NORMALLEŞMEK NORMAL Mİ
Çoğumuzun kafasında normalleşme ile ilgili sorular var. Yetkililer bir plan açıkladılar. Bu plan neye göre yapıldı?
Sade bizim ülkemizde değil, virüsten etkilenen tüm ülkelerde normalleşme adımları atılıyor. Corona 19 un yayılma hızı mı yavaşladı? Hastalığın tedavisi mi yoksa aşı mı bulundu? Korunma yollarına yeni bilgiler mi eklendi? Dünya devletleri bundan sonra olabileceklere hazır duruma mı geldiler?
Ne yazık ki elle tutulur bir olumlu gelişme yok!
(Çin’den gelen bir habere göre Favipiravir adlı bir ilaç 80 kişilik bir grup hastada denenmiş. Tedavi süreçini kısalattığı semptonları azalttığı izlenmiş. Bu ilaç 2014 yılından beri Çin Pazarı’nda satılmaktaymış.Hastalığın ne yolla bulaştığına dair kesin bilgi yok. Diğer viral hastalıklara benzediği için damlacık yolu ile bulaştığı tahmin ediliyor sadece. Maske bu nedenle öneriliyor ama diğer hijyen kurallarına da uymak gerekiyor. En önemlisi sosyal mesafeyi korumak oluyor. O halde neden normallaşme kararları alınıyor? Elbette ki; elde bulunan verilere bakılarak.
Şu anda görünen o ki; ya bu virüsle yaşamayı öğreneceğiz. Ya da yaşam durma noktasına gelecek. Virüsten sağlık olarak etkilenen insan sayısı dünya genelinde; 4 Milyonun üzerine vak’a görüldü, 1,5 milyon kişi sağlığına kavuştu. 286 bin kişi ne yazık ki hayatını kaybetti. Dünyada yaşayan insan sayısı ise yedi buçuk milyarın üzerinde Bir de hastalanmadığı halde yaşamı alt üst olanlara bakalım. Eve kapanmak en kolay yanı idi bu sorunun. Ard arda şirketler kapandı. Bütün sektörlerde deprem yaşandı. Ekonomi çökme noktasına geldi. İşsizlik katlandı. Bir çok alanda üretim durdu. Eğitim aksadı. İnsanlar iş yerlerine gidemez oldular, gidenler maaşlarını alamıyorlar. Herkes ekmeğinin derdine düştü. Sıkı bir deprem yaşanırken, gelecekle ilgili, artçı şoklarla ilgili endişeler arttı. İktidarda olanlar bütün bunlara çözüm bulmak gibi sorunla karşı karşıya kaldılar. Birçok insan ölüm riskine baş kaldırdı. Sokaklara dökülenler oldu. Bizim insanımızın bir kısmı cahillikten bir kısmı da çaresizlikten düştü yollara.
Bu sorunu devlet tek başına çözemez. Her birey, kendine özel çözümler bulmaya çalışırken bir yandan da devletin kararlarına saygı göstermek durumundadır. Hali vakti iyi olanlar bile bu duruma ne kadar katlanabileceklerini düşünmeye başladılar. Şu an, en iyiyi umarak en kötüye hazır olma zamanı. Böyle karanlık bir tabloyu düşünmek, şekillendirmek ve yazmak bile zor. Ancak; tabloyu pembeye boyayıp kendimizi aldatmak da bizi gerçeklerden uzaklaştırıp önlem almamızı geciktirecek. Şu anda normalleşme dediğimiz olgu; olabilecekleri yaşayarak öğreneceğiz anlamına geliyor. Yani hastalık ve ölüm riskine rağmen yaşamı devam ettirmemiz gerekiyor. Bu olgu herkese farklı sorumluluk yüklüyor. Esnaf dükkanını açarken, kamu veya özel işyerlerinde çalışanlar işlerine giderken, işveren işçisini işbaşına çağırırken, çiftçi hayvanını besleyip satarken, tarlasını ekip biçerken hep bir risk altına girmiş oluyor.
Hayat ne yazık ki eve sığmıyor.
Dışarı çıkmak zorunda olmayanlar, yani yaşlı veya emekliler hiç sızlanmasınlar. Aslında en kolay iş onlara düştü. Namaz mı kılacaksınız, kitap mı okuyacaksınız, örgü örüp ev işleriyle mi uşraşacaksınız bilemem. Ama bunca insan özellikle de sağlık ve güvenlik görevlilerini düşünüp bir yiyip bi şükredelim halinize. Bu arada ben de sizlerden biriyim. Dengeli beslenerek, beden ve beyin egzersizleri yaparak sağlıklı kalmaya çalışıyorum. Herkesin yaşamından birşeylerin eksildiği şu günlerde yok sokağa çıkamadım, paralı gün yapamıyorum, arkadaşlarımdan veya akrabalarımdan uzak kaldım diye kapris yapmaya hiç hakkım olmadığını düşünüyorum. Bu süreç umarım fazla devam etmez ve normal şartlara bir an önce döneriz. Şu anda herkes üzerine düşeni sabırla yapacak!
BAŞKA ÇIKAR YOLU YOK BU İŞİN.
Çalışmak, işe veya okula gitmek durumunda olanlar lütfen sosyal mesafeyi korumaya özen gösterin. Maske ve eldiven takmayı unutmayın. Elinizi yüzünüzü sabunla sık sık yıkayın. Her fırsatta banyo yapın , kıyafetlerinizi steril tutun. Kalabalık yerlere sokulmayın. Alışverişte aldıklarınızı uzun süre beklettikten sonra açın, bol sirkeli suyla yıkanabilir olanları yıkayın. Evinizi ve işyerinizi sık sık havalandırın. Bağışıklık sisteminizi ve ruh sağlığınızı güçlendirin. Paranızı kontrollü harcayın. Bu zor dönem bitinceye kadar sabırlı ve iyimser olmak zorundayız tekrarlıyorum.
Allah yardımcımız olsun.
ULVİYE KARA AKCOŞ- 13-05-2020