Galibiyete Hasret Kaldık

28’inci haftada küme düşen Altay’a 6-0 galip geldikten 3 hafta sonra, 3 maçı da berabere bitiren Teksüt Bandırmaspor galibiyete hasret kaldı…

“Galibiyet nasıl oluyor” unuttuk nerdeyse…

Maçı naklen anlatan spiker de artık Bandırma’nın havasını daha doğrusu rüzgârını öve öve bitiremiyor. Bu rüzgarın bir özeliği de; rüzgârı arkasına alan takımlar daha avantajlı oluyor ama bu özelliğini biz ilk yarı rüzgârı arkamıza almamıza rağmen yeterince değerlendiremedik.

Tuzlaspor gibi düşme hattında olan takımlar Bandırmaspor gibi durumu daha iyi olan takımları hep zorlarlar… Bu özellik bilinmiyor değil, sır da değil öyleyse sen de ona göre önlemlerini alırsın…

Biz de böye bir şey oluyor mu?

Konuk ekip İlk 10 dakikada art arda tehlikeli olmaya başladı…Özellikle ikinci yarıda başarılı bir oyun ortaya koyan Tuzlaspor nasıl oldu da puan cetvelinin altlarında sıkıştı kaldı!…

Kalecimiz Zafer 90 dakika içinde çoğu tehlikeli pozisyonları başarıyla önledi. Özelikle 1-1 berabere devam ederken yüzde yüz 2-3 gol pozisyonunu başarıyla önlemesi takımı ayakta tuttu.

Geçen hafta boş kaleye topu atamayan Dijitte’nin uzaktan attığı sert şutun direkten dönmesi şansızlıktı. Bu düzgün vurduğu şutu görünce geçen hafta altı pastan topu kale yerine dışarı nasıl vurdu hala unutamadım…

Penaltı nasıl oldu da penaltı oldu tartışılır. Ayağımıza gelen fırsatı Davas düzgün bir vuruşla gole çevirmesi Bandırmaspor için çok güzel fırsat idi. Bana göre “hediye” penaltıyı gole çevirdikten sonra arkasını getirmemiz gerekiyordu.

Her takımın yaptığını Tuzlaspor da yaptı. Neydi o?.. Yere düşen kalkmıyordu. Soğuk ve rüzgârlı havada oyun soğuyor oyuncuların hızı kesiliyor futbol, futbol olmaktan çıkıyordu. Sonra da Türk futbolu neden daha kaliteli oynanmıyor, diye soruluyor…

Neticede etkili bir oyun sergileyemedik ve galibiyete hasret kaldık…

20-04-2024/ERDEM ÖZCAN

23
A+
A-
REKLAM ALANI