HDP Sol değildir

Seçimlerde baraj sendromunu çok iyi kullanan HDP amacına ulaştı ve meclise girdi. Kendini Kürt kökenli hisseden herkes HDP ‘ yi destekledi. Kürt olmayıp HDP de sol bir misyon görenler de oy verdi. Sırf AKP iktidarı kaybetsin diye oy verenler de oldukça fazla. Sosyalist süreç için evet gerekli olan hamle de buydu diyenler çok oldu..
Hayırlı olsun.
Ama HDP artık solun yakasını bıraksın !. Kendi yolunda yürüsün. Sosyalist süreci sınıfsal mücadeleyi etnik kimlik ve inanç özgürlükleri mücadelesine kanalize ederek Marksist bir dünya için yola çıkanları rahat bıraksın. HDP sempatizanları da artık kendi çatısına gitsin. Etnik hedefler ve dertler çerçevesinde Marksist partilerde sendikalarda dernek ve gruplarda yalandan Marksistiz diye solculuk yapılmasın. Adam gibi çıkıp biz etnik kimlik özgürlük mücadelesi veriyoruz hakkımız densin.
Saygı duymayan şerefsizdir.
Ama sosyalist hedefler ırkçılık ideallerine meze yapılmasın. Gericiliğe feodalizme küresel kapitalizme bölge kompradorlarına hizmetin adı sol olmasın lütfen.
*
Seçim sonucu düşüncelerim de daha önce yazdığım gibi halkın çoğunluğu AK Parti dışında olan 3 partiye birleşerek iktidar gücü kullanımını sundu. Buna nesnel bir engel yok. Duygusal var. Ak Parti iktidarına son verilmesi ve fundemantalist gidişata son verilmesi halkın gerçek dünya ile buluşması için halkın çoğunluğu değişim istedi. Seçim sonucu bu. Bu coğrafyanın zenginliği kitlece daha iyi paylaşılabilir mesajı verildi. Çok açık bu. Dönemecin ardında bekleyen kanlı bir savaşı önlemenin yolu birleşerek yürümektir mesajını anlamayarak hala kendi dikey doğrusunda ısrar edenleri dinledikçe kahroluyorum. İktidara muhalif olarak oy isteyenlerin iktidarla koalisyonu olacak belki ama hoş olmayacak.
*
Bu ülke insanları 50 bin kişinin ölümünü bile bağrına basıp kan yerine kızılcık şerbeti içmiş gibi duruşunu gösterdi ve soğukkanlı mesajı verdi. Ama bakıyoruz halkın sesi olması gereken medya suskun bekliyor ve bu kabul görmüyor. Sermayenin medyası barış istemiyor kan istiyor hesaplaşma istiyor.
Kürtler yüzyıllardır bağımsızlık mücadelesi veriyor. Kendi devletlerini kurmak istiyor. Haklarıdır isterler. Ermeniler de haklı olarak on bin yıllık kadim halk olarak istemişti. Olabilirdi de ama olmadı.İstemek başka başarmak başka. Olan bögede yüzyıllardır komşu olarak barış ver dostluk içinde üstelik kilise cami yan yana yaşayabilen insanlara oldu . Yüzyıllarca sürecek kin üreten dramlar yaşandı her iki tarafta da
Federasyon vesaire sadece basamaktır. Sosyalist jargon genlerle bütünleşmedikçe sanal sınırlarla devletçikler kurma talebi hiç bitmeyecektir.
Bu mücadelelerine saygı duyarsınız duymazsınız sizin bileceğiniz iş sonuçta adı özgürlük mücadelesi. Güneydoğu halkı bu seçimle Kürt kimliğini benimsemiş olduğunu deklare etti. Solcu olduğunu değil. Ama zorla,ama dayatmayla, devletin demokratlık zaafıyla, korkuyla, belki severek, belki isteyerek tercihini kullanmak zorunda bu insanlar. Ama sosyalizmden haberleri yok. Çünkü kimse anlatmıyor. Oysa o dünyada sadece insan yaşamı kıymetli başka değerler değil.

*
Orta doğu da yaşanan insanlık dramlarını, sefil yaşam koşullarını değiştirmenin tek çaresi sosyalizmdir. Vahşi kapitalizm içinde vahşi kapitalizme hizmet edecek şubeler kurmak devletçikler kurmak değildir. Bu vahşetin ancak ve ancak sadece sosyalist bir proje ile giderebileceğine dair hiç bir söylem duymuyoruz. HDP den duydunuz mu ? Duymadık çünkü dert o değil. Öyle olsaydı Ertuğrul başkan olurdu .
Ama Halkların Demokratik Partisi Türkiyede ben solcuyum diyerek solu böldü ve parçalayabildi. Kürt olmayıp HDP ye sol değerler adına oy veren çokça tanıdığım var. Sınıf mücadelesi yerine etnik ve inanç özgürlükleri taleplerini sol yaftayla yutturmak sol’a değil efendilere hizmet olduğunu anlatmak kolay değil.
Ve bu dikey doğruya tapanlar Türkiye’de sol radikal grupların tümünün içinde yanıt bulabiliyor.
Sosyalist söylemi olmayana bizim köyde solcu denmez.
Ben eski Lazistanlıyım vakti zamanında Lazistan sancağında Rize de doğmuşum. Bizde solcunun anlamı Marksist bir dünya anlayışıdır. Lazistan ırkçılığı hedefleri için sosyalistçilik oynamayız biz. Gerici faşist amaçlara kurban etmeyiz. Gerici dinci aşiretçi ağalıkçı düzeni sol diyerek savunamayız. Solcuyuz derken. Sol maskelerle ırkçılığı etiketlemezler bizim orda. Sosyal Demokratlarda bana göre solcu değil sosyal demokrattır sadece adı üzerinde. İşçiler lehine patronlarla arabuluculuk . Bernstein’in yüzyıl önce kurguladığı bir acaiplik hala revaçta ve emekçilerin tüm dünya çalışanlarının kafasını karıştırıp sol adına destek bulabildiği kendi çıkarları için bir diğer ülkenin emekçilerini öldürmek için savaş naralarına katılan bir tuhaflık.
*
Halkın kabul ettiği doğruları zorla yok edemezsiniz. Halkın kafası elbette kolayca karıştırılabilir.
Abdullah Öcalan, 1970’lerin sonunda sosyalist bir Kürdistan için yola çıkmıştı diye biliyorduk zamanında .Orak çekiçler falan. Şimdi kafamız karışık yoksa Türkiye devletinin derinlerinin Kuzey Irak politikası gereği Kürtleri yönetmek için uydurulmuş bir misyon mu idi sonradan iş çığırından çıkıp kontrolden mi çıktı . Şimdi baktığımızda Öcalan’ın Marksist teorisi zamanın ruhuna uygun ters yüz edilerek emek-sermaye mücadelesinin yerine etnik özgürlüklere yönelik mücadeleye geçilmesini nasıl izah edeceğiz.
Bu mücadele de iki tarafın emekçileri artık değeri çalınan kitlelerin ne kazancı olacak ? Kürt kökenli solcu olmak sınıf mücadelesini terketmenin şartı mı oldu ? Kimsenin kazanmadığı bir proje. Sonunda sosyalist bir kazanç olmadan her iki tarafın kazanımı emekçi sınıfı açısından ne değeri olacak.? Hiç olmayacak !.Sosyalizm gelmeden o coğrafyada etnisite davası ile çözüm yoktur. Kürtler bana göre diyor ki? Biz şimdi Türkiyenin sömürgesiyiz değerlerimiz Türkiyeye akıyor sömürülüyoruz işçilerimiz köylülerimiz in hakları çalınıyor. Emeğimiz Türkiye elitlerine zenginlik sağlıyor kaynak oluyor. Peki kurulacak devlet sosyalist olmayacak ise bu devlet kapitalist sistemde yer alacaksa kendini kime sömürtecek ?. Emperyalist küresel şirketlere ve sahipleri ABD,Almanya Fransa İngilter vesair küresel efendilere.

Bu emekçiler adına neyi değiştirecek?Ne kazandık !

*
Türk-Kürt mücadelesine sol tez yükleyenler Emperyalizme (ABD’ye) karşı savaşmayı bırakıp Türk ordusu ile savaş teorisine kutsal anlam yüklüyorsa bundan bizim ‘naif’ dönek ! solcular ne anlıyor ? Türk ordusunun ülke bütünlüğünü koruma refleksi faşizm mi oluyor ? Ulusalcılık mı oluyor ? Asıl hedef üreten insanların haklarının acımasızca sömürüldüğü bu coğrafya da ” sınıf mücadelesi ne olacak peki” dediğinde “sen ulusalcısın” diye kestirip atılabiliyorsa?. Hedef böyle saptırılır işte . Gerçek düşman böyle kapı arkasında ellerini ovarak sırıtır. Ağalar ve şeyhlerle mücadele yerine Türk devletiyle aynı coğrafyanın zorunlu askerlikle yükümlü insanlarına karşı ABD menşeli tuzaklar kurarak mayın patlatarak savaşmakla mı solculuk olacak.! .
*
Komunist Parti yüzde 50 oy kaybetti bu seçimde. Tüzüğünde Marksist Leninist hedefler koyan sınıf mücadelesi temelli bir partide ırkçı hezeyanlar nasıl da baş kaldırmış ? Türkiye solunun tüm radikal sol gruplarda yer alan kürt kökenli marksistleri bir anda ulusalcı ırkçı özgürlükçüleri oluverdi nedense. Orada HDP ‘de Marksist Leninist bir parti tüzüğü mü gördüler acaba? Ben göremedim ama gören varsa anlatsın da bizde görelim.
*
Bu gerici teori ile Türkiye’yi Türk emekçilerini kan ve ateşe atacak geri dönülmez kayıplara yol açacak sürecin anahtarını açan bu dönek marksistlere sesleniyorum. Emeğin özgürlüğü çok mu naif geldi size. Irkçılık virüsü koca sakallı adamı yıkamaz bunu bilesiniz.
Geleneksel ağaların yerini PKK’lı modern savaş ağalarının aldığını bizim solcu eskileri neden görmek istemez?
*
CHP genel seçimde kazandığı 4 puanlık yükselişi parti içinde yer alan Kürt kökenlilerin tercihiyle geri verdi ve yerinde saydı. Aslında baraj olmasa bu oylar CHP de kalabilirdi. Belki ! Bu kardeşlerimiz Ak Parti iktidarını düşürmek için doğru bir tercih yapmıştır. Kendilerine göre doğrudur. CHP ideolojisi ile savaşan bir partiyi devrimci sayarlarsa kendi partileri gerici olmaz da ne olur?
*
Ya Atatürk’ü sevenlere ne demeli. Emperyalistlere bir şekilde karşı koyup ama savaşla ama entrikalarla özgürlüğünü kazandırılan bu ülkenin bütünlüğü sol hedefler için bugün kü dünya gerçekleri içinde elbette gereklidir. Kürt kalkışmasına sert bir yanıt veren Atatürk’e değil de Şeyh Sait ve Said Nursi yolunda gidenlere oy verdiklerinin farkında olmayan solcu kardeşlerime tavsiyen asıl düşmanı görmez haline getiren at gözlüklerini çıkarsınlar.
HDP ilerici Atatürk gerici mi ? Komunist Parti solcu değil de HDP mi solcu?
Kısa ve öz, gerici bir parti artık bundan sonra solu kompradorların çıkarı için manipüle etmeyecek . Sürece baraj olmayacak. Türkiye solunun yolu buna bağlı. Kendi yolunda yolu açık olsun. Ama şu sürüm sürüm süründürülen emekçilerin yakasını bırakacaklar. Herkes kendi işine bakacak. Emekçi sınıfın özgürlük mücadelesinin önünü etnik amaçlarla kesenleri tarih affetmez.

Evet bir kedim bile yok demişti şair. Yok.

bandırmagerçek- 15-06-2015 -bandırma

EVET HALKIMIZ CHP- MHP- HDP KOALİSYONUNU İSTEDİ… İŞİNİZE GELİRSE…

İnanılmaz bir şey bu sandık.

Ne yapsalar faydasız ne dayatsalar da Halk kendi bildiğini okuyor işte ve ilk eline geçen fırsatta ne istediğini açıkça söylüyor .

Yine söyledi!.

Tüm rakiplerine ezici bir sonuçla fark yapan AKP aynı zamanda tek başına iktidar kurma gücünü de kaybetti ?! Böyle bir durum. Bu mesaj enteresan oldu. 7 Haziran

seçiminin ardından koalisyon olasılıkları tüm yurtta olduğu gibi Bandırma da da günlük yaşamda ve siyasetçilerde

temel gündem maddesi olarak çok farklı kesimlerden tepkiler aldım. Ama benim seçim sonuçları kesinleşince aklıma gelen ilk cümle şu oldu. Evet halk CHP,MHP HDP yi kolkola görmek istiyor. Ütopya mı ? Belki amma işte bu halkımız işinize gelirse yapın. Yoksa bu fırsatta kaçsın.
Olamaz böyle bir şey.
Çünkü sonuçlar apaçık ortada adeta tokat gibi çakıyor.Kütle CHP ,MHP ve HDP Koalisyonunu istiyor. “Zor ama neden olmasın” ı istiyor. Bu halk sandığımızdan çok daha bilinçli. Doğru olanı gösterdi aslında. Kucaklaşmanın zamanı dedi ama hazırmıyız. Kitle hazır mı ? Paradigmaların ötesinde, yaşanan yaşatılan acılar bilinçaltına nasıl itilebilir?
*
Millet ! diyor ki ; Evet bizler bizce AKP İktidarında çok başarılı işler gördük. Allahı var Ak Parti iktidarında ötekileştirilenler geri döndü. Duvara asılan çorapların sahibi geldi Cem Karaca’nın deyişiyle. Bu halktı . Ne kadar eğitilmişse o kadar bilen halk. Ama

eskinin askeri vesayetinde sandıkla seçilmişlerin süründürüldüğü iktidar beceriksizliği gitmişti, yok sayılan muhafazakar kesim

yönetim ve idari kadrolara dahil edilmişti .Türkiye’nin geleceği adına sanayi ve alt yapı hamlesi yapılmışmı yapılmış , Türkiye üzerindeki ölü toprağını

silkeleyip atmışmı atmış , kabuğunu kırmış dinamizmin, kazanmış ama…

Geldiğimiz noktada yıkılan eski jakoben saray onların nemalandırdığı sınıf asalak aristokratik yapı ezilmiş sindirilmiş … Halkına tepeden bakan aşağılayan PAYLAŞMAYAN kitlenin balonu patladı derken… Yeni ama bu kez de hermen pırtlak gibi MUHAFAZAKAR BİR ARİSTOKRASİ ile karşı karşıya kaldık ki bu eskisinden fena.

Çünkü gömemişin oğlu olmuş tutmuş çükünü koparmış misali.

Arkadan dolanarak gelmiş ve üreten kesimin artık değerine yine el koymuş bir yeni türedi komprador sınıfla karşı karşıyayız. Bunların dünya ile bağlantıları emekçilerin sırtından çalınan paralarla elde edilen servetleri çatır çatır yemek ve ahretle ilgili ritüelleri . aksatmamak. Sanat kültür le alakaları da yok. Hani dersin bari çalınmış paralara sanata kültüre aksında aklansın. O da yok. Sistem yeni zenginleri ile birlikte yeni bir asalak zübük sınıf ortaya çıkarmıştır.

Sıkıntı var.


Sıkıntı var çünkü kendi içinde birbirine neden düşman olsunlar amaç rant paylaşımı değilse? O zaman bende halk olarak size görev veriyorum .

Tüm seçime giren ve AKP yi eleştirenler sizler ..bir araya gelin ve ülkeyi siz

yönetin, ak mı kara mı belli olsun. Görevden kaçmayın madem oyu iktidar için istediniz. Siz iktidarı istediniz buyrun size

iktidar yolu ! Size yetki verdim.
Hırsız mı dediniz ? Buyrun alın iktidarı o zaman görelim hukukunuzu. Kaçan korkaktır samimiyetsizdir.

*
Kimse kendi dikey doğrularını herkese doğru diye dayatmasın. Bu coğrafyanın ortak çıkarları hızla kalkınarak batı uygarlığına yetişmesi gerek. Sömürülmeden yaşamanın tek şartı birlikte yürümek. Bu yazdıklarım romantik bir beklenti değil. Laf olsun diye değil. Olmayacak duaya amin demek de hiç değil..
Görüştüğüm dinlediğim yüzlerce kişinin sentezi. MHP ile HDP birlikte hükümet kurabilirmiymiş. CHP MHP HDP nasıl bir araya

gelsinmiş,bunca şehitlerin kkanı ortadayken nasıl olabilir? Gibi sert duruşlar var. Bakıyorum 70 milyonun yaşadığı coğrafyanın derdi onların

derdi hiç değil,hepsinin tuzu kuru .Çoğu devletten geçinmeci ya da rant sektörü üyesi.Emekçinin derdi hakkını alabileceği bir iktidar.
Milyonlarca emekçinin çalınan artık değerlerinden haberleri bile yokken .
Köle ve efendi ilişiksizi paradigması insanı değerlerini sıfırlamışken .Fener Gassaray ! rekabeti gibi takım tutma mantalitesinden öte bir dertleri olmayanlar koalisyon istemiyor. Senin partin benim partim Bizanstan beri değişen bir şey yok. Maviler yeşiller ?..
*
Evet ilk bakışta olanaksız bir romantizm gibi görünüyor amma gerçekten halkın istediği bu. Olması gereken de bu.

ABD nin desteğiyle Kürdistan devleti kurulmak istendiği artık bilinen bir gerçek.Arap coğrafyasında şimdi güçlü olsada yaşamsal geleceği her zaman tehlikede olan İsrail’e destek olacak yeni bir destek gerekli onlara.Sadece etnik kimlik kültürel baskı olsaydı dert silahla dağa çıkılmazdı. Kürt solu Türkiye sol mücadelesini 80 den sonra sürekli manipüle ederek bölmeye çalışmazdı. Kürt aydın kesimi etnik hakların mücadelesi için değil feodaliteye karşı topyekün emeğin sınıf mücadelesine çıkardı. Sosyalist hedefler için çıkılırdı,çünkü sonrasında öyle bir sorun zaten yok.

*
Halkımız Türkiye coğrafyasında yaşayan on bin yıllık yazılı tarihi olan coğrafyada buluşmuş onlarca belki daha fazla farklı etnik

kökenlerden gelen bir kitle. Büyük aydınlanma devrimcisi Modern Türkiye Devletinin kurucusu Atatürk’ün başardığı misyon sürekli devrime dönüştürülseydi farklı olurduk evet ama olmadı.Diyalektik romantik değil bilimsel ilerliyor.
Türk ulusu savaş kavga ve kan istemiyor.
Çünkü bu topraklar zengin. Çünkü bu topraklar yüzmilyonlarca insanı refah içinde

yaşatacak kadar kıymetleri barındırıyor. Halk Her iki tarafta da Şehit sömürüsü üzerinden üretilecek kin ve nefret geleneğini

istemiyor. Olan oldu. Kürtler en son Atatürk döneminde zamanın dünya efendisi Birleşik Krallığın bölge projesinde kalkıştı . Ve yenildi. Çok büyük

kıyımlar ve acılar yaşandı.Emperyalistlerin kılı kıpırdamadı yaşanan acılara sürgünlere o zaman. Bugün Suriye’de İran’da Irak’ta öldürülen masum insanların kaderi de emperyalistleri asla ilgilendirmiyor.Kalkışma akabinde yenilginin sonunda bölge insanı haklı haksız denilmeden büyük bedel ödetilerek yaşadıkları ana baba toprağından sorgusuz sualsiz sürüldü büyük acılar yaşandı. Ermmeni sürgünü az gelir yaşanan acılara. Şimdi Kürtler silahlı mücadelede yine yenildi. Gerilla ile savaşta resmi ordu hukuk kuralları içinde mücadele eder. bile imparatorluk geleneğinden gelen bir olgunlukla Tamil Felaketi benzeri bir çözüme gitmeyi aklından geçirmedi bile. Arkasında sindirdiği ve sempatisini kazandığı kendi kitlesi olduğu halde gerilla yenilmiştir. Halkları ayrıştırıp bölerek sömürü sistemini sürdürerek yönetmek isteyen derin güçlerde onları yöneten asalak oligarşi de yenilmiş parlamenter demokrasi kazanmıştır. Kazanan halk oldu. Ama sandıkla.

*
ABD bölge çıkarları adına kendi çıkarları adına proje üretir üretecektir.Bilderberg ‘de egemenler tasarım yapacaktır. Güçlü olan kendi projesini koyacaktır. Almanya,Fransa İngiltere hatta Çin kendi çıkarlarını

isteyecektir .Ama bizim çıkarımız bize onların çıkarı onlara.
*
Türk ulusu tüm etnik kimlikleriyle kaynaşmak kucaklaşmak istiyor,bu coğrafyanın

nimetlerinin zenginliğini birlikte paylaşmak istiyor.Mardinli Hakarili Bandırma Cumhuriyet Meydanında emeğini ortaya koyacak Bandırmalı da Şırnak’ta fabrikasını kuracak. Kardeşliğin temeli emeğin hak mücadelesinde belirginleşir. İnsana yakışır hak ettiği bir şekilde barış içinde kardeşçe yaşayarak. Kölelik şartlarıyla değil.Yoksa Muş’un dağlarından kopup niye Bandırma’nın varoşlarına yerleşmek

istesinler niye cennet gibi baba ocaklarını bırakıp bile bile zehirlendikleri Çalışkanlar mahallesine yerleşmek istesinler.

*
Benim anladığım da bu gözlediğim de.
Arap kökenli Sırrı Süreyya’nın kanıtladığı gibi binlerce kürt kimliği olmayan insan gönüllü destek

verdiği için baraj aşılmıştır. Baraj olmasaydı bu destek olmazdı. Türkiye halkı Türkiye’yi birlikte kardeşçe yönetecek dedi. Destek savaşa değil kardeşliğe ve barışa verildi.

Kürdistan diye bir devlet kurulsun Türkiye bölünsün diye oy verilmedi.Birlikte yaşam diye verildi.
ABD 50 farklı federasyonun birlikteliğinde bir devlet ve orada dünyanın tüm etnik unsurları birlikte yaşıyor her ABD bireyi ülke dışına çıkınca ben Amerikalıyım diyor ve ortak

resmi dili İngilizce konuşuyor ve yazışıyor. Kostarikalı benim dilim resmi dil olsun demiyor.Ummurunda değil. Kitlelerin ırkçılık manyaklığı talebi sadece

emperyallerin kana susamışlığının bir dayatmasıdır.
*


Bandırmaspor’un 50. Kuruluş Yıldönümünde Hasan Amca (Hasan Sur)’yı ziyaret ettim. Kendisi halen her gün aksatmadan geldiği işyerinde idi. Kısa sohbetimizde; yıllar öncesine yeniden dönmenin enerjisiyle o günleri yeniden yaşayarak anlattı.

Hasan Sur ; Yozgat Sorgun’lu. Erzurum Yapı enstitüsü mezunu olarak geldiği Bandırma’da gösterdiği başarıyla kısa sürede yükselir. Ve 3 dönem Bandırma’da Belediye Başkanı seçilir. Ancak Hasan Sur’un bu özelliğinden öte Bandırma için bir başka tarihi önemi daha var.

Bandırmaspor’un kurucu başkanıdır.

  • Sevgili Hasan Amca bugün Bandırmaspor’un 50 kuruluş yıldönümü . Bunca yıldan sonra Bandırmaspor’un inişli çıkışlı başarılı başarısız dönemleri oldu. Yıllar sonra bugün duygularınızı alabilirmiyiz.
  • Dile kolay evet. 50 yıl geçmiş ama kuruluşla ilgili bana ait özel bir durum daha var. Bandırmaspor kurucular kurulu olarak 38 kişi toplanmışız idare heyeti falan başkan idari kurul seçiliyor yarım saat geçti, 45 dakika geçti derken evden acil çağırdılar eve geldim Mürüvvet abla var komşumuz ,çat kapıyı açtı Hasan Bey müjde! Dedi. 2 oğlun oldu. Hakan oldu. Haluk birincisidir. Sonra şimdi aradan 50 yıl geçmiş Bandırmaspor’un kuruluşuyla Hakan’ın doğumu Bandırmaspor’la saniye saniye aynı oldu. İşte o günbugün benim için özel bir gündür. Bandırmaspor çocuğumuz gibidir
    -Renklerini tartışmışsınız .
  • Renklerini konuşuyoruz toplantıda ben o zaman Marmara Gençlik başkanıyım dört beş yıldır başkanlığında bulundum amatör zamanlar ve çok önemli başarılar elde ettik. Çok önemsendik bu başarılar nedeniyle dikkat çektik. Toplantıda dedim Marmara denizinin rengi mavi, dalgaların rengi beyaz. Mavi beyaz olsun . Lise beden öğretmeni vardı sonra tayini çıktı gitti Bandırma’dan. İdare heyetinde idi ve o olmaz dedi. Yunan bayrağının rengi mavi dedi katiyyen olmaz , o zaman ne yapalım bordo olsun dendi ve Marmara’nın da beyazını aldık. Benim düşüncem Marmara Mavisi idi. Marmara adı konusunda farklı bir amacım vardı o zamanlar. Malüm vilayet olma konusu o zaman da var gündemde “Marmara Vilayeti” olsun düşüncemiz vardı . Bandırma’da merkez olarak tabi siyasi olarak düşündük faydası olur diye ve o amblemi koyduk.
  • Marmara Vilayeti olamadık .
  • Evet maalesef . Orhan Şeref Apak Federasyon başkanı o zamanlar. Bir kanun çıktı bütün illere mahsus profesyonel futbol takımı oluşturanlar 2. liglere alınacak. Vilayetler profesyonel kulüp olacak ilk defa oluyor. Baktık vilayetlere mahsus bir kanun ama Balıkesir’den de ses çıkmıyor. O zaman Marmara Kulübünün başkanıydım. Bandırma’da iki güçlü amatör kulup var birisi Gençlik Kulubü diğeri Marmara Birlik ikiside çok güçlüydü. Birisi siyah beyaz forma renkleri diğeri sarı lacivert ben Marmara Kulübünün başkanıyım ve takımımı İzmir Bursa Manisa Edirne şampiyonu yaptım. Yani o bölgenin şampiyonu olduk , bölge şampiyonu o zaman altın madalya kupa verdiler bize. Biz arkadaşlar dedik böyle başarılı olunca ses getirince birleşelim Bandırmaspor’u kuralım. Kurucular kurulu oluşturduk. Toplandık 5-6 kişi gittik Ankara’ya. Rahmetli Mustafa Kılkışlı “Eşekçi” yanımızda. Federasyon başkanı . Orhan Şeref Apak’ın huzuruna çıktık. Tabi tanışma faslında arkadaşlarımı takdim ettim işte Ahmet, Mehmet derken işte Mustafa Kılkışlı der demez “Bana Eşekçi derler haa ” diyerek Kılkışlı müdahale etti . Orhan Şeref Apak durakladı. ‘afedersiniz’ dedim “yoo ben ismimle gurur duyuyorum “diyerek devam etti Mustafa ve bu resmiyeti kıran bu samimi tavriyla ortam neşelendi idarecilerle ahbap olduk oturduk konuştuk dedik ki bizim böyle bir talebimiz var. Ama prösedür illere göre yapılmış olmaz dediler önce ancak Balıkesir kurmazsa o zaman size bu hakkı veririz diyerek bizi uğurladılar. Bizde atladık geldik Balıkesir’e sorduk onlara siz takım kuracakmısınız. “Yok” dediler . Bölge müdürü vardı Balıkesir’de o ilgilendi sağolsun ,bize bir hafta mühlet verin bir hafta sonra haber vereyim dedi. Ayrıldık. Bir hafta sonra atladık gittik tekrar Balıkesir’e sorduk. Ne oldu ? Dedi ki ; “kuramadılar” . “O zaman bize bir yazı verin” dedik kurmayacağız diye ve aldık yazıyı . Resmi yazı. Atladık gittik Ankara’ya Orhan Şeref’e verdik yazıyı . “Tamam” dedi o zaman. ” Ama bir ricam var ismini Balıkesir Bandırma olarak yazalım mevzuata uysun.” Uydu ve bir hafta sonra Kulübü kurduk ismini de Balıkesir Bandırmaspor olarak tescil ettirdik. İlk defa bir ilçe takımı olarak profesyonel kulüp olarak Profesyonel ligde yer almış olduk. İsme gelince bir yıl Bandırmaspor isminin önüne B nokta olarak harf yer aldı , nitekim bir yıl geçti Balıkesir’liler kendikulüplerini kurdular ve onlar da ligde yer aldı bizim ismimizde Bandırmaspor olarak devam etti. Yani Balıkesirspor bizden bir yıl sonra kuruldu.
  • Trabzon’da bizden sonra kuruldu Bursa’da galiba ..
  • Evet Bursa ‘da Güvenspor çok güçlüydü. Trabzon Yedinci sene şampiyon oldu Trabzon 1.Lige çıktı ama Bandırma ile çok dramatik anıları vardır. Trabzon şampiyonluğa gidiyor onları burda Nevzat’ın golüyle yendik unutulmaz bir maçtı. Burda Cin Çukurunda hiç unutmuyorum o zaman bana bir mektup geldi . Trabzon Of’tan. 2 sayfa mektup ve kırmızı kalemle yazılmış .Diyor ki mektupta : ” bizi kötü yendiniz ama bunu yanınızda bırakmayacağım oraya geleceğim soyunuzu keseceğim” gibi bir sürü şeyler yazmış tabi korktuk ama kimse gelmedi ama hoş bir anı olarak kaldı, geçti gitti bunlar. O sene şampiyon oldu Trabzon.
    Bursaspor’da 2 kulüp birleşerek kuruldu. Bir anım var . Takımlardan güçlü olan Güvenspor’du . Onlarla maçımız var. Güven in başkanıyla Bursa’da staddayız sağ taraftan bir frikik kazandık. Bizim Nevzat santraya yakın ama çapraz orta sahanın az ilerisinde topun başına geçti . Gerildi gerildi, 2o metre gerildi. Başkana dedim bu gol olacak. Başkan : ” Hadi ya ” dercesine gülümsedi. Nevzat solaktı burun vururdu ama füze gibi giderdi. Sonuçta Nevzat vurdu direk kaleye girdi top ve kaleci göremedi bile. O zamanlar bugün süper lig kalitesinde oyuncularımız vardı Soner ,Nevzat, Büyük Ahmet, Küçük Ahmet ..
  • Futbolu çok seviyormuşsunuz Hasan Amca. Oynadınız mı ?
  • Evet . Erzurum Yapı Enstitüsü’ndeyim. Lise çağı .Ben kaleciydim önce kalecilik yaptım bir ara uyduruk toplarla yumaklarla falan oynuyoruz, top mu var memlekette bir keresinde top yuvarlana yuvarlana yanımdan geçiverdi, hiç kıpırdayamadım, hoca geldi hemen sen dedi “hadi kardeşim sen,geç kenara” ve kaleciliğim bitti derken sonraları santrfor mevkiinde oynadım.
    Marmara Kulübünde çok uğraştım ben. 4 – 5 yıl o zaman amatör kulup masraflar hep cebimizden topçuya ver, yola ver, formalar masraflar çok uğraştım ama seviyordum İstanbul’dan futbolcu aldım Bahattin’ler Küçük Özkan ‘lar Çanakkale’ye gittik hiç unutmuyorum güçlüydüler ama orda 5- 2 yendik onları ,fırtına gibiydik.Sonuçta 3. Grup Şampiyonuyduk çok önemliydi o zaman para da yok ki..Herşeyi cebinden vermezsen imkanı yok.
  • Sevgiden.
  • Eşekçi genel kaptandı , Eczacı milli oyuncumuz Çetin Zeybek’ ten sonra .. güzel zamanlardı.
  • Hasan amca yorduk seni . Çok teşekkür ederiz.

MEHMET LEVENTOĞLU – 05-06-2015 -BANDIRMA GERÇEKC

Yayınlama: 04.06.2015
1
A+
A-
REKLAM ALANI