Lozan Savaşı

Lozan Savaşı
REKLAM ALANI

Makale Adı:

Hâkimiyet-i Milliye Gazetesine Göre Lozan Konferansında Mali ve İktisadi Konular

Financial And Economical Discussions in the Lausanne Conference According to Hâkimiyet-i Milliye Newspaper

Tarihi olayların meydana geldiği zaman ve artlar önemlidir. Bu anlamda olayların
nabzını tutan ve günü gününe kayıt eden gazetelerin tarih çalımalarındaki yeri ve önemi
tartıılamaz. Uzun bir süre devam eden Lozan görümeleri ve alınan kararların ortaya çıkma
sürecinin daha iyi anlaılması için gazeteler önemli kaynaklardır. Birçok Türk gazetesi Lozan’a
temsilci göndererek görümeleri yakından takip etti. Lozan’ı takip eden gazetelerden olan
Hâkimiyet-i Milliye’nin yarı resmi bir gazete olması, resmi kaynakları doğrudan kullanması ve
Ankara’nın görülerini göz önünde bulundurarak hareket etmesi, bu gazetenin bakı açısının
önemini artırıyordu.
30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Atekes Anlaması, bir dönemi sona erdiren son
derece önemli bir anlamaydı. Bu anlamayla Osmanlı Devleti sadece bir savaı değil, aynı
zamanda geleceğini de kaybediyordu. Mondros, askeri bir atekes antlamasından öte anlamlar
taıyan pek çok siyasi ve ekonomik maddeler içeriyordu. Anlamada mali konuları, ayrı bir
önem verildi1
. Buna göre 25 maddelik anlaŞmanın 14 maddesi mali ve iktisadi konuları içermekteydi2
. Mondros’a göre Müttefikle Osmanlı Devleti coğrafyasında sahip oldukları
ekonomik imtiyazları yeterli görmediler, Anadolu’nun yer altı kaynaklarından ve ekonomik
imkânlarından daha fazla faydalanmak istediler.
Sevr Antlamasının hazırlık metinlerinde Müttefik Devletlerin, Osmanlı Devleti
topraklarını nasıl paylaacağı belirlenmiti. Sevr Anlamasında, Mondros’ta temin edilmi olan
ekonomik imtiyazlar daha da geniletildi. Sevr, Osmanlı Devleti’nin ekonomik kontrolünü ve
mali imkânlarını tamamen müttefiklere bırakan bir anlayıla hazırlanmıtı. Örneğin
anlamanın 231. maddesi, tazminat meselesiyle alakalandırılarak balamakta ve son derece
küçümseyici bir tavırla Osmanlı’nın sava tazminatını ödeyecek gücü olmadığından
müttefiklerce kurulacak bir mali komisyon tarafından borcun tahsil edilerek alacaklılara
ödenmesi ön görmekteydi3
. Osmanlı ekonomisi bu mali komisyonla denetim altına alınırken,
bundan sonra ki maddelerde mali komisyonun yetkileri belirlenmiti4
.
Sevr BarıŞ Anlamasında mali komisyon dıında Osmanlı ekonomisini itilaf devletleri
lehine kısıtlayan birçok madde daha mevcuttu5
. Sevr’de kapitülasyonlar aynen korunurken daha da geniletilmesi benimsenmiti6
. Sevr anlamasıyla siyasi konularda olduğu gibi
ekonomik meselelerde de müttefikler Osmanlı üzerinde tam bir hâkimiyet sağlamıŞtı.
Osmanlı Anayasası gereği uluslararası anlamalara onaya tek yetkili organ Meclis-i
Mebusan’dı. istanbul’un işgali üzerine Meclis-i Mebusan, 18 Mart 1920’de faaliyetlerine son
vermiti. Sevr parlamento tarafından onaylanmadığı için hiçbir hukuki geçerlilik kazanamadı.
Sevr Antlaması, Osmanlının müttefiki ülkelerin itilaf devletleriyle yaptığı anlamalar göz
önüne alınarak değerlendirildiğinde itilaf Devletlerinin Osmanlı’ya karı olumsuz tavrını daha
iyi anlamamızı sağlamaktaydı. Zira Sevr Anlaşmasının mali maddeleri Osmanlı’nın ekonomik
bağımsızlığını tamamen ortadan kaldıran nitelikteydi.
A- Lozan Barış Antlaması

ANLAŞMANIN MADDELERİ İÇİN BAKINIZ http://www.ismetinonu.org.tr/lozan-baris-antlasmasi-tam-metni/

28 Ocak 1920’de Meclis-i Mebusan’ın gizli toplantısında Misak-ı Milli kararları kabul
edildi. Milli Mücadelenin hukuki zeminini oluturan bu kararların, dönemin artları göz önüne
alındığında son derece önemli ve cesur kararlar görülür. Misak-ı Milli kararları bağımsız bir
devlet amaçlamaktaydı. Misak-ı Milli ile bağımsız bir devletin sahip olması gereken ekonomik
artlar genel olarak belirlenmiti7
. Belirlenen bu koullar Lozan’da Türk heyetinin temel aldığı
metin haline gelecekti.
Mudanya Atekes Anlaması için taraflar 3 Ekim 1922’de Mudanya’da toplandılar.
Mudanya görümeleri birkaç kez kesilmesine rağmen 11 Ekim 1922’de atekes anlaması
imzalandı. Toplam 13 maddeden oluan anlama metninde savaın tamamen sona
erdirilmesine yönelik maddeler yer alırken, anlamada ekonomik konulara yer verilmemiti8
.
Lozan Barı Anlaması9 için görümelere isviçre’nin Lozan kentinde 20 Kasım
1922’de balandı. ismet Paa bakanlığında Rıza Nur, Hasan Saka ve 21 danımandan oluan kalabalık bir heyet tarafından temsil edildi. Ayrıca görümeleri Türkiye’nin önde gelen
gazetelerinin temsilcileri de yakından takip etmilerdi10 Lozan Barı Konferansı görümelerine Türkiye’nin yanı sıra ingiltere, Fransa, italya,
Amerika Birleik Devletleri, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sırbistan’dan oluan sekiz devlet
katıldı. Ayrıca Boğazlarla ilgili görümelerde Rusya, Ukrayna ve Bulgaristan’da yer aldı 11
.
Konferans öncesi Bakanlar Kurulunda Lozan görümeleri hakkında bir ön hazırlık
yapıldı. Bakanlar Kurulunda mali konularla ilgili olarak, kapitülasyonların her ne ekilde
olursa olsun kaldırılması ve Osmanlı borçlarının Osmanlıdan ayrılan ülkeler arasında toprak
büyüklüğüne göre paylatırılması ve tam bağımsızlığımıza gölge düürecek hiçbir ekonomik
arta izin verilmemesi kararlatırıldı. Ayrıca Osmanlı borçlarından Türkiye’nin hissesine düen
borcun, Yunanistan’dan alınacak olan tamirat bedeline mahsup edilmesini veya 20 yıl
ertelenmesini ayrıca Duyun-u Umumiye’nin kesinlikle kaldırılmasının da ısrar edilmesi
halinde heyetin Ankara ile temasa geçilmesi konusunda ismet Paa’ya talimat verildi12. Türk
Hükümeti Ermeni meselesi ve Kapitülasyonlar konusunda kesinlikle taviz vermemeye
kararlıydı. Bu konularda itilaf devletleri ikna edilmediği takdirde sava bile göze alınmıtı 13
.
Lozan’da meseleler üç balık altında toplanarak, üç komisyon oluturuldu. Konular;
Sınır ve askeri meseleler, Azınlık ve gayri müslimler, Mali ve iktisadi Sorunlar Komisyonu
olmak üzere sınıflandırılmıtı. Lozan’da sınırların belirlenmesinde (Musul meselesi hariç)
ciddi bir sorun yaanmazken, anlamazlıklar yoğun olarak azınlıklar ve ekonomik konularda
yaandı.
Lozan görümeleri oldukça çetin geçti. Müzakerelerin yürütülmesi esnasında ingiltere
öncülüğündeki tilaf devletlerinin, birlikte hareket etmeleri, Türk delegasyonunu baskı altına
alma gayretleri ve her türlü diplomatik oyunlara bavurmalara konferansta karılıklı bir strateji
savaları yaanmasına sebep oldu. ingiltere ile Türkiye arasındaki görü ayrılığı, ingiltere’nin
I. Dünya savaının galibi sıfatıyla sava sonrası artları belirleme isteği ile Türkiye’nin milli
mücadele galibi sıfatıyla kendi kaderini kendisi tayin etme isteğinin çatımasından
kaynaklanıyordu.
Mali ve iktisadi Sorunlar Komisyonu, 27 Kasım 1922’de Fransa Delegesi Barrere
bakanlığında çalımalara baladı. Komisyonunun çalıma alanındaki en önemli konu Duyunu
Umumiye ismiyle de anılan Osmanlı borçlarının yeniden yapılandırılmasıydı. Komisyonun
gündeminde sava zararlarından gümrük ve ticaret rejiminin belirlenmesine kadar pek çok
iktisadi mesele bulunuyordu14
.
Lozan Konferansı görümelerinde Mali ve iktisadi konularda gerek genel gerekse alt
komisyonlarda yürütülen çalımalarda olumlu bir sonuç elde edilemedi. Taraflar savundukları fikirlerden taviz vermedi, görü ayrılıkları iyice derinleti ve görümelerin kesintiye
uğramasına sebep oldu15
.
Lozan görümelerinin kesintiye uğraması, Ankara’yı olası gelimelere karı önlemler
almaya itti. Öncelikle ordunun güçlendirilmesi ve bazı gereksinimlerinin karılanması için
hazırlıklar yapıldı. Ardından Türkiye’nin mali tavrının geleceğini belirleyen önemli adımlar
atıldı. izmir iktisat Kongresinin toplanması16 ve Amerika kökenli bir irketle Chester
Projesi’nin imzalanması önemliydi. Ankara, izmir’den Avrupa’ya karı ekonomik bağımsızlık
vurgusu yaparken, Chester Projesi’yle Avrupa’ya karı yeni bir alternatif ortaya koyuyordu. Bu
gelimeler, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığının ısrarla vurgulanması, itilaf devletlerine son
derece önemli bir mesajdı.

1- Yunanistan ile Türkiye’nin Tazminat Meselesi

iktisadi Komisyonun 28 Kasım 1922 tarihli üçüncü oturumunda Türkiye temsilcisi
ismet Paa, ülkemiz topraklarının Yunan ordusu tarafından igal edilerek yakılıp-yıkılması,
sivillerin can ve mal kaybına uğraması neticesinde oluan zararların mutlaka karılanarak
yapılan tahribatın böylece onarılmasını talep etti. Yunanistan temsilcisi M. Venizelos, sava
sorumluluğu için bata Türk tarafı olmak üzere müttefikleri suçladı, Yunan ordusunun geri
çekilirken yaptığı tahribatın artlar gereği normal karılanması gerektiğini söyleyerek
Konferans yönetiminden Türkiye’nin taleplerinin dikkate alınmamasını istedi17. Türkiye ile
Yunanistan’ın tazminat konusunda uzlaması zor görünüyordu. Müttefikler, konferans
dağılmadan evvel yayınladıkları bildiriyle, her iki tarafın birbirine zarar verdiği düünülerek
tarafların karılıklı feragat etmelerini teklif ettiler. Aslında böylece örtülü bir ekilde
Türkiye’nin taleplerinden vazgeçmesi tavsiye ediliyordu. Türkiye’nin taleplerinden
vazgeçmemesi üzerine itilaf devletleri Türkiye’nin taleplerini fazla önemsemeden konuyu
kendi aranızda halledin dediler18
.
Türkiye bu konu üzerinde hassasiyetle duruyor, mümkün mertebe Yunanistan’dan
önemli miktarda tazminat almanın yollarını arıyordu. Türkiye, itilaf devletleri ve
Yunanistan’ın bir takım diplomatik manevralarıyla tazminat talebinden vazgeçmeye niyetli
olmadığını ısrarla ve kararlı bir ekilde ortaya koydu. ismet Paa 14 ve 17 Mayıs’ta Venizelos
ile yaptığı görümelerde Yunanistan’ı sava kuralları dıı davranıları için tazminata ikna
etmeye çalıtı. Fakat Yunan temsilcisi, ısrarla tazminat ödeyecek imkânları olmadığını ifade
ediyordu. Bir ara Müttefikler Türkiye’ye tazminat olarak Yunanistan’ın Karaağaç bölgesini
teklif ettiler19. Böyle bir teklifi Hükümete soran ismet Paa’ya, Ankara’dan tazminata karılık
toprak alınmasının Osmanlı borçlarının ödenmesinde karııklıklara yol açabileceği
gerekçesiyle ret edilmesi mesajı geldi20 Türkiye kendi ekonomik artlarını düünerek nakit para talep ediyordu. Hatta
Yunanlıların Anadolu’ya verdikleri zararlar incelenerek bir hesap çıkarıldı21. Türk-Yunan
tazminat ihtilafına ingilizler arabulucu sıfatıyla dahil oldular. ingilizler, Yunan maliyesinin
çok kötü durumda olduğunu ileri sürerek yunanlıların böyle bir durumda tazminat ödemesinin
imkansız olduğunu bu yüzden Türkiye’nin fedakarlık yapması gerektiğini iddia ettiler.
ingilizlerin bu talebine ismet Paa, Türkiye’nin de maliyesinin son derece zor durumda
olduğunu, bunu bilen itilaf devletlerinin aynı fedakarlığı Osmanlı borçlarını talep etmekten
vazgeçme fedakarlığını yapıp yapamayacaklarını sorarak karılık verdi22. Müzakerelerin
tıkandığı zamanların genelinde Türkiye’den anlayı ve fedakârlık bekleniyordu.
Yunanlılar tazminat konusunda sürekli kaçıyorlar ve sık sık toplantıları terk
ediyorlardı23. Bu hareketleri müzakerelerin kesilmesine neden olduğu için Yunanlılar, ingiliz
heyeti tarafında iddetle uyarıldılar24
.
Ekonomilerinin bozuk olmasını sürekli dile getirerek müzakerelerin akıını engelleyen
Yunanlıların bu tavrı üzerine ismet Paa, müttefiklerden Yunanlıların tazminat mukabilinde
terk edeceği arazinin 3 gün içinde belirlenmesini istedi. ismet Paa’nın verdiği süreyi yeterli
görmeyen Müttefikler, 10 gün süre istediler. Komisyonlar çalımaya baladı25. Müttefikler
kendi aralarında yaptığı müzakereler sonucunda, Türk-Yunan sınırının Karaağaç olmasına
karar verildiğini ismet Paa’ya ilettiler26. Bu konuda daha önce Venizelos Karaağaç
kasabasıyla istanbul ve civarındaki arazinin iimendiferinin Bulgar hududuna kadar olan
kısmını Türkiye’ye terk etmeyi teklif etmiti27. Fakat Venizelos daha evvelki açıklamasını
unutarak Karaağaç’ı vermekle büyük fedakârlık yaptıklarını söyledi28
.
Uzun süre görümelerin tıkandığı konferans, tekrar faaliyete geçti. Siyasi komite
Türk-Yunan sınırını tespit ederek 2. maddenin yeni eklini kabul eyledi. Böylece Karaağaç’ın
Türkiye’ye verilmesi kabul edildi29
.
Türk-Yunan tazminat itilafı tamamen çözüme kavuturulmutu. ihtilafın bu kadar
çabuk ve kolay giderilmesi Müttefikleri rahatsız etti. Zira itilaf devletleri Türk- Yunan
çekimesinden faydalanarak kendi çıkarlarını geniletme hesapları yapmaktaydılar. 4
Temmuz’daki umumi celsede Türklerle Yunanlılar arasında büyük müzakere ve tartımaların
meydana geleceğini zanneden Müttefikler, meselelerin çözümlenemeyeceğini düünüyorlardı.
Müttefiklerin niyetini anlayan Türk heyeti, toplantıdan evvel Yunan heyetinin yanına giderek
yapılan görümelerde itilaflı konuların tamamını çözdüler. Venizelos: “Komitenin yeni bir
celse düzenlemesine gerek yoktur. Türk-Yunan heyetleri aralarında çözdükleri sorunları bir
mektup ile konferansa bildireceklerdir.” dedi Türk-Yunan görümeleri neticesinde u kararlar
alındı: Türkiye, Yunanlılar tarafından zapt olunan eyaya mukabil verilen tekâlif senetlerinin
tediye edilmesinden vazgeçecektir. Buna mukabil Yunanlılar, el koydukları Türk gemilerini
bir ey talep etmeksizin iade edecektir. Karaağaç ahalisi mübadeleye tabi tutulacaktır. Türkiye
ile Yunanlılar arasındaki ticari anlamalar iki sene daha yürürlülükte kalacaktır. itilaf Devletlerinin Yunanlılara yapmı olduğu baskıya aıran, Yunan
murahhaslarından Kaklamanos, bunu Fransa’nın ısrarına rağmen Yunanistan’ın terhise
baladığını söyleyerek diyor ki; “Eğer müttefikler Konferansta sulhu geciktirmek niyetinde
bulunuyorsa biz katiyen sulhu münferidi akdedeceğiz” dedi30
. Yunan Hariciye Nazırı,
müttefiklerin Yunan ordusunu Türkiye’ye karı baskı aracı olarak kullanmak istediklerini
söyledi31.Yunanlılar anlamayı geciktirmeden hayata geçirerek Karaağaç’ı boaltmaya
baladılar32
.
Lozan sonrası bu konu çok tartııldı. ismet Paa: “Karaağaç ve civarının Türkiye’ye
bırakılması suretiyle, Yunan tamirat meselesinin tasfiyesi bizzarure muvafıktır. Yunanlılara
para ödetmek müttefiklerce gayri kabil denildiği gibi, bütün müttefikler aradan çekildiği halde,
muhtemel muharebeyi kazandıktan sonra daha para almak için vesaiti teyidiye olmadığından
(yani bunu uygulamaya imkân verecek vasıtalar olmadığından) para ödetmek esasında ısrar,
çıkmaz bir yoldur”33 dedi.
Yunanistan’ın tazminat ödemeyi kabul etmesi, Anadolu’da yaptığı sava dıı hasarın
sorumluluğunu kabul ettiği anlamına gelir. Bu durum balı baına önemli bir baarıdır.
2- Kapitülasyonlar Meselesi
Kapitülasyonların Osmanlı ekonomisine verdiği zarar çok iyi fark edilmi ve mutlaka
kaldırılması gerekliliği Tanzimat erkânı tarafından da anlaılmıtı. Bu yolda ilk giriim 1853
Kırım Harbi esnasında gerçekleti ve baarı sağlanamadı. ikinci bir giriimi ittihatçılar 1914
I. Dünya Savaı esnasında gerçekletirdiler. Osmanlı bu giriiminde kapitülasyonların
kaldırılması konusunda zorluk çıkaran müttefiki Almanya’yı bile ikna edememitir34
.
Kapitülasyonlar ilk defa Milli Mücadele sırasında Sovyetlerle yapılan 16 Mart 1921
antlamasının 7. Maddesiyle “geçersiz”35 sayıldı. Kapitülasyonlar, her alanda tamamen
kaldırılmak üzere, Lozan’da gündeme geldi. Türkiye, siyasi bağımsızlığına da gölge düüren
bu imtiyazlardan kurtulmakta son derece kararlıydı.
Osmanlı Devleti kapitülasyonların kaldırılmasında bir türlü muvaffak olamamıtı.
Öyle ki Lozan’dan evvel 2 Kasım1922’de Mustafa Kemal: “Her eyden evvel urası bilinmek
lazımdır ki, Büyük Millet Meclisi hükümeti kapitülasyonların ipkasını asla kabul
etmeyecektir”36 diyerek Avrupa’ya karı Türkiye’nin kesin tavrını açıkladı.
Lozan’da 2 Aralık 1922’de yabancılara tanınan haklar ve ayrıcalıklar bahsinde
kapitülasyonların görümeleri baladı. itilaf Devletleri temsilcileri kapitülasyonların açtığı
olumsuzlukları kabul ederek aynı içerikte farklı isimlerle yeni anlamalar yapılmasını teklif
ettiler. Bu teklifler Türkiye tarafından kabul edilemez bulunmutu37. Konferansın birinci döneminde yapılan görümeler neticesinde Kapitülasyonların kaldırılması yönünde önemli bir
mesafe alındı.
Kapitülasyonların muhtevası o kadar geniti ki, içerisinde kabotajdan, adli
kolaylıklara, gümrüklere kadar bir dizi konu yer alıyordu. Öncelikle 29 Kasım 1914’ten evvel
verilen imtiyazlar hakkında görüme yapıldı. iktisat Komisyonu Türkiye’nin isteklerinin büyük
bir kısmını kabul etti38
.
3 Haziran’da yapılan iktisat komisyonu toplantısında, kabotaj ve ecnebilerin ikmali
hakkındaki karar tekrar gözden geçirildi. Türk tarafının ecnebilerin Türkiye’deki varlıklarının
Türkiye’de kalması talebi kabul edildi. Muahede dıındaki devletlerin muahede ahkâmından
faydalanma istekleri Türkiye tarafından reddedildiğinden o kanun ertelendi. Konferans
üyelerinin irketlerince yapılmı olan anlamalar 5 yıllık süre daha varlığını sürdürmesi kabul
edilirken, Yunanistan, Romanya ve Sırbistan için iki yıl olan Türk talebi itiraza uğradı ve tehir
edildi39. Müttefikler kabotaj meselesini gündeme getirerek, bazı ülke gemilerine tolerans ve
imtiyaz istediler. ismet Paa, bu isteğin daha evvel varılan anlamaya aykırı olduğunu
söyledi40. Türkiye’ye isteklerini kabul ettirmekte zorluk çeken müttefikler, her yolu denediler.
Kabotajın tekrar gündeme getirilmesi Fransızların onları Duyun-u Umumiye konusunda baskı
aracı olarak kullanmak istemesinden kaynaklanmaktaydı41
.
Lozan’da azınlıklarla ilgili kurulan heyetin bakanıyla, hususi olarak imtiyazı ecnebiye
hakkında görüüldü42. Türkiye’nin bu konuda yeterince sıkıntı çektiği ve tam bağımsızlık için
bu imtiyazların kesin olarak kaldırılmasının önemi anlatıldı. 25 Haziran’da yapılan toplantıda;
Müttefikler imtiyazlar meselesi ve yabancı irketlerin hukukunu korumak için sulh metnine
yeni maddeler ilave etmek istediler43. Bu talep de Türkiye tarafından kabul edilmedi. Lozan’da
kapitülasyonların kaldırılması için gösterilen çaba ve gayretler netice verdi ve müttefikler ikna
edildi44. Fakat görümeler sona erene kadar Müttefikler kapitülasyonları farklı isimlerle farklı
ekilde sürekli gündeme taıyarak kabul ettirmeye çalıtılar.
General Pelle imtiyaz protokolü hakkında 21 Kasım 1914’ten evvelki imtiyaz
mukavelesinin tasdik edilmi bulunduğunu kabul ettikten sonra: “iirketlerin imtiyazlarını tayin
eden bazı maddeler tespit edilmitir. Diğer mevadd-ı mukaddime Türkiye’ce verilen imtiyaz
mukavelesinin erait-i hazırası gibidir. Duyunu Umumiye tediyesi hususunda beyanname derç
etmekten vazgeçtik. Fakat hamileri Türk hükümeti ile müzakere ederken alakadar devletlerin
kendi tebaalarının hukukunu iddetle muhafaza edecekleri tabiidir”45 dedi. Amerika
kapitülasyonların kaldırılmasında mühim bir rol oynadı. ABD Dıileri Bakanlığınca
benimsenen anlayıa göre böyle sulh görümelerinde eski imtiyazların gündeme gelmesi doğru
değildi. imtiyazların kaldırılmasını öngören ABD protokolü ismet Paa tarafından hemen
imzalandı46
. 3- Duyun-u Umumiye (Osmanlı Borçları) Meselesi
Osmanlı Devleti, ilk olarak Kırım savaından itibaren baladığı borçlanma zamanla bir
sarmala dönüerek dı borcu ödeyemez hale geldi. Osmanlı Devletinin ekonomik kaynaklarına
el koyan alacaklı devletler Duyun-u Umumiye idaresi kanalıyla alacaklarını tahsil etmeye
baladılar. Bu durum Osmanlı Devletinin ekonomik bağımsızlığını sınırlandırdığı gibi, siyasi
bağımsızlığına da gölge düürmekteydi.
Lozan görümelerinde 27 Kasım 1922’de Duyun-u Umumiye meselesi gündeme alındı
ve incelenmek amacıyla alt komisyona havale edildi. Türk tarafı ısrarlı bir ekilde, borçların
imparatorluk dönemine ait olduğunu ve borçların imparatorluktan ayrılan topraklara göre
paylatırılması gerektiğini vurguladı. Bu duruma itiraz eden Yunan temsilcisi, ayrılan
topraklarda ne kadar Osmanlı yatırımının olduğu incelenmeli ve borçların paylatırılmasının
kesinlikle adaletli bir tavır olmayacağını söyledi47. Komisyon çalımalarını 6 Ocak 1923’te
tamamlayarak; borçların Osmanlı toprakları üzerindeki ülkelere paylaılması ilkesini
benimsendi48
.
Müttefikler gayet çetin geçen müzakerelerden arzuladıkları sonuçları tam olarak
alamayacaklarını düünerek kendi aralarında hazırlamı oldukları bir metni 31 Ocak 1923’te
Türk heyetine kabul ettirmek için çaba gösterdiler49. Hazırlanan bu taslakta paylaılacak
borçların 1918’den evvelini kapsaması gerekirken müttefikler 1914’ten evvelini ön
görmekteydiler50. ismet Paa, borçların Osmanlı toprakları üzerine kurulan devletler arasında
da paylamasını, Türkiye’nin de bu devletlerden birisi olarak değerlendirilmesi gerektiği aksi
takdirde ana yükün Türkiye’ye yüklenmesinin haksızlık olacağını söyleyerek itiraz etti51
.
Türk tarafı kendisine her türlü (gayri meru yol da dâhil) dayatılan bu metni kabul
etmediğinden görümeler kesildi. Türk heyeti Romanya üzerinde Ankara’ya geri döndü52
.
Görümelerin kesilmesini ismet Paa: “Toprak meselelerini bağladık, fakat mali ve iktisadi
meseleler bağlanamadı. iktisadi meseleler pek çoktur. Büyük kısmı iki taraf arasında uzun
uzadıya görüüldü. Fakat aradaki nokta-i nazar itilafları halledemedi. iktisadi meselelerde kati
ısrar gösterdim, buna mecbur idim. Hakikatte bizce toprak meselesi ikinci derecededir. iktisadi
bakımdan kurunuvusta (Orta çağ) memleketi olamayız. Bizi bu derekede görmelerine
tahammül edemeyiz”53 dedi.
TBMM derhal konuyu gündemine alarak gizli bir oturumda tartıtı54. Meclis
görümeleri neticesinde, Lozan’da görevli heyete TBMM olarak tam destek verilmesi
kararlatırıldı55
.
Lozan Konferansı ikinci dönem çalıma periyodu 23 Nisan 1923’te baladı. Heyetlerde
bazı değiiklikler yapılmıtı. Müttefiklerden; ingiltere Lord Curzon’un yerine Türkiye Büyükelçisi Horas Rumbold’u, Fransa da Bompard ile Bareer’in yerine istanbul fevkalade
komiseri General Pelle’yi göndermiti. Türkiye karısında, Türkleri iyi tanıyan, Türkiye
artlarını daha iyi bilen yeni insanlar gelmiti. Bu durum müttefiklerin barıa istekli olduğunu
gösteriyordu56. Zaten barıın önündeki en büyük engeller de bu değiim ile ortadan
kaldırılmıtı.
Maliye komisyonu 24 Nisan’da görümelere baladı. Duyunu Umumiye kuponlarının
ödenmesini kararlatırmak üzere mütehassıs encümene havale edildi. Duyunu Umumiye
sermayesinin tarz-ı tüzüğünü aratırmak için Paris’te bir komisyon tekil edildi. Bu komisyona
Türkiye ve alakadar hükümetlerin temsilcileri katılacaklardı57. Lozan Barı Anlamasının
borçlarla alakalı 17., 19., 45. ve 52. maddelerinin yazım görümeleri yapıldı. itilaf Devletleri
temsilcileriyle anlama sağlanarak borç konusunun kapandığı düünüldüğü anda borcun
ödemesinin hangi para birimi ile yapılacağı ve borcu ödemekte muhatabın kim olacağı
konularında anlamazlıklar çıktı. Borcu ödenme ekli ve ödenecek para birimi konferansı
sürpriz bir ekilde uzun bir süre megul etti.
Fransa temsilcisi General Pelle’nin Duyunu Umumiye borçlarının tahakkuk etmi olan
faizlerinin altın olarak ödenmesini ve Türk hükümeti ile tahvilat hamilleri arasında problemin
sonradan doğrudan doğruya vuku bulacak görümelerle çözümlenmesi yönündeki teklifi Türk
delegesi tarafından incelenmeye alındı. Mali meselenin en önemli konusu gözüyle bakılan bu
konu, barıı engelleyebilecek nitelikteydi58. Bunun için heyetler son derece titiz hareket
ediyorlardı.
Lozan’ın ikinci dönemde ağırlık mali konularda ve maliye komisyonundaydı. Mesela
2 Mayıs günkü oturum son derece sert ve çetin geçmiti. Fransa, Duyunu Umumiye faizlerinin
altın olarak verilmesinde ısrar ederken, Türkiye borçların büyük oranda Fransa ve Fransız
vatandalarına olduğundan Duyunu Umumiye borçlarının Fransız frankı olarak ödenmesi
gerektiğini düünüyordu. Fransa, kendi para birimi uluslararası alanda çok hızlı değer kaybına
uğradığı için Türkiye’nin teklifine karı çıkıyordu. Ortada tam bir uzlamazlık hali vardı59
.
Görü ayrılığına çözüm üretmek için Duyunu Umumiye meselesi hakkındaki madde
anlamadan çıkarıldı60. Çünkü Fransa’nın ısrarı barıın sonuçlanmasına engel oluturmaktaydı.
Konu hakkında oluturulan komisyon 10 Mayıs’ta toplandı

  1. Aslında Fransa’da engel
    oluturmak istemiyor, hatta bu konunun barıa engel oluturma ihtimalinden endie
    duyduklarını açıklama gereği duyuyordu62 fakat savundukları ilkelerden de geri adım atmayı
    düünmüyorlardı.
    2 Haziran’a kadar Fransa ile Duyunu Umumiye meselesinde anlama bir türlü
    sağlanamadı. Müttefikler, Duyunu Umumiye hamillerinin hukukunun çiğneneceğini
    söylüyorlardı. Konferansın tıkanması üzerine Müttefik hükümetlerinin kapitülasyonların
    ilgasını kabul etmemeyi Duyunu Umumiye meselesinin hal edilmesine tabi bulundurmak
    isteyecekleri bekleniyordu63. Bir anlamda Türkiye’ye baskı yapmanın yolları aranmaktaydı. Fransa Maliye Bakanı: “Duyunu Umumiye borçlarında anlaılmadan teminat-ı
    adliyede uzlamak mümkün değil” dedi64. ismet Paa ile müttefik kuvvetler murahhas bakanı,
    yaptıkları özel toplantıda Duyunu Umumiye borçlarının nasıl ödeneceğini görütüler.
    Müttefikler Türkiye’den doğrudan doğruya alacaklarını talep ettiklerini fakat beklenen
    karılığı göremediklerinden ikâyetçiydiler65
    .
    Duyunu Umumiye borçları meselesinin hiçbir beyanname neir edilmemek ve
    meselenin anlama metninden tamamen çıkarılmak suretiyle ortadan kaldırılması hakkındaki
    Türkiye’nin teklifi Müttefiklere iletildiği halde cevap gelmedi66. Fransa heyeti bu konuda
    yetkilerinin olmadığını ve yapılacak bir eyin de bulunmadığını söyledi. Fransızların kendi
    görülerinde ısrar ettikleri anlaılmaktaydı. Fransızlar Türkiye’nin Kupon sahipleriyle
    anlaması için süre vermek amacıyla konferansın ertelenmesini istiyorlardı. Fransızlar kendi
    görülerini kabul ettirmek için kapitülasyonlar ve barı anlamasının tehiri de dâhil bütün
    yolları denemekteydiler.
    9 Haziran’da Ankara’dan ismet Paa’ya gelen mesajda Kuponlar konusunda kesinlikle
    taviz verilmemesi emredilmiti. ismet Paa, Romanya ve Yugoslavya heyetlerine Fransa’nın
    tavrını kabulünün imkânsız olduğunu söyledi67. Müttefik komisyonlar da Kuponlar
    meselesinde ısrar edilmesi için hükümetlerinden emir almılardı. Lozan’da ciddi bir buhran
    vardı68. Barı görümelerinin ikinci bir kez kesilme ihtimali doğdu.
    Müttefikler Kupon meselesinde Türkiye’ye yeni bir teklif sundular. Bu teklifte istikraz
    anlamasına aynen uyulmasını fakat yedi sene için alınan faizin yalnızca 3/1’inin ödenmesi
    istenmekteydi. Buna göre yedi sene için faizlerin altın para ile toplamı 35 milyon lira yerine 12
    milyon lira olarak ödenecekti. ismet Paa bu teklife cevap vermedi, teklifi Ankara’ya
    bildirerek talimat bekledi69. Fakat Ankara’dan gelen cevap her ne surette olursa olsun bu
    teklifin kabul edilmemesi yönündeydi.
    12 Haziran’da müzakereler iddetlendi, zira görümelerde bir türlü ilerleme
    kaydedilemiyordu. Müttefikler Türkiye’nin maliyesine göre faizlerin neticesini bu hususta
    Kupon sahipleri olan hamillerle görümek üzere muahedeye bir art ve kayıt konulmasını talep
    ettiler. ismet Paa böyle bir mühim bir maddeyi anlamaya koymanın mümkün olmadığını
    cevaben bildirdi. Müttefikler bu durumda daha fazla görümenin bir anlamı olmadığını
    söyleyerek teklifin Ankara’ya ulatırılmasını istediler. ismet Paa Kupon hakkında yetkili
    olduğunu Ankara’ya bildirmeye lüzum görmediğini söyledi ve konu kapandı70
    .
    Duyunu Umumiye kuponları konusunda konferans tıkanmıtı. Türkiye için borçların
    faizlerini ingiliz altını olarak ödemenin imkanı yoktu ve Türkiye Frank olarak Fransa’nın kendi
    para biriminde ödemek istiyordu. ismet Paa: “görümelerden hiçbir netice elde
    edilmemesinden biz mesul değiliz. Biz borcumuzu ödemek istiyoruz” dedi71. ismet Paa’ya
    daha fazla Kupon konusunda müzakerelerde bulunması için Ankara’dan telgraf geldi 72 Lozan’da soruna çözüm bulma adına Kupon sahibi alacaklılarla Türkiye’nin sulhtan
    sonra görümesi gündeme geldi73. Türkiye’nin dik duruu ve tavizsiz tavrı borçlarını Frank’la
    ödemesini müttefiklerce kabul aamasına getirdi74. itilaf Devletleri ekonomik ayrıcalıklarını
    sürdürebilme adına her türlü seçeneği masaya taıyorlardı. Öyle ki kabotaj meselesini
    gündeme getiriyorlar, ticari gemilerine tolerans ve imtiyaz istiyorlardı. Bu durum tamamen
    ekonomik çıkarlarını koruma ve borçların ödenmesi eklindeki isteklerini kabul ettirmeye
    yönelik bir çaba olarak anlaılmaktaydı75. Türk tarafının bu tarz istekler karısındaki tavrı son
    derece netti ve bu tür isteklerin daha evvel varılan anlamaya aykırı olduğunu hatırlatılıyordu.
    Fransa hükümeti, Fransa’nın görüünün kabul edilmesi için ismet Paa’ya tehditamiz
    bir nota verilmesi için müttefiklerine teklif etmi ise de ingiltere ve italya hükümetleri bu
    düünceye olumlu yaklamadılar76. Müttefikler arasında görü ayrılıklarının bulunduğuna
    ilikin haberler üzerine Müttefikler bir beyanname yayınlayarak; Duyun-u Umumiye ve
    Kuponlar meselesi hakkında Müttefikler arasında bir görü ayrılığının olduğu yönündeki
    haberleri tekzip ettiler77
    .
    Duyunu Umumiye Kuponlarının hangi para türü ile tasfiye edileceğine dair kesin
    olarak karar verilmesi için her heyet kendi hükümetine müracaat ederek görü istediler78
    .
    Heyetlerin hükümetlerinden bekledikleri cevapların gecikmesi görümelerin bu konuda
    kesintiye uğramasına sebep oldu. ismet Paa’yı ziyarete gelen General Pelle 25 Haziran’a
    kadar bir cevap alacağını umduğunu söyledi79
    .
    Duyunu Umumiye meselesinde Fransa Maliye Bakanı ile Dıileri Bakanı arasında
    görü ayrılığı meydana geldi. Dıileri Bakanı Türklerden Kupon meselesi hakkında bir
    beyanname almaya gerek olmadan barı olmasını savunurken Maliye Bakanı, Türkiye’den
    sulhtan evvel Kupon meselesi hakkında bir teminat alınması hususunda ısrar ediyordu80
    .
    iktisat Komisyonu Mösyö Montagna bakanlığında toplandı. Bir çok özel konu
    konuuldu. Ticari konular gündeme geldi. Mösyö Montagna Türk hükümetinin izmir’deki
    hasarı sava zararı olarak göstermesi nedeniyle, sigorta irketlerinin zararı ödemediklerini
    söyleyerek81 sitemde bulundu. Fakat Duyunu Umumiye meselesinde bir çözüm olmadı
    ingiltere’nin Paris Büyükelçisi Ankara’nın Londra’ya gönderdiği Kuponlar
    hakkındaki görülerini Fransa Dıileri Bakanlığına bildirdi. ingiliz Büyükelçi; ingiltere
    Duyunu Umumiye meselesi çözülmedikçe sulh imza atmayacaktır dedi82. ingiltere bir yanda
    meseleye arabuluculuk yaparken diğer yanda da müttefikine destek vermeye devam ediyordu.
    Müttefik hükümetlerin görüleri temsilcilerine ulatı. 25 Haziran günü gerçekletirilen
    toplantıda çeitli tartımalar yaandı. Heyetlere Hükümetlerinden gelen talimatlar Türkiye’nin
    görülerine yakın olduğu halde, Fransız temsilciler imtiyazlar meselesinde kendi görülerini
    Türkiye’ye kabul ettirmek için kuponlar meselesini uzatmak istediler. ingilizler, imtiyazlar
    hakkındaki müttefiklerin görülerini Türkler tarafından kabul edilecek olursa diğer meseleler derhal çözümleneceğini söylüyorlardı83. Tekrar borç meselesine karılık kapitülasyonlar
    gündeme getiriliyordu.
    Türkiye’de bulunan yabancı irket sahipleri, var olan belirsizliğin giderilerek bir
    anlama yapılması için kendi hükümetleri üzerinde büyük baskı yapmaya baladılar. 25
    Haziran’daki görümelerde, ortam son derece gergin olmasına rağmen Müttefik heyetlerinin
    kendi isteklerini gerçekletirme beklentileri devam ediyordu84. Türkiye dıında özel toplantılar
    yapan Müttefik heyetlerinin Türk heyetine bir barı anlama planı sunacakları yönünde
    haberler yayılıyordu85
    .
    Müttefikler Kupon ve imtiyazlar için 28 Haziran’da varılan mutabakatı Türk heyetine
    ulatırdılar. General Pelle beyanatında “Mükülatın en büyük kısmı aılmıtır. Kalan meseleler
    üzerinde ihtilafın bir an önce son bulacağını daima ümit etmekteyim” dedi86. Böylece barıın
    önündeki meselede mesafe alındığı anlaılmaktaydı.
    General Pelle ile Paris Hükümeti arasında görü ayrılığı olduğundan konferans genel
    sekreteri Fransız heyeti ile Fransa Hükümeti arasındaki görü ayrılığını gidermek için Paris’e
    gitti87. Kuponlar meselesinin halli için üç ihtimal vardı. Birincisi; Türkiye’den kuponlar
    meselesiyle alakadar bir teminat istemekten vazgeçilerek anlamadan tamamen çıkarılacak.
    Müttefikler gelecek görümelerde Türkiye’den Duyun-u Umumiye hamillerinin hukukunu
    uluslararası hukuk kurallarına uygun olarak koruyacağını açık bir ekilde ilan etmesini
    isteyecektir. ikincisi; Türkleri memnun edecek bir ekilde Türkiye’nin görüünü kabuldür.
    Üçüncüsü; barı anlaması imzalanmadan evvel kuponların hamilleriyle bir anlama
    yapmaktı88
    .
    Türkiye kendi görüünü kabul ettirmek ve anlamazlığı amak için Paris’te de
    giriimlerde bulundu. Siyasette tam bir diplomatik sava hakimdi. Türkiye’den Nihat Reat
    Bey, Fransa hükümeti ve Fransa Parlamentosuyla siyasi görümelerde bulunmak için Paris’e
    gitti. Nihat Reat Bey, Türkiye’nin Lozan’daki istek ve iddialarının ne kadar mantıklı olduğunu
    izah edecek ve Fransa Hükümeti tarafından Lozan’daki heyetine gönderilecek talimatların
    olumlu olması için çalıacaktı. Ayrıca Nihat Reat Bey, Fransız kamuoyunu aydınlatmak ve
    lehimize çevirmek için de gayret gösterecekti89
    .
    ingiltere Ba Murahhası Rumbold ingiltere Hükümetinden kati talimat almıtı. Bu
    talimata göre ingiltere’yi alakadar eden imtiyazlar konusu ile Fransa’yı alakadar eden
    Kuponlar sorunun bir birinden ayrılamayacağıydı. itilaf Devletleri temsilcileri zımnen tehdit
    ederek, ayet Türk heyeti bu müterek teklifi kabul etmezse istanbul’un itilaf devletleri
    tarafından tahliye meselesinin Kupon hamilleriyle anlaılana kadar devam edeceğini
    söylemekteydiler90
    .
    ingiltere Avam Kamarasında sulh meselesi müzakere edildi. ingiltere Babakanı’na
    konferansın neden bu kadar uzadığı eklindeki sorulara karı ingiliz Babakan:” Türklerin
    borçlar hakkındaki taleplerinden ileri gelmitir.” diye cevap verdi. Avam Kamarasından,
    Duyunu Umumiye borçlarının Frank yerine Sterlin ile ödenmesi hakkındaki Fransız
    isteklerinin barıı erteleyip ertelememesinin gerekliliği sorulduğunda Babakan:”Tehir meselesi Türklerin Duyunu Umumiye borçlarını Sterlin ile ödemeye mecburken Frank olarak
    ödemek istemelerinden ileri gelmitir. Müttefik hükümetleri hamillerinin hukukuna taalluk
    eden böyle bir teklifi kabule salahiyetleri yoktur. Anlamazlığın giderileceğini ümit
    ediyorum”91dedi.
    4 Temmuz’da Mali ve iktisat komisyonu, görümeler neticesinde hasıl olan ihtilaflı
    konuları belirledi. Konferanstaki ihtilaflı konular; kuponlar, imtiyazlar ve tahliye [istanbul’un]
    meselesi olarak tespit edildi92. Türk delegasyonundan müavirlerin bir kısmı yurda dönmeye
    baladılar93
    .
    ismet Paa müttefiklere bir nota verdi. Paa sonucu belirsiz olan bu üç konunun bir an
    önce görüülerek sonuçlandırılmasını istedi94. 8 Temmuzda uzun ve çetin bir görüme oldu.
    Konferansta kuponların anlamadan çıkarılması ve igal arazisinin tahliyesi suretiyle bir
    anlama ihtimalinin olabileceğine ilikin kanaatler ön plana çıkmaya baladı. Altı saatlik bir
    müzakereden sonra heyetlerin hiçbirisi her hangi bir açıklama yapmadı. Kuponların
    anlamadan ayrılması konusunda genel bir mutabakat sağlandı95
    .
    Görümeler neticesinde kuponların ihracı ve tahliyenin kabulü edilmesi esası itibariyle
    Türk tarafınca memnuniyet verici bulundu. Müttefiklerin kuponlar meselesini anlamadan
    ayırmaları ve istanbul’un tahliyesinin icrasını kabul ediyorlar, imtiyazlara ait bazı esasları
    muahedeye dercini talep ediyorlardı96. ismet Paa bütün meseleler hakkında mutabakatın
    sağlandığını söyledi. Rıza Nur: “Üç mesele de bizim arzumuza uygun bir eklide hal edildi.
    Muahedenin bir hafta içinde imzalanacağını ümit ediyorum”97 açıklamasını yaptı.
    9 Temmuz’da bile murahhaslar evvelki günkü tartımanın esası hakkında bir sessizlik
    gösteriyorlardı. Müttefikler Türklerden kuponlar hakkında hiçbir teminat almama kararı
    almılardı98. Fransa Ba Murahhası General Pelle ismet Paa ile diğer murahhaslarımızın
    gösterdikleri azim, maharet ve kudreti pek ziyade takdir etmekteydi. General Pelle “iki
    memleket arasında münasebet-i dostanenin tesisini hararetle arzu ediyoruz. Mahrem
    kararnamenin muahededen tefrikine mukabil teminat istememekle Türklerin eref ve
    namusuna itimat ettik” diyerek bunu teyit etmitir99
    .
    Müttefikler görümelere devam etmek üzere heyetlerine talimat verdiler. Bu suretle
    müttefik heyetlerinin üç gündür beklemekte oldukları talimat geldi100. Artık barı anlaması
    tamamen kesinlemiti.
    Uzun ve gergin geçen görümeler neticesinde Lozan’da her konuda anlama sağlandı.
    Sağlanan mutabakat metni ile Türkiye, milli menfaatlerini ve ekonomik bağımsızlığını
    tamimiyle sağlamı oldu. Konferansta artık birkaç gün içinde anlamanın imzalanması
    bekleniyordu101. itilaf devletlerinin temsilcileri Türkiye ile tarihi dostluklara vurgu yaparak,
    General Pelle aramızdaki asırlık ilikilileri Rumbold geleneksel dostluğun tesisi münasebetiyle
    teekkürde bulunmaktaydılar
    102
    .
    Uzun ve çetin görümeler neticesinde Türkiye’nin isteği yönünde sorununun çözümü
    Türkiye’ye önemli ekonomik kazançlar sağladı. Mesela; borçlar eğer altın olarak ödense
    Fransız iletmeciler yıllık 600 milyon Frank faiz alacaklar eğer Frank olarak ödenirse 180
    milyon Frank inecekti. Çünkü borç eğer altın olarak ödenirse bütçenin %45’i tamamen
    harcanırken Frank ile ödenmesi halinde %13’lik bir dilim borca gidecekti103
    .
    24 Temmuz 1923’te anlama sağlandı104. Hakimiyet-i Milliye manetten “Bayram
    içinde bir bayram: Bu gün dört senedir beklediğimiz günde yaıyoruz”105 açıklamasını
    yayınladı.
    Lozan’da çözümü geciktiren ve bir türlü çözülemeyen Duyunu-u Umumiye borçları
    meselesi ilgili devletlerin vatandaları ile Türk Hükümeti arasında tekrar görümelere konu
    oldu. Bu görümeler neticesinde 13 Haziran 1928’te Paris’te bir anlama sağlanarak106 mesele
    herkesi tatmin edecek ekilde çözüme kavuturuldu.
    Sonuç
    Lozan görümeleri diplomasi tarihinde önemli bir yer tutar. Bir yanda I. Dünya
    Savaının galipleri diğer tarafta Milli Mücadelenin galibi, bir tarafta Sevr projesi diğer tarafta
    Misak-ı Milli kararları vardı. Ankara Hükümeti, Mudanya’nın devamı ve Milli Mücadelenin
    somut neticesi olarak Lozan’a büyük hazırlık yaptı. Öncelikle Mudanya’da Ankara hükümetini
    temsil eden ismet Paa kalabalık bir heyetle Lozan’a katıldı. Her iki tarafın kendisini galip
    gördüğü bir ortamda uzlama sağlamak çok zordu. Ayrıca söz konusu ihtilaf asırlarca yaamı
    bir devletin mirasının tasfiyesiyse sorun çok daha büyüktü.
    isviçre’nin Lozan ehri, itilaf devletleri, Ankara Hükümeti ve üçüncü taraf ülkelerin
    kalabalık heyetlerine ev sahipliği yaptı. Fakat bu anlamanın çarpıcı diğer bir yönü, yaklaık
    on ay süren görümelerin içinde basının da yer almasıydı. Tarih çalımaları için son derece
    değerli bir kaynak olan basın, Lozan görümeleri boyunca konferansa büyük ilgi gösterdi.
    Lozan Barı Anlaması üzerine çalıırken basını göz ardı etmek mümkün değildir. Hakimiyet-i
    Milliye gibi yarı resmi bir özelliğe sahip bir gazeteyi incelemeden konferans üzerine çalımak
    büyük eksiklik olacaktır.
    Lozan Konferansında her balık son derece çetin geçmise de görümeler de ağırlık
    mali ve iktisadi konularda oldu. Görümelerin kesintiye uğramasında da, görümelerdeki
    gerginliklerin tırmanmasında da mali konular sürekli ön plandaydı. Türk tarafı Misak-ı Milli’de
    yer alan hedefler doğrultusunda çalımalarını yürüterek ekonomik bağımsızlık için büyük
    mücadele verdi.
    Uzun müzakereler neticesinde Tük tarafının Osmanlıdan kalan asırlık sorun
    kapitülasyonların kaldırılmasını sağlaması büyük bir baarı oldu. Devleti saran ve mali sahada
    çeitli kısıtlamalara yol açan Duyun-u umumiye borçlarının önce Osmanlı üzerinde kurulan
    devletlere paylatırılması ve ardından Ankara’nın istediği para birimiyle ödenmesi de çok
    önemliydi. Osmanlı borçlarının kabul edilmesi aynı zamanda Osmanlı mirasının da uluslararası hukukta reddedilmediği anlamına gelmekteydi. iüphesiz Yunan tarafının Anadolu
    igalindeki hatasını kabul ederek tazminat ödemeye ikna edilmesi de mühim bir baarıydı..
    Fakat Misak-ı Milli’nin tam olarak gerçekletirilememi olması da dikkat çekiciydi.

20-01-2021

Doç. Dr. erif DEMiR – Siirt Üniversitesi

Makale Adı: Hâkimiyet-i Milliye Gazetesine Göre Lozan Konferansında Mali ve İktisadi Konular Financial And Economical Discussions in the Lausanne Conference According to Hâkimiyet-i Milliye Newspaper 17 Eylül 2013

1
Sina Akşin, Ana Çizgileriyle Türkiye’nin Yakın Tarihi, c. I, (Ġstanbul: Cumhuriyet, 1997), 136;
Müttefikler Mondros Ateşkes Anlaşması ile limanlara (Mad. 8), haberleşme olanaklarına (Mad. 12),
demiryollarına (mad. 15) tamamen egemen olmuşlardır. Faruk Yılmaz, Devlet Borçlanması ve
Osmanlıdan Cumhuriyete Dı Borçlar, (Ġstanbul: Birleşik yay., 1996), 93; Ergün Aybars, Türkiye
Cumhuriyeti Tarihi, c. I, (Ankara: Dokuz Eyl. Ünv. Hukuk Fak. yay., 1990), 106-107
2 Baskın Oran, “Sevres Barış Anlaşması”, edt. B. Oran, Türk Dı Politikası, Kurtulu Savaından
Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, c. I, (Ġstanbul: Ġletişim yay., 2003), 110; F. Yılmaz, age, 93;
Mete Tuncay, “Siyasal Tarih”, Türkiye Tarihi 4 Çağda Türkiye, 1908-1923, edt. Akşin, (Ġstanbul:
Cem yay., 1995), 54; Aybars, age, 106; Suna Kili, Türk Devrim Tarihi, (Ġstanbul: Türkiye Ġş
Bankası yay., 2000), 14; Sabahattin Selek, Anadolu İhtilalı, c. I, (Ġstanbul: Kistaş yay., 1987), 46
3 Yılmaz, age, 119; Madde 231; “Türkiye’ye bir ölçüde destek olmak ve yardımda bulunmak isteyen
Müttefik Devletler, Osmanlı Hükümetiyle danışma oyu bulunacak ve bir Osmanlı Komiserinin de
katılacağı ve (. . . ) Fransa, Ġngiltere ve Ġtalya’nın birer temsilcisinin bulunacağı bir Mali Komisyonu
kurulmasını kararlaştırmışlardır”, B. Oran, “Mondros Ateşkes Anlaşması”, 135
4 Madde 232, “Maliye Bakanınca her yıl Osmanlı parlamentosuna sunulacak bütçe, ilk önce Maliye
Komisyonuna sunulacak ve Komisyonca uygun bulunan biçimde parlamentoya sunulacaktır.
Parlamentonun getireceği hiçbir değişiklik, Maliye komisyonunun uygun bulması alınmadıkça,
yürürlülüğe girmeyecektir. Maliye Komisyonu, Türkiye’nin bütçeleriyle mali yasalarının ve
yönetmeliklerinin uygulanmasını denetleyecektir”, B. Oran, “Sevres”, 136; Müttefik devletlerce
oluşturulan Mali Komisyonun Osmanlı bütçesini onaylanmadan evvel denetleme yetkisi vardı.
Komisyon para hareketlerini denetleyecek Yılmaz, age, 120; Selahattin Tansel, Mondros’tan
Mudanya’ya Kadar, c. III, (Ġstanbul: MEB yay. 1991), 174; Madde 233; “Maliye Komisyonu (. . . )
Türkiye’de Para sürümünü düzenlemekle (. . .) görevli olacaktır. B. Oran, “Sevres”, 136.
Hükümetin borç para hareketlerinden tek sorumlu olacaktı. Madde 234; “Osmanlı Hükümeti,
Maliye Komisyonunun izni olmadıkça hiçbir iç ya da dış borçlanmaya girişmemeyi yükümlenir. B.
Oran, “Sevres”, 136. Komisyon yabancı alacaklıların parasını bir kenara ayırdıktan sonra
Osmanlı’nın tüm gelirlerine el koymaktaydı. Yılmaz, age, 120; Madde 236; “Türkiye’nin Osmanlı
Devlet Borcunun faiz ve ana para ödemelerinin güvencesi olarak ayrılmış yada verilmiş (. . . )
gelirler dışında ki tüm kaynaklar (. . . ) Maliye Komisyonunun buyruğu altına konulacaktır”.
Komisyon eski imtiyazları kontrol ve garanti altına alırken, diğer yandan da olası yeni imtiyazları da
denetim altına almıştı. Madde 239, “Maliye Komisyonu uygun bulmadıkça Osmanlı Hükümetince
ister Osmanlı uyruklarına ister her hangi bir kimseye, hiçbir yeni imtiyaz verilmeyecektir”, B. Oran,
“Sevres”, 136. Kurulacak bu Mali Komisyonun görev süresi, müttefik devletlerin istekleri bitene ve
Osmanlı’nın dış borçları tamamen ödenene kadar sürecekti. Mustafa Kemal Atatürk, Atatürk’ün
Milli Dı Politikası 1919-1923, c. I, (Ankara: Kültür Bakanlığı yay. 1994), 80-81; Yılmaz, age,
121
5 Madde 231- Madde 260 çeşitli ekonomik konuları kapsamaktadır. Yılmaz, age, 93; Oran,
“Sevres”, 136-137
6 Madde 261; “(. . . ) Kapitülasyonlar rejimi 1 Ağustos 1914’ten önce, bu rejimden doğrudan doğruya
yada dolaylı olarak yararlanan Müttefik Devletler yararına yeniden kurulacak ve 1 Ağustos 1914’te
bu rejimden yararlanmayan Müttefik Devlet yararına genişletilecektir”, B. Oran, “Sevres”, 137;
Muzaffer Erendil, “Sevres Antlaşmasının Türk Milli Varlığı Açısından Analizi”, Beinci Askeri
Tarih Semineri Bildirileri, c. I, (Ankara 1997), 322; Rifat Uçarol, Siyasi Tarih, (Ġstanbul: ĠÜ yay.
1982), 439
7 Madde 6; “ Ulusal ve ekonomik gelişmemize olanak doğması daha çağdaş biçimde düzenli bir
yönetimle işlerin yürütülmesini başarmak için, her devlet gibi bizimde gelişmemiz koşullarının
sağlanmasında bütünüyle bağımsızlığa ve özgürlüğe kavuşmamız ana ilkesi varlık ve geleceğimizin
temelidir. Bu nedenle siyasal yargısal mali gelişmememizi önleyici sınırlamalara karşıyız.
Saptanacak borçlarımızın ödenmesi koşulları da bu ilkelere aykırı olmayacaktır”. Baskın Oran,
“1919-1923 Kurtuluş Savaşı Dönemin Bilançosu”, edt. B. Oran, Türk Dı Politikası, Kurtulu
Savaından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, c. I, (Ġstanbul: Ġletişim yay., 2003), 106; Tarih
IV, (Ġstanbul: Devlet Matb., 1934), 46; E. Aybars, age, 192
8 Baskın Oran, “Mudanya Silah Bırakışması”, edt. B. Oran, Türk Dı Politikası, Kurtulu Savaından
Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, c. I, (Ġstanbul: Ġletişim yay., 2003), 214; Mustafa Kemal
Atatürk , Atatürk’ün Kurtulu Savaı Yazımaları, II, Haz. M. Onar, (Ankara: Kültür Bak. Yay.,
1995), 387-399; Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, c. IX, (Ankara: TTK yay.), 1996, 559-561;
Tuncay, agm, 76-78; Suna Kili, Türk Devrim Tarihi, c. II, (Ġstanbul: Ġş Bank. yay., 2000), 75-76
9
Lozan barış anlaşmasının tam metni; Cemil Birsel, Lozan, c. I-II, (Ġstanbul 1933); Lozan Sulh
Muahademesi, (Ġstanbul 1339). Konferans esnasında tutulan bütün tutanakları da dilimize Seha L.
Meray tarafından çevrilen konferansın yazışmaları Lozan Barı Konferansı, Tutanaklar-Belgeler,
(Ankara: AÜ yay., 1968) adlı eserde bulmak mümkündür. Bu eser 1972 yılında, Yapı Kredi
yayınları tarafından 1993 ve 2001 yıllarda tekrar yayımlanmıştır. Lozan Konferansı esnasında Ġsmet
Paşa ile Ankara arasında vuku bulan yazışmalar Bilal N. ġimşir tarafından, Lozan Telgrafları
(1922-1923), c.I, (Ankara 1990); Lozan Telgrafları, (ġubat-Ağustos 1923), (Ankara 1994) adlı
eserlerde yayınlanmıştır. Lozan’a katılan heyetten anılarını yayınlayanlarda olmuştur. Ġsmet Ġnönü,
Ġnönü’nün Hatıraları, (Ankara: Bilge yay., 1991), Rıza Nur, Lozan Hatıraları, (Ġstanbul: Boğaziçi
yay., 1992), A. Naci Karacan, Lozan Konferansı ve İsmet Paa, (Ġstanbul: Maarif Matb. 1943);
Ahmet Temiz, Velid Ebuzziya’nın Mektuplarına Göre Lozan, Marmara Üniversitesi, Türkiyat
Aratırmaları Enstitüsü, Cumhuriyet Tarihi Bilim Dalı (Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi),
(Ġstanbul 2005)
10 Kili, age, c. II, 79
11 Enver Ziya Kara, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1918-1965, Ankara 1981, 118; ġevket Süreyya
Aydemir, İkinci Adam, c. I, Remzi yay., Ġstanbul 1966, 222
12 Yılmaz, age, 148-149
13 Bilal ġimşir, Lozan Telgrafları I (1922-1923), (Ankara 1990), XIV
14 Meray, age,Takım 1, c.III, 2
15 Mehmet ġah Özcan, Lozan Konferansı’nın TBMM’ne Yansımaları, Eskiehir Osmangazi Ünv.
Sosyal Bilimler En (Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi), (Eskişehir 2011), 87
16 Cengiz Orhonlu, “Türkiye Cumhuriyeti Tarihi”, Türk Dünyası El Kitabı, c. I, (Ankara 1992), 520
17 Meray, age,Takım 1, c.III, 6-12
18 Meray, age,Takım 1, c. IV, s, 40-41
19 B. ġimşir, age, 324-325; Aynı teklifi Yunanlılarda yaptılar ve ret edildi. Ebru Gür, Lozan
Konferansı’nın Türk Basınına Yansımaları, Fırat Üniversite Sosyal Bilimler Enstitüsü,
(Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi), Elazığ 2006, 192
20 Konferans delegelerinden Rıza Nur; Başvekil Rauf Orbay, savaş tazminatı olarak bir ara Yunan
Donanmasının talep edilmesi emrini vermişse de ülkede büyük bir gürültü koptu ve Rauf Orbay’ın
bu isteğinden vazgeçildi. Nur, age, 140
21 Bu miktar 321.35 liradır. Hâkimiyeti-i Milliye, Sayı : 823 ,27 Mayıs 1923; İkdam gazetesinde bu
rakam 1.350.000.000 Lira olarak gösterilmektedir. Gür, agt, 197
22
agm, Sayı : 834, 8 Haziran 1923
23
agm, Sayı : 830, 4 Haziran 1923
24 Agm, Sayı : 831, 5 Haziran 1923
25 Agm, Sayı : 828, 1 Haziran 1923
26 Agm, Sayı : 832, 6 Haziran 1923
27 Agm, Sayı : 823, 27 Mayıs 1923
28 Agm, Sayı : 834, 8 Haziran 1923
29 Agm, Sayı : 851, 28 Haziran 1923
30 Agm, Sayı : 857, 5 Temmuz 1923
31 Agm, Sayı : 857, 5 Temmuz 1923
32 Agm, Sayı : 860, 9 Temmuz 1923
33 ġevket Süreyya Aydemir, Tek Adam, c. III, (Ġstanbul: Remzi Kitabevi), 1966, 123
34 Tarih IV, 128
35
Oran, “Sevres”, 115
36 Mustafa Kemal Atatürk, Söylev ve Demeçler, c. III, (Ankara 1989), 70; Atatürk başka bir yerde, “
Kazançlarından vergi vermiyorlardı. Gümrükleri ellerinde tutuyorlardı. Ġstedikleri zaman, istedikleri
eşyayı, istedikleri koşullar altında ülkemize sokuyorlardı. Ekonomimizin bütün kesimlerine,
sınırlama ve koşul tanımadan egemen olmuşlardı. Mustafa Kemal Atatürk, Atatürk’ten Düşünceler,
Yay.haz. Enver Ziya Karal, (Ġstanbul 1991), 139
37 Meray, age, C.I/2, 3
47 Meray, age, I. Takım, c. III, 1-10
48 Meray, age, I. Takım, c. III, 48
49 Meray, age, I. Takım, c. III, 38-43
50 Yılmaz, age, 161
51 Ġnönü, age, 89-90
52 Ġnönü, age, 93-94; Karacan, age, 217; Demir Demirgil, “Lozan Anlaşmasında Ġktisadi
Bağımsızlık Çabaları ve Başarıları”, Belgelerle Türk Tarih Dergisi, S. 34, (Temmuz 1970), 55
53 Karacan, age, 218
54 TBMM Gizli Celse Zabıtları, c. III, (Ankara: Ġş Bank. Yay., 1985), 1290-1301; Bu konu hakkında
Mustafa Kemal Atatürk, “Lozan’da mesail-i iktisadiyeden dolayı inkıta olmuştur. Bu haberi belki
yarın okuyacaksınız. Zerre kadar hayrete düşmeyiniz”. Atatürk, Söylev, III, 83
55 Karacan, age, 224-225BİBLİYOGRAFYA:

AKİİN, Sina, Ana Çizgileriyle Türkiye’nin Yakın Tarihi, c. I, İstanbul: Cumhuriyet Gazetesi
yay., 1997.
ATATÜRK, Mustafa Kemal, Atatürk’ün Kurtulu Savaı Yazımaları, II, Haz. M. Onar,
Ankara 1995.
—————, Atatürk’ten Düünceler, Yay.haz. Enver Ziya Karal, İstanbul: Çağda yay. 1991.
—————, Atatürk’ün Milli Dı Politikası 1919-1923, c.I, Ankara: Kültür Bak. yay. 1994.
—————, Nutuk, I-II, Ankara 1981.
—————, Söylev ve Demeçler, Atatürk Aratırma Ankara: Merkezi yay., 1989.
AYBARS, Ergün, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, c. I, Ankara: Dokuz Eylül Hukuk Fak. yay.
1990.
AYDEMİR, İevket Süreyya, Tek Adam, c. III, İstanbul: Remzi Kitapevi, 1966.
———————————-, İkinci Adam, c. I, İstanbul: Remzi Kitapevi, 1966.
DEMİRGİL, Demir “Lozan Anlamasında İktisadi Bağımsızlık Çabaları ve Baarıları”,
Belgelerle Türk Tarih Dergisi, S. 34, (Temmuz 1970), 50-55.
ERENDİL, Muzaffer, “Sevres Antlamasının Türk Milli Varlığı Açısından Analizi”, Beinci
Askeri Tarih Semineri Bildirileri, c. I, (Ankara 1997), 316-328.
HAMİD, Ahmed-MUHSİN, Mustafa, Türkiye Tarihi, İstanbul 1926.
İNÖNÜ, İsmet, İnönü’nün Hatıraları, Ankara: Bilge Yay., 1991.
KARACAN, Ali Naci, Lozan Konferansı ve İsmet Paa, İstanbul: Maarif yay., 1943.
KARAL, Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, c. IX, Ankara: TTK yay. 1996.
———————, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1918-1965, Ankara: TTK yay, 1981.
KİLİ, Suna, Türk Devrim Tarihi, c. I-II, İstanbul: Türkiye İ Bank. yay., 2000.
Lozan Muahedenamesi, İstanbul 1339.
MERAY Seha L., Lozan Barı Konferansı, Tutanaklar-Belgeler, Ankara: AÜ yay., 1972.
NUR, Rıza, Lozan Hatıraları, İstanbul: Boğaziçi yay., 1992.
ORAN, Baskın “Sevres Barı Anlaması”, edt. B. Oran, Türk Dı Politikası, Kurtulu
Savaından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, c. I, İstanbul: İletiim
yay., (2003), 113-138.
——————, “1919-1923 Kurtulu Savaı Dönemin Bilançosu”, edt. B. Oran, Türk Dı
Politikası, Kurtulu Savaından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, c. I,
İstanbul: İletiim yay., (2003), 97-109.
——————, “Mudanya Silah Bırakıması”, edt. B. Oran, Türk Dı Politikası, Kurtulu
Savaından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, c. I, İstanbul: İletiim
yay., (2003), 213-214.
ORHONLU, Cengiz, “Türkiye Cumhuriyeti Tarihi”, Türk Dünyası El Kitabı, c. I, Türk
Kültürünü Aratırma Enst. yay, Ankara (1992), 507-528.
ÖZCAN, Mehmet İah, Lozan Konferansı’nın TBMM’ne Yansımaları, Eskiehir Osmangazi
Ünv. Sosyal Bilimler Ens. (Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi) Eskiehir 2011.
SELEK, Sebahattin, Anadolu İhtilalı, c. I, İstanbul: Kasta yay., 1987.
İİMİİR, Bilal, Lozan Telgrafları I (1922-1923), Ankara: TTK yay., 1990.
17 erif DEMİR
H i s t o r y S t u d i e s
Special Issue on Lausanne
Volume 5/4 2013
TANSEL, Selahattin, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, İstanbul: MEB yay. c. III, 1991.
Tarih IV, İstanbul: Devlet Matbaası, 1934.
TBMM Gizli Celse Zabıtları, c. III, Ankara: Türkiye İ Bankası yay., 1985.
TEMİZ Ahmet, Velid Ebuzziya’nın Mektuplarına Göre Lozan, Marmara üniversitesi, Türkiyat
Aratırmaları Enstitüsü, Cumhuriyet Tarihi Bilim Dalı (Yayınlanmamı
Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2005.
TUNCAY, Mete, “Siyasal Tarih”, Türkiye Tarihi 4 Çağda Türkiye, 1908-1923, edt. S. Akin,
İstanbul: Cem yay., (1995), 24-84.
UÇAROL, Rifat, Siyasi Tarih, İstanbul: İÜ yay., 1982.
YILMAZ, Faruk, Devlet Borçlanması ve Osmanlıdan Cumhuriyete Dı Borçlar, İstanbul:
Birleik yay. 1996.
YORULMAZ, İerife, “Lozan Antlaması Sonrasında Fransa’nın Türkiye Politikası”, Beinci
Askeri Tarih Semineri Bildirileri, c. II, Ankara (1997), 403-410.

20-01-2021/BANDIRMA GERÇEK KÜLTÜR KURULU

13
A+
A-
REKLAM ALANI