Şarkı ve Türkü Sözlerini Günümüze Uyarlamak

ŞARKI VE TÜRKÜ SÖZLERİNİ GÜNÜMÜZE UYARLAMAK

Fikret ÇAĞIN.

Değerli okurlar, bilindiği gibi, ŞARKI ve TÜRKÜ sözleri, oldukça fazla kullanılan sözler arasında bulunur.

En güzel ve anlamlı cümlelerden oluşan ŞARKI sözleri oldukça etkileyicidir, aynı zamanda çok beğenilen ŞARKI sözleri mesaj olarak da iletmeye oldukça uygun olan içeriklere sahiptir.

Ancak, günümüzde sosyoekonomik yönden gelinen bu noktada Şairler, şiirlerini, Söz yazarları Şarkılarını acaba nasıl yazarlardı düşüncesiyle ŞARKI ve TÜRKÜ’ lerimizden birkaçının satır başlarını acemice günün koşullarına uyarlamaya çalıştım, kusurlarımla kabul edin lütfen.

Sevemez kimse seni, Benim sevdiğim kadar, Olmasa dolarlarım yaşamak neye yarar.

Mevsimler yas tutup çöller ağlasın, Cebinde doları olmayan eller ağlasın.

Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece, Doğal gazımı kestiler, üşüyorum gündüz gece.

Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul’un, Emekliye, asgari ücretliye yasaktır dediler içeriye bile almadılar.

Söyle güzel sana ne oldu gül gibi soldun, Yoksa sende mi benim gibi emekli oldun. (vah ki vah)

Dedim kalem nedir, dedi kaşımdır, dedim inci nedir, dedi dişimdir, dedim aylık nedir, dedi maaşımdır, dedim yetiyor mu? Söyledi yok yok.

Akşam oldu hüzünlendim ben yine, Acaba yarın dolar kaç lira olacak diye.

Yağmur vururken cama, Dalarken gece gama, özleyen kollarıma usulca sokul yeter, Doğalgazı ödeyemedim kestiler, üşürsen sıkıca giyin ve bana sarıl yeter.

Çökertmeden çıktım da Halil’im aman başım selamet, Asgari ücret gündeme gelince aman koptu kıyamet, pazarlıklar sonucu asgari ücret bildiğiniz gibi, Geçim zorluğu çeken emekliler ALLAH’ıma emanet.

Karadır kaşların ferman yazdırır, bu pahalılık insanı canından bezdirir,

Bir gece ansızın gelebilirim, Eyvah, doğal gaza mı gıda maddelerine mi?

Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın, Benzine zammı gece yarısı yapın kimseler duymasın.

Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini, Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara, Bir zamanlar inanıp sana oy veren başımı, Dizlerinin yerine dayasaydım taşlara.

Gönül gurbet ele gitme, ya gelinir ya gelinmez, İşsiz gezene gönül verme ya sevilir ya sevilmez. (sadece sevgi de karın doyurmaz, (İşsize İş gerek)!.

 

Allı turnam bizim ele varırsan, şeker söyle Kaymak söyle Bal söyle, Allı turnam biz bunlara hasret kaldık bize derman söyle Hal söyle.

Şu karşı yaylada göç katar katar, Bir güzel sevdası başımda tüter, Bu zamlarla geçinmek ölümden beter, Geçti dost kervanı eyleme beni.

Elimle içtim derdin zehrini, hata benim, günah benim suç benim, Elimle seçtim ben seni, Hata benim, günah benim suç benim.

Yoksun bu gece yine zehroldu şarabım, Pahalılıktan yanıp inleyecek kalb’i harabım.

Hani o bırakıp giderken seni, Bana bu kazığı atmayacaktın.

Elbet bir gün buluşacağız, bu kazık böyle kalmayacak, (perişan emekli).

Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı, cebimde ekmek param olmayınca.

Dönülmez akşamın ufkundayız, Ekonomiyi düzeltmek için vakit çok geç, Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç.

Bir sofra kurulmuş ki Halil İbrahim adına, Ortada bir tencere, boş mu dolu mu bilen yok.

Kimisi tatlı peşinde, kiminin tuzu yok, Buyurun ağalar buyurun Halil İbrahim sofrasına, Yiyin, Doyunun ki Aç’tan haberiniz olmaya.

Sevda kuşun kanadında, ürkütürsen tutamazsın, Oylar vatandaşın yanında yamacında küstürürsen alamazsın. (Çok yakında görüşmek üzere)!...

Sürçü lisan ettikse bağışlayın…. Esen kalın…..

19-12-2021