Yıllardır devletin sırtında yük görülen emekli, yapılan komik zam ile sahneye alındı. Son yirmi yılın belirleyicisi ve suçlusu ilan edildi.
Ha bir de; beddualar sıralanmaya başladı… Beter olsunmuş da, sürüm sürüm sürünsünmüş.,.. Sanki bütün emekliler iktidara hizmet etmiş, beslemiş büyütmüş, yolsuzluklara göz yummuş, çarpık gidişatın yolunu açmış, ekonomiyi çökertmiş, eğitim, sağlık v.s sektörlerinin beline beline vurmuş.
Emeklinin üzerine bu kadar gidilmesi, yerden yere vurulması doğru olabilir mi?
Ülkemizdeki emeklilerin yaş ortalaması 65 üstüdür. Onların her biri, vatanına milletine, kendi alanında hizmet etmiştir. Çoğu; emekli maaşı alabilmek için büyük mücadele vermiş, çalışırken de hak ettiği ücreti alamamış yorgun insanlardır. Çalışırken, haklarını alabilmek için; iş durdurmuş, grevler yapmış, itilip kakılıp dövülmüş, hapis yatmış insanlar çoktur aralarında. Ayrıca onlar pekçok siyasi tablonun canlı şahitleridir. Onlar, iç çatışmalardan bıktılar, sadece istikrar ve sükunet istediler. Onlar zenginlik değil, huzur aradılar. İşte bu arayış içindeyken birçok ideoloji önlerine çıktı. Güvendikleri dağlara karlar yağdı. Çekiştirildiler, sürüklendiler, maaşları, alım güçleri sürekli irtifa kaybetti. Yanlış yönlendirmeler sonucunda bu noktaya gelindi. CHP nin kemik seçmeni emeklilerden oluşur.Muhalefetin de tutarlı yandaşı emeklilerken , nasıl olur da muhalefeti beslemekle suçlanırlar?Anlaşılır gibi değildir. Eğer iktidarı ayakta tutan emekliler olsaydı; onlar da iktidar yandaşları gibi zengin ve hak edilmemiş mevkilere gelirlerdi. ( Bu cümleyi; iktidar yandaşlarının ihya olduğunu söyleyenlerin açıklamalarına dayanarak yazıyorum.)
Emekliler niçin aynı çatı altında değiller? Çünkü emekliyi kendi çatısının altına çeken farklı dernek ve sendikalar var. Çoğunun da gerçek amacı ve çizgisi net değil. Cemaatlar, dini kurumlar onların inançlarından yararlanıyorlar. Emekli maaşı; çocuk okutan, çocuğuna iş kuran, evlendiren , kirada oturan, yan geliri olmayan emeklilere yetmiyor. Aslında hiç kimseye yetmiyor. Emekli, emekliliğin tadını çıkartmak yerine iş peşinde koşuyor. Yani, ona emekli demek bile yanlışken nasıl oluyor da son yirmi yılda yaşanan tüm olumsuzluklar onun sırtına yükleniyor? Emeklilerin aynı çatı altında toplanması, el ele tutuşup büyük bir güç olduğunu göstermesi için; önce emekli dernek ve sendikalarının birleşmesi gerek. Muhalefetin tutarlı, cabbar ve inandırıcı olması gerek! Partilerin tüzüklerine bağlı,iç çekişmelerden arındırılmış olması gerek. Emekli kendisine vaad edilen 15 bin TL’ yi vaad eden partiye güvenmediği için reddetti. Nitekim daha sonra bu partide yaşananlar; liderin değişmesi, yapılan yanlışların, partiye sokulan sağ kökenli danışmanların bir bir açıklanması emeklinin haklı olduğunu ortaya koydu. Sonunda değişim yolu açıldı. Emekli, A’ dan Z’ ye değişim gerektiğinin farkında. Ülkede, yolunda gitmeyen işlerin, çöküşlerin, yolsuzlukların da farkında! Muhalefet partilerinin iç çatışmalarını, sağdan oy kapmak için kendi seçmenine nasıl ihanet ettiklerini de görürüyor ,biliyor! Emekli macera aramıyor! Emekli; güvenli , düzenli, kaliteli yaşam istiyor. Bunu sağlayacak partiye inanıp güvendiği an iş bitmiştir. Ne var ki; konu sadece bu değil. Her kurum, her insan; farkındalıkla hareket etmeli, üzerine düşeni hakkını vererek yapmalı. Eğer ortada olumsuz bir tablo varsa; bunun sorumluluğu gerçeklere dayandırılarak paylaşılmalı.
21-01-2024 / ULVİYE KARA AKCOŞ