Günlerdir Cumhurbaşkanı adaylarına kilitlendik. Bir çok aday adayının adı geçti. Bazı insanlar (Hayırlısı olsun!) dedi, yorumdan kaçındı. Bazıları kolları sıvadı; çalıştı çabaladı, çözüm üretti. Başka derdimiz mi yok! Diyenler de oldu şüphesiz.
Haberlerde; kıyıya vuran balinayı, bataklığa saplanan yavru geyiği, akıntıya kapılan keçiyi kurtarmak için, canla başla çalışanları izlerken, bizim ülkemizdeki insan, hayvan, orman ziyanlığı yüreğimizin bir yanını kanatıp duruyor. Yüce Yaradan’ın can bağışladığı her varlık saygıyı, sevgiyi hak eder. O’nun yaşamına son vermek de yine Yaradan’ın kararıdır. Yaratılmışın acı çekmesine kayıtsız kalmak, pisi pisine ölümüne göz yummak Yaradan’a saygısızlıktır. yakılan ormanlarla, tekmelenen eziyet gören, aç bırakılan hayvanlarla birlikte içi acmayan kişi, insan olma sıfatını yitirmiştir. O’ndan; ülkesini , bayrağını, atasını sevmesini bekleyemeyiz. O varlığın, inancı da imanı da gerçek olamaz. Peki ya İNSAN?
Ülkemizin kaos yaşadığı, zor bir dönemde insan ne kadar apolitik olabilir. Doğaya , hayvana değer verip insanı atlamak mümkün mü? Aydın, duyarlı, çalışkan, ülkemizi iyi bir geleceğe taşıyacak olan biz değil miyiz?Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencilerinin bulmuş olduğu robot kol sayesinde bir minik hayvan ışığa kavuştu diye sevinmedik mi? Beykoz Belediyesi’nde bir hayvanı kurtarmak çalışan isimsiz kahramanların çabalarını hep birlikte gururla izlemedik mi? Emekçinin, sanatçının, köylünün esnafın ve diğer tüm halkımızın haksızlıklara karşı hukuk savaşı verdiği, Laik türkiye Cumhuriyeti’nin zorlu bir sınava sokulduğu bir dönemde bu güzel olaya kayıtsız kalabilir miyiz? Şimdi hep birlikte iyi bir gelecek için her fırsatta birbirimizi dinleyip, anlama zamanı. Birliğimizi, dirliğimizi koruyup demokrasimize sahip çıkma günü. Karanlık kuyulardan uzak duralım. Son yılların blançosunu birlikte inceleyelim. Kavga yok, darılmaca yok, yalan, hile, düzenbazlık yok. Ekonomimiz düzeldi mi? Dış ülkelerle dostluklarımız pekişti mi? Eğitim programlarından kim ne kadar memnun? Terörün kökü kazındı mı? Anaların yüzü gülüyor mu? İşsizliğe çözüm bulundu mu? Sanat adına neler yapıldı? Çiftçi, sağlıkçı, memur,sanatçı, esnaf, emekli halinden memnun mu? Hukuk işliyor mu? Tarafsız basın nerede? Ülkemizin gelir kaynakları kimlerin elinde?İhracat ithalat konusunda yüzümüz gülüyor mu? Dövizin dik yükselişine, benzin fiyatlarına ne diyorsunuz? Son bir soru; Memnun muyuz? Gıda fiyatlarının 14yıllık seyrine bakıldığında, ekmekten ete, çaydan zeytine kadar % 400’leri aşan zamlar var. Geçen 14yıllık dönemde en dikkat çekici gelişme olmazsa olmazımız ekmekte yaşandı. 2002 yılında 1 TL olan ekmek fiyatı, bugün büyük şehirlerde ortalama 5tl. artış hızı kesilemiyor. Yine 2002 yılında 4.2 TL olan 1 kilogram zeytin için 20 TL
, tozşeker için yıl önce 1.3 TL öderken şimdi ortalama4,5tl ödüyoruz.(NBŞli olmadığından da emin değiliz.)
Memnun muyuz? Memnun muyuz? Cevabı EVET olanlar, çekin yorganı başınıza. Size; iyi uykular. Yok ( Ben bu gidişatı beğenmiyorum) diyorsanız; işte fırsat. Güvendiğiniz adayı destektekleyin. Bunu yaparken seçeceğiniz iktidarın bir enkaz devralacağını bilin. Kimi seçerseniz seçin belki durum bu günden daha iyi olmayacaktır. Ama bu günden daha kötü de olmayacaktır. ( O halde neden iktidar değişikliği olsun?) diyor iseniz. Gerileme döneminin son bulması için, daha fazla batmamak için , bu yollardan geçip şeriatin kucağına düşen ülkelere benzememek için, zengini daha zengin, fakiri daha fakir etmemek için düşünün ve bu fırsatı değerlendirin.
ULVİYE KARA AKCOŞ