mehmet abi geçmiş olsun akp süpürdü

Facebook’ta sağ alt köşeden bir kutu çıktı özel mesaj sinyaliyle beraber açtım. Bizim dayıoğlu Recep:

• mehmet abi geçmiş olsun akp süpürdü
• lümpen köleler güçlülerden yana olur, güçlü liderler kölelerle var olur.
• olacak olandı oldu abi..
• ne mutlu onlara ki; sen bir emekçi olarak onların umurunda bile değilsin ..
• zaten hiçbirinin değildik !!!
• değişen bir şey bari zevk alalım diyorsun
• hiçbir zaman bişey olmadı ki ,eskiyi de gördük yaşadık, yeniyi de ..hayatın son çırpınışlarındayız
  Konuşma Sonu
  Yukardaki sanal konuşma 1 Kasım akşamı seçim sonucu alınır alınmaz sosyal mecrada yanıt verdiğim tek bağlantı . Yüzde sekseni işçilerden oluşan gençler Ak Parti bayraklarıyla meydanlarda zafer kutlamaları yapıyordu. Şampiyon takımı kutlamaya gidenlerin çoğunun sınıfını bilmeyen proleterya, lümpen olması ne çıkar, bilmemesi kendi özrü değil ?
  **
  Ak Parti’nin halen Türkiye coğrafyasında işçiyi memuru emekçiyi, köylüyü yani proleteryayı temsil eden en büyük parti olduğunu önceki yazılarımda belirtmiştim. Tespitim eleştirildi. Solun etnik süreçlere manipüle edilmesi AK PARTİYİ EMEKÇİLERİN DESTEKLEDİĞİ BİRİNCİ PARTİ OLMASINA YOL AÇTI. Bu ilk bakışta çelişki gibi gelsede durum bu. Evet proleterya emeğini sömüren üretim üzerinden alması gereken artı değer haklarını vermeyen sömürücülerine cellatlarına destek vermektedir . İşçiyi temsil eden bir sermaye partisi var karşımızda. Oysa proleterya sosyalist bir partiyle temsil edilmeli değil mi ?.

Öyle olmadı.

Sosyalist siyaseti Kürt etnik özgürlükleri otonom özerklik muhabbetleri üzerine angajman edildiği için milli duygularla doldurulmuş emekçi kitle AKP ‘ye yöneldi bana göre.Türkiye solu bu tabloda en büyük kaybeden olmuştur. CHP emeği emekçiyi işçiyi proleteryayı arkasına alıp temsil edebildiği son genel seçim Ecevit dönemindeydi hatırladığım. O zamanda o birinci parti çıkmıştı.Bandırma’da halen bu devam ettiği için kazanıyor zaten. Yıllardan beri yoğun olarak halkın içindeyim,Sarıgül hala milletin kafasında.. olsaydı Ak Partiye değil CHP ye verirdim diyorlar hala Ama CHP gördüğüm kadarıyla Sarıgül’ü merkezden uzak tutmak adına her türlü komplo haberler Ak yandaş medya desteğinde yapılıyor,Sarıgül veya Muharrem İnce çok konuşulan isimler oylar en az yüzde 10 yükseltebilirlerdi. Bence yetmez çünkü parti proleteryadan çok uzak. Kılıçdaroğlu gerçek bir beyefendi ve adeta Gandi’nin Hindistandaki güçlülere karşı verdiği pasif direnişin benzerini uyguluyor. Romantik hümanist bir liderlik bu . Bursa Metal direnişinde kimseyi ben görmedim. Orda emekçiler sarı sendikalara isyan etti öncelikle kendi örgütlerini kurdular sonra orda neler oldu diyen CHP olmalıydı. Soma’da ki ölümler üzerinden demeçler eylemler yetmez. Öncesinde orda sorunların giderilmesi için eylem yapılmalı idi. Soma CHP örgütü yok mu? Şu anda halen onlarca Soma yok mu ? . İçi boş Erdoğan eleştirisi ‘de hiç bir şey kazandırmıyor. Yeni Cumhurbaşkanlığı Kompleksi de sanmayın ki halkın hoşuna gitmedi. Beğenmeyen neden daha lüks ve ihtişamlısı yapılmadı ki diyor .Ahmet amca ” Muhteşem Osmanlı nın devamı Koskoca Türkiye nin başı oturuyor orda daha ihtişamlı olmalıydı” dedi. Böyle düşünüyor benim halkım. Küçümsemeyin. Yani bu sandık işi öyle çok bilimsel değil.Halkı bil yeter. İstediğin oy ise.

**

Türkiye solu ise kürtçülük üzerinden çökertildi. Kürdistan mücadelesi verenler medyada hep solcu diye aktarıldı. Oysa sosyalist siyasetin sınıf siyaseti olması gerektiği etnik mecralarla işi olmayacağını hep yazdık.. Sosyalist kişi bir proletere ;Türk veya Kürt diye bakmaz ki ; işçi – emekçi diye bakar.

Böyle oldu mu ? Hayır. Yanıltıldık mı ? Evet.
Kan dökülmesin diye emir geldiği zaman silahlar susuyorsa burada barışı kimin istediği kimin bulanık suda balık avlamaya çıktığını anlayamayan ahmaktır.ABD güdümlü Küresel sermayenin bölme ve parçalamaya yönelik çabalarıyla Türkiyeyi bölsen ne olacak. Sakallı Adam mezarından kalkıp aferin mi diyecek. Türkiye’nin hali hazırda dinamit gibi bekleyen dinamik emek cephesini çökertme ve parçalamaya yönelik misyonu işte böyle başardı..

**
Prolyeteryanın çığlığı sömürülen emekler ve yaşamaya fırsat tanınmayan hayatlar.
Bunun yaşanmış örneği 1930 yıllarda Almanya’dır. Sosyalistin nasyonali de var unutmayalım.Tarih tekerrür den ibarettir.
HDP sandıkta PKK nın bedelini ödüyor ve ödeyecektir. Bundan hoşnut olmaları veya olmamaları onların tercihi. Halkımız etnik kimlikler üzerinden kavgaya izin vermiyor vermek istemiyor. Ne kadar kaşısalarda kimliksel birbirine karışmış kitlelerin etnik derdi yok. Halkın tamamı -bana göre- dağı istemiyor batıya doğru bunca göçün nedeni bu, göç edenlerden dinledim..

*
Haziran seçim sonuçlarında güneydoğuda firesiz destek çıkan sandıklara bile kimse şaibe var demedi. Baskıyla zorla dayatmayla alınan sonuca kimse anti demokratik demedi.Can güvenliği olmayan yerde sandığın ne derece demokratik olduğunu dahi kimse tartışmadı bile. Ancak Demirtaş’ın kişiliğinde yansıyan humanizmi ve yumuşaklığı dağdan gelen silah seslerine kurban oldu.
Ankara katliamında canlı bombalarla kahpece parçalanan masum insanlar , dağlarda kentlerde yollara döşenen mayınlarla tuzaklarla zorunlu görevlerinde kahpece öldürülen masum gençlerin rövanşı diye okundu.

Ve ..yüzde 51 oyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanına “bakın seçilmiş diyorum”.sürekli hakaret ederek sosyal medyalarda dalga geçerek yıpratamaz aksine destek verenleri kenetlersiniz takım fanatiği yaparsınız.Basit bir kitle psikolosini dahi okuyamayan anlayamayan dangalaklara ne paralar ödeniyor bilseniz.

**

Yaşadığı toplumun duygularını anlayamayan gözleyemeyen partilerde sorun devam ediyor. Temsil ettikleri kitlenin temsilcileri ortalıkta yok.Sonuçta.

Benim sevgili entel dantel solculukla maçı idare eden tuzu kuru etnikçilerim. Aç kalmadınız hiç aç.

Kalsaydınız .. oyunu böyle oynayacağım mızıkçılığına değil proleteryanın çığlığına dönerdiniz yüzünüzü. Kompradorlara köleliğe değil üretenlerin sınıf mücadelesinin kendisine.

Not. Bandırma ve Balıkesir içinde ayrıca değerlendirme yapacağım.

Mehmet Leventoğlu- Bandırma