Son Olduğunu Bilseydik..?

SON OLDUĞUNU BİLSEYDİK ..?

Sevdiklerimizle, arkadaşlarımızla, akraba ve dostlarımızla,zaman zaman görüşür, konuşur, ayrılırken de, iyi günler, kendine iyi bak gibi şeyler söylenir ve mutlaka, sonunda, GÖRÜŞÜRÜZ.. deriz. Ama bunlardan birçoğu ile uzun zaman görüşemeyiz.. hatta bazıları ile hiç görüşemeyiz. Yaşam şartları, günlük uğraşlar, yapacak o kadar çok işimiz vardır ki, bankada sıra bekle, hastanede sıra bekle, evrak işlerinde sıra bekle, fatura ödemeleri, çarşı pazar, alış veriş.. derken zaman geçer, stres dolu bir günden sonra eve gelip dinlenmeye bile zaman kalmaz, evde de yapacak işler vardır.. Böylece ne kadar uzun zaman geçtiğini fark edip de aramayı düşündüğümüzde, bir bakarız telefon numaraları değişmiş, adresler değişmiş.. ve de en kötüsü kimileri de sonsuzluğa gitmiş. 1999 Gölcük depremi sonrasında herkes bir yerlere gitti ve uzun zaman kimse kimseden haber alamadı.. .Bir zamanlar, Almanya’da çalışmakta olan bir dostumuzun kızı Gülümser , okulu bitinceye kadar bizimle kalmıştı, kardeş gibi yakındık. Sonra okul bitince ailesinin yanına gitti. Orada Üniversiteye başladı Kimya Mühendisi oldu. Sık sık haberleşirdik, yaz tatillerinde gelirdi.. zaman sonra haberler ve görüşmeler azaldı.. ve sonunda telefonlar, adresler kayboldu.. iletişim koptu. son yıllarda İnternet olayı çıkınca, face den bulurum umuduyla çok aradım, bulamadım, belki O da beni aramış ve bulamamıştır. Merak ederim hep, nerede nasıl diye.. Görüşmesek de sevdiklerinin sağlıklı huzurlu olduklarını bilmek rahatlatıyor insanı. .Haber alamayınca, acabalar, kuşkular hep yüreğimizde kalıyor.

Mesela bir başka dostumuz, ailesi ailemizle görüşür, sevgi ve saygı uyardık.. Bu değerli dostumuzdan da uzun zaman hiç haber alamamıştım. Sorabileceğim her yere sormuştum.. sonra bir gün Trafik kazasında öldüğünü öğrendim.. Çok alkollü durumda arabası ile yola çıkmış ve önündeki TIR.kamyonun altına girmiş . Kaza deniyor ama sanki ,hayattan bıkmış, çaresiz kalmış ,aradığını bulamamış, bunalıma düşmüş ve kaçıp kurtulmak istemiş bu dünyanın sorunlarından. Tam ON yıl sonra öğrendim öldüğünü...

Hep -görüşürüz" diye ayrılıyoruz , şimdi acelem var sonra anlatırım diyoruz ,ama birçoğu ile bir daha görüşemiyoruz. Bu görüşmenin SON görüşmemiz olduğunu hiç farkında olmuyoruz. Acaba son görüşmemiz olduğunu bilseydik daha farklı mi davranırdık.. Hiç düşündünüz mü.. ? Kimi zaman tartışıp küsüp ayrılıyoruz, kimi zaman yetişmem laazım.. ( bir yerlere) deyip sonra görüşelim diyerek, dostumuzun söyleyeceklerini dinlemeden ayrılıyoruz.. 
Bazen konuşmaya ihtiyaç duyar insan , sorunlarını dinleyecek birine ihtiyaç duyar da dinleyecek bir dost bulamaz.. Kaç kişi, " konuşmaya ihtiyacım var gel ne olur" diye çağıran bir dostuna, .. tamam canım hemen geliyorum deyip, bütün işini gücünü erteleyip, koşup gelebiliyor. ? belki de bir daha görüşme fırsatı olmayacak. Görüşürüz deyip ayrılırken hangimiz bunun son görüşme olduğunu düşünmüştür. Sevgili dostlar, sevdiklerinizle, gerçek dostlarınızla, her zaman son görüşme olabilir diye düşünüp, tartışma yaşamış olsanız bile, Görüşürüz..- demeden..konuşmayı güzel sözler ve güzel duygularla bitirelim. Hayat çok kısa, küsmek , kırılmak,üzülmek, nefret ve kin gibi olumsuz duygularla israf edecek zamanımız yok.Boş zamanlarımızda görüşürüz değil... Özel olarak, Sevdiklerimize, dostlarımıza zaman ayrılalım..  Yarın görüşürüz dediğinizde bile,  bu son görüşmeniz olabilir ....

Dilerim, sevdikleriniz hep yanınızda olsun. Dostlar, birbirini aramadan bulsun.

 SEVİL AĞTAŞ