Uzun adamı bugünlerde daha çok dikkatli izliyorum.
Türkiye’nin bu kritik süreçte Erdoğan gibi bir lidere sahip olması büyük bir şans.Erdoğan ‘ın son hamleleri emperyalist bloka karşı Sosyalist Küba liderlerinden farklı değil. Sadece – az izleyici olsa da Birleşmiş Milletler Meclisinde -ABD- ” Dünya 5’ten büyüktür mesajını vermesi ,emperyalist küresel olgarşinin ikiyüzlü vahşet projelerini deşifre etmesi bence tarihi bir ifadedir.
Türkiye uluslararası komprador oligarşinin maddi manevi büyük tehdit ve baskısı altında . Ve Erdoğan Türkiye’nin çıkarları adına geri adım atmayarak büyük duruş sergiliyor. Ve işin ilginç tarafı benim subjektif gözlemlerime göre şimdilerde onu o yüce mevkiye gelmesine en büyük desteği veren kitlenin ve radikal gerici dincilerin gelenekçilerin orda burda karnından konuşmalarında davaya ihanetle suçlandığını duymak bana göre çok acımasız ama çokta şaşırtıcı gelmiyor.
Bugün Kuzey Kore de büyük saldırı altında.! Küçücük ülkeyle Kapitalist Efendiler-neden uğraşıyor?. Kuzey Kore ABD yi miişgal edecek? Komik bir durum. İnsanların aklıyla geçtikleri dalgaya bakın!.. Bomba füze şu bu hep yalan dolan!. Irak’ta Libya’da Mısır’da Tunus’da Suriye’de yaptıkları düzmece senaryoların benzeri kolpalar.. Asıl mesele 10 milyonluk ülke gerçek anlamda Komunist yönetimiyle tüm vahşi kapitalist dünyaya “çok kötü” örnek oluyor.! Çünkü orada tüm baskılara rağmen sosyalist idareyle mükemmel bir ortak yaşam kültürü yaşatılıyor. Bu dünya kapitalistlerini çok rahatsız ediyor. Küba ile de yıllardır uğraşıyorlar. Ödleri kopuyor.
Yasası çıkmış olsa da henüz partili bir CumhurBaşkanı olmayan ama halkın sandığa giderek seçtiği Erdoğan için de benzer senaryo uygulanıyor hissediyorum. . Özellikle belli oldu ki Almanya iki yüzyıldır göz koyduğu Türkiye coğrafyası ve çevresine olan tutkusu bu toprakları müstemleke yapmak ele geçirip kendi tapularına alma arzusu hiç bitmiyor. Bakın aynı tutkusu Yunanistan için de var ve bugün ege adaları Almanya ya ipotek edilmiş durumda. Almanya biliyor ki vahşi sanayileşmeyle kirlenen coğrafyası ilelebet onlara yetmeyecek. Yahu Bergama antik kalıntılarını bile taştaş BERLİN’e taşıyan zihniyet biter mi ! Bir psikopat arzu bu. Her Alman için Türk demek üçüncü dünya ülkesi sefil insandır. Bakın Pakistanlı Hintli Bengladeşliler içinde aynı duygularla beslenmişlerdir. Böyle bir kibir işte.Oysa bizim onlara bakışımız insancadır şimdi bile.
Recep Tayyip Erdoğan kimliği bugün ortadoğudaki bu cenderede Türkiye için büyük bir şans.Türkiye gibi yüzlerce, hatta binlerce yıllık devlet geleneğinden gelen ülkeler kurt kapanı taktikleri ile avlanmaya çalışılır. Erdoğan geç kalmış sanayisiyle ülkenin bekasını devam ettirebilmek için önce halkı bir bütün olarak görüp, aynı zamanda milli çıkarlara göre hareket edecek bir strateji izlemeye çalıştığını düşünüyorum. Evlerini işlerini taş taş üstünde bırakmadan yıkılan 5 Milyon insanın mültecileştirildiği Suriye’nin hemen kapıkomşumuz olduğunu unutmayalım.
Nasıl geldi kimler getirdi hagi çıkar grupları el verdi de imkansız yolları aştı ..o başka bir kirli beklentilerin serüveni, onu geçelim. Yukarların hikayesi üç aşağı beş yukarı aynı işler. Akabinde 15 yıl geçti. Aşağıda ki hükümet ve yönetici kadroları ve daha da altta yer alan rant dünyası yeni bir sınıf doğdu. İl ve ilçelerde partinin gücünü ranta çevirerek hızla servetleri yükselen sınıfların kendilerine destek verenlere yarattığı olumsuzluk sistem dışında kalan mütedeyyin destekçilerin bie rahatsızlığını tavan yaptırmış durumda.
Ak Parti de ki değişme çabaları yenileme çabaları nın anlamı kendileri de işin farkında.
Fırsatçı nemacı rantçı Fetö cü binlerce gizli yüzlü çıkarcı , sözde partili’nin gözle görülür sıkıntısı kendilerini de rahatsız ettiği çok açık. Ayrıntılı gözlemlerime değinmeyeceğim ama elbette hakkını vermek lazım değerli istisnalar var, parada etikette gözü olmayan belki onlar sayesinde hala ayaktalar.
Erdoğan için vıcık vıcık yayın yapan ATV gibi yandaş kanalların verdiği olumsuzluğa rağmen reklam almadan yayına devam eden marjinal küçük kanallardaki eleştirel programlarda konuşulanlar açıkça gösteriyor ki gerçekten müthiş bir duruş sergiliyor.
Emperyalist niyetlere direniyor.
Argo tabirle delikanlı gibi dünya egemenlerinin kirli tuzaklarına alaşağı etmeye çalıştığı kuşkusuz , BUGÜN SÖYLEDİĞİNİ YARIN DEĞİŞTİRMESİ eleştiriliyor ama dünyadaki dengeler de hızlı değişiyor. Görüyoruz. Güçsahiplerinin satrancını çözmek kolay değil. Konsey çok akıllı olması lazım. Dünya konjonktürü de sürekli değişiyor. 11 Eylülle başlayan Huntington tezi sürecini organize edilirken, dünya siyaseti ekonomisi yukardan projelendirip kitleler medya iktidar vs yoluyla algı operasyonlarıyla sürüklenirken küresel komprador hegamonya ya karşı gücünüz kadar karşı durabilirsiniz. .
Kurnaz akılllı ve cesur olacaksınız.
Bugün Gülen ABD’ de barındırılıyorsa bunun nedeni Gülen’in ABD çıkarlarına projelerine hizmet etmiş olduğu içindi. Bence FETÖ başka Gülenci tayfa başka . Zamanla anlayacağız ki FETÖ Gülencileri dışında gerçekleşen bir çetedir. Siyasi ekonomik ve tabiyatıyla silahlı çete. Türk ismini tüm dünyaya duyuran yücelten bir hareket olarak seven sevmeyen etkilemiştir. Türk olimpiyatları her kıtada her ülkede fahri temsilikler gurur okşatmıştır. Ama CIA nin projesinin bir parçası olduğuna uyanan çok azdı. Bizim yazarlar çok önceden yazdı. Herkes yoluna bakıyordu. ABD den maddi manevi destek alınmıştır. Bana sende gel himmet kervanına katıl diye özendirdiklerini çok yanaştıklarını biliyorum . O zamanda biliyordum şimdi de daha iyi anlıyorum ne yapmak istediklerini çıkar zinciri nasıl işlediğini. Ver himmeti kurban parasını sisteme gir sen de kazan onlar da kazansın. Kazan kazan çiftliği.
Çünkü o süreçte cazip tekliflere hayır demek zordu. Sıradan mütedeyyin insanların cennet hayaliyle ömür tüketen kitle gönüllüydü .. Düşünsenize güç onlarda cennet yolunu açan maneviyat onlarda destek onlarda kobi iseniz, esnafsanız, küçük ticaret erbabıysanız her şeyin ekonomik olduğu vahşi kapitalizm şartlarında nasıl dışında kalabilrsiniz.
Sefilliğe razı olarak.
Şimdi ABD ve küresel komprador oligarşi – silah,i ilaç ,ileri teknoloji sanayi gücü- sahipleri başlarda ellerinde yeni bir kukla olarak iktidar yaptıkları Erdoğan’ı da diğerleri gibi yöneteceklerini düşünmüşlerdir. Ama bence onları kullanan Erdoğan oldu. Şimdi biat kurallarına uymayan Erdoğan’a uyandılar ve alaşağı etmenin derdindeler. Bu benim olan bitenden paravan medya başlıklarının arkasında ki kolpalardan aldığım algı olarak hissettiğim durum.
Erdoğan bence cansiperane direniyor. Atatürk’ün aydınlanma devrimleri – burjuva demoratik inkilaplar- biliyoruz ki devamında sosyalist sürece giremedi. Özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra oluşturulan devlet eliyle zenginleştirilen küçük burjuva sınıfı , topraksız köylülere dağıtılacağına aşiret ağalarına destek verilmesi hatta mecliste vekil edilerek idare-i maslahat durumu kuruluştaki heyecanı bitirmiş ülke gericiliğe geri dönüş için hazırlanmıştı.
Ve oldu.
Bunu biz yaştakiler yaşayarak gördü gözlemledik. . İkinci Dünya savaşından sonra Kapitalist blokla Komunist blok arasında YALTA’ da toplanan kazanalarca paylaştırılan ülkeler arasında Türkiye de vardı.Türkiye kaptalist dünyada kaldı. Bizim görüşümüzü bile sormadılar. Eğer Stalin Türkiye benim hinterlandım dediğine ısrar etseydi biz o tarihte sosyalist bloğa geçmiştik. Ama jeopolitik ve tarihi nedenlerle batı cephesinde kaldık.
O günden sonra Türkiye batının ekonomik müstemlekesi oldu. Proleterya sefillikten kurtulmak için kendi mücadelesini onurla verdi. Müthiş dinamik bir nesil darbelerle yok edildi ezildi. Yarı devletçi ucube ekonomik idari yapı ile kitle hamasetle uyutuldu düşünün ki Almanya’nın 1930 lu yıllarda bitirdiği ükeyi baştan başa geçen otoyolların demiryolların yapımına ancak seksenli yıllardan sonra başlatılabildi. Toplu iğne Çin’den geliyordu.
Saraymış Külliye imiş bunlarla zaman kaybedenlere gülüyorum. Sanki Erdoğan ın malı gibi algı üretiliyor. Seksen milyonluk koskoca Türkiye üstelik İmparatorluk mirasçısı bir ülkenin temsiliyeti de varsın bu kadar olsun. Eleştirenlerin kaba söylemlerin arkasında çoğunluğunu içten içe kıskandığını gıpta ettiğini görüyorum.
Kürt meselesinde gerçekleşen Barış sürecinde Erdoğan’ın duruşuna gelince. Bu konuda düşüncem Türkiye Cumhuriyeti ni idare eden yüksek idarenin Konseyin zamanın ruhuna uygun doğru bir karar aldı. Barış süreci Kürtlere rağmen Kürdistan kurma projelerini yürüten Emperyalist bloka karşı en uygun -belki zorunlu -hamle olmuştur. Bu yapılacak en doğru hamleydi
Sınırlarımızın hemen ötesinde oynanmakta olan uluslar arası oyunun en büyük hedefi Türkiye’dir. Türkiyenin coğrafi kültürel tarihi doğal zenginliklerini Türklere kalmasın tahammülsüzlük. Bu topraklara bin yıl önce geldik. Oysa dünyanın tarihi bu topraklarda başlıyor. Kürtlerin büyük bir kısmı Türkiye sınırları içinde yaşamakta. Ama Emperyalist güçlerin desteğiyle – bugün artık netleşti- Kürtler demokratik talepler adı altında süreçte Türkiye’yi bölerek DEVLET kurmak istiyor.Türkiye’nin karşı hamlesi idi barış süreci ..bir arada barış içinde yaşama kültürünü geliştirelim. Şimdiye kadar evinizde bile konuşamadığınız anadiliniz özgür. Ama bu coğrafya sürekli tehdit altında bölmek parçalamak isteyen dış güçlere alet olmayın.. Bu zengin coğrafyada birlikte başarabiliriz. Türkçe resmi dil olması zorunuza gitmesin . Öte yanda tüm kültürel zenginliğinizi yaşayın. Zaten ekopnomik olarak özgürlüğünüz Türklerden fazla. Ve barış sürecine yol verildi.
Şaşkınlıktan dillerimizin tutulduğu süreç başlatıldı. Ama bu özveri ne anlaşıldı gördük!.. Pratik günlük yaşamımızda ki Kürt arkadaş çevremizden de açık olarak gördük. Türiye zayıf güçsüz dağlar bizim işte bizim gücümüze boyun eğdiler. Taviz verdiler. Ne istersek alırız. Türkiye’nin yumuşak başlılığını dün de anlamadılar bugün de.. Hep söylüyorum en zor zamanda Kuvayi Milliye hareketiyle birlik olmuş bir millet var. Yumuşaklığın arkasında çelik yumruk olduğunu görmediler ve..bundan dolayı da sürekli yanıldılar!
Binlerce genç insanımızı dağlarda şehirlerde şantiyelerde okullarda hunharca tuzaklarda haince öldürdüler. Büyük Kürdistan hedefine, parçalanan Türkiye topraklarından başlatmak hayali
TÜRKİYE’den bir KÜRDİSTAN devleti kurma amacında sahte barış güvercinleri HDP vitrine koydukları samimi bir kaç demokrat yüzle birlikte 80 milletvekili ile Meclis’e girmeyi bölge halkının yaşam kalitesine yönlendirmek yerine ,aydın kitlelerin onayladığı demokratik kazanımlarla yerine ; Güney-Doğu illerimizde yine kürt proleteryası yerine ağaların aşiretlerin bölge zenginliğini küresel şirketlerce paylaşıp yöneteceği Kürdistan kurma projesine yönelmişler kendilerine destek veren Türkiye nin samimi solcularını sosyalistlerini komunistlerini de hayal kırıklığı içinde bırakmışlardı. Malüm ‘çukur siyaseti’ birlikte yaşam önerisine tercih edilmişti!
Mustafa Kemal Atatürk ‘ü bir kez daha saygıyla sevgiyle anıyorum. Bu zor coğrafyayı o şartlarda onca yoksullukta; alet yok ,edevat yok, yol yok, silah yok, giyecek yiyecek yok, para yok onca emperyalist gürühu nasıl birbirine tokuşturup halletmişse etmiş bize bu muhteşem ülkeyi hediye etmiş. En kolayı Yunan işgalcilerini defetmekmiş emin olun. Dünyanın en büyük müslüman ülkesi İNGİLTERE İMPARATORLUĞUNU işgal ettiği İstanbul’dan çıkarmak nedir lütfen hayal edin. Misaki Milli sınrlarıiçinde olan Musul Kerkük 1922 den 38 e kadar süren Kürt isyanları ile Atatürk’e karşı kullanılan en büyük koz olmuştu. O zamanda Türkiye’nin ileri hamlesini Kürt sorunu ile kesmişlerdi. Türkiye’nin yakın tarihini ayrıntılı inceleyenler Mustafa Kemal’in nasıl bir cendere içine sokulduğu görülecektir. Ve o şartlarda bırakın gerçek devrimi burjuva devrimleri bile saptırıldı toprak reformuyla devletin arazileri köylülere değil ağalara teslim edildi kendileri de vekil yapıldı..Hala aynı süreç devam ediyor.
Ve etnisite de Kürt , Çerkez Abaza Laz çocuklarının kendi diliyle evde annesiyle bile konuşmaktan çekinilen dünyadan Erdoğan döneminde Kürtçe yayın yapan televizyon kuruldu. Kürtçe okullara izin verildi,radyosu tv si her türlü propaganda serbest kılındı; diğer etnisiteye bu haklar göz ardı edildi..devlet ihaleleri demokratik hak ve hukuk yollarında bile ayrıcalıklı ortam oluşturuldu.. Bırakın Kastamonu ‘yu Balıkesir köyleri sefalet içindeyken hiç vergi alınamayan doğu köylerine korucu sistemiyle milyarlarca lira kaynak aktarıldı,her türlü destek verildi. Van depreminde gördük Türk-Kürt demeden köyler bir yılda yeniden yapıldı. Çanakkale de geçen yıl yıkılan köy evlerini hiç merak ettiniz mi? Yerlerine devlet ne yaptı kimse merak bile etmiyor?
Ve ne oldu !
Tüm şimşekleri üzerine çekme,eleştirilme, aşağılanma pahasına başlatılan ‘Çözüm süreci’ uzatılan dostluk eline; tünellerle, çukurlarla, kalaşnikoflarla, mayınlarla, canlı ve cansız bombalarla alçakça ve kalleşçe karşılık verilerek “bizim derdimiz başka ” dendi. Türkiye’nin gelişmesine en büyük engel olan ,büyük zaman ve kaynak israfına yol açan ilkel merkezden yönetim yerel yönetimlere devredilmesinin sürekli ötelenmesi işte bu ayrılıkçı zihniyetin eseridir. Oysa modern batı ülkeleri yerel yönetimlerle sağlıkta eğitimde bütçeleriyle daha rantabl vatandaşlarına mükemmel hizmet verebiliyor. Bunların, hakla hukukla demokrasiyle bir ilgileri yok; bunların düşündüğü tek bir şey var, o da Türkiye’yi bölmek ve Kürdistan’ı kurmak!
ABD kendi sistemine benzer Federatif yapılanmayı Irak’ta devreye soktu. ABD hatta ALMANYA’ da Federatif Cumhuriyettir. Merkez Devletin altında Her eyaletin kendi özel yönetim meclisleri kanunları vardır . IRAK ‘ta uygulanmak istenen buydu. Ama bakın işte bırakmıyorlar. Amaç orda da insana yakışır yaşayabilme arzusunun önünü kapatmak Türkiye’yi sürekli sıkıntılarla boğuşmaya zorlamak bütçesini bombalara silahlara savaş sanayisine harcatmak.
Yazının başında Erdoğan’la girmiştim buraya geldi. Söylenecek çok ayrıntı var. Söz uzayıp gidiyor. Ama gerçekleri görmek lazım. Bugün Recep Tayyip Erdoğan halkın oyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak hepimizin temsilcisidİr. Sandıkta şöyle oldu böyle oldu geçiniz Sandıkla gelmiştir sandıkla gidebilir. Zorla darbeyle entrikalarla ,dış baskı ve tezgahlarla ezilmesine ben demokratim diyen kimse izin veremez. Seversin sevmezsin ayrı. Kazanırsın seçimi kendi programını uygularsın. Erdoğan bence seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’yi batı standartlarına yükseltmek güçlendirmek için elinden gelen gelmeyen herşeyi zorluyor. Bu ateş çemberi coğrafyada Türkiye’yi onurlu duruşunu korumaya çalışıyor. Ben kendimi sosyalist solcu olarak görüyorum. Sosyalizmin bir gün kafası karıştırılmış kitlelerin yeniden umudu olacağına inanıyorum. Bu Erdoğan gerçeğini zamanın ruhuna göre değerlendirmemi engellemiyor. Keşke Atatürk devrimlerinden nefret eden gerici kitlenin çıkar odaklarının desteğiyle değil , 1500 yıl öncesi Arap kültürünü öz kültürümüze tercih edenlerce değil; binlerce yıllık ortak kültürümüzü yücelten yüzü uygarlığın temel değerlerine dönük ülkemin aydın yüzlü insanları olsaydı arkasında…
Keşke diye hayıflanıyorum.
MEHMET LEVENTOĞLU
YORUMLAR
Sedat Kutbek
Fidel Castro’nun kefesi cok cok agir basar. Castro’nun durusunda “Ey Amerika!” dedikten sonra 11 milyara ucak almak yoktur. “Ey Rusya!” sonrasi S 400… Dunyaya at gozlugu ile bakan kardesim. Yalakalik yapmak icin bu kadar uzun yazmana gerek yok.
Nadir Yildiz
Nerden biliyon Sedat, belki yeni BBB danışmanı olacak?
Sedat Kutbek
Zaten onun icin yalakalik yapiyor. BBSB yeni bsk ninin yeni danismanlarindan biri olmak icin her pozisyonda taklalar atiyor ama camilere cok gitmesini tavsiye ediyorum.
Erdoğan Sezen
Erdoğan Sezen Keşke Atatürk devrimlerinden nefret eden gerici kitlenin çıkar odaklarının desteğiyle değil , 1500 yıl öncesi Arap kültürünü öz kültürümüze tercih edenlerce değil; binlerce yıllık ortak kültürümüzü yücelten yüzü uygarlığın temel değerlerine dönük ülkemin aydın yüzlü insanları olsaydı arkasında…Keşke diye hayıflanıyorum.ALINTIDIR mLEVENDOGLU bu yazinin neresinden tutsan dokulur keske diyor Ataturk devrimlerinden nefret edenler cikar ci emperyalllerde degil,de!! aydinlarlardan destek alsaydi diyor veriyorsun ya daha ne istiyorsun !!!?? Erdoğan bence seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’yi batı standartlarına yükseltmek güçlendirmek için elinden gelen gelmeyen herşeyi zorluyor. Bu ateş çemberi coğrafyada Türkiye’yi onurlu duruşunu korumaya çalışıyor. Ben kendimi sosyalist solcu olarak görüyorum. Sosyalizmin bir gün kafası karıştırılmış kitlelerin yeniden umudu olacağına inanıyorum. Bu Erdoğan gerçeğini zamanın ruhuna göre değerlendirmemi engellemiyor. ALINTIDIR altan kardesler ve candar,hcemel,salpay neoconsosyal donmelerinin son 10yildir sol ve sosyalistlerin direncini kirmak icin yazdiklari yazilardan bir alinti gibi geldi bana su an bu guruh feto,cu olarak aniliyor!!???NEDEN acaba
Mehmet Leventoglu
isimler karışık ama .. samimi olanlar vardı..kandırıldılar özellikle HDP yi sosyalist demokrat bir umut olarak görüp önermelerine ben çok şaşırmıştım nitekim o zaman ben ABD tuzağı diye düşüncemi yazmıştım o da doğru çıkt
Erdoğan Sezen
Erdoğan Sezen ABD kendi sistemine benzer Federatif yapılanmayı Irak’ta devreye soktu. ABD hatta ALMANYA’ da Federatif Cumhuriyettir. Merkez Devletin altında Her eyaletin kendi özel yönetim meclisleri kanunları vardır . IRAK ‘ta uygulanmak istenen buydu. Ama bakın işte bırakmıyorlar. Amaç orda da insana yakışır yaşayabilme arzusunun önünü kapatmak Türkiye’yi sürekli sıkıntılarla boğuşmaya zorlamak bütçesini bombalara silahlara savaş sanayisine harcatmak.Alintidir mLEVENDOGLU USA,NIN MUDAHELESI,NI NE KADAR DOGAL KARSILIYOR ve kiziyor,da izin vermiyorlar diyor tebrikler tebrikler tebrikler yoldas,in arican ile yarisa girmissin ipi goguslememen dileklerimi kabul et
Mehmet Leventoglu
Mehmet Leventoglu dünya maalesef 70 ler seksenler değil..tüm dünyayı ele geçiren fundementalist oligarşı nin getirdiği dibe vuruştan sonra yeniden başlangıcın şartları 70 li yılların perspektifi olursa havanda su dövülür. kitlenin özellikle gençliğin fikren ele geçirildiği bugünde Mark’ın teorilerinin hamasi söylemlerden azınlık mezhepsel ve etnik direniş gruplarından ziyade praxis yaklaşımla tüm proleter kitleye en azından emperyalzmin son aşamasında nerede durduğumuzu algılatmak çok önemli..BM de dünya 5 ten büyüktür söylemi bile ezilen sömürülen vahşice öldürülen 3. dünya nın sefil proleteryasına ve elbette bizim ne olduğunu bilmeyen bomboş kitleye soru işareti üretmesi gerek.. Gerici kitlenin omuzlarıyla sandıkla ! getirildiği yerde yerel komprador burjuvaziye hizmet görevinde kusur etmezken öte yanda uluslararası arena da çok farklı bir kimlikle dik duruşu affedin ama bana göre Kastro Duruşu na benzetmem de bir sakınca yok..-tabu yok- böyle bir durum ..hadi hep beraber peşinden gidelim demek istemedim. Arıcan’ın yaşama tutunmak için opurtunist duruşunu eleştirmek bir şekilde bir yerlerden gelen paraların ısıttığı evlerin pencerelerinden bakarken kolaydır..kendisi beni uçurun hiç demedi müritler uçurduysa o nun kabahatı yok bence
Orhan Seyrek
Irakta insana yakışır yaşama arzusunun sağlanması ,Bağdattaki Kürtleri,Arapları , Türkmenleri dışlıyarak gerçekleşme imkanı olabilirmi. . Barzanin bu emrivakisi demokratik sayılabilirmi. ABD 1991 de işgal ettiği Iraktan 36.ıncı paralel de ayırdığı geniş arazide bir Kürt devleti kurulacağını o zaman yetkili ağızlardan açık açık söylemişti. Emperyalist güç bir devleti kurmayı istiyorsa o devlet köle devlet olmaya mahkumdur. Barzani ve Talabani örgütlendikleri günden beri yalnızca kurmayı hayal ettikleri Kürdistan dan başka bir şey düşünemiyorlardı. İsrailin askeri eğitim ve mali yardım larının esas sebebi hayal ettikleri ülkeye giden yoldu. Tevrat’taki İsrail”in içinde bugünkü İsrail, Lübnan, Ürdün, Suriye’nin Fırat’Yn altında kalan bölümü, Irak’ın Fırat’a kadar olan bölümü ve Suudi Arabistan’ın kuzey kısımları bulunuyor. İsrail, Tevrat’taki bu hedefi genişleterek, Şanlıurfa ve çevresini katıp Türkiye’nin Fırat’ına kadar uzatıyor ve Kuzey Irak’ta Fırat’ın doğusunda yer alan Türkmen-Kürt bölgesini de hayal ettiği ülkenin toprakları arasında sayıyor!
Muzaffer Şarkaya
dış politika konusunda değişimler olduğu bir gerçek , gözden kaçan konu ise , bu değişimlerin turkıye nın yararına olmasına rağmen , iç politika da da değişimler gerekli , erdoğanı götürecek çelişki de burada , bu iç politika ile öngürülen dışpolitikanın örtüşmemesi
Ragıp Kalyoncu Ben size Bop eş başkanı kim diye sorsam?İsrail ile ticaret yapan, kuzey ırak petrollerini kim sattı desem, çözüm süreci, Oslo , Dolmabahçe’yi, Habur’u hatırlatsam. Ayakkabı kutuları, ihaleler, yolsuzluklar, dört bakan desem! Beraber yürüdük bu yollarda desem! Yüzde elli evde duruyor, paraları sıfırla. Satılan o kadar devlet teşekkülleri! İddia edilen ihaleye fesat karıştırmalar!???
Birde sosyalist ayakları güden yazar! Burası ay mı!??? Burası Türkiye kardeşim, uyyyor musunuz heyyyy? Bu ülkeye gelen bir daha da gelmesi imkansız bir lider var, Atatürk!
Yazını tekrar oku ve kendi paradokslarında kaybol!
Apoya sayın diyen, askere kelle diyen, çuval geçirten, al ananı git diyen, Araplara istediğini veren, Türk’üm demeyi yasaklatan, iki ayyaş diyen! Ya sen bunları duymadın mı? Kozmik odaya kimi soktun?Ergenekon, balyoz davalarını, TSK yı bitirttiniz, sen kimin savcısıydın, unuttun mu?
Ya sen bu memleketin neresindensin?
Sana diyecek bir tek söz var ama susma hakkımı kullanıyorum, zavallı yazamayan !
Mehmet Leventoglu Sayın Kalyoncu..şimdiye kadar hangi lider ABD ye Almanya’ya ve arkasındaki küresel pespaye oligarşiye kafa tutabilmişti ..bir kişi bile çıkmadı ..genel geçer başlıklarla oluşturduğunuz sözde muhalif düşünceleriniz bir dönem Fetö ile kolkola yürüyen AKP politikalarıyla ilgili düşünceler benim yazdıklarımla alakalı konular değil..yapılan saçmalıkları aklayan bir satırım yok ama bugün Fidel Kastro duruşunu görememek dünyada ve Türkiyede halen şaşkınlıkla izlediğimiz gelişmelere ne kadar dar bir bakışınız olduğunu gösteriri Erdoğan kimliğini bahane ederek ABD nin Almanya’nın PKK -PYD-YPG- BARZANİ yi arkasına alıp ekonomik politik tüm gücüyle saldırdığı 80 milyonluk Türkiye ye toptan açtığı sinsi savaşı ve gerçek projeleri göremeyen anlayamayan sizin için üzgünüm ama eksik bilgilerle edindiğinizi düşündüğüm düşüncelerinize de saygılıyım tabi..praxis ne demek öğrendikçe muhtemelen düzeleceksiniz
Necdet Ceyhan Birileri,hangi lider ABD ye kafa tuttu diyebiliyorsa ya yaşı çok küçüktür yakın tarihi bilmiyordur yada Ecevit in hatırasına bilerek ve isteyerek saygısızlık ediyordur.
Orhan Seyrek ABD’ ilk kafa tutma 1974 Kıbrıs Barış harekatı ile gerçekleşmiştir. NATO “şemsiyesi” altında emirlerine aldıkları Türk Ordusu’nun Kıbrıs’a çıkartma yapması şaşkınlıkla karşılandı.. ABD silah ambargosuna başlamıştı.
Ecevit-Erbakan hükümeti Ambargoya direndi.
Bu arada Kıbrıs Türk Federe Devleti” kuruluşunu açıkladı.Ardından… ABD’ye nota vererek ABD Savunma İşbirliği Anlaşması’nı yürürlükten kaldırdı.
Türkiye’deki bütün Amerikan üs ve tesislerini TSK’nın kontrolü ve gözetimi altına aldı.
Ve Türkiye, savunma sanayini geliştirmek amacıyla Aselsan’ı kurdu.
Türkiye, 1974 yılında direndiği günlerin aynısını yaşıyor.İç politik tartışmaları bir kenara bırakmak zorundayız.
Türkiye, NATO/ABD gölgesinden çıkıp bölge ülkeleriyle ortak hareket etmektedir. Ve bunun içinde Suriye de vardır.
Bu dış politika bağımsız Türkiye adımlarıdır.