MİLLİ DERS : Susurluk-Bandırma

 

MİLLİ DERS:SUSURLUK-BANDIRMA

RAMAZAN NARİN·3 NİSAN 2016 PAZAR

Dün, memleketim SUSURLUK ve doğum yerim SULTANÇAYIR (nogayköy) Köyüme gittim yaaa... Anılar (ım) canlandı gözümde ve beynim kendini yeniledi, rektefiyeden geçti adeta... Bugün, sözlerini tam bilemesem de, birkaç kez mırıldandığım Çoşkun Sabah’ın ANILAR ını indirdim bilgisayarıma ve onu dinlemeye başladım hemen... Çoşkun Sabah’ın dilinden ; Bende hatıralar var, sen de mutluluklar var....dedim köyüme, şehrime, anılarıma...
ANILAR ;  1965-66-67 yıllarıydı...Babam-Annem ; adını köyümüzden alan, Fransızların işlettiği ( Neden Fransızlar işletiyordu derseniz ? Bizim MUHTEŞEM ! dediğimiz Osmanlı Padişahı Sultan SÜLEYMAN’a ve onun imzaladığı sömürgelik olduğumuza mütedair KAPÜTÜLASYONLARA, ihtişam-a !  lütfen bir bakmamız gerek...)  SULTANÇAYIR BORAKS Madenlerinde çalışıyordu yaa, köyümüz ile maden arasında yaklaşık 4-5 km olsa da, annem-babam işlerine, yürüyerek gidip gelirlerdi. Benim, okulumun olmadığı günlerde de beni de yanlarında götürürlerdi madene... BOR Madencilerinin oğluydum yani...Onlar içerde çalışırken, ben dışarda Fransızların ev ve bürolarını (bugün gördüğümüz bahçeli villalar yanlarında b.k yesin !)  hayranlıkla incelerdim... O saha ve o evler, o kadar ihtişamlı ve büyük gelirdi ki gözüme...Bugün o evlerin birinin kalıntısına baktım... 50 yıl sonra, nedense küçücük geldi bana...

Bugün maden sahasına da baktım, kaynaklarda 100 km lik bir alan denilse de...orası bile, işletilip üzeri kapatılan, hala şlamları ortada duran ocak alanı bile küçük geldi gözüme. Demek ki, henüz bakir dokunulmamış yeraltı boraksımız, pandermitimiz toprak altında ve (sözde) bizim !  

Oysa madenin dehlizlerinde gidip gelen, maden trenlerini hatırladım da, bir defasında, Fransız mühendisin izniyle ben de o trene binmiş, yer altında dehlizde km lerce boş gitmiş, dönüşte de madenin üzerine oturtulmuş olarak yeryüzüne çıkmıştım yaaa, o anları hatırlayıverdim ister istemez... Annemi, Babamı, işçilerimizi hatırlayıverdim. Fransızların kölesi (işçisi) olarak, yer altında çalıştırılıyorlardı o zaman ve onlar benim için, bizim için yer altına giriyorlardı her gün ve oraya gitmek için de,  km lerce yürüyorlardı...

 

Pandermit adlı kalsiyum boratın, CEVHERİN yani boraksın, BOR un çıkarılması, 1673-1740 yıllarında, kapitülasyonlarla kazandıkları sömürü hakkından olmak üzere, 1865 yılından itibaren Fransız Compaigne Industrielle Desmazures şirketine verilmiş, bu şirket Fransa’da hemen bir boraks rafineri tesisi kurmuş ve işletmeye başlamış, akabinde 1887 Yılında da Sultançayır rezervinin, Charles Hanson & Co. Şirketi tarafından işletmeye alınması söz konusu olmuştu. Sultançayır BORAKS İŞLETMELERİ, 100 kmlik bir alanda yoğun ve hala bakir ama ATIL durmaktadır BİLİNE !   
9 Trilyon dolarlık BOR hazinemizde ilk oynama, sömürü olarak Sultançayır da başlamıştır. Türkiye’deki ilk BOR Macerası, SULTANÇAYIR işletmesi iledir. 
Peki, anılarımızı, hatırlamamızı bir engelleyen mi var ? 
Evet var...!  Çünkü hiçbirimiz, anne ve babamızdan aldığımız yerel bilgileri çocuklarımıza aktarmadık. Anneanne ve dedelerimiz de, bunu eksik yaptılar. Ve bugünkü nesil, yaşadığı yerin geçmişini, tarihini bilmiyor mesela...Veya yaşadığı yerdeki yer altı, yer üstü madenlerimizi ve zenginlik alanlarımızı, hiç bilmiyor mesela... Balıkesir de MİSYA, KARESİ, ALACA MESCİD gb kelimelerin açılımı, nasıl ki bugünkü gençlerimiz tarafından ya hiç bilinmiyor, ya da yeterince ve doğru bilinmiyorsa, suç kimin acaba ? TERMAL VADİ MİSYA  ne demek desek, kaç gencimiz bilebilir acaba ?  Ya da, bunları bilmemek mi gerekiyor !
Ama en başta, SULTANÇAYIR BOR Havzası üzerine konuşlanan ticari işletmelerin, mesela SUSURLUK OUTLET’in, mesela TERMAL VADİ MİSYA’nın ticari isimlerinde, ‘SULTANÇAYIR’ı kullanmaMAlarını kınıyorum, eleştiriyorum. OUTLET in sahibi AKP eski Belediye Bşk’lığı da yapmış, garsonluk arkadaşım İsmail GÜNEŞ te duyarsa sevinirim.  

 

Bandırma da değişik okul, köy, mahalle v.b isimlerinde kısmen yaşatmaya çalıştığımız tarihi, kaç gencimiz biliyor mesela ? Oysa, burada bizim Anadolu’ya girişimizden önce de bazı medeniyetler yaşamış değil mi ? Hatta Bandırma Limanı dediğimiz limanın bile, Başbuğ ATATÜRK ün Osmanlı’nın  en ağır mirası Kapütülasyonları kaldırmak uğruna, 1926 yılında çıkardığı, KABOTAJ Kanunuyla ancak, Türk Limanı (TC) olma özelliğini kazandığını, kaç gencimiz biliyor ? Oranın ( tüm limanlarımızın) özelleşmemesini, yabancıların eline geçmemesini düşünen Atatürk e, bugün gerçekten ihanet etmedik mi acaba ?

Gençleri bıraktık...Bu ve benzeri soruların cevaplarını, emin olunuz ki ; Valimiz de, Kaymakamımız da, Milletvekillerimiz de, Bürokratlarımız da, bilmiyor bence... Ki onların bilmediğini, bizim de artık bilmemiz zaten mümkün değil ! Gizlenen, saklanan, örtülen bir tarihi geçmişimiz var çünkü...Öğretilen kısmi tarih bile, bize YALAN söylüyor çünkü...

Ve özellikle yeni neslin bunları bilmemesini, yine özellikle KAPÜTÜLASYONLARI bize imzalatan ve Osmanlıyı kendine sömürge yapan, batılı emperyalist abilerimiz istemiyor herhalde. Tarihe fransız kalmamız da böylece sağlanıyor.  Kökünden koparılan bir çiçeğin, eninde sonunda kuruyacağını, onlar da biliyorlar ve sabırla yok olmamızı bekliyorlar. Ama bu arada yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi de, bize asla kullandırtmıyorlar ve toprağımızdaki petrolü de, madenleri de, boraksı da çıkarıp satamıyoruz, çıkarıp işleyemiyoruz bu yüzden...Türkiye’nin zenginlik haritası bizde yok, ecnebilerde var BİLESİNİZ !

MHP nin TEK BAŞKAN TEK MECLİS dediği dönemlerimi hatırladım da, ben o dönemlerde bile, Belediye Başkanlıklarının mahalli meclislerle (bugünkü KENT KONSEYİ gibi) halka ait olmasını, yönetim erkinin halka dağıtılmasını savunuyordum mesela...Ama, hemen arkasından hortlatılan bölücü KÜRTÇÜLÜK, bize bu konuda yanlış ve zamansız düşündüğümüzü hatırlattı ve vazgeçtik hemen...
Şimdi ben eski bir öğretmen olarak, bugünkü anılarımın depreşmesinden yola çıkarak, MİSYA yı bilmeyenlere inat, SULTANÇAYIR ı (Sultançayır, dünyanın geleceğindeki en önemli enerjinin üstünde oturanların, dünyanın en zengin toprağıdır çünkü...)  bilmeyenlere inat, her ilin, her ilçenin ilk ve orta öğretiminde MİLLİ DERS olarak, o yörenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini, o yörenin tarihteki stratejisini, o yörenin bütün ticari faaliyetlerini hatta var olan açılmış/kapanmış şirketlerini, kobilerini, esnaflarını tanıtan bir dersin, çocuklarımıza mutlaka verilmesinden yanayım. 

MİLLİ DERS....Kitabımız BALIKESİR olsun, ilçedeysek kitabımız SUSURLUK olsun, BANDIRMA olsun...mesela...
SUSURLUK kitabımızda ; SUSURLUK taki Bizanslılardan kalma TAŞ KÖPRÜ dahil, FATİH in o yörede arka lojistik ordusunu yetiştirmesi dahil, Susurluk’taki TSK nin askeri alandaki ordu mühimmat ve cephanesini saklaması dahil, SU SIĞIRLIK ın, neden SUSURLUK olduğunun, SUSURLUK stratejisinin ve lojistik öneminin, anlatılması lazım. Hatta, Susurluk’ta faaliyet gösteren bütün şirketlerin, kobilerin, esnafların, tarımın ve hayvancılığın, hatta basit gelebilir ama kırmızı etin yetişmesi ve kesilip pazarlanmasında neden GÖBEL Mezbahasının önemli olduğunun da... anlatılması lazım ki, yetiştirdiğimiz gencimiz gelecekte ne iş yapacağını düşünürken, bunları göz önünde bulundursun. Şeker Fabrikasının ilklerden neden oraya kurulduğunu, ve şimdi neden çalıştırılmadığını da, o gençlerimiz öğrensin mesela... Ve bizde yetiştiği şehrin altını üstüne getiren, fırsatlarını bilen bilinçli, VATANSEVER bir nesil görelim ve çocuklarımızı sadece aman devlet memuru olsun, gravat taksın diye yetiştirmeyelim bence...Toprağa ve hayvana alışkın, ayağına çizme geçirip dama giren, üniversite mezunu gençlerimiz de oluversin bence...

BANDIRMA Kitabımız da öyle bir kitap olsun ki, tarih öncesi çağlardan beri birçok medeniyetin neden buralarda yaşadığını, neden kyzikos, neden adrianus neden frigyalıların, rumların v.d, kalıntılarının burda olduğunu, neden son kurşun anıtını diktiğimizi ve neden Haydar Çavuş Camisi dediğimizi, iyi anlatalım çocuklarımıza...Ve neden, BORAKS a ait işletmeleri buraya kurduğumuzu da iyi gösterelim. Okullarımız, ve öğretmenlerimiz çevre gezileri yaparlar mesela... Oldum olası düşünmüşümdür. Neden öğrencilerimizi, Bandırma Limanına ve  ETİ MADEN İşletmelerine götürmüyoruz acaba ? Eti Maden Müdürümüz sayın Recep ŞEKERCİ Mesela... o neden buna öncülük etmiyor acaba..? BOR tanıtım programlarının düzenlenmesi için, Kaymakamımız sayın Tuncay SONEL’in, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Osman ÖZKAN’ı  uyarması mı gerek ? 

Şimdi buna, bu kitap ve ders teklifime, yanlış bakacaklar olabilecektir. En başta 90 yıllık Cumhuriyet Projesini, sahte ATATÜRKÇÜLÜK yaparak uygulayanlar karşı çıkacaktır. Ve diyeceklerdir ki ; sen, bölücülüğün azmasını mı istiyorsun ? Örnek olarak ta, Diyarbakır da okunacak kitabı, veya LİCE de okunacak kitabın içeriğini, bölücü unsurları tetikleyen olarak takdim edeceklerdir ki...

Ben böyle birşeyin asla ve katta olacağını sanmadığım gibi MİLLİ DERS sayesinde, her çocuk ; önce yaşadığı yeri sevecek, sonra da yaşadığı ülkeyi sevecek diye iddia ediyorum. 
Nerden iddia ediyorsun derseniz... Ben öğretmenlik ve aktif siyasi yıllarımda, gençlere daima;  anne babanızı sevin, eş dost akraba ve komşularınızı da sevin, yaşadığınız köy ise köyünüzü - köylünüzü sevin, şehir ise ; mahallenizi ve şehrinizi, hemşehrilerinizi sevin, bunları sevmek için o kadar çok neden bulabilirsiniz ki, lütfen bu nedenleri araştırın derdim. (Dersine girdiğim öğrencilerim, bu konuda beni teyid edebilirler.) 

Bu dediklerimi yapan öğrencilerimin ve gençlerimin, günün birinde (şimdi görüyorum mesela) vatansever ülkesini ve mensup olduğu milletini seven birileri olduğunu şimdi gururla görüyorum... Vatanseverliğin, vatansever bir neslin yetişmesini istiyorsak, MİLLİ DERS derhal konulmalı !  Ama öncesinde, bu derste okutulacak yerel kitaplar için tarihi, istatistiki bilgi ve verilerin ( En doğru şekilde ve saptırmadan) şimdiden toplatılması gerekmektedir. DİE bunun için vardır mesela...MİLLİ VERİ BANKASI neden yoktur ülkemizde, kim kurdurmuyor ?  Lütfen bunu da düşünün !

 03.04.2016  RAMAZAN NARİN -NOGAYTÜRK    
   
 BOR MADENCİSİNİN OĞLUYUM eski yazım ; https://www.facebook.com/notes/rama...
BOR ÖZELLEŞTİRME Mİ VAR eski yazım ; https://www.facebook.com/notes/rama...

NOGAYKÖYDE NOSTALJİ eski yazım ; https://www.facebook.com/notes/rama...