Geçenlerde Cumartesi Pazarında Alışveriş Esnasında..

Bu Toplum Biziz ve Bu Toplumdan Soyutlanamayız..
Geçenlerde Cumartesi Pazarında alışveriş esnasında ayaküstü 10 dakika sohbet ettiğim bir "mesele" oldu.

Pazarda ana oğul bir tezgahı işletiyordu. Alışveriş esnasında pahalılıktan vesaire söz ederken , yirmili yaşlarındaki oğlunun okumadığını ve pazarcılık yaptığından yakındı.
"Anne'ye dedim ki; oğlun yaptığı işte adil, dürüst ve her şeyden önce özgür hissediyorsa üzüntü duymaman ve bunu oğluna yansıtmaman, sımsıkı ona sarılman gerek ablacım.

Pazar erken saatlerde sakindir - geç saatler ucuzdur diye yanlış bir algı var-samimiyetine sığınarak devam ettim . Gönlünden oğlunun avukat, doktor, yönetici, mühendis olmasını istiyorsun ama emin ol ki ; avukat olup da  adalet hakikat peşinde koşmak yerine bazı avukatlar gibi haksızlığı savunacaksa eline düşmüş mağdur kişileri soyup soğana çevirecekse , doktor olup da  insanları  sağlığına kavuşturmak  ve hizmet etmek yerine devlet bana daha çok para vermek zorunda diye; Hipokrat yeminine rağmen  görevini göz göre göre suistimal edecekse,  yöneticilik yaparken çalışanlara adil olmak ve  işveren ile çalışan arasında hakkıyla temsilcilik ve aracılık yapmak yerine adaletsizlik üzerine  çalışacaksa, mühendis olup sağlam binalar yapmak yerine bazı paragözler müteahhitlerin  demiri ve malzemesi çalınmış yapılar yapılmasına duyarsız kalacaksa,bir kente başkan olup liyakatlı insanlar yerine yalakaların yakınlarını,eş dost akrabayı belediyeye doldurup halkın hakkını yiyecekse..Bütün bunlara göz yumup bununla mı iftihar ederdin!..
Yoksa hangi iş olursa olsun dürüst, adaletli olmasını mı isteyip bununla mı iftihar ederdin? diye sordum. 

Toplumda gıpta ile bakılan mesleklerde meslek icra eden kişiler uzaydan ithal edilmedi.  
Hepsi bu toplumun genel seviyesine göre ortaya çıkmış kişilerdir. 
Evde, çevrede, toplum içinde bireyler nasıl yetiştirildi iseler hangi mesleği yaparlarsa yapsınlar topluma toplumdan edindikleri özellikleri yansıtırlar, 
İyi yada kötü fark etmeksizin yansıtırlar.
Ey toplumun içindeki insan! Bu hayat senin  hikayendir.

Levent Mahallesinde yağmurlu bir günde çocuğunla çarşıya gitmek için otobüs beklediğin halde, otobüs durağına bir taksicinin yaklaşıp hadi evladım ıslanmayın bende çarşıya  gidiyorum, sizleri de götüreyim demesi ve çarşıya vardıktan sonra taksiciye zorla para vermeye çalışıldığı halde para almaması...
Öte yandan 3 kilometrelik mesafe için normalde bir tır'ın bile o mesafe için yakmayacağı yakıt maliyetinden absürt bir şekilde kat kat fazla para istemeye çalışan başka bir taksici...
Aracında sigara içilmesini istemeyen taksicinin 3 kişi tarafından darp edilmesi, öte yandan sigara içmeyen ve  rahatsız olan yolcuların taksi şoförü tarafından zorla dumana maruz bırakılması... 
Diğer taraftan belediye otobüsünde küçük büyük, yaşlı demeden insanları azarlayan kaptanın, başka bir "kaptan"ın ise şoför mahallinden kalkıp  yaşlı insanların inip binmesine yardım etmesi...
İyiler ve kötülerle iç içeyiz. Belki; aynı otobüste, aynı çarşıda, aynı durakta, aynı yatakta, aynı apartmanda vesaire...
İşlerimiz, mesleklerimiz sadece para kazanmak değildir, para insan için çok şeydir ama her şey demek değildir. 
Şimdi bütün meslek grubundaki kişilerin hepsine iyi yada kötü demeye  hakkımız var mı? Her meslek dalında iyiler ve kötüler her zaman olacak, ama iyilerin artması için önce insan diyenlerin önünü açmak gerekiyor. Bu hepimizin yükümlülüğü ve sorumluluğunda. Kötülüğe duyarsız kalan izin veren bana ne diyen onla ortaktır. İyilik oranı yüksek toplumun ancak yüzü gülmeye başlar, üretkenlik artar, güzellikler ortaya çıkar.
Kötülük de aynı şekilde...
 Paranın ötesinde toplum içinde hepimizin bir diğerimize yükümlülükleri var. İnsanlık, adalet, eşitlik, hoşgörü ve daha sayamadığımız bir çok şey.
Bir lokantada masadan kalkarken sandalyeyi düzeltmek, alışveriş yaparken teşekkür etmeyi bilmek, bana ne nasıl olsa belediye temizlik personelleri var etraf da çöp atayım demek yerine,
elimden geldiği kadarıyla çevremi kirletmeyeyim. Temizlik personeli benim arkamı toplamakla yükümlü değil, sadece gözden kaçan şeyleri temizleme durumu vardır düşüncesinde olsak 
çok şey mi kaybederiz yoksa çok kazanç  mı elde ederiz?

18-06-2022/HÜSEYİN TEKKOL /BANDIRMA