Sofralarımızın, yemeklerimizin olmazsa olmazı soğan tarihi bir rekor kırdı ve bir buçuk dolar oldu. İyi ki de oldu!Bu rekor sayesinde ne kadar lüks yaşadığımızı anladık. Balığın, çiğerin yanında sumakla ezilmiş soğan salatalarını az mı yedik? Kuru fasulye, bulgur pilavı yanında bir baş yumrukla kırılmış kuru soğan veya lahmacunun yanında ince kıyım maydonozla karışık! Soğanlı yahniye ne dersiniz? Onun yanına pirinç pilavı, cacık yakışır….
Hiç inkar etmeyelim; lüks yaşadık lüks! Düşünsenize en gariban olanımız bile soğan ekmekle oruç açtı, soğan ekmekle karnını doyurdu.
Eeee!! Artık bu lükse bir son verme zamanı geldi. Pardon gelmedi de getirildi. Garibanlar zeytin ekmekten vazgeçmeye çalışırken şimdi soğanda da vazgeçecekler. Sade onlar mı ya? Nüfusumuzun % 90 ını oluşturan orta halliler de unutacaklar. Alabilenler bir baş soğan bulundururlar köşelerinde. Bir baş soğanla ne olacak ki demeyin. Zaten bu sakladığınız soğan yemek için değil; Ülkenin gidişatından darlalan, bu düzeni taşıyamayan, kalbi sıkışan , nefesi kesilenlere, dayanamayıp bayılanlara koklatmak için.!
Herşeyi yolunda gören kardeşim! Belki bugün tuzun kuru, keyfin gıcır. Belki ekonomiden anlamıyorsun, eğitimin ne hale geldiğini bilmiyorsun. Belki devlet hastanelerine yolun düşmüyor, devletin ödemediği ilaç yüzünden bir yakının gözlerinin önünde eriyip gitmiyor. Belki tutklu veya şehit yakını değilsin. Belki yabancı devletlerle ilişkilerimiz umrunda değil. Belki atama, kadro derdin yok ve belki bir işin de var. Allah daha iyi etsin . Hiç gözümüz yok! Sen ezanı takip et, namazı kaçırma! Sen satın alınmış yandaş medyanın TV lerde sunduğu pembe dünyaya bak, söylemlere inan. Uzat ayaklarını rahat uyu. Yüzlerce genç gezi parkında neden toplandı, neydi onların derdi? Neden biber gazıyla haşlanıp tazzikli suyla metrelerce uzaklara fırlatıldılar. Neden insanlar ölümüne açlık grevi yaptılar? Madencilerimiz diri diri toprak altında kalınca, ikide bir şehit haberleri geldiğinde kimlerin ocağına ateş düşüyor, hapisanelerimiz neden tıklım tıklım doldu? Sakın düşünme bunları, yorma kendini! Ezan seslerini kaçırmadığın kutsal camilerimizden bir gün hepimiz gibi senin içinde bir sela okunacak. O soğuk taşa uzandığında da bu günkü kadar rahat ol. İmam (Eyyy cemaat !) diye seslendiğinde orada bulunanların sana haklarını helal edip etmeyeceklerini dinleme, duyma! Çünkü bizden sonra gelecek kuşaklar bize haklarını helal etmeyecekler….. Yok eğer bu vebali almak istemiyorsan muhalif kanalların, muhalif medyanın ne dediğini de bir kez olsun can kulağıyla dinle, anlamaya çalış! Sonra sadece vicdanının sesini dinle oyunu kullan!
ULVİYE KARA Ümit Akcoş