ZOR,GERÇEKTEN ÇOK ZOR!
Yaşadığımız şu ortamda, o kadar zor ki kelimeleri anlaşılır bir şekilde öznesiyle, yüklemiyle, tümleciyle yan yana getirip cümle kurmak.
Kurduğun cümleyi yazıya, söze dökmek, ve anlatmak istediğin duyguyu karşı tarafa geçirip derdini, ne demek istediğini anlatmak!
Ve onun, senin ne demek istediğini anlamasını beklemek!
Dinlemesini bilmeyen, afedersiniz basurlu göt gibi zart zurt mütemadiyen konuşan, üstelik 2 kelimeyi yan yana getirmekten aciz, boş konuşan insanlara tahammül etmek…
Bu aciz insanlardan nasihat almak, hatta sana ukalaca tepeden baktıklarını görüp bunu hissetmek zor, gerçekten çok zor…
Aslında çok konuşmayı sevmem, daha çok dinlemesini severim…
Çünkü konuşursam bildiklerimi tekrar etmiş olurum, ama susup dinlersem yeni yeni şeyler öğrenebilirim!
Susmak herşeyi anlatır, çok şey ifade eder, ama anlayana!
Bazen tükenmişlik sendromuna girip kaybedenler kulübünün bir üyesi oluyorum.
Sonra; “Basit insanlarla uğraşma, KARTAL sinek avlamaz” diyorum ama nafile…
TUTUMLU OLUN ARKADAŞ!
Tuvalet kağıdının paketi 60 lira mı oldu?
Nazik poponu tuvalet kağıdı ile silmeyeceksin arkadaş!
Hem zaten peşinden gittiğiniz arap alemi öyle yapmıyor mu?
“Müslüman din kardeşi” dediğimiz araplar ortalık yere sıçıp donunu çekmiyor mu?
Siz de öyle yapın!
Şikayet edip sızlanmayı kesin lütfen.
Diş macunu 20 lira mı oldu, diş fırçalamayın efendim, tutumlu olun, hem boykot etmiş olursunuz!
Veya arapların ağzına soktuğu adına misvak denen odunu sokun.
Şampuan denen gavur icadı da 20 papel olmuş beyim!
Onu da kullanmayın, arap sabunuyla yıkanın hanım ablacığım.
Halk olarak kemerleri sıkacağız cicim!
Bakmamız gereken binlerce bürokrat, sayıları 600 olan milletvekili ve saray eşrafı bizden onu bekliyor ve istiyor hacııı
Bİ SUSUN!
AYARIMIZ YOK!
Günlerdir aylardır yağmur duası eden, ağzı dualı dini bütün hacı hoca takımı yine duayı fazla kaçırmış olmalı ki, gök delindi sel oldu!
Hiç ağzınızın ayarınız yok hazret efendiler, şeyhler, şıhlar…
Yağmurun durması için dua eder misiniz lütfen!
Muhteremler, elinizin altında “yağmur durdurma duası” varsa lütfen okur musunuz, yeter dursun artık bu yağmur!
Cenab-ı Allah kentte oturan, betona mahkum insanımın yardımcısı olsun.
An itibarıyle köyümdeki villamda penceremi açtım saatlerdir yağan sağanak yağmuru izleyip, toprak kokusunu ciğerlerimin en ücra köşesine kadar çekiyorum!
PAÇALARINIZDAN AKIYOR MAŞALLAH!
Bir insan evladı niye nalıncı keseri gibi hep kendinden yana çalışır, diğerlerini yok sayar…
“Rabbena hep bana” deyip, yağmur olsa niye sürekli kendi tarlasına yağar!
Etrafını yok sayıp, “ben iyi olayımda başkaları ne bokumu yerse yesin” diye niye düşünür ki?
Şu 3 günlük (dün, bugün, yarın) dünyada, hiç ölmeyecek gibi niye yaşar?
Abrabalık, komşuluk gibi olgular niye bu kadar erozyona uğradı ki?
“El ile alışveriş yap ama akrabandan uzak dur”
Niye demiş ki atalarımız?
Yaşadığın köy veya mahalle komple senin olsa, sen mutluyken etrafın sıkıntı içinde olsa sen rahat ve huzurlu bir şekilde uyuyabilecek misin birader?
Geleneklerimizi, göreneklerimizi niye kaybettik ki acaba?
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” zihniyetine n’oldu?
Rafa mı kalktı?
Tüm yozlaşmış zihniyetinize rağmen kıldığınız namazlar, tuttuğunuz oruçlar, kestiğiniz kurbanlar sizi temizliyor mu?
Ak pak olduğunuzu mu sanıyorsun hanım abla, alnı secdeli emmi?
“Dindar bir nesil yetiştireceğiz” diye yola çıkıp “kindar nesil” yetiştirenler mutlu mu, merak ediyorum?
Bu hususta fikrin nedir hacı emmi, hacı teyze?
KITLIK VAR!
Bu sene zeytin ağaçlarında mahsul çok az, koca yıl emek verip gözünün içine baktığım halde zeytin ağacı küstü ürün vermedi, resmen “yok
sana zeytin, bok ye” dedi!
Ceviz ağaçlarına o kadar ilgi ve alâka gösterdiğim halde rekolte düşük. Üstelik çok zaiyat oldu, yeşil olan kabuğu karardı!
Okey; sincap kardeşlerime sözüm yok, onlar hakkını alacak, cevizin tadına bakacak, ağaçkakan kuşlarıyla birlik olup bir miktar cevizi
yavrularına taşıyacak…
Ama bir de 2 ayaklı, insan görünümlü hayvanlar var, onlar doymak nedir bilmiyor mahsulü komple çuvala doldurup götürüyor!
Kötü günler bizi bekliyor arkadaşlar, inanın ki bu gidişat böyle devam ederse yakın bir gelecekte yiyecek ekmek bulamayacağız kanısındayım.
Kusuru kabahati kendimizde aramamız gerekir…
İmam osurursa cemaat sıçarmış, ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek oraya gidermiş…
Bizi yönetenler bizi asgari şartlara alıştırıp, kendileri saraylarda vip hayatı yaşarsa, halk bu durumu alkışlarsa, “smotie efuli suşi” tüketen
kaymak tabakaya sesini çıkarmazsa bizi kötü günler bekliyor arkadaşlar…
Haydi şimdi gidin ve yastık altındaki altınınızı devlet bankasına yatırın da ekonomi canlansın, ülke uçsun!
HASAN TOPUZ -BANDIRMA 12-09-2018