Gazi Mustafa Kemal ve Yoldaşlarına

İstanbul'un başarılı ve örgütçü il başkanı Canan Kaftancıoğlu'na, akit, yeni şafak gibi yandaş gazetelerin saldırmasını anlıyoruz, ancak  CHP'nin içinde kendilerini ulusalcı, statükocu vs. tanımlayan eski milletvekili ve yandaşların saldırmasını anlamakta zorluk çekiyoruz.


Kendini ulusalcı ifade eden Perinçek ve şürekasının durduğu yer belli iken, CHP'nin içinde aktif siyaset yapanların başarılı il başkanı Canan Kaftancıoğlu'na saldırmasının tek amacı herhalde yıllarca Gardrop Atatürk'çü lüğünün ekmeğini yiyerek mecliste varolan yada mevzi açan bu insanları, güçlü ve örgütçü Canan Kaftancıoğlu'nun kendilerini rahatsız etmesi, oportünist ve popülist çıkarcı politikalarının artık halk tarafından karşılığı olmadığı için tasviye edilmelerinin çığlığıdır diye düşünüyorum..
Bu zübükzadeler asgari ücretin onlarca katı ücret , hizmet alıp aksine oy aldığı kitleden uzak, popülist, oportünist, etnik ve milliyetçi politikaları kullanarak oy devşiren parti ağaları olduğu için;  halkçı, örgürtçü ve başarılı il başkanı Canan Kaftancıoğlu'ndan rahatsızlar. 

Unutulmasın ki, Atatürk'te bizimdir.  Gazi Mustafa Mustafa Kemal de.  

"Atatürk'ü ağzından düşürmeyen, hatta onun gibi fotoğraflar veren 12 Eylül'ün faşist paşası Kenan Evren, hiç bir zaman CHP'li değildi!."  

Gazi tanımlaması,   "Kurtuluş savaşı mücadelesinin simgesi olup emperyalizme karşı bağımsızlığı kazanıp, ümmetten millet yaratma, milletten devlet, devlette kadın erkek eşitliği, laiklik, çağdaş eğitim, köy enstütileri, çağdaşlaşma gibi devrimlerini  başarırken  Gazi Mustafa Kemal denilmek te olup,   Soyadı kanunun kabulünden sonra 24 Kasım 1934 tarihinde TBMM.  Gazi Mustafa Kemal'e,  ATATÜRK soyadını vermiştir .."

***
Neden Gazi Mustafa Kemal ve Yoldaşı diyoruz?

Erzurum Kongresi öncesi öğrenciliğinden beri giydiği asker üniformasını çıkarması  ve ordudaki görevlerinden  istifa eden Gazi Mustafa Kemal,  sivil elbisesi olmadığı için ‘’Elbiseyi ne yapacağız Mazhar?’’ diye sorar. 
Mazhar Müfit ‘’Kolay Paşam.’’ der ve elbise bulmak için harekete geçer. Valiye gider ama valinin de yedek elbisesi yoktur. Lakin bir/iki kez giydiği redingot ceketi vardır, onu verir. Mazhar Müfit’in kendisinde de fes, gömlek, kravat vardır. Hepsini toplar ve böylece Mustafa Kemal’in sivil kıyafetini ayarlar, kısa sürede çözüm üretir.
Erzurum Kongresinden önce 7-8 Temmuz 1919 gecesi Gazi Mustafa Kemal, Mazhar Müfit’in sık sık notlar aldığı defterini alıp gelmesini rica eder Mustafa Kemal, Mazhar Müfit’e ‘’Bu defterin bu yaprağını kimseye göstermeyeceksin. Sonuna kadar mahrem kalacak. Bir ben, bir Süreyya bir de sen bileceksin, şartım bu…’’ der.  
Bir: ‘’Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır. 
İki: Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden muamele yapılacaktır.
Üç: Tesettür kalkacaktır.
Dört: Fes kalkacak, medeni milletler gibi şapka giyilecektir.
Beş: Latin harfleri kabul edilecek,’’ diye yapacağı devrimleri tarihe not düşerek yazdırır.
Ulusal mücadelede, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları maddi zorluk yaşarlar, yeri gelir ekmekçiye verecek paraları olmadığı için Mazhar Müfit, kışın, soğuğunda kürklü mantosunu satar ve bir süre onun parası ile idare ederler..

Bunca zor durumlarla, yokluklarla  yürütülen bir vatan savunması ve devrimler ancak, halka bütünleşerek,  yoldaşlık bilinciyle, sarsılmaz inanç, zeki, çalışkan ,vizyonlu, sözünün eri, erdemli, ahlaklı, öngörülü  bir liderlere mümkün olabilirdi, Öyle de oldu, Osmanlı'ya ait çocukluğundan  beri giydiği Osmanlı askeri üniformasını çıkartarak, halkla beraber  olarak emperyalizme karşı bağımsızlığa kavuşmak  ancak, yoldaşlık bilinciyle halkta karşılığını buldu...

***

Canan Kaftancı özelinden amazon kadınların kurtuluş savaşında ki yoldaşlık ve yurtseverliklerine örnekler;

Halide Edip Adıvar  (1884-1964)
Kurtuluş Savaşı'nda cephede Mustafa Kemal'in yanında görev yapmış, sivil olmasına rağmen rütbe alarak bir savaş kahramanı sayılmıştır. Savaş yıllarında Anadolu Ajansı'nın kurulmasında rol alarak gazetecilik de yapmıştır.

Nezahat Baysel  (Ö. 24 Eylül 1994)
Nezahat Onbaşı babasıyla birlikte, Geyve Savaşı, Konya İsyanı, Birinci ve İkinci İnönü Savaşları ile Sakarya ve Gediz Muharebelerinde yer almış ve gösterdiği kahramanlıklarla 70. alayın simgesi olmuş, alay kızlı alay diye anılmış hatta Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa’nın dahi dikkatini çekmiştir.

Şerife Bacı (Ö. 1921)
Şerife Bacı, Kurtuluş Savaşı'nda yaşlı kadın ve erkekler ile birlikte İnebolu'da bulunan cephaneleri Ankara'ya götürülmesinde çocuğu ve kağnısıyla yer alırken kış şartları nedeniyle Aralık 1921'de donarak öldü... Anlatılan odur ki, cephane ıslanmasın diye battaniyesini cephaneye sarmış bebeğinede sarılıp onun donmaması için uğraş vermiştir...

Fatma Seher Erden (Erzurumlu Kara Fatma)
Onbaşı olduğunda neredeyse sadece kadınlardan oluşan birliği ile düşmanın cephe gerisine bir saldırı düzenledi ve aralarında bir Yunan subayı toplam 25 esir askerle geri döndü.

Halime Çavuş (Halim Çavuş)
Halime Çavuş, uzun yıllar Halim Çavuş zannedildi. Kurtuluş Savaşı’na giderken erkek kılığına girdi, erkek gibi traş oldu, saçını kazıttı ve kimseye kadın olduğunu söylemeden Türk askerinin arasına karıştı. Mühimmat taşımada birçok görev yaptı. Düşmanın açtığı ateş sonucu bir ayağı sakat kaldı.

Hafız Selman İzbeli
Kurtuluş Savaşı sonrasında Kastamonu'daki kadınları toplamış, asker için çorap, fanila ördürüp cepheye göndermişti.

Gördesli Makbule (1902-24 Mart 1922, Kocayayla/Akhisar)
Makbule Hanım daha bir yıllık evli iken eşinin yanında Milli Mücadele'ye katılmıştır. 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan ordusunun İzmir'i işgaliyle Batı Anadolu'yu işgale başlaması sonucu 7 Kasım 1921'de kocası Halil Efe ile Türk çetelerine katıldı.

Çete Emir Ayşe
Yunan askeri Aydın’a doğru geldiğinde iki arkadaşı ile birlikte Menderes’in diğer tarafına geçmeye çalışan Emir Ayşe, arkadaşlarının kayıktan düşüp boğulması sonucunda geri dönmüş ve Çanakkale’de ölen kocasından kalan tek hatıra elmas küpelerini bozdurup kendine bir tüfek almış, dağa çıkmış ve Yörük Ali Efe’ye katılmıştı. Aydın’ın kurtuluşu olan 7 Eylül tarihine kadar Yunanlarla savaşmıştı.

Tayyar Rahmiye
1920’de Fransızlara karşı harekete geçildiği sırada Türk askerlerinde yorgunluk ve korku sebepleriyle bir duraksama olunca, “Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olarak yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?” demiş ve askerlerin toparlanmasını sağlamıştır. Aynı muharebede ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileriye atıldığında şehit olmuştu.

***
Soru şu:

Bu kadınlar  asker mi?.. 
Yoksa, daha Atatürk soyadını almamış Gazi Mustafa Kemal'in, Emeperyalizme karşı Bağımsızlığına inanıp ölümü göze almak,  yoldaşlık değil de nediri?  

CHP'yi işgal eden çağdaş görünümlü faşist kafaların ve  erkek egemen siyasetin, başarılı kadın siyasetçiyi harcamak için nafile çabalarının traji-komik halini yaşamaktayız...

***
Not: Emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinde, Bandırma’mızın Kurtuluşu Kutlu Olsun!

Esenlikler..
Bandırma - 17.09.2020
Ozan Ozanca