SOL Parti'den Uşak Mitingi

"Yıllardır sağ iktidarlar bu ülkenin emekçilerini etnik, mezhep temelinde böldüler ve kendileri karun gibi yaşıyorlar. Bizi yoksullukta birleştirdiler. Bir avuç harami dışında herkesi yoksullukta birleştirdiler. Biz bu ülkenin yoksulları olarak, bizi sömüren bir avuç haramiye karşı birleşeceğiz

linki tıklayınız

https://www.youtube.com/watch?v=sfcN4qxFRwo

SOL Parti Uşak’a 'Üzüm, tütün, buğday bizim canımız' sloganıyla üreticileri bir araya getirdiği miting düzenledi. SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, emeklerini çalanlara karşı hep beraber buluştuklarını belirtti.Mitingde; sanatçılar Gülseren Kılıç ve Tolga Çandar birer konser verdi.
SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, “  “Biz boş vaatlerin partisi değiliz. Biz mücadelenin partisiyiz. Bizim tek vaadimiz mücadelemizin ışığıdır, mücadelemizin kararlılığıdır. İşte burada bir direniş meydanı kurduk. Hepimiz bu mücadelenin sonunun zafer olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullanırken devamında "Bu bizim ikinci üretici mitingimiz. 24 Temmuz’da Fatsa’da Fındık Üreticileri Mitingi yapmıştık. Bugün de Uşak’tayız. Bu miting boyunca 50’nin üzerinde köyde toplantılar yapıldı ve üreticilerin sorunlarını paylaştık. Herkesin tahmin edebileceği gibi üretici artık toprakla bağını korumakta zorlanıyor. Üretemez hale geldi. Buradan bu iktidarın elinde bir çıkış olmadığı da ortada. Çok köklü çözümler gerektiren bir tahribat var ortada” dedi.

Birgün'ün haberine göre Uşak’ın ilçeleri ve köylerinden gelen binlerce üretici Uşak Valilik Meydanı’nı doldurarak taleplerini dile getirdi. Ekonomik krize, maliyetlerin artmasına ve madenci şirkete tepkilerini söylerken, mitingde Tolga Çandar ve Gülseren Kılıç sahne aldı.

Mitingde konuşan SOL Parti PM Üyesi Mahmut Uludağ, “Sizler sadece bu mitingin katılımcıları değilsiniz. Sizler bugüne kadar birlikte mücadele ettiğimiz dostlarımızsınız. Bugüne kadar hep birlikte, hep beraber mücadele verdik. Hangi dağ efkârlıysa, hangi köyde sorun varsa hep beraberdik. Bu beraberliğimiz bundan sonra da devam edecek. Kimsenin şüphesi olmasın. Ulubey Deresi’nin kirletilmesine karşı 80’li yıllardan beri beraber mücadele ediyoruz" diye konuştu.

Uludağ, şöyle devam etti:

"Altın madeni Gedikler Köyü’nün suyunu kesti. Mücadele ettik ve suyu hep beraber geri getirdik. Murat Dağı’nda altın madeni şirketi köşe bucak yer aradı. Dostlarımızla birlikte hep birlikte engelledik. Bu mücadele hepimizin mücadelesi. Buradan tüm Türkiye’ye mesaj veriyoruz. Bu mitingin çalışmasını yaparken köy köy gezdik, semt pazarlarında herkesle el sıkıştık. Bu mitingi örgütlerken, çalışmasını yaparken sizlerle dertleştik, dinledik ve çözüm önerilerini sunduk. Biz üreticilerin yalnızlaştıklarına şahit olduk. Kendi kaderine terk edilen üreticilerle beraber olduk. Bugün bir başlangıç olsun. Bundan sonra bu mücadelenin devam etmesine kimse engel olamayacak.”

Mitingde konuşan üreticilerden Eşe Yarcı, “Üzüm, tütün, arpa, her şey var. Ama kaldırdığımız para etmiyor. Rençberin hali kötü. Biz üretiyoruz ama kazanamıyoruz. Köylü aç, köylü sefil, köylü geçinemiyor. Artık yeter arkadaşlar, üreten biziz yöneten de biz olalım” diye konuştu.

'Emeğimizi çalanlara karşı hep beraber buluştuk'
SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer mitingde açıklamalarda bulundu.

“Üzüm, tütün, buğday, pancar, meyve-sebze bizim canımız" diyen Başer, "Canımızı üretmeye devam ederken, emeğimizi çalanlara karşı alanda itiraz etmek için hep beraber buluştuk. Günlerdir köy köy, pazar pazar, sokak sokak hep sizlerleyiz. Bize dediniz ki ‘Açız’. Bize dediniz ki ‘Gübre, mazot, ilaç pahalı alamıyoruz, pahalılık çok arttı kıtlık çekiyoruz, yiyemiyoruz.’ Bize dediniz ki, ‘Çocuklarımızı okutamıyoruz, hastanelere gidemiyoruz’. Biz, size ‘O zaman gelin, hep birlikte taleplerimizi haykıralım ve geleceği ellerimizle kuralım’ dedik” ifadelerini kullandı.

Bu memlekette her şeyin şirketler için yapıldığını söyleyen Başer, “Tarlaya, bahçeye, ağıla şirketleri sokup üreticileri dışarıya attılar. Üreticiyi, işçiyi, emekliyi insan yerine koymayan iktidar tarımı, küçük üreticiyi bitirmek için elinden geleni arkasına koymuyor. Yıllardır TEKEL’i, şeker fabrikalarını özelleştirdiler. Gübreyi, mazotu yurtdışından ithal eder hale getirdiler. Tütüne, pancara kota getirdiler. Ata tohumlarını pazarda satamaz hale getirdiler. Yetmedi topraklarımızı emperyalist maden şirketlerine kirlettirdiler ve suyumuzu tükettiler. TÜPRAG Kışladağ’da Avrupa’nın en büyük madeni. Bugün Uşak’ta sular kesiliyor. Çünkü Uşaklının kullandığı suyun 4 katını maden şirketi kullanıyor” diye konuştu.

Acil talepler
Başer, acil talepleri şöyle aktardı:

Bir gece yarısı onlarca holdingin vergi borçlarını bir kalemde sildiniz. Üreticilerin yarından tezi yok elektrik, su ve Ziraat Bankası borcunu silin o zaman.
Mazota, elektriğe her gün zam yağarken girdi fiyatlarını derhal sabitleyin.
Taban fiyatlarını şirketler ve tek adam belirlemesin. Taban fiyatını insanca yaşayacak bir ücret olarak üreticiler belirlesin. Yurtdışından tarım için toprak kiralıyorlar çünkü ülkede tarımı bitirdiler. Üreticinin su, tohum ve gübresini ücretsiz verin.
TEKEL ve özelleştirilen tüm kamu kurumları kamulaştırılsın, demokratikleştirilip yeniden yapılandırılsın. Şehir hastanelerine hasta garantisi, köprülere geçiş, havaalanlarına yolcu garantisi verdiniz. Bu garantileri derhal kaldırın. Kamu kurumları üretici çıkarına destek alımları yapsın.
İthalatta gümrük vergisi indirimini derhal kaldırın. Üreticiler ve tüketiciler için sözleşmeli üretim derhal sonlandırılsın. Süt üretimi bitiyor. Büyük kentlerde çocuklar süte hasret şekilde büyüyor. Meralar şirketlerden alınsın, hayvancılığa açılsın. Marketlere verilen imtiyazlar son bulsun ve üretici ile tüketici aracısız buluşsun.
'SOL Parti olarak bir davetimiz var'
"SOL Parti olarak bir davetimiz var" diyen Başer, "Gelin birlikte yürüyelim. Eşit, adil, sevgi dolu bir ülkeyi kurmak için yürüyelim sevgili arkadaşlar" ifadelerini kullandı.

"Bizden çaldıkları her şeyi, tüm kamu kurumlarını, tarımı, eğitimi, sağlığı, her şeyi, yaşamımızı geri alacağız" diyen Başer, şunları söyledi:

"Bu iktidar üretici kötü durumdayken eylül ayında ödemesi gereken gübre ve mazot desteğini erteledi. Tarlasını ekemeyen üreticiye, ‘Tarım ve Orman Bakanlığı olarak el koyuyorum ve başka şirketlere kiraya veriyorum’ diyor. Şu talana bakar mısınız? Hep birlikte örgütlü mücadelemizle bu talanı, açlığı, kıtlığı durduracağız. Onların harami saltanatını yıkacak tek güç bizim birleştirdiğimiz ellerimiz. Eşit, adil bir ülke kurmak için yürüyelim. Halkın iktidarına yürüyen yolda başaracağız."

LİNKİ TIKLAYINIZ

https://studio.youtube.com/video/4gJhOIJne_w/edit

'Sanmasınlar ki bu ülkeye yaptıkları kötülüklerin hesabı sorulmayacak'
"Haziran 2023’ü hedef gösterdiler" diyen İşleyen, şöyle devam etti:

"Haziran ayına 30 hafta var. Her bir anı, her bir dakikasını mücadeleyle geçireceğiz. 30 hafta sonunda onların iktidarının son günü olacak. Bu kötülüğün imparatorluğunu, zorbaları yıkacağız. Onlar için hesap gününün başladığı gün olacak. Sanmasınlar ki bu ülkeye yaptıkları kötülüklerin hesabı sorulmayacak. Sanmasınlar ki emekçinin sofrasından çaldıkları ekmeğin hesabı sorulmayacak. Sanmasınlar ki sonsuza kadar saraylarında keyif çatacaklar. Bu ülke, bu insanlar, bu halk karanlığı bir gün daha sırtında taşımak istemiyor.”

“Uşak’ta Cumhuriyet’i biz böyle kurduk diye bir fotoğraf var. Cumhuriyet’in her kazanımı talan ettiler" ifadelerini kullanan İşleyen, şöyle devam etti:

"Yıllardır sağ iktidarlar bu ülkenin emekçilerini etnik, mezhep temelinde böldüler ve kendileri karun gibi yaşıyorlar. Bizi yoksullukta birleştirdiler. Bir avuç harami dışında herkesi yoksullukta birleştirdiler. Biz bu ülkenin yoksulları olarak, bizi sömüren bir avuç haramiye karşı birleşeceğiz. Gücümüzü dayanışmamızdan alacağız ve hep birlikte bu iktidarın sonunu getireceğiz. 20 yıldır AKP iktidarının her bir anında mücadele ettik. Bu mücadelenin onuru ve gururuyla iktidarın gönderilmesi için SOL Parti bütün gücüyle, bütün muhalefetle birlikte mücadele edecek. Eğer biz kendi kaderimize sahip çıkmazsak, kendi haklarımıza sahip çıkmazsak yarın da bizim için iyi olmayacak. Hem AKP’yi yeneceğiz hem de işçilerin, köylülerin ülkesini kuracağız. Bu onların son kışı, gelecek yaz ülkede yeni bir güneş doğacak. Bu güneşi kendi ellerimizle memleketin göklerine getireceğiz."

09-10-2022/HABER MERKEZİ/BİRGÜN/SOL PORTAL