eni Teknik Direktörümüz Hüseyin Eroğlu. Duyunca şaşırdım ve çok sevindim.
*
Yıllar önce Bandırmaspor alt yapısının yeniden organize edilmesi konusunda bir fikir oluşmuştu.
Bandırmalı spor adamlarının bila bedel emek desteğinde alt yapı yapılıp 5-6 hoca ile başlatılacak Bandırmaspor Futbol Akademisi fikrini olgunlaştırmaya çalışırken elimizin altında Altınordu gibi müthiş bir başarı öyküsü vardı.
Yıllardır , şehrin kıt kanaat kamu gelirlerini tahsis ettiği kulübün futbol emeklisi kurnazlara , menajerlere kurban edilip sömürülmesi herkesin canına tak demişti. Futbol bu. Bir oyun. Kentinin takımıyla,oyuncusuyla hocasıyla forma rengiyle bütünleşiyorsun içselleşiyorsun başarısıyla seviniyor coşuyor, yenilgisiyle üzülüyorsun kısaca sadece spor değil sosyolojik bir sektör.
Ve Amerikayı yeniden keşfetmeden ve bir futbolcunun transferi kadar bile tutmayan çok düşük bütçelerle gerçekleştirilebilecek proje şansı Dursun Mirza’nın başkanlık
döneminde yakalanan bir fırsattı. Olmadı .
İşte Hüseyin Eroğlu o dönemlerde Altınordu’da hiç yabancı oyuncu oynatmadan sadece kendi altyapısından yetiştirdiği gençlerle takımını 1.Lig’de sürekli zirveye oynatan kişiydi.
Sonra başka takımlarda da başarısı devam etti uzun süredir takım almıyordu .Ve Bandırmaspor’la anlaştı. Süreci merak ve heyecanla takip edeceğiz.
Üstelik Teknik Direktörümüz Prolisanslı.
Bu da ne demek demeyin. Görüyorsunuz çok takımın gerçek teknik direktörü başka televizyonlara demeç veren başka.
Bu prolisans işinde çok tuhaf işler dönüyor.
Her bürokratik işte olduğu gibi bu işlerde de gizli rant ekonomisi var.
Türkiye’de süper ligde olsun 1. lig de olsun çok şöhretli isimler var görüyorsunuz Teknik Direktör olarak takım çalıştırıyor. Ama maçlardan önce veya sonra maç değerlendirmesine çıkan kişilere bakıyoruz . Teknik DİREKTÖR ORTADA yok ama prostat sıkıntısı çektiği her halinden belli yaşlı amcalar maç tahlili yapıyor. Kim bu diyoruz kendi aramızda tabii ki saygısızlık için değil, Ama kimse bilmiyor. Böyle bir “sahte” uygulama yıllardır sürdürülüyor. Neden hak edenlere çalışma izni verilmiyor yönetmelik dışı işlere göz yumuluyor sorgulayan merci yok ? Belli olan ki bu işlerde de büyük rant var.
Türkiye’de çok etkili olan antrenör derneği var hesapta .Nasıl bir yağma sistemi talan sistemi var ki herkesin gördüğünü bu önemli dernek gömüyor . Ne bir ses ne bir demeç ne bir girişim.. Yoksa bu işlerin kaymağı da bu resmin içinde mi. Madem Antrenörler derneğisiniz neden prolisanssız teknik direktörlere itiraz etmiyorsunuz mesela? Teknik Direktörler -Antrenörler- bu çarkın içinde çoğu zaman haksızca adaletsizce kovuluyor . Bir tek ses yok. Antrenörleri derneği başkanı İsmail Dilber beyden bir açıklama yok. 40 senedir başkanı olduğu halde.. Neden hak edilmiş etiketler bu teknik direktörlere verilmez. Ya da hak etmiyorlarsa bu kişiler kulüplerden nasıl anlaşıp yüzbinlerce liraya imza atabiliyor.
Mesela Hüseyin Yenikan ismini hatırlatayım Bandırmaspor’un en zor günlerinde parasız pulsuz takımı yüklenmiş hak ettiğini alamamış bir çocuğumuz var her şeyi tamam yıllardır prolisans bekliyor.
Türkiye liglerinde sadece 2 ligde prolisansız takım çalıştıramazsınız.Süper Lig ve 1.Lig.
Hüseyin Eroğlu’nun prolisansı var tabi. Altınordu’yu da 8 sene çalıştırmış olmakla zaten en büyük kariyer referansını vermiş . Bi tane yabancı oynatmadan zirvelereden
aşağı inmemiş. Bandırmaspor’u zirveye ortak edebilir mi ? O sahaya çıkan onbir arasında aşırı beslenmekten göbeği önde giden futbolcu emekçilerini kısa sürede inceltebilirmi? En azından zaten 40 dakikası vakit geçirmekle çalınan maçta kalan uzatmalarla 55 dakika oynayabilecek hale getirebilir mi? Olabilir hayatta mucize işler görüyoruz bazen.
Öte yandan umarız Bandırmaspor altyapısına da bir göz atar ilgilenir mi acaba bir umut diyeceğim ama şimdilerde öyle bir alt yapı da yok daha doğrusu varda yok ya da hala statüsünü çözemediğimiz Bordo FK ve ona bağlı Kartallı bir isimli amatör külüple sürdürülen ve kamuoyu ile paylaşılmayan bizce muamma işlerin çarkına girer mi?
Her halükarda Erkan Taşkıran’ın sportif direktörlüğe getirilmesi iyi bir hamle bana göre.
Nitekim 2.Lig şampiyonluğumuza adını yazdıran ama hak ettiği emeğinin karşılığını yargı yoluyla aldı diye bir kısım sosyal medya asalağınca linç edilmesine şiddetle itiraz ettiğimde haklılığım yeniden futbol camiamıza katılması ile beni sevindirdi. Çünkü Erkan Taşkıran’ın şampiyon olduğumuz COVİD sezonunda soyunma odasında futbolcu arkadaşlarına yaptığı maç konuşmalarının yankıları kulaklarımızdan silinmedi. Bu işler çok önemli.
Bu sene önceki sene daha önce kaç teknik direktör değişti geriye dönük bakmaya saymaya gerek görmedim. Haddinden fazla. Herhalde rekor bizdedir. En çok Mustafa Gürsel’e üzülmüştüm. Talihsiz son dakikalar yenilgileriyle gönderildi ama başarısız değildi. Gidişler o kadar normalleşti ki. Zaten Onur Göçmez’in başkanlığında Teknik Direktörlerin varlığı görüldüğü gibi pamuk ipliği. Maç sonu değerlendirmesine çıkıp ta çat kapı gönderilen kaçıncı hocamız bu?
Basın huzuruna çıkıp maç değerlendirmesi yapıyorsun kapıya çıkmadan gönderiliyorsun. Ne zaman toplandın karar verdin sayın yönetim kurulu ? Var mı kamuoyu da merak ediyor.Her yenilgiden sonra eyvah hoca gitti diyoruz. Hoca gitmediyse başka biri gidiyor. Tamam görevini iyi yapmayan gitsin de bu gelişler de gidişlerde bedava değil. Bedeli var. Yoksa yok mu. Kimse bilmiyor? Bilen var mı?
Bakın şeffaflık olmazsa milletin çenesi torba değil büzesin.
Bandırmaspor hala bir dernek.
Onur Göçmez başkanla alıştığımız bir tarz oldu..Her yenilgi sonrası bahisler açılıyor. Basın toplantısından sonra hop hoca gitti!. Bu hocaların gelişine gidişine kim karar veriyor? Hadi sorgulamayalım geçtik parayı veren düdüğü çalsın tamam. Çat kapı gelip gidenler misafirliğe gelmiyor. Hepsiyle bizim bilemediğimiz içerikli sözleşmelere imza atılıyor. Kaç para ödeniyor sözleşme iptalleri için .Kulüp sosyal medyasından açıklama şu “karşılıklı anlaşarak yollarımızı ayırdık emekleri için teşekkür ediyoruz”.Bu kadar? Neye teşekkür ediyoruz. Bedava gelip gidiyorlarsa ben de çok teşekkür ediyorum minnetle ?
Bir dernek statüsü devam eden Bandırmaspor’un ana geliri Bandırma Kültür ve Spor Vakfının amatör spor dallarına tahsis ettiği gelirleridir. Bu gelirlerde bildiğim kadarıyla yılda 30 -40 Milyon civarında olmalı. Futbolcular geliyor Antrenörler geliyor gidiyor sanırım bütçe 100 milyonun çok üzerinde aşmış olmalı. Parayı tabiatıyla cebinden ödeyen Başkana Bandırma ne kadar borçlanıyor. Şu an Başkana ne kadar borçluyuz?.Tek gündemli son kongrede de açıklamaya gerek görülmedi. Kulübün bu kadar hesapsız borçlandırılması tek taraflı tahakküm getirir. Nitekim de durum öyle. Bu durumda Sayın Onur Göçmez’i hep sevmek zorundayız . Aksi halde Beşiktaş Yönetim Kuruluna seçildikten sonra hep yakındığı gibi kimse destek vermiyor (daha nasıl verilecekse) diyerek küsüp yada özel işleri nedeniyle giderse akıbetin ne olacağı yaşanmış deneylerden bellidir.
Bir Teknik Direktör yönetmeliklere göre bildiğim kadarıyla senede 2 takımla anlaşıp çalıştırabiliyor gönderilirse üçüncüye izin yok ama maşallah prof.futbol kulüplerinde böyle bir sınır yok. İstediğin kadar hoca getir gözünün üstünde kaş var diyerek gönder. Sınırsız tüketim..Sonrası bir kenti kendine mahkum edersin çok güzel.
Bandırmaspor’la alakası sadece forma renkleri olan basketbol şubesi kuruldu. Güzel . Sevindik . Kapalı spor salonunu hınca hınç her yaştan dolduran kadın çocukları hatırladık heyecan duyduk gençler adına. Banvit’le yakaladığımız müthiş enerji yeniden oluşur mu? Oluşur. Zehir gibi dinamik hevesli gençlik var.Üniversitede hazır potansiyel var. Seyirci var. Ahmet Hoca görevlendirildi. Çok iyi umutlandık. Ahmet Gürgen’i bir iki maç yenilgi sonrası göndermişler “emeğine teşekkür ederek”. .
Ahmet gibi karakterli bir insan bilmiyorum bu alemde ve bu kadar ucuz işler herkese yapılmaz.Ahmet’i anlatmama gerek yok. NBA ye giden kaç genç yetiştirdi 5 veya 6 da
olabilir. Furkan’ı hatırlıyorum. Ama işlem tamam. Muamma.
Neyse içimizi bir vesile dökmüş olduk . Samimi emeklere verilen özverili mesailere maddi manevi katkılara, iyi niyetlere şükran duymak yetersiz kalır. Ajandalı niyetlerin mumu ise yatsıya kadar yanar. Her şeyi şeffaf net açıklamakta bence hiç sakınca yok.
Bielsa aklıma takıldı ya şimdi!
Yeni gelen Hüseyin Hocaya hoş geldin diyorum. Belki karşılaşma şansımızda ona soracağım tek bir konu olur.
Bielsa için yorumun ne olur? Bir de onun özel düşüncesini alırdım.
Ve acaba o olsa ne kadar şans verilirdi?
26-12-2023 – MEHMET LEVENTOĞLU