Sesim Geliyor mu?

Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki...

Susuyorum, sakinleşmeye çalışıyorum, anlamaya çalışıyorum.

**

Ölmek mi istiyorsunuz? Hayattan bir beklentiniz mi kalmadı? Acı patlıcanın kırağı çalmaz mı? Kader mi, ne yazıldıysa o mu? Ne olacaksa olsun mu? Hasta olmaktan ya da ölmekten korkmuyor musunuz? Kaybedecek bir şeyiniz yok mu? 

Bunlardan birine evet cevabı veriyorsanız sokağa çıkıp  -kendi akılsız aklınızla- koronaya kafa tutmaktansa lütfen hemen şu an evdeki imkanlarınızla intihar eder misiniz? Lütfen geberip gider misiniz? Dünyayı cahillerden temizler misiniz? Lütfen, rica ediyorum.

**

Orda burda, onunla bununla gezme sebebiniz bunlardan biriyse, temel ihtiyaçlarınız için değilde keyfi olarak sokaklardaysanız, alışverişlerini haftalık değil günlük yapıyorsanız, sigaralarınızı (zıkkım için!) koliyle değil her gün sokağa çıkıp birer paket alıyorsanız, izin alamadığınızda çalışmak için mecburen çıkmak haricinde kıçınızın üstünde oturmuyorsanız, maske kullanmıyor, eldiven takmıyor, temizliğe dikkat etmiyorsanız geberin, bizim için problem yok ama lütfen evdeki imkanlarIınızla geberin, korona olmadan geberin, yaymadan geberin.

**

Biz hasta olmak istemiyoruz, biz ölmek istemiyoruz, biz taşıyıcı olarak ölüme sebep olmak istemiyoruz. Bizim kaybedeceğimiz çok şey var. Başımızda büyüklerimiz var, evde risk grubunda olan sevdiklerimiz var. Her şeyim dediğimiz insanlarımız var. Onları kabir azabı gibi bir hastalık sürecine sürüklemek istemiyoruz, son bir kez dahi görmeden ölüme göndermek istemiyoruz, en gencinin, sağlıklısının bile bulaşınca öksürmekten konuşamadığı, nefes alınca ciğerlerime cam batıyor gibi dediği, büyük ızdırap çektiği bir hastalığa teslim etmek ve teslim olmak istemiyoruz. 

Şimdi otur evinde, katilimiz olma, hayatımızı elimizden alma!

Dışarı çıkma!

Selma Hayal