Ligin en alt sırasında yani düşme hattının en sonunda yer alan Altay ile Bandırmaspor’un oynayacağı karşılaşma bazı arkadaşlara göre Bandırmaspor için kolay bir maç olacağı tahmin ediliyordu ama ben ayni görüşte değildim.
Nedenine gelince küme düşme hattının sonunda veya oraya yakın olan takımlar maça adeta “can havliyle” asılırlar… Bazen “aslan” kesilirler!..Onun için bu maçta geçen hafta lider Eyüpspor karşısında oynadığımız etkili oyunumuzu tekrarlayamamız normaldir.
Altay’ın etkili hücumları Bandırmaspor’u zaman zaman sıkıntıya sokuyordu; mesela daha ilk dakikalarda Altay’ın golcü oyuncusu Paixou’nun şutunun üst direkten döndüğünü unutmayalım. Ama özellikle ikinci yarıda daha etkili oynadığımız dakikalarda penaltıdan atılan gol BANBANI rahatlatmıştı.
Ben Altay’ın 90 dakikada oynadığı olumlu futbollunu beğendim. Nasıl ligin dibine yerleşmiş diye de şaşırdım.
İlk yarıda en etkili oyunumuzu oynadığımız sıralarda Mücahit’in şutunun direkten döndüğü 36’ıncı dakikadan sonra karşılaşma birden hızlandı. Zaman zaman parladığımız ve gole yakın olduğumuz dakikalarda da Altay kalecisinin başarılı kurtarışları gol atmamızı engelliyordu. İkinci yarıda daha derli toplu bir Bandırmaspor vardı.
Karşılıklı ataklarla ilk yarıya göre daha etkili olan Bandırmaspor Mücahit’in kale önündeki karambolde dikkati sayesinde 2. golümüzü atınca herkes rahatladı. İlk golü atanlar nasılsa galibiz demeyip üstüne yatayım böyle bitsin dememeli. Atılan ikinci gol takımın daha rahat ama oynamasına neden oluyor. Görüldüğü gibi İzmir’in 110 yıl önce kurulan ünlü futbol takımı Altay mücadeleyi maç sonuna kadar devam ettirdi.
Rahat bir galibiyet olmadı ama takım elinden gelen her şeyi yaptı. Alınan 3 puan çok kıymetli.
05-11-2023/ERDEM ÖZCAN