NEREDENNN NEREYE !...
Herşeyin olduğu gibi, yılbaşıları da, eskisi gerçekten çok anlamlıydı.
En az 4-5 aile bir evde toplanırdı.
Yine hindiler kesilir, hindisi olmayanlar tavuklar keserdi,
Sofranın kraliçesi.
Hala kraliçeliğini muaffaza eden, zeytinyağlı yaprak sarması baş köşedeydi.
Herkes evinden bir şeyler getrirdi.
Gecenin assolisti.
Koca bir tencere kabak tatlısı,
Birkaç tepsi peynir helvası, tepsi tepsi börekler,
Maşınganın üzerinde kestaneler, patlamış mısırlar
Eskiden fakirlik vardı ama
Masalar daha zengindi ve çok daha doğal ve natureldi
Bu yazdıklarım.
Herkesin bağında bahçesinde vardı,
İnsanlarda bunları alıcak ne para vardı, nede bunları satan marketler vardı.
Biz çocukların yüzlerinden kan damlardı.
Belki süslü oyuncaklarımız yoktu, eloktronik cihazlarımız yoktu, cep telefonlarımız, tablet ve labtop larımız yoktu ama
Biz mutlu çocuklardık, Yetinmesini bilen çocuklardık
Büyüklerimize olabildiğince saygılı, küçüklerimizi emaneti korur gibi koruyan çocuklardık.
Bizim jenerasyon, daha çocuk yaşlarda belli bi,r olgunluğu yakalamış bir nesildik
NE ZAMAN Kİ Amerika, bize süt tozu içirmeye başladı, O gün,
bu gün sağlığımız bozulmaya basladı
Bir sürü virüs hortladı.
Kolera, veba, kızamık, verem ve bunlara benzer bir sürü virüs ile toplumun saglığını bozdular.
Marşal yardımı adı altında ülkemizin temellerine dinamit yerleştrdiler.
Her geçen gün ağzımızın tadı kaçmaya başladı.
Ne kabak tatlısının tadı kaldı
Ne de peynir helvasının haşmeti
Şimdiki çocukların yanaklarından kan da damlamıyor.
O paha biçilmez, oyuncaklar, elektronik aletler, cep telefonları, çocukları mutlu etmiyor.
Ne saygı, ne sevgi.
Artık hiç bir şeyden tat alamaz olduk.
Marketlerin raflarındaki ürünlerin %90 ı yabancı menşeyli
Her şeyde hile ve sahtekarlık almış başını gidiyor. RANT uğruna insan hiçe sayılıyor.
BENCE
Hadi gelin, köyümüze geri dönelim,
Köy meydanında halay çekelim.
ÖMÜR ALTINEL/05-01-2021