Rüzgar Gülü

İyilik, Doğruluk, Güzellik Bizimle Olsun…”

RÜZGAR GÜLÜ

Rüzgar gülü pervanesi

Renk renk dönmekte

Kırmızı aşık güle deli divane

Sarı kul köle sevdasına

Mavi mutlu kutlu her daim

Yeşil özgür aşkına tutsak

Yemyeşil gözlerde saklı

Hepsi bir yudum mutluluk

Bir damla gözyaşı…

Dalgalar çarpıyordu düşüncelerime; hırçın dalgalar. Köpükleri bembeyaz, azgın dalgalar kıyıda birikiyordu. Umarsızca. Hoyrat dalgalar.

İrkildim düşüncelerimden. Korktum kendimden; yapabileceklerimden, yapmayacaklarımdan. Evet, gerçekten doğruydu bilgisayar oyunu karakterinin söylediği “ adalet sadece havalı bir sözcüktür”. Tüm insanların istediği, hayalini kurduğu, uğruna savaş verdiği, vatanlarını terk ettiği özlenen ve gelmesi umutla beklenen “barış” kadar havalı bir sözcük: Adalet ve Barış. Üzerine herkesin bir fikir beyan ettiği, herkesin kendine göre yorumladığı sözcükler. Adalet ve barış var mıydı gerçekten? Kime göre adalet? Kime göre barış? Bir mülteci çocuğun gözyaşında saklıydı barış. Vatanını, barışı ve huzuru aramak için terk eden babanın yürümekten parçalanmış ayaklarındaki kanda gizliydi. Adalet gökyüzündeki bulutların bir türlü toprağa düşmeyen yağmur damlasıydı. Aç susuz bekleyen Afrikalı insanların yalvaran bakışlarındaydı barış. Adalet, insanların düşüncelerini terk ettiğinden beri “barış” bu topraklara uğramadı. Uğramayacaktı. Biliyorduk. Adaleti ve barışı biz insanlar yok ettik. Şimdi ağlıyorum nedenini bilmeden İnsanlık ağlıyor dalgalara bakarak, acımasız ve nankörce… Aşkı arıyoruz neyi aradığımızı bilmeden yana yakıla Dolanıyoruz çöllerde Leyla´yı buluruz diye döne döne… Aşık maşukunu yitirdi çoktan bu ellerde

Kayıp ruhlar diyarına kapı açıldı belki bir ümit barış gelir diye…

Bir yağmur damlası

    Düştü denize sessizce

            Martılara baktı suyun içinden

                  Kırgın ve üzgün, darmadağın

                       Bir damla olmaktı tek amacı

                           Denizde boğuldu deryaya ulaşamadan…

                                Deryadenizde

Bir damlaydım…

DERYA BALCI/ERDEK/13-05-2020