Sen Anlat Karadeniz..Mustafa Suphi ve Yoldaşlarını…

Kim Öldürttü?,

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda başrol oynayan örgüt Kuvayi Milliye’nin ve devamında düzenli ordunun lojistik olarak Sovyetler Birliğiyle yakın ilişkisi artık net olarak bilinen bir tarihi gerçek. O zaman Anadolu da da Sosyalist bir Türk devleti neden kurulamadı sorusunun yanıtı 28-29 Ocak 1921 gecesi Mustafa Suphi ve arkadaşlarının Trabzon’da kahpece öldürülmesinde yatıyor.


Mustafa Suphi ve arkadaşlarının hunharca katledilmesinde Mustafa Kemal’in ilgisi vardır veya yoktur un tartışılması resmi tarihin sansür sosyalist aydınların ise tabu konusudur.

Türkiye solu kendi geçmişi ile yüzleşmeye hala cesaret edemiyor.
Yazılı hatıralar ,resmi yazışmalar ve tarihi kayıtların karmaşıklığına rağmen eldeki belgeler; amaçları sadece emperyalistlerce işgal edilen topraklarda yaşayan umudu tükenmiş halkın kurtuluşu için hayatlarını ortaya koymuş yurtsever aydınların vahşice katledilmelerinin NEDENLERİN! ipuçlarını ortaya koymaktadır.


Çarlık Rusya ya her cephede yenilerek gerileyen ve ilk dünya savaşına entrikalarla sokularak yenilen Osmanlının mirasından kalan toprakların yağma zamanının başlangıcı 18 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’dir .Bu tarih aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun bitiş tarihidir. Elde kalan tüm topraklar savaşı kazananların niyetine bırakılmıştır. Sovyetler Birliğinin kurulması sonrasında Anadolu’da da Sosyalist bir devlet kurulabilirdi. Doğu Anadoludan Mezopotomyaya doğru inen sosyalist fırtınayı endişeyle izleyen İngiltere Amerika Fransa ve İtalyadan oluşan ve savaş kazanan müttefik güçlerin en büyük korkusu sosyalizmin batıya sanayileşmiş ülkelere sıçramasıydı. Bu net bir gerçek. Yenilen Almanya’da Carl Libnecht ve Rosa Luxemburg önderliğinde Spartakistler’in mücadelesi ile bazı eyaletlerde sosyalist yönetime geçmiş diğerleri sırada bekliyordu. Bolşevik Sovyet Ordusunun Polonya engelini aşıp Almanya sınırlarına ulaşmasını engellemek için tüm dikkatler ve destekler Polonya üzerinde yoğunlaşmıştı. İngiltere ve Çarlık Rusya’sının Ermeni ve Rum Pontus politikaları ile Anadolu’da 2 yeni etnik devlet kurma projesi, Fransa ve İtalya oligarklarının asıl korkusu sosyalizm tehlikesi nedeniyle Türk milli mücadelesine en azından karşı çıkmayarak desteklemeye karar vermesi Doğu Yunanistan,Pontus ve Ermeni hayallerini iptal ettirmekle kalmamış Mustafa Kemal’in o en zor durumda yaptığı müthiş hamlelerle dengeleri yeni sürece yönlendirmiş ve sonuçta yüzünü Sosyalist dünyaya değil Kapitalist batı ülkelerine dönmüş bir Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu tescillenmişti.


10 Eylül 1920 de Bakü’de Doğu Halkları Kurultayında -TKP- Kuruluşu gerçekleştirildi. Bu kongreye Mustafa Kemal önderliğinde başlayan Milli Kurtuluş Hareketinin başarısız olması karşısında devreye girmek için bekleyen Enver Paşa’nında dahil olduğu Anadolu’dan,Istanbul’dan Sovyet Rusyadan 74 delege katıldı.Kongrenin en önemli kararı Sosyalist faaliyetlerin
Anadoluya taşınması idi. Daha doğrusu merkez Ankara olmak üzere Anadolu nun önemli kentlerinde teşkilatlanılacaktı. Sovyetlerin askeri desteğini alan Mustafa Kemal’le
yazışarak kerhen Anadoluya gelme izni alan Mustafa Suphi ve arkadaşları 28 Aralık 1920 de Kars’a geldi. Ancak burada ilk farklı tepki gerçekleşti. Yoldaşlar arasında
olan 2 kişi propaganda yaptıkları gerekçesiyle tutuklandı.(Süleyman Sami,Mehmet Emin) Emri veren Kazım Karabekir’di. Mustafa Suphi ve yoldaşları bu gelişme üzerine
acele Ankara’ya gitme kararı aldılar.
Ama Ankara’dan (Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak)gelen telgraf gereği Erzurum’da yolları kesildi ve geri dönüp yurtdışına çıkmaları emredildi.11 Ocak 1921 de Ankara
ile görüşen Kazım Karabekir kafileye Trabzon yolu ile Batum’a geri dönmeleri kararını bildirdi ve yola çıktılar.

6 – 11 Ocak 1921 aynı zamanda İnönü Savaşlarının yaşandığı tarihtir ve ilk kez Yunan Ordusunun durdurulmasıyla Ankara’da olumsuz ümitsiz hava değişmiştir. (Çerkes)Ethem Ağa’nın da dahil olduğu Yeşil Ordu Cemiyeti adıyla örgütlenen yapı dağıtılmış Ethem için de gıyaben idam kararı çıkartılmıştir. ** Yunan kuvvetleri karşısında Mustafa Kemal’in başarısız olma durumunda Milli Kurtuluş hareketini sovyetler desteğiyle üstlenecek heyetin umutları ise hala devam ediyordu. Anadolu halkınca karşılığı olmayan Mustafa Suphi ve yoldaşlarının tek güvencesi Trabzon da bulunan Sovyet Konsolosu Bagirof’tu ve Bagirof’un kontrolünde Sovyetlerin milli mücadeleye silah cephane ve de iaşe desteği Trabzon limanı aracılığıyla halen devamediyordu.

1300 silahlı adamı olduğu iddia edilen Teşkilatı Mahsusa’nın Trabzon sorumlusu Kayıkçılar Kahyası Yahya,Trabzon Müdafayı Hukuk Cemiyeti Başkanı Faik Ahmet Barutçu ve Trabzon ValiYardımcısı İsmail Sabri Beyin topladığı adamlar linç ortamı yaratarak Mustafa Suphi ve arkadaşlarını Trabzona sokmadan Değirmendere mevkiinde yağmur altında
beklettiler. Şehrin gergin olduğunu bildirerek evinden dışarı çıkmamasını sağladıkları Sovyet Konsolosu Bagirof kafileye yardım edecek müdahalede bulunamadı. 28-29
Ocak gecesi saat 1,30 civarında yağmurlu ve çok soğuk gecenin yarısında Yahya Kahya’nın adamı Miraç Işıl’ın motoruna güya can güvenliklerinin sağlandığı güvencesiyle
Mustafa Suphi ve arkadaşları zorla bindirildi.Birlikte seyahat ettiği eşi Maria ve Ziganalı Yakup karada kaldı. Tekne Batum’a doğru hareket edince Kayha
Yahya’ya bağlı Faik Reis ve adamlarıyla birlikte ikinci bir tekneyle onları takip etti ve Sürmene açıklarında ulaştığı teknede bulunan 39 yaşında olan Mustafa Suphi ve 13 arkadaşını tabanca ,bıçak ve süngülerle öldürerek denize attı.

Bir iddiaya göre teknede olan ama geri getirilen diğer iddiaya göre Ziganalı Yakup’la birlikte karada kalan Suphi’nin Ukrayna uyruklu eşi Maria’nın(Meryem) akıbetine gelince..

Büyük dramdır.
Kahya Yahya Mustafa Suphi’nin eşi Maria’yı -Meryem- kendine kapatma yaparak bir süre evinde alıkoydu. Daha sonra Trabzon eşrafından Nemlizade Ragıp Beyin konağına hizmetçi olarak verilen talihsiz kadın direnince Rize’li çetecilere hediye edildi. Bir süre sonrada iddialara göre bir alem sırasında çıkan kavgada öldürüldü..

Mustafa Suphi ve arkadaşlarının ölüm emrini kim vermiştir sorusunun kesin yanıtı hala netleşmemiştir. Kazım Karabekir’in Mustafa Kemal’in Anadoluya sokmayın talimatıyla süreçte
öldürülmelerine yol açan gelişmelerde rolü ortada.. ancak Sosyalist devrimi gerçekleştirip Sovyet-Şura- sistemine geçen Lenin’le ters düşen Sultan Galiyev’in ortadan
kaldırılmasıyla eş zaman denk gelmesi de en yakın adamı Mustafa Suphi nin gözden çıkarıldığı zorlama yorumla İttihatçıların hesaplaşmasıdır iddialarını ortaya koyuyor.

.Keza Mustafa Suphi milli kurtuluş hareketini devralmak için Batum’da bekleyen Enver Paşayla da aynı zamanda akrabadır. Gelişmelerden sonra Enver Paşa’da Türkistan’a Buhara’ya gitmiş yahut kaçmıştır.

Apaçık cereyan eden gelişmeler bilinirken vahşi toplu cinayete karışanların İstiklal Mahkemesinde yargılanmaması Ankara’nın bilgisi dahilinde bu dramın gerçekleştirildiği iddiasını
güçlendirmekte.

İşte aralarında Manyaslı Toçu binbaşı Hakkı nında bulunduğu ölümsüzlerin isimleri.

“Üsküdar Ahmet Çelebi mahallesinden Ethem Nejat (İzmir Maarif Sadr-ı Sabıkı), Erzincanlı Aşçıoğlu Bahaeddin (Muallim), Uşak’ın Hacı Hüseyin Mahallesinden Kasım Hulusi, Sürmene’nin Asu Kariyesinden Kıralioğlu Maksut, Cihangirli Hilmioğlu İsmail Hakkı (Doktor), Van Ercişten Ahmetoğlu Hayrettin (Nefer), Bandırma Manyas Nahiyesinden Hakkı Bin Ahmet Ali (Topçu Yüzbaşı), İstanbullu Emin Şefik (Mühendis), Kadıköylü Tevfik Bin Ahmet (Tayyare Yüzbaşısı), Manisalı Kazım Bin Ali (İhtiyat Zabiti), Erzincan’ın Akdağ Kariyesinden Hatipoğlu Mehmet, İzmir Tilkilikten Hacı Nustafaoğlu Mehmet, Kandıralı Cemil Nazmi Bin İbrahim, Maria-Meryem- (Mustafa Suphi’nin eşi)” *

MEHMET LEVENTOĞLU BANDIRMA 20-12-2018-

  • https://m.bianet.org/biamag/insan-haklari/135904-15-ler-ve-maria-nin-tra…

** Hasan İzzettin Dinamo – Kutsal Savaş 1-2-3-4

6
A+
A-
REKLAM ALANI