Faşist! Gazeteciler Cemiyeti

FAŞİST! GAZETECİLER CEMİYETİ !

45 Yıllık siyasi hayatımda ; anti-komünist, Türkçü ve Milliyetçi hareketler içinde bulunduğum için, sağolsun komünist arkadaşlar tarafından sürekli ; ‘ FAŞİST RAMAZAN NARİN ‘ olarak nitelendirildim de... eğer ben faşist idiysem, bugünkü benim faşist dediklerime, ben asla anti demokrat bir örnek, hiç olmadım arkadaş. Yani, savunduklarımın aleyhine konuşanları, karşıt fikir ve düşünceleri, hiç susturmadım.

Fakat bugün görüyorum ki ; faşizm kılık değiştirmiş ve vahşi bir şekilde, sözde solcular, sözde gazeteciler, sözde siyasetçiler, sözde dinciler tarafından, gerçek gerçek uygulanıyor !

Dün bana dediler ki ; -yahuuu faşist diye bağırıyorsun, ama bunlar faşistse, faşizmi sakın senden öğrenmiş olmasınlar..! He vallahi, he billahi...ne faşisti, ben bunların yanında masum bir melaikeyim arkadaş !

BANDIRMA BASIN PANELİ !

Gelelim konumuza...Dün, Bandırma Barış Manço Kültür Merkezinde, Bandırma’nın (sözde) gazetecilerinin, (sözde) cemiyetinin davetlisi olarak, ulusal basından tanıdığımız ; Türkiye Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ; “Tutuklu gazeteciler ve medyanın sorunları” konusunda , Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç ; “Medyaya ve siyasete genel bakış” konusunda ve Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü ( Bandırmalı hemşehrimiz) Sefer Levent ise ; “Türk ve dünya ekonomisine bakış” konusunda konuşmak için geldiler ve panelist olarak katıldıkları ve BGC adına da Önder Balıkçı’nın Panel Yöneticisi olarak masada olduğu, bir Basın Paneli’ni izledim.

Başından itibaren (orda olmak isterdim) orda değildim. Çünkü o saatlerde, Bandırma CHP deki Başkan Adayı Ercan AKYAZAR’ın, basın açıklamasına katılmıştım.

PANELİN SALONU... BOMBOŞ ?

Salona girdiğimde, salonu bomboş görünce ; BGC nin bu kaçıncı fiyaskosu diye, söylenmeden edemedim. Panel, çok sessiz devam ediyordu, bende çok sessiz paneli sonuna kadar izledim. Çünkü salon, bu değerli misafirlere rağmen, neredeyse bomboştu. Sessizlik, biraz da bu yüzdendi.

İzleyiciler, sadece Belediye Başkanı Dursun MİRZA ve ekibi, Belediye Başkanının olduğu yerlerde sürekli boy gösteren, kadrolu oda başkanı Halit Sezgin, sol tandanslı Eğitim Sen Başkanı öğretmenimiz ve Ticaret Odası seçimlerinde karşı aday olduğu için, böylesi toplantılarda gözükmesi gereken Mühendis Gürkan İlgin, mevcut Ticaret Odası Başkanı Mehmet KILKIŞLI, Petrol-İş Sendikasının Başkanı İsmail KAYAN ve cemiyetin üyesi olan... birkaç gazeteci !

Salondakileri tam saymadım, resimlerden... siz sayabilirsiniz. Organizasyonu gerçekleştiren misafirler, cemiyet ve Belediyenin dışında, neredeyse kimse yok... Halk mı ? O zaten yok !

Haa, bu görüntüyü vermekten dolayı önce, Bandırma’nın o sözde Gazeteciler Cemiyeti ve solcu Belediyesi ile, solcu sendika başkanları utanmalı (bence) ve kendilerini sorgulamalılar diye düşünüyorum. Arkadaş ; giden Kaymakamımız Tuncal SONEL döneminde, cemiyetinize yüklü bir nakit para desteğide almış olmanıza rağmen, organizatör olduğunuz ve Bandırma Belediyesinin de tam desteğini alarak düzenlediğiniz bu nevi etkinliklerde, nedense... bu fiyaskoları hep yaşıyorsunuz ?

Bir salonu dolduramıyor iseniz, dolduramayacak iseniz... niçin var sınız ? Bu fiyaskonun sorumluluğunu, Başkanlarını yanınıza aldığınız STK lara niçin paylaştırmıyorsunuz mesela veya o, oraya gelen çok az sayıdaki STK lar, neden katılımları güçlendirmiyor sizce ve üyelerini getirmiyorlar ? Orda adı Başkan olan herkes, sadece kendi üyelerini getirseler, o salon, tıklım tıklım olur arkadaş !

Gazetecisiniz yaaa, eğer siz kendinizi duyuramıyor ve yaptığınız etkinliklerin reklamını yapamıyorsanız, yapmayın bu işi, millet size güvenip neden reklam versin gazetelerinize ! Bana söyleyin arkadaş, para mara istemem merak etmeyin ! Benim sayfamda ben yazayım, ha vallahi... ha billahi, bugünkü sayıdan çok çok fazlasını ve halkı, ben orada bulundururdum. Bu çirkin görüntü ve mahçubiyetinizde, olmazdı !

Veya, reklam ve duyurularınızı çok iyi ve gereken yerlerde yapıyorsunuz da, eğer insanlar gelmiyorsa (bu kaçıncı yalnızlık ?) o zaman sorun, sakın kurumunuzda ve sizler de olmasın ! Sempatik değilsiniz arkadaş ! Kendinizi ne sanıyorsunuz bilemem de, halktan kopmuşsunuz, KEENLEMYEKÜNSÜNÜZ arkadaş !

Körler sağırlar, birbirini ağırlar ! Tiyatrosunu, sürekli oynamaktan, gayet memnunsanız... o zaman ruh sağlığınızı, bence bir tıbbi müdahaleden geçiriniz derim. Bandırma’ daki sol tandanslı bütün etkinliklerde, sürekli sizlerle olan Dr. Selim PANÇ, bu konuda, size yardımcı olmalıdır. Belki kendinizi, gazeteci sanma hastalığına yakalanmış olabilirsiniz ! BENDEN DEMESİ...

Haaa, Cemiyetiniz AKP ağırlıklı ise ; içinizde AKP den, AKP lilerden, AKP Belediyelerinden ve bazı vakıflardan maaş alanlar varsa, maaşlı elemanlar olarak AKP lilerden de destek alamıyorsanız, o zaman gerçekten ciddi bir sorununuz, var demektir. Çünkü katılımcılar ; kamuoyunun yakından tanıdığı, isimleri bilinen ve Türkiye de sözü dinlenen, yazıları okunan kişilerdir. Onlara bu fiyaskoyu yaşattığınız için, ben Bandırmalı olarak üzüldüm. Bandırmalılar adına da, panelistlerden ben özür dileyeyim...

ŞİMDİ, ZURNANIN ‘ZIRT’ DEDİĞİ YERE GELELİM !

Boş salona konuşmak, katılımcıları sıkmış olmalı ki, panel çabuk bitirildi. Ö. BALIKÇI efendimiz, varsa katılımcılara sormak istedikleriniz... sorularınızı alalım dedi biz izleyicilere. 2-3 kişi, bana göre ilgisiz ve cansız ve çanak sorular yönelttiler. Ben de o esnada, kapanışa iz bırakacak, panelin gündemine ve panelistlerin ilgisine mazhar olabilecek sorumu düşünüyordum. Düşündüm... ve sormak için sürekli elimi kaldırdım.

Ama, nedenini sonra öğreneceğim şekilde, bay panelbaşı Ö. BALIKÇI efendi, beni görmemezlikten geliyordu. Oysa, salonda zaten çok azdık, görmemesi ise imkansızdı. Kör değildi ya... Görmek istemedi ! Ben de elmecbur, ayağa kalktım ve sesli olarak seslendim ve soru sormak istediğimi belirttim.

Vayy..! Sen misin soru sormaya yeltenen misali, panelbaşı anında, PANELİ sonlandırdığını duyurdu. Panel bitmiştir ! Dedi. Bunun benim için anlamı ; sana soru sormak yasak, eyy Ramazan NARİN demekti. Ehh, ben de biraz zekiyim yaaa, bu mesajı aldım, algıladım. Ve, Ö. BALIKÇI’nın hakkında, 5 yıl önce yazdığım yazılar, ÖNDER BALIKÇI YALAKA MI Kİ ? diye, onu sorguladığım yazılarım aklıma geldi ve bu BALIKÇI’nın bana söz vermemesini, bu defa daha çok yadırgadım. Çünkü, şahsi kin ve öfkeleri, böylesi kamuoyuna ait kurumsal etkinliklerde, kendi lehine kullanan, intikam aracı gibi kullanan bir panel yöneticisinin, bırakın gazeteci olmayı.... orada yönetici olmaması lazımdı.

Ben, soru sorma ısrarımı sürdürünce panelbaşı (özrü kabahatından büyük) ; veya ağzından kaçırarak, salona şu açıklamayı yaptı.

Ramazan NARİN ; sana, etkinliklerimizde söz verilmemesini, soru sordurulmamasını cemiyet ve yönetim olarak, biz kararlaştırdık!  Hakkında böyle bir karar var ve o yüzden sana soru sordurmayacağım..! Bir gazeteciler cemiyeti temsilcisi sansürün baskının eleştirildiği bir panelde  gözlüklerin arkasına saklandığı kirli faşist ruhunun  alenen itirafına bakınız.  Oysa, ciddi ve içerikli ve nitelikli bir soru soracaktım...

Eee böyle bir açıklama karşısında ben ne yapabilirdim ki ? Yapmam gerekeni yaptım ve ; gayri ihtiyari, yüksek sesle bağırdım... ‘ ÖNCEDEN KARAR ALMIŞSANIZ FAŞİSTSİNİZ EYY CEMİYET..! ‘ Varsa, antidemokratik böyle bir engelleme kararınız, bu engellemenizi protesto ediyorum ! Dedim. Ve şimdi bu kararınızı görmek için soruyorum. Yayın organlarınıza, resmini koyun bu kararın, herkes görsün ! Koymazsanız şerefsizsiniz !

Evet, bu yazımda da şimdi sizi protesto ediyorum ve Bandırma Gazeteciler Cemiyeti adını taşıyan bu kurumun adını kirlettiğiniz için.Toplumun gerçek ve doğru haber alma hakkını umursamayıp sadece   Kişisel çıkarlarınıza alet ettiğiniz için..

Ben, 40 yıla yakın yerel basında ve sitelerde ve sosyal medyada köşe yazıları yazan, bir Edebiyat/Türkçe Öğretmeniyim ki...bundan önceki cemiyette, AKP Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Başkanı A. Edip UĞUR’un maaşlı basın danışmanı da olan Engin ARICAN efendi, çalışanlarının ve iş yaptıkları esnafın paralarını ödemeyerek mağdur eden Velutsan olayını, gündeme aldım diye... beni cemiyetten ihraç etmişti. Bu kurulan cemiyet te, benim üyeliğimi hala kabul etmedi. Sanırım benim gazetecilik titrim ve kariyerim, bunlar için yok.) ve panelbaşını kınıyor ve hepinize antidemokratik tavır ve kararınızdan dolayı FAŞİSTSİNİZ KARDEŞİM diyorum... Birinin söz hakkını kısıtlamak için, nasıl kurumsal karar alırsınız ? Ve nasıl ve ne hakla, benim halka açık bir etkinlikte soru sormamı ismen yasaklarsınız ? Bu karar ve uygulamanızı hangi demokrasi, hangi sosyal hayat, hangi parti üyeliğiniz veya hangi maaşlı olduğunuz yerler adına izah edebilirsiniz. İzahtan varestesiniz !

Haaa, ben bu olayı ilk yaşamıyorum. Akil Adamların toplantısına da Ö.BALIKÇI girmiş, ama benim adım verildiğinden Emniyet Müdürü bizzat adımın yasaklılar listesinde olduğu bahisle gazetem GERÇEK adına dahi o toplantıya da alınmamıştım. Hatırladın değil mi Ö. BALIKÇI ?

Haa, eyyy panelbaşı Ö.BALIKÇI ! 5 sene önceki savunduğun VELUTSAN ne oldu sahi ? Ömer ULUDAĞ ne oldu ? O fabrikanın çantacılığını yaptığın, çanak sorularla onları yücelttiğin geceyi de, ben unutmadım. Orda da, burda yaptığın gibi... benim hırsızlardan hesap sormamı engellemiştin, ve bana soru sordurmamak için üstüme bile yürümüştün ! Hatırlıyor musun ? Ve sen ne zaman gazeteci oldun bilmiyorum da arkadaş ve Bandırma Gazeteciler Cemiyetinde üyeliğin var mı veya cemiyetin sana verdiği görev nedir ? Tamam, Bandırma’da gazeteci siz olun, Bandırma'nın köşe  yazarı ben’im arkadaş !

24.09.2017 NOGAYTÜRK