Hindistan’da Bir Gün

If kare bağımsız filmler festivalinde gösterilen filmlerden biri de Hindistan’da Bir Gün’dü. Adından da anlaşılacağı üzere sıradan bir gün anlatılmış filmde. Bugünün koşuşturmacasında geçmiş ve gelecekle bağını korumaya, kimliklerine, hayatlarına ve hayallerine sahip çıkmaya çalışan insanların öyküleriyle bezenmiş bir film. Oldukça ağır hayat koşullarında yaşamaya çalışan insanlar da yer almış öykülerde.

Festivalde diğer filmleri de izleme fırsatı buldum. Hepsi için söylenecek, konuşulacak o kadar çok şey var ki.Filmler için ortak bir tema var mıydı bilmiyorum ama bana göre ortak tema sevgiydi.

Hindistan’da Bir Gün, Hindistan’ın alt ve orta sınıf insanlarının boy gösterdiği videolardan oluşan seçki niteliğinde bir belgesel film. Katılımcılardan birisinin söylediği bana göre çok çarpıcıydı. Ülkesi ve insanları için geleceği nasıl hayal ettiğini şöyle ifade ediyordu: Sorunlarını çözmüş güçlü bir ülkeyi sevgi ve dayanışmayla inşa edebiliriz. Sevgi ve anlayış, farklılıklara saygı filmde çokça vurgulanan olgular.

İnsan ister istemez yaşadığı ülkeyi Hindistan’la karşılaştırıyor. 1 milyarlık nüfusuyla bir dev Hindistan. Sömürgeciliğe karşı mücadeleyle kuruluşunu gerçekleştirmiş, kuruluş tarihi aynı zamanda bölünme ve parçalanma tarihi olan bir ülke Hindistan bütün ulus devletler gibi. Birçok etnik ve dinsel farklılıkların olduğu olduğu, büyük çatışmalar ve kırımlara sahne olmuş büyük bir coğrafya. Kastlara, keskin sınıfsal ayrımlara ve geleneklere bağlı olsa da, filmden yansıyan iyimser iklimden anladığım kadarıyla insani bir ortaklaşma ve bütünlük duygusuna sahip bir ülke Hindistan. En azından filmdeki Hindistan öyle. Film gösteriyor ki devletlerin, kastların, sınıfsal konumların, milliyet gibi yapay aidiyetlerin dışında insanları bir arada yaşamaya ikna eden temel bir duygu ve ihtiyaç var. Kendini gerçekleştirme uğraşında, kendini ifade edeceği bir başka insana,insanlara duyduğu ihtiyaç ve sevgi. Sevgi dışında hiçbir duygu insanları uzun bir süre bir arada tutmayı başaramaz. Sevgi, ülkemizde de ihtiyaç duyduğumuz şey. Bugünün koşullarında her şeyden daha önemli. Bölünme baskı ve zorla, topla tüfekle önlenemez. Bölünme zihinlerde başlar ve biter. Zihinlerde olan şey ise duygularla beslenir. Birlikte yaşama arzumuzu ayakta tutacak şey, farklılıklara duyacağımız saygı ,kabul ve sevgidir.Ama gerçekten, sınırsız,koşulsuz, sonsuz…

Yayınlama: 28.05.2017
2
A+
A-
MOBİL REKLAM ALANI