Naci Subaşı Öğretmen Kim?

NACİ SUBAŞI ÖĞRETMEN KİM...
Öğretmenimdi, öğretmen arkadaşımdı, komşumdu..!
70’li yılların başındaydık. Demirkapı dan geçen Süleyman DEMİREL’ e ; ‘ ORTAOKUL İSTERİZ’ diye bağıran bir gurup içindeki çocuktum ve o yıl, BİR asil öğretmen atanıp, ilkokul öğretmenleri de vekil olunca, Demirkapı KÖY ODASI 'nı  Ortaokul yapmış ve ben de orada, orta öğretimime başlamıştım ...
Ben, yılı tamamlamadan, arkadaşlarıma yamuk yaptım ve naklimi Susurluk İlçe Ortaokuluna yaptırdım. Amacım, okumaktı... Köy odasında bunu başaramayacağıma, kendime inandırmıştım.
Susurluk Ortaokulu na  (okullar açıktı..1969/70 öğretim yılı ) nakil yaptırırken, beni 1/D sınıfına kayd ettiler. İlk tanıdığım öğretmen, Türkçe Öğretmeni Mustafa Bereket ve Naci Subaşı idi... İlk tanıdığım müdür de, Ahmet GÜVEN !
Naci hocam, Beden eğitimi derslerinde naylon ama yandan çizgili EŞOFMAN ile, KES dediğimiz beyaz bez spor ayakkabılarını dersin malzemesi olarak istemişti hiç unutmam da... Ahh be hocam, o beyaz KES leri, o yandan çizgili naylon da olsa, o eşofmanları alacak para kaç kişi de vardı ? Sadece onları temin etmek için, Hidayet GÜNEŞ in garaj kahvesinde, kaç gün ve gece garsonluk yaptığımı hatırlamıyorum bile... ( Susurluk ta ilk modelli Eşofman ve spor malzemelerini GALERİ METİN-VOLKAN SPOR, SPORTAÇ  gb. getirip satan NARİN SPOR Mağazasını...iyi kötü açan-satan bendim, benden almayı siyaset sananlar da, Bursa ya giderlerdi... tevazu göstermem.)
Aradan yıllar geçti, gece Susurluk Mezbahasında komünist Orhan ın Bağırsak tesislerinde veya Hidayet Güneş in, Kamil abinin garaj kahvesinde, hafta sonları Lokantacı CESUR un orada çalışarak, Ortaokul için gereken eşyalarımı düzmüş, hatta Terzi Bahattin DENİZ in müşterisi bile olmuştum. Gece çalışıp gündüz okuyan kişi olarak Terzi Bahattin beni çok iyi hatırlar !  Naci Hocamın derslerine giderken artık, EŞOFMAN ım vardı.  Derslerim Naci hoca da sorunsuzdu da, bir spor takımın oyuncusu olamamıştım sadece. Ülkücüden, o yıllarda topçu falan olmazmış efendim !
1975/76 ya geldik. Şimdiki Susurluk Ortaokulu binası kuruldu. Ben de liseyi bitirmiş, Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsünü kazanmıştım. Her gün, Balıkesir e gidip gelmem gerekiyordu ve benim o maddi imkanım yoktu ! Sultançayır köyündeki  8 dönüm tarlamızı ve 3-4 dönüm içindeki evimizi satılık ettik ve sattık annem sayesinde.  Artık, kapitalist sınıftaydım sanki. Hem, Susurluk Ortaokulu’nun KANTİN İşletmesinin ihalesine girdim, onlarca kişi arasında ve (3 öğretmen maaşı diye hatırlıyorum, (en yüksek fiyatı vererek 7.000 bin lira) KANTİN İhalesini kazandım. Öğrenci sayımız çok iyiydi, ben 700-900 gibi hatırlıyorum. O para, verilirdi sanki !
Öğrencisi olduğum okulun kantincisiydim artık...
( Bu arada not düşeyim de, taş ocaklarında amelelik yaparken güneş çarpmasından ölmüş babanın (ÜZEYİR ) oğlu, Susurluk ta Ülkü Ocaklarını falan kurmuş, hatta Başkanlığını falan yapıyordu!  
Ortaokulun çok öğretmeni, benim eski öğretmenimdi üstelik! Çok para kazanacaktım, sattığım evi ve tarlaları geri alacaktım bu arada öğretmen de olacaktım....Hayallerim az şey değildi.
Ama benim fark edemediğim, ALGILAYAMADIĞIM bişey vardı, Susurluk Ortaokulunun o yıllardaki öğretmenlerinin çoğu SOL Görüşlü ve TÖB-DER liydi ! Kantin im ; o yılların en modern, en çeşidi bol ve en zengin, müdürü Ahmet GÜVEN olduğu için de, en düzenli kantiniydi. Yaşayan öğretmenler ve öğrenciler hatırlar o kantini !

 Akşamları da, satamadıklarını döken ve çöpe atan Ramazan NARİN i de iyi hatırlarsınız !
Ama ne oluyordu biliyor musunuz ? Ders bitimlerinde ZİL ÇALIYOR ! ....Öğrenciler hurra kantine inecekler ya ???   ( Ben emekli öğretmenim, öğrencileri iyi bilirim, zil sesi işaret fişeği gibidir.)
KİMSE, kantin salonuna inmiyor arkadaş ? Nöbetçi öğrenci ve öğretmenler kantine gelen yolları kapatmışlar, öğrencileri ya geriye ya da dışarıya-bahçeye yönlendiriyorlardı... Bendeniz de, kendi demlediğim çayı içiyordum veya tek tek bazı öğretmenler, benden ÇAY istiyordu da, isteyen veya istemeye cesaret edebilen birkaç öğretmenden biri Müdür Ahmet GÜVEN ve gizlice gelip çayımı içen, NACİ SUBAŞI idi, Mehmet ÇETİN’di mesela...!
Haaa, öğrencilerin ( o yıllarda yazılı kağıtları matbuydu mesela) kağıt-kalem-silgi v.s acil ihtiyaçları, TÖB DER li öğretmenlerin görevlendirdiği öğrenciler tarafından, salonlarlarda, sınıflarda satılıyordu ! O matbu yazılı kağıtlarını bile KURAL MATBASI na bastırıp getiriyordunuz değil mi ? Mualla KURAL Öğretmenim de,  iyi hatırlar bunu !  Ne düzendi ama, neredeyse LENİN in yapamadığı devrimi yapıp, Susurluk Ortaokulunu KOMANİST yapacaktınız sayemde !
Alpay hocamlar falan sağ, sosyal medyada görüyorum o eski gomanist öğretmen arkadaşlarımı....KANTİN e nasıl öğrenci göndermediklerini, toptancılardan aldıkları okul malzemelerini,  öğrencilere nasıl sattırdıklarını ve öğretmenler odasında o öğrencilerden aldıkları paraları nasıl saydıklarını falan gayet iyi hatırlıyorlardır. Susurluklular da...
TÖB DER in komanist anlayışı buydu o yıllarda. Taşocağında amele Üzeyirin oğlu gelmiş, 3 öğretmen maaşı tutarında kira ödüyor ama, ona ona KAPİTALİST gözüyle bakılıyor ve sol siyaset yapıyoruz  da, veya komanistlik böyle olur diye.... SABRİ TOPKAYA da resim öğretmeniydi, okulun arkasında attölyesi vardı da, komanistler paydoslarda orada pişen çayı içmek hep Sabri hocanın misafiriydiler. Ben bile gıcıklığına gidip onlarla orada çok çay içtiy meseya. Oğuz ÜSTÜNDAĞ, Ahmet KÖRPE de iyi hatırlar o günleri !   Öğrencilerin kantine sokulmamasına, o CEVVAL  AHMET GÜVEN Müdür de sesini çıkaramıyordu rahmetli. Yanına gittiğimde....NELER OLUYOR Hocam dediğimde ;  onlar benim öğretmenlerim, dersleri onlarla işliyorum ! Çaresizdi!
Haaa, Susurluk ORTAOKULU o sene benim amele babamdan kalan ev ve tarla parasının tamamını yeni ve bana öğrenci göndermeyen o gomanistler, benim paramla alınan masa ve sandalyede oturdular!
Haa, kantinde BOZKURT falan asılı değildi de, bazen Necati eğitim için otobüse gidecem yaaa, giderken yakama BOZKURT Rozeti takıp, aslanlar gibi okulun salonlarını dolaşıyordum....ÖĞRENCİLER en azından hatırlasınlar ileride, bu protestonun neden ve kime karşı yapıldığını hatırlasınlar diye... Hatırlayanlar vardır   Bugün, Susurlukta ÜLKÜCÜ bir Belediye varsa, sanırım bunda katkım azıcık vardır.
Öğrencisi olduğum Susurluk Ortaokulunun, 1983-89 yılları arasında ne oldu biliyor musunuz ? Ben, bu okulun, TÜRKÇE Öğretmeniydim ! O benim, hayatımla oynayan TÖB DER li öğretmenler hala ordaydı ve artık meslektaştık ! Ama, benim sınıflarıma, öğrenci göndermemek gibi bir eylem yapamamıştılar, garip gomanistler !  Ahmet GÜVEN artık öğretmen olarak müdürümdü...O zamanki yüzlerinizi hiç unutmadım, hiç unutmayacağım TÖBDER in kahraman öğretmenleri. Şimdi beni gördüğünüzde, önünüze bakıyorsunuz, bu bana yeter. Ben aslanlar gibi dimdik ve hala hayattayım bilin de...! Okuttuğum öğrencilerime 9 ışık öğrettiğimi başka bir b.k bilmediğimi dedikodu yapıyordunuz arkamdam unutmadım....Sizin yetiştirdiklerinizi de gördü SUSURLUK, benim yetiştirdiklerimi de...
NACİ HOCAM....Tamam, o da TÖB-DER li sol görüşlü falandı ama, İNSANDI...Beni, defalarca teskin etmiş, öğretmenlere dalmamam için, ikna etmişti beni. Hanımı da komşumuz ya...Bana bu yapılanları duyunca, sanırım o da üzülüyor olacak ki, eşimi ve iki küçük oğlum vardı, onları çok severdi....Fehim  DİKMEN arkadaşımız hatırlattı NACİ SUBAŞI Hocamızı...Gani gani rahmet olsun!
NACİ SUBAŞI Hocamı, aşırı sol örgüt faaliyetleri içinde hiç görmedim, tek sevdiği aslında spordu. Çocukları GÜVEN ve DOĞAN da Susurlukta sol örgütlerle solculuk yapmadılar. Haaa, şimdi SERVET GÜVEN SUBAŞI, DOĞAN SUBAŞI Avukat olup, birisi Ekrem İmamoğlu’nun yanında CHP siyaseti yapsa da, babaları gibi... adam gibi siyaset yapıyorlar !  
SUSURLUK Toprağım ve memleketim tabii. Ama içinizden çok zor çıkan ve ancak buraya kadar, ölmeden gelebilen biriyim işte... Aradan, 45-50 sene geçti ? Bunların muhasebesini benimle yapacak TÖB-DER li, en babayiğit komanist öğretmen varsa, buyursun (çoğunuzun yaşadığını biliyorum), Bandırmadayım misafirim olsun, veya ben gelirim Susurluk a....Oturup bir muhasebe yapalım mı arkadaşlar ?  Cesaretiniz varsa, kamera karşısında bile yapabiliiriz. 70 li yılları, 2020 li sizin getirdiğiniz AKP li yıllarla kıyaslarız  da, o boyunlarına kalem-silgi tezgahı taktığınız ve komünist yaptığınızı sandığınız çocuklar da, sizi izler, Susurluklular da....  HODRİ MEYDAN !

13/08/2021 RAMAZAN NARİN