamış, büyük bedeller ödenerek geriletilen Covid 19 salgını yeniden güç kazanmıştr. Covid virüsü tehdit olmaktan çıkana kadar okullarda yüz yüze eğitim olmamalı, uzaktan eğitim için gerekli hazırlıklar yapılmalıdır. Bu konuda acele edilmemeli 1.,8. ve 12.sınıfların yüz yüze eğitimi öncelikli olarak planlanmalı , gerekli ihtiyaç malzemeleri hükümet tarafından sağlanmalı, personel eksiklikleri giderilmeli ve okullara yeterli bütçe tahsis edilmelidir.

Bu konuda eğitim sendikalarının görüşleri dikkate alınmalıdır.

Bütün öğrenci ve öğretmenlere düzenli aralıklarla covid testi yapılmalıdır. Okullarda maske ve dezenfektan sağlanmalı , ücretsiz sunulmalıdır.

Seyreltilmiş eğitim modeli ile ihtiyaç duyulacak öğretmen alımı kadrolu olarak acilen yapılmalıdır.

Üniversite eğitimleri aynı şekilde mümkün olduğu kadar uzaktan yapılmalı, pratik yapılması gereken uygulamalı dersler şimdilik ikinci döneme bırakılmalıdr .

Covid salgını sürecinde iyice belirginleşen öğrenciler arasındaki eşitsizlikleri azaltacak, ortadan kaldıracak politikalar geliştirilmeli , tedbirler acilen alınmalıdır. Öğrencilerin uzaktan eğitimle ilgili tablet, kitap, kırtasiye ve internet ihtiyacı devlet tarafından ücretsiz karşılanmalıdır.

Biz Eğitim Sen olarak eğitimin toplumun en temel ihtiyacı olduğunu ve devlet tarafından eşit, nitelikli ve ücretsiz olarak sağlanması gerektiğini savunuyoruz.

Eğitim Sen olarak kamusal, nitelikli, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim için ayrılan bütçenin arttılmasını istiyoruz. Özel okul ve vakıf üniversiteleri adı altında eğitimin ticarileştirilmesine son verilmesini ve bu kurumların kamulaştırılmasını istiyoruz.

Kamusal eğitimin daha nitelikli olması için eğitim sendikalarının, velilerin ve akademik çevrelerin uyarıları ve görüşleri dikkate alınmalıdır.

Özgür eğitim özgür gelecek demektir.

Ülkemizin aydınlık geleceği için kamusal eğitim önemsenmelidir.

Erdal DOĞRU - EĞİTİM SEN Bandırma Baştemsilcisi

19-08-2020/BANDIRMA