” Bizlere her yıl milyonlarca dolar ödeyerek oyuncakları yaptılar. Böyle bir dünyadan nefret etmeye başladım. Her geçen gün kendime biraz daha yabancılaşıyorum. Bu sahtekar ve yalan bir dünya. Oysa benim bir ailem var. Babayım ve çiftçiyim. Bu yüzden 30 yaşına gelince futbolu bırakıp bu dünyadan uzaklaşacağım.
Bunları söyleyen bir sendikacı değil. Sosyalist yada komünist inançta olan biri de değil.
Bu sözler Arjantin Milli Takımı ve İnter’ in iyi oyuncularından ALMEDYA’ ya ait.
Yani yeryüzünün üst sınıflarından sayılan, milyonlarca dolarlık bir serveti olan, günümüz dünyasında insanların hayal dahi edemeyeceği bir yaşam standartına ulaşmış futbolcu ALMEYDA’ ya ait
Bu münferiden de olsa, insanlığın ortak çığlığıdır. ALMEYDA’ nın iç dökme gibi görünen bu sözleri insanoğlunun günümüz dünyasında içinde bulunduğu bataklığın onu yokluğa doğru hızla çekmesinin feryadıdır.
Bu yeryüzünün hemen hemen tüm coğrafyalarında çekilen insanlık acılarının ortaya çıkardığı isyanı sadece yoksullar tarafından atılmadığını, atılması gerektiğini yüzümüze vuran soylu bir adamın insanlık duruşudur
Bir insanın ruhundan oluk oluk akan kanın, şanla şöhretle, parayla pulla dindirilemiyeceğinin en anlaşılır manifestosudur.
Her türlü adaletsizliğin, sefaletin, yoksulluğun pençesinde kıvranırken bu grubun içinde olmayan üst sınıfların da mutlu olamayacağının tarihi bir belgesidir.
Bu bir ailenin çığlığıdır. Bir babanın çığlığıdır. Bu bir sıradan çiftçinin çığlığıdır.
Ve bu aynı zamanda dolar milyoneri, şöhretli bir modern zaman gladyatörünün çığlığıdır.
Sonuçta bir şizofren bir çağın, şizofren bir yüzyılın bir kaç cümleyle özetlenmesidir. Bu filozofik sözlerin bir futbolcudan çıkmasının ayrı bir önemi, ayrı bir değeri vardır.
İnsanlığın karanlık ve tehlikeli arka bahçesi mahşeri bir kalabalığı misafir etmeye başlamıştır. Bu karanlık arka bahçede artık sadece yoksullar, narjinaller, Tutunamayanlar, sefiller dışarda kalmışlar yoktur, yaşamın her alanında başarılı gibi görünen farklı dünyaların insanları da vardır.
Zengin, yoksul ayrımı ve farklığın insanın yabancılaşmasında, yanlızlık içinde kıvranmasında sürekli tükettiği ruhunun kirlenişinde artık yok olmakta, ortadan kalkmaktadır.
Arena da kendini aslanlar arasında ve büyük bir tehlike içinde hisseden ALMEYDA’ nın çığlığı, koca bir yüzyılın yüreğine vurduğu o kara damgaya rağmen insanın bir gün arenadan çıkıp gerçek yerine döneceği umudunu hiç kaybetmeyeceğinin işaretidir.
ALMEYDA’ nın dudaklarından dökülen onun bir gün çoktan yitirdiği ailesine, çocuğuna, toprağına ve hepsinden öte kendine geri döneceğinin umudu, hatta kanıtıdır..
” Not. Takunyacıoğlunun UZAKLAR adlı kitabından 20 yıl önce yazılmış bir yazı”
14-06-2024