Merhaba Sevgili

Deniz’in Kıyıya Vuran Mektubu

Merhaba Sevgili,

Askerde yazmıştım ilk mektubumu hemen hemen altı yıl önceydi. Hayatımın ikinci mektubunu yazmakta bugüne kısmet oldu. Aslında çok başarılı sayılmam mektup yazmakta. 

İlk mektubumu okuma-yazma bilmeyen anneme yazmıştım. İkincisini de bana aklını kapayan sevgiliye yazdım. Annem kendine mektubu okuyacak birini bulmuştu o zaman. Şimdi sevgili ne yapacak? Kalbine okutabilecek mi bu mektubu? 

Annemle, o mektubu okuduktan sonraki ilk konuşmamızda OĞLUM deyişi içimi yakan, darmadağın eden o ses tonu hala kulaklarımda. Acaba sen sevgili, kalbin ile SEVDİĞİM diyebilecek misin bana bir daha? 

Dünyayı kurtarmak için ilk önce kendini kurtarman gerekir. Ben sevgiliyi kurtuluş gördüm kendime oysa ki ben onun sonu oluyormuşum. Peki insan sevdiğine bunu yapar mı? Atalarımızın da dediği gibi insan dediğin yapmaz. Beni insan yapmayan neydi o halde? 

Cevap: Duyguların hiç kullanılmaması! 30 yıldır annesine bir kere sarılıp öpmeyen, en son kardeşini 10 yaşında iken seven, babasına hiç sevgisini gösteremeyen bir kişi nasıl insan olabilir ki? Bende değilim. Çok şükür Allah bana onların yokluğunu göstermedi. Onları bir gün kaybedeceğim duygusu bende oluşmadı ama ben bugün sevgiliyi kaybettim, darmadağın oldum. Kaybetmek, kendini kaybetmek, sevgiliyi kaybetmek taş duvarların içindeki kalbine lav dökmek gibi, kaçış yok. Onu söndürebilecek hiçbir şey yok. Ben bugün değiştim. İnsan oldum. Ben bugün yıkıldım ama yıkıntıdan insanlığımı kurtardım, belki geleceğimi. Gelecek derken, sevgilinin olmadığı bir gelecek gelse ne olur gelmezse ne olur. Aslında ben ona sevgiliden çok 'Anne' sıfatını uygun gördüm. Beni annemin sevdiği gibi sevdi, bende onu bir annenin kutsallığında  değerli gördüm. 

Gördün de ne yaptın? Cevap: yapılmaması gerekenleri yaptım. Çok hata yaptım. Ne hissettim ise onu göstermemek için elimden geleni yaptım. Bunları bilerek mi yaptın peki? Asla değil ama akılsızlıktan, korkudan ve adını koyamadığım başka şeylerden dolayı yaptım.

Bu mektup sadece sevgiliye merhaba değil, aynı zamanda da kendime yeminimdir. Ben benimle ol, elimi ve kalbimi bırakma diyemem sana sevgili. Yüzüm yok! Ölsem de seni bir daha göremesem de sen oldun bana sadece sevgili ve öyle de kalacak yanımda olsan da olmasan da...

-2018-

******

Çok mektup okudum bugüne kadar. En sevdiklerim Nazım Hikmet'in Piraye'sine yazdıklarıydı. Ama bu hepsinden daha riyasız, daha samimi, daha içten geldi. 

Zaten o sevgisinden yere göre koyamadığı Piraye'sini de başka bir kadınla aldatmamış mıydı Nazım? 

Selma Hayal / 28-03-2020 /BANDIRMA