Kan Al!

KAN AL!

İstanbul' da hayata geçirilmesi düşünülen (KANAL PROJESİ) sadece İstabul ve istanbulluları değil tüm Türkiye' yi ve tüm vatandaşlarımızı, komşu ülkeleri hatta ekolojik açıdan tüm dünyayı ilgilendiriyormuş. Yetkililer böyle söylüyorlar. Yani; bu çok ciddi konuda, öyle bir veya birkaç kişi karar vermemeliymiş, veremezlermiş. Tek adam yönetimi yaşayan bir ülkede bu karar nasıl verilir yaşayanlar görecekler. Kimbilir belki de referandum yapılır ve yine toplumun büyük bir kesimi aldatılır, bilinçsizce verilen bir karar çıkar ortaya...

Bu kadar ciddi bir olaya mutlaka uzmanlar karışacak, derin incelemeler yapılacak, iddealar havalarda uçuşacak, kafalar bir kez daha bulanacak, devreler yanacak.

Konu hakkında fikri olmayanlar basit düşünecekler; Evlerinin önüne bir iski çukuru açıldığında, yağmur, kar, dolu yağdığında bile; İstanbul trafiğinin ne hale geldiğini bilenlerin yüreğine kor düşecek! İstanbul'da tamamlanmamış pekçok proje olduğunu bilenler, kaderine terkedilmiş yapım yılı çok eskilere dayanan yarım inşaatlar, başlanıp bitirilemeyen yollar, Marmaray projesinde çekilen sıkıntılar, yaşanan sorunlar gündeme gelecek. Tehlike saçan çöp ve toz yığınları. Tat Towers gibi bittiği halde uzun zaman boş kalan yapılar. Yok olan milyonlarca dolar. Kaba inşaat halinde tinercilere yuva olan hasarlı kalıntılar. Kısacası bu güzel şehrin çözülemeyen sorunlar yüzünden sürekli kan kaybettiğni bilmeyen yok. Bu kadar çok çözülmemiş sorun varken; can çekişen hasta insanı güzelleşsin diye estetik ameliyata almak gibi geliyor yapılanlar çoğumuza. Tahmini 47 km uzunluğunda 100-150m genişliğinde, 25 metre derinlikte olacakmış kanal. Çevresinde güvenlik şeridi ve yapılanma alanı henüz belli değil. Kimler yerinden yurdundan olacak, yollar kapanıp ulaşım nasıl sağlanacak, bu kanal en iyi tahminlere göre kaç yıl sürecek ve de kaça patlayacak? Bu projenin ekonomik yükünü kimler taşıyacak? Hazırda böyle bir para var mı? Varsa asgari ücretin her bir kuruşu için neden kıyametler kopuyor? Neden toplumun %90 ı borç altında eziliyor? Neden yarım projeler tamamlanmıyor? Herşey tamam bir kanalımız noksanmış gibi bu proje niye gündemi çalkalıyor? Acaba bu yapay gündemle toplum sakız çiğnerken, birşeyler mi değişiyor? Yoksa bu düşüncelerin hepsi beynimizde kök salan paranoya mı? Gelenleri gönderemeden, 150 bin suriyeliyi daha ülkemize alacağımız haberi mi bizi heyecanlandırdı?

Neresinden bakarsanız bakın sorunlarımız çok ve karmaşık... Biz kanal düşünüyoruz! Hem de öyle böyle değil! Yıllarca sürecek İstanbul'u ortasından ikiye bölecek dev bir proje ile. Bir ayrışma, bir bölme merakı sarmış gibi her birimizi. (Ev yanar kel taranır.) sözü bizim durumumuza (cuk) oturur bence! İstanbul'dan kan alınmasın, kanal yapılmasın diyenler, seslerini duyurmak için çırpınıyorlar. İlgililer bu sese kulak verirler mi bilemeyiz. Eğer olur da bu proje kabul görürse; iş makineleri devreye girerse, ilk kepçe bu amaçla bu güzel şehrin bağrına dalarsa; tarih gözyaşlarını tutamayacaktır... Vebal alanlar bu sahneyi gözlerinde canlandırsınlar! Uluslar arası çıkacak sorunlar da ayrı başlık ayrı konu.

Elbette ki;hepimiz ülkemiz gelişsin güzel şeyler olsun istiyoruz. Ancak tarihi ve sosyal doku bozulmadan, yarım projeler tamamlandıktan sonra yapılsın, ne yapılacaksa. Bugün adı geçen projenin onay görmesi; İstanbul halkını ve Belediye başkanını cezalandırmak, yapılacak çalışmaları güçleştirmek, çıkmaza sokup engellemek olur.

ULVİYE KARA AKCOŞ