Levent Mahallesi Köpek Katliamında Suçlu Kim?

Levent Mahallesi park sokak ve çevresinde vahşice zehirlenerek öldürülen sokak hayvanlarına üzüldüğümüzü ve bu insanlıktan uzak katliamı yapan kişi yada  kişileri lanetlediğimizi öncelikle belirtelim.

İnsanlığın var oluşundan bu yana en yakın dostu bu sevimli dostlarımıza yapılan alçakça eyleme dair yerel basınımızda yaygın basında da yer alan olay üzerine duyarlı  açıklamalar yapıldı. Ancak Bandırma Geçici Hayvan Barınağında verilen olanaklara göre gerçekten çok  zor şartlarda hizmet veren emek üretenler üzerine suçlayıcı açıklamalar içeren odaklanmalardan dolayı olayın analizini yapmak üzerine araştırmalarımız oldu. Olay akşamı Belediyenin yetkili birimi arandığı söylenmiş , fakat görevlilerin olay yerine zamanında gelmediği bildirilmiş. Gerçekten gecikme var. Bu olay ile ilgili yaptığımız araştırılmalarda 19.00 civarı Belediyenin yetkili birimi aranıldığı telefonu açan yetkili kişinin köpeğe gözlem yapılması istediği durumu kötüye giderse eğer tekrar aranması söylendiği ifade edilirken  daha sonra  Sağlık İşleri Müdürüne de ulaşılarak olay yerine ekipler gönderilmiş. Fakat  ihbar edilen saat ile gidilen saatin geç olduğundan dolayı bölgede bulunan vatandaşların haklı tepkisine yol açmıştır. Vatandaşların da haklı olarak söz konusu sokak canlarınında  yaşam hakkı  olduğundan dolayı duyarlılığı çok daha fazla artmış , ilgili birimin de geç gelmesinden dolayı da tepkileri ağır olmuştur. Ancak ilk aramada hastalanan köpeğin sahipli olduğunun belirtilmesi nedeniyle  bu durumun Barınak yetkisi dışında bir durum arzettiği için zaman kaybı yaşanmış olduğuda önemli bir ayrıntı içeriyor.

Olayla ilgili araştırmalaruımızda  Bandırma Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi hizmetlerini  en geç saat 23:00 kadar hizmetini sürdürebilmekte olduğunu öğrendik.. Barınakta Çalışma saatleri  kanunca 8:30-17:30 olarak belirlenmiş. Geriye kalan 17:30’dan 23:00’e kadar olan zamanda sadece acil durum vakalarına bakabilmek adına "acil icap teknisyen ve tekniker " kişiler yapmakta.  Diğer büyük iller dahil barınak uygulamalarında bu ek sürede hizmet verilmemekte olduğunu belirledik.. Söz konusu yerde olayın anlaşılması için istenilen sürede yani 19:00’de ki yapılan aramada telefonu açan teknisyen durumun aciliyetini  sıkça yaşanan aramalar dolayısıyla görmediğinden telefonla arayan vatandaştan yardım istemiş ve ondan gelecek telefonu beklemiş olduğunu öğrendik. Söz konusu bir canlı ve vatandaşlarımızın duyarlı olduğunu düşünüldüğünde biraz da olsa bu canlar herkes gibi şikayet eden vatandaşın yardım etmesi beklenmiş. Fakat söz konusu telefon yetkili kişiye ona verilen saatler dışına sarkacağından yani görevlendirme saatinin 23:00’de bittiği için telefona cevap vermemiş olduğunu öğrendik. Daha sonra olayın ciddiyeti ve aciliyeti anlaşıldığında Belediye Başkanı Avukat Tolga TOSUN dahil olmak üzere menfur  olay yerine ilgili birimler hızla  intikal etmiş 2 sokak köpeğinin öldüğü 1’in tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı 3 sokak köpeğinin ise Belediye Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi ekiplerince yapılan müdahale ile hayatlarının kurtarıldığı ve şimdiki durumlarının iyi olduklarını öğrenmiş olduk.

Asıl üzerinde durulması gereken konu, bu insanlık dışı vahşi katliamı yapan kişi veya kişileri bulmaya odaklanmak olduğu halde  sosyal medyada kitle sempatisi oluşturma amacı güden bazı kimliklerin  söz konusu olayla ilgili  yasal süreci bir an evvel başlatmak için çaba göstermek yerine  Bandırma Belediyesinin yetersizliğini ve ilgili birimi sorumlu tutan açıklamalarda bulunma gayretlerine girmesiyle asıl hedefi  saptıran bir açıklama olması üzücü olmuştur. Olaydan sonra sosyal medyada paylaşılan ve özellikle emekçileri hedef gösteren açıklamalarda konunun sonuna kadar üzerinde duracaklarını söylemişlerdir. Peki olay yerine gelenler arasında mıydılar? Yoksa sadece duyumlarla alınan bilgiler mi paylaşılıyor.   Hayvanları Koruma ve Yaşatma dernek yöneticilerinden  bunca infiale paylaşıma rağmen olay yerine neden kimse gelmedi.? Olayla ilgili açıklamayı olay üzerine hassasiyetle giden GÜMÇED den önce bu dernekten beklerdik. Sadece özverili bir hayandostu olduğu bilinen  Haluk KENANOĞLU  olay yerine gelir gelmez  zehirlenen  sokak hayvanları için elinden gelen çabayı gösterdiğini öğrendik. Konuyla ilgili hayvanları koruma ve yaşatma derneğinden gelen bir duyuru yada açıklama da  duyamadık.  Ayrıca olayla ilgili araştırmalar sonucunda olay yerinde sahipli olduğu sonradan anlaşılan zehirlenme şüphesiyle Belediye ilgili birim ekipleri tarafından alınan ve gereken tedavi programı uygulanan köpeğinde olması da - Barınak yetkisi dışında müdahale edemez- gerek hayvanseverlilik adına gerekse duyarlılık adına Belediye ekip çalışanlarını kutluyoruz.

 Belediye hayvan barınaklarının yetkileri ve sorumluluğu konusunda bilgi eksikliğimiz var. 

Baktığımızda  5199 sayılı hayvanları koruma kanunu  sahipli hayvan ile ilgili maddede:

"Hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı

MADDE 5. - Bir hayvanı, bakımının gerektirdiği yaygın eğitim programına katılarak sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, hayvanın türüne ve üreme yöntemine uygun olan etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür.

Hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla yükümlü olup; zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları tazmin etmek zorundadırlar."

Olduğunu görmekteyiz. Menfur olay yerinde tespitlere göre 2 köpek ölü bulundu bir köpek müdahaleye rağmen kurtarılamadı sahipli jköpekle birlikte 4 köpek yaşama döndürülmesi başarıldı. Ancak çok sayıda köpeğin daha  zehirlendikten sonra olay yeri dışına çıktığı iddiaları üzerine Belediye ekipleri inilemeyen Baraj bölgesi dışında çevreyi dididk didik arayarak tespitlerini yaptılar. Arama çalışmalarına Halük Kenanoğlu'nu refakat ettiğini de belirtelim.   

Belediyenin ve İlgili birimin acı olayın üzüntüsünü yaşarken duyarlılığından dolayı bu konuyu gündeme getirmediğini de bildirmek istedik. Söz konusu sahipli hayvan yapılan son kontrollerin ardından olayı ihbar eden sahibine çiplenerek kayıtları tutularak resmi olarak verilmiştir. Burada önemli bir hususu belirtelim. Hayvan dostları bilmeli ki; Sahip olduğu hayvanların bütün ihtiyaçlarını sahiplenen kişi  tarafından üstleneceği kanunda açık madde ile belirtilmiştir.

Bu sebepten dolayı  vatandaşlarca sahiplenilen hayvanların bakımı kendilerine aitdir.  Belediyenin İlgili Birimi sadece sahipsiz güçten düşmüş yaralı bakım ihtiyacı duyan hayvanlara  sağlık , mama , bakım gibi ihtiyaçlarının karşılanması için hizmet vermektedir. Tabiiki geçici olarak iyileşip aşısı yapılıp kaydı tutulup yetkili Veterinerin izni ile yaşam alanına bırakılana kadar. Burada sıkıntı hayvanseverler sokak hayvanları hiç bir koşulda  uzun süre kafeslerde tutulmasına razı değil ancak birime yapılan şikayetlere baktığımızda sokaklarda köpek görmek istemiyor. 

Bandırma Belediyesi barınak hizmetleri konusunda çevre ilçelerden ve çok sayıda ilden daha iyi hizmet veriyor. Ancak sosyal medyada paylaşılan Balıkesir İli İvrindi ilçesinde bulunan ve nispeten daha modern ve sağlıklı ortamlarda hayvanların barındırıldığı kuşkusuz doğru ancak kafeslerde tutsak tutlan canların görüntüleri acı verici  öte yandan Büyükşehir Belediyesi bütçesi şartlarına göre kıyaslanamaz bile nitekim önümüzdeki bütçe yılında beslenme barınma olarak kısıtlanmaya gidildiği doğru değil mutlaka kağıt üzerinde bir değerlendirmedir yoksa 30 ton mama yerine 15 ton mamayla hayvanlarımızı açlıktan ölüme terkedecek değiliz. Bunu hiçbir vicdan kabul etmez. Burada Bandırma Kent Konseyi Başkan ve yetkililerinin bu konuda sosyal medyada ah vah sızlanmalarının dışında  hiç bir girişimde bulunmaması proje üretmemesi toplum vicdanını yaralayan bir unsur olmaya devam etmektedir. Bize  gelen serzenişlerde Kent Konseyleri gönüllü özveriyle hizmet üreten kurum olduğu halde  gönüllü bulamayıp ekstradan ücretli eleman çalıştırarak belediye bütçesine yük  olması çok ayıp bir şey olarak değerlendiriliyor Murat kardeşimize buradan iletelim. Bu konuda Dursun Mirza başkanlığı döneminde  Erikli köyü ormanlık alanda Orman Bakanlığına ait hazine arazisi tahsisis için girişimde bulunduğu ve halen yanıt verilmediğinide iletelim köklü çözüm sızlanmak değil  hayvan dostlarımıza vicdanların kabul edebileceği yaşam alanları üretmektir.

Yazının başlığında suçlu kim sorusunun yanıtuı maalesef hala bizden sadece kendilerine yaşayabilecek bir sağlıklı alan isteyen  ağzı var dili yok sevimli dostlarımıza  karşı toplumsal duyarlılığımız olmadığı gerçeğidir. İlköğretimle başlanan duyarlılık sağlama çabaları bir adımdır ancak insanlık vicdanı değerlerimiz bir olasılık  yükselene kadar öncelikle sağlıklı bir ihbar hattı gereklidir ki bu alçakça cinayetleri işleyen canilerin yaptığı yanına kalmasın  Gültekin Başkanın açıklamasında belirttiği gibi somut ertelemesiz  cezalarla caydırıcılığı sağlamaktır. Dolayısıyla suçlu şimdi maalesef hepimiziz.

Mehmet Leventoğlu - 13-12-2019