Sana Büyük Bir Sır Vereceğim

Sana Büyük Bir Sır Vereceğim;
Güzellik nedir?  Gonca gül müdür, bir demet papatya mı, nerde yetişirse yetişsin-ister Osmanlıdan kalma isterse Hollanda da boy vermiş- lale mi, gün batı mı veyahut güneşin sıcacık doğuşu mu, yağmurun esrarengiz ıslaklığı mı-yağmur altında el ele gezebilmek mi, kumsal da uzanıp esmerleşebilme mi, yoksa şarap tadında öpüşmek mi? 
Hangi renk güzellik; kırmızı mı, mavi mi diye gel gitlerimiz olmuştur hepimizin kesin. Sarı ve siyaha ne diyeceğiz o zaman. Kırmızının albenisi yanında siyahın dayanılmaz kışkırtıcılığına ne diyeceğiz. Mavinin özgürlüğünün karşısına sarının giderek sararan “sonbahar”ını mı koyacağız. 
Güzellik; büyük kentlerin şaşaali merkezlerinde boy göstermek midir, kaldırımların da içip dağıtmak mı? Her gece bir meyhanede aranabilen bir şey midir? Bütün sazlar ve sözler neden anlatmaya yetmiyor o zaman. Büyük kentlerin merkezinde midir yoksa varoşlarında mı? Buralarda yoksa köylere mi kaçmıştır. O zaman biz neden köyden kente göçtük? Yoksa hepsinde ne kadar kirlendiğini görüp dağlara kaçmıştır?  Dağlarda namluya sürülmüş bir mermi midir bizi vuracak olan? 
Dört mevsimin hangisinde saklı güzellik? Yaşarız ve biliriz ki her mevsimin ayrı bir tadı var aynı zamanda zorluğu değil mi? Varsıllar için mevsim fark etmez belki ama yoksullar yazı tercih ederler. O zaman yoksullar için güzellik midir yaz? İlkbahar ve sonbahar için yazılan destanları okumaya ömrümüz yetmez, haksız mıyım? O zaman diğer mevsimler neden yok olup gitmiyorlar ve güzellikler dünyasında yaşamıyoruz ?
Soru çok ve cevap verecek cesaret kimsede yok aslında. Belki de güzellik de bu yüzden kirlenmiş hayattan kaçıp dağlara sığınmış olabilir. Ve öyle bir gün patlayacak ki,  Bütün günler “Pazar Tadında Salı”,  bütün mevsimler ilkbahar, bütün gülüşler “kahkaha tufanı”  ve bütün insanlar  güpgüzel olacak!... 
O zaman sende anlayacaksın “seni neden sevdim”  yazısındaki tariflemeleri.
İşte o zaman söyleyeceğim sana: Güzellik, hiçbir kimsede olmayan- hiç bir yerde maddi olarak olamayacak olan beyin ile kalbin arasında bir sevda köprüsü olduğunu.
İşte o zaman söyleyeceğim sana: Benim YOL’culuğumun hiç kimsede olmayan-hiçbir yerde maddi olarak olamayacak olan sevda köprüsünü sen de aramak olduğunu!

16.11.2019