Hülya Uçansu (Ozar) İle Anılara Yolculuk

  
"Sinema salonu ağzına kadar doluydu. İğne atsanız yere düşmez. Kasabanın merkezinde yer alan OZAR SİNEMASI'nda cumartesi günleri saat 14.00'te bşlayan seanslar öğrencilerin hucumuna uğrardı. Çoğunluğu lise öğrencileri ve kadınların oluşturduğu izleyiciler için hangi filmin gösterildiğinin pek bir önemi yoktu .Yeter ki film olsun.
O gün yine öyle bir gündü.
Beyazperdedeki gri takım elbiseli fötr şapkalı adam aşık olduğu kadının arkasından kulenin merdivenlerine tırmanmaya başladığı sırada hoparlerden salona bir kulvarda gerilim müziği yayıldı" 

 BİR UZUN MESAFE FESTİVALCİSİNİN ANILARI " kitabının girişinde yer alan yukardaki pasaj  Bandırma doğumlu yazar Hülya Uçansu (Ozar)'ın  çocukluk yıllarını geçirdiği  Bandırma 'da ki  anılarına da yer verdiği ilk kitabından bir alıntı ve otobiyografik kitap  Ozar Sineması 1961 başlığı ile başlıyor.

Hülya Uçansu Bandırma eşrafından  Ozar ailesine mensup biri olarak aslında yazarlığından önce  kültür hayatımızda  önemli bir yeri olan  İKSV  gibi efsane olmuş bir kurumda 25 yıl gibi uzun bir süre yöneticilik yaptı aynı zamanda kurucu olarak.  Hülya Uçansu (Ozar) hanımefendinin katkılarını  dostların özellikle halen Bandırma'da yaşamını sürdüren ünlü yönetmen Tunç Başaran'ın verdiği bilgiler çerçevesinde hayranlıkla takip etmiş  canlı tanıklardan biriyim.

3. Kitabı ONAT KUTLAR 'A MEKTUPLAR adlı kitap tanıtımı ve imza günü münasebetiyle Hülya hanımefendi  Bandırma'ya geldi. 50 li ,60 lı yıllara dair kendi yaşamından  görsel  sunumla  katılımcılara;  bir daha yaşanamayacak nostaljik yılları yeniden canlandırdı.  
Gerçekten  çocukluk yılları  güzel günlere denk gelmiş Hülya hanımın. 60 ihtilalinden önce Demokrat Parti iktidarında yönetilen Bandırma'yı gözlerimizde canlandırırken  az çok hali vakti yerinde eşraf ailelerinden birinin çocuğu olarak  akranlarından şanslı bir konumda  olmanın avantajıyla İstanbul'da sürdürdüğü yaşam yolculuğunda  sanat ve kültür adına her Bandırma'lının   gurur duyacağı hizmetler verdi . 
Büyük bir sermaye grubunun patronu olmaktan ziyade sanatın ve sanatçının koruyuculuğuna bil fiil kendini adamış bir kimlik olarak bilinen  Nejat Eczacıbaşı'nın  özverili  sponsorlüğünde sürdürülen İstanbul Kültür Sinema Vakfı (İKSV )'nin kuruluşu ve gelişmesinde de  büyük katkıları olduğu kuşkusuz ancak  çok sayıda uluslararası film festivallerinde juri üyesi ve başkanı olarak ülkemizi temsil etmesi de gurur verici bir durum.

Birikimlerini  üniversitelerde öğretim görevlisi olarak aktarmaya devam ediyor Hülya Hanım.

Nüvit Erten ve Erhan Gülşar'ın çabalarıyla   kurulan ve Bandırma Belediyesi'nin  desteklediği etkinliklerle dikkat çeken Bandırma Sinema Kulübü nün davetiyle Nüvit'in ifadesiyle "Babasının sinemalarında sandalyelerin arasında koşuşturduğu, kumsalında oyun oynadığı Arnavut kaldırımlı caddelerinde okula gittiği ve 11 yaşında annesinin iyi bir eğitim alması için İstanbul’a gönderdiği, çocukluğunun şehrine bu kez kitaplarını imzalamaya ve kentiyle buluşmaya" geldi Hülya hanım.  

Gerek vakıf çalışmaları gerekse  sanat ve kültür dünyasında geçen yılların içinden  aktardığı anıları içeren aslında bir belgesel niteliğinde olan kitaplarıyla onur duyduk. Bandırma adına gurur duyduk. Sanata ve sanatçıya sözde değil gerçek anlamda verdiği destekten dolayı Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza 'ya da burada yeri geri gelmişken  teşekkür ediyorum etkinliğe katılmak için Balıkesir'de yapılan çok önemli bir siyasi toplantıyı bırakıp etkinliğe gelmeyi tercih etmesi büyük incelikti.

Hülya Uçansu (Ozar) Nisan Ayların En Güzeli 'nden sonra kaleme aldığı 3.kitabını;  tanışmasıyla birlikte hayatının dönüm noktası olduğunu itiraf  ettiği  ünlü sinema eleştirmeni yazar Onat Kutlar üzerine yazmış. Daha doğrusu  İstanbul Sinema Günleri olarak birlikte başlattıkları Sinematek ve  İstanbul Sinema Festivali olarak başlayan sürecin devamında uluslararası kimlik kazanan İKSV 'de ki  muhteşem birlikteliğine  son veren acı olayda,  Taksim Marmara Otelinde patlatılan  bombayla hayatını kaybeden güzel insanla yolları kesişenlerin  yaşam anlarından   ortak  anılar olduğunu  ifade ettiği  yeni kitabını  imzalatıp aldım. Henüz okumadım ancak ilk kitabını bıktırmadan su gibi akan uslübüyla bir solukta okuduğum için aynı heyecanı hissettiğimi ifade edeyim

M.LEVENTOĞLU -10-12-2016

.