Erkeklerin Gözünden Erkekler

Erkeklerin Gözünden Erkekler

Erkekleri yine erkeklerin gözünden görmek istedim. 20 Türk erkeğine sordum. Bir kız kardeşiniz olduğunu hayal edin. Kız kardeşinizin hayatına biri girdi. Bir erkekle birlikte olmaya başladı. Ona ne öğtlersiniz? Ona erkekleri nasıl anlatırsınız? 

Aldığım cevaplar beni dehşete düşürdü. Erkekleri tanımıyor değildim. Tabiki de tanıyordum. En azından bir erkek olarak babamı tanıdım, abim vardı önümde en güzel örnek. Amcalarım, arkadaşlarım, birlikteliklerim...

Birçok ülkenin insanıyla tanışma fırsatı buldum. Çinli iş adamı bir arkadaşım vardı Bill Lee. Hayatımda tanıdığım en dürüst insandı. O bir erkekti. Sevgilisinden uzakta Japon bir arkadaşım vardı Kazuma. Gördüğüm en sadık erkekti. Amerika da genel itibariyle gördüğüm, tanıma fırsatı bulduğum Amerikalı erkeklerin ise çok açık ve net olduğunu gözlemledim. Ne istiyorlarsa, senden beklentilerine dair ne varsa ilk üç dakika içinde belli etmekten çekinmezlerdi. Kore dizileri izleyip ağzını ayran budalası gibi açan Kore erkek hayranı kızlarımız, izlediğiniz şeyler hikaye. Koreli erkekleri genel itibariyle Türk erkeklerine benzettim. Koreli hanımlarla bu konuda konuştuğumda da yanılmadığımı anladım. Tabi ki istisnalar var. Her zaman olacaklar. Ama ben oranı yüksek olan kesimden bahsediyorum.

Peki erkekler yine erkekler hakkında ne diyor? Bu yazıyı hanımlar için yazdım. Hani sen, her şeyi kendi dışında tutan, farklı olduğunu düşünen sen hakkında yazdım. Akıllı olduğunu, hislerinin kuvvetli olduğunu, her daim teyakkuzda olduğunu düşünen kadın, partnerinin diğer erkeklerden farklı olduğunu düşünen kadın senin için yazdım. 

Görüşlerine kulak verdiğim 20 erkeğin 19'u erkeklerin şeytan olduğunu, akıllarının bacakları arasında çalıştığını düşünüyor. Söylediği hiçbir şeye inanılmaması gerektiğini, bir erkeğe yaklaşan kadının iyice tanımadan, ölçüp, biçip tartmadan, zamana yaymadan güvenmemesi gerektiğini, eninde sonunda mutlaka kadınların üzüleceğini söylediler. 

Bir kadın ne kadar zeki olursa olsun erkeklerin şeytanlığı karşısında yenileceğini düşünenlerde var. Karşılarındaki kıza göre hareket ettiğini söyleyenlerde... Gerçekten kız kardeşine öğüt verdiğini varsayan erkekler, bir kadının bir erkeğe asla teslim olmaması gerektiğini düşünüyorlar. Erkekler kadınların duygusallığından faydalanıp onları kendi menfaati uğruna harcarken acımasızlardır. Özellikle erkeklerin bünyesi çok eşli ilişkiyi yani poligamiyi kaldırır ama kadın öyle değildir. Erkekler umut aşılar, kadınlar inanır. 

Kadınlara gerçekten değer veren erkekler daha çekingen, kırmaktan korkan, elini dahi tutmaya utanan, sabreden, niyetini açıkça belli edip bunu ispatlayan erkeklerdir. 

Erkeklere güvenmek kadını zayıf yapar. Ve erkekler kadını en savunmasız hale getirdikten sonra avını bekleyen yırtıcı bir hayvan gibi onu avlar ve menfaatleri doğrultusunda kullanır. Erkeklerin her söylediği 10 kere teyit edilmelidir. Hele ki karşındaki kadın sevdiğini belli ederse artık çantada kekliktir.

Bunlar benim deği erkek kardeşlerimizin görüşleri.

Çoğu erkekte cevap vermekten kaçındı. Diğer kısmıda kadınların yani kız kardeşlerinin sadece erkeklerden uzak durması gerektiğini öğütleyeceklerini söyledi. İyileri de var ama temkinli olmak için sen işini kış tut yaz çıkarsa bahtına dediler.

Şimdi ne yapacağız kadınlar olarak? Erkekler birbirlerini tanımlarken aslında kendi kişiliklerini böylesine ortaya koyarken, bizim hayatımızda hep var ve var olacak bu zavallı yaratıklarla biz ne yapacağız? Hepsi için cinsel birer obje miyiz? Bizim için önemli olan şeyler onlar için pekte önemli değil anlaşılan. Onlar için önemli olan şeylerde bizim için hayati değil.

Beynin tek bir organa bağlı olması ne acıklı. Kadınlarınki kalplerine, erkeklerinki penislerine bağlı sanırım. 

Bütün bu yüzden kadınları erkeklerden daha zeki bulurum. Çalıştıkları ve uzmanlaştıkları alanlarda daha başarılı ve daha titiz. 

Bütün bu yüzden erkekleri daha kültürsüz bulurum. Gelişime daha kapalıdırlar. Daha sadedirler. Para, spor, sex işte bu kadar. Küçük hayatları doldu bile...

Selma Soybaşı