Sözde.. Bandırma'lı Yazarları İzledik !

Sözde.. 

BANDIRMALI YAZARLARI İZLEDİK !
RAMAZAN NARİN·7 EKİM 2017 CUMARTESİ
Bandırma Kitap Günleri... etkinlikleri çerçevesinde, tanınmış ulusal yazar-çizerlerimizden, müthiş bir demet Bandırma’ya geldiler, kitaplarını sattılar, kitaplarını imzaladılar ve hazırlanan fiziki şartlarda, okuyucularıyla sohbet edip, Bandırmalılara, hitap etme şansı da buldular. Bu konuda etkinliğe, tek kelime kimse laf söyleyemez. 
ALET İŞLER EL ÖĞÜNÜR !
Şimdiye kadar dinlediğim bütün yazarlar, hergün etkinliğe bizzat katılan Bandırma Belediye Başkanına, sunumlarında öncelik tanıyıp, ilk önce nezaketi de elden bırakmayarak, bu etkinliği düzenleyenlere başta Bandırma Belediye Başkanına ama ismen ama zımnen, teşekkür ederek konuşmalarına başladılar. Bir Belediye Başkanı için gurur verici enstantanelerdi bunlar. Kim olsa gururlanırdı...Misafir Yazarlar da, etkinliğe sürekli teşrif eden Belediye Başkanımız ve Kaymakamımızdan dolayı...Onlarda gururlanmışlardır. Ben, bu etkinlikten olumlu etkilenmiş biri olarak, etkinliğin sonunda, teşekkürlerimi edecem...
Ama ; etkinliğin organizasyonunda, elbetteki sahnede olmayanlar, mutfak işçileri de vardı. Bu mutfak işçilerinden birisi ; Bandırma Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü  idi elbette.  Yani, KİTAP GÜNLERİNE davet edilecek yazarlar, bir komisyon tarafından değil, işbu Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün araştırma ve çalışmasının ürünü olan kişilerdi. Stand açan yayınevi ve yazarlara, sunum yapan yazarlara baktığımızda ; çoğu, hepimizin az çok medyadan tanıdığı isim ve simalardı ve bunlarla yüzbeyüz karşılaşmak, Bandırmalılar olarak hepimizi mutlu etti.
Ama 06.10.2017 Günlü Bandırmalı yazarların ve kitaplarının halka sunumu, tam bir fiyaskoydu, çünkü bu sunuculuğu, hiç te hak etmeyen biri olan Önder BALIKÇI diye birine vermişlerdi. Yani Bandırma’lı olup kitapları olan (kitapsızlar, yazar falan değildir!) kişilerin tespiti ve daveti ve bir masada moderatör nezaretinde halka sunumu işi, Önder BALIKÇI dediğimiz kişiye aitti. 

BAŞTAN HATIRLAYARAK GELELİM !
Gelelim ve bu etkinliğin, bir Fİ-YAS-KO olup olmadığını görelim veya ona siz karar verin. Ulusal çaplı yazarların yanında varsa, Bandırma’lı yazarların da etkinliğe dahil edilmesi fikri, elbetteki güzel. Yapılmasaydı, kırılan dökülenler olur muydu ? Olurdu tabii ki. 
Standların yanındaki sahneye, sahnede kurulacak masada yer alacak Bandırmalı (dikkat edin ama, BAN-DIR-MA-LI ! ) yazarları kim bulacaktı ? Bu kayıtlar, nerde olabilirdi ? Bandırma Belediyesinin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü biriminde olması gerekir miydi ? Elbette gerekirdi. 
Gerçi bu birim, benim için sabıkalı. Çünkü ; Sedat PEKEL in Belediye Başkanlığı döneminde, bir gazeteciler gününde davet edilmiştim bir yemekli toplantıya da, yarım elma gönül alma, bir ajanda gibi hediye ile bir de günümü kutlayan bir yazı almıştım da, berhudar olmuştum da...Orda da, gevezelik yapmış olmalıyım ki, müteakip yıllardaki hiçbir gazeteci etkinliğinde, sayın Belediyemiz, beni bir daha asla çağırmadı. Belediyede bir işim olduğunda o birime giderek bizzat sormuştum hatta müdüre de, kayıtlarımızda adınız yok demişti ! Öyle ya, belki ben... gazeteci falan değilim tabii ki ! 40 yıldır da, masal yazıyorum !
Neyse ; (tahmin yürütüyorum) bu Müdürlük makamı, sayın Belediye Başkanı ile istişare ederek, bu etkinliğe çağrılacak YAZAR ları, birlikte belirlemişlerdir. Veya Başkanın bilgisi dahilinde, yazarlar ve çağrılılar belirlenmiştir. Veya sayın Başkanımız, ücreti mukabili veya bihakkın gönüllü de olabilir (Balıkçının hakkını yemeyelim) bu etkinliğin başına, bu işlerden anlar diye, dışarıdan Önder BALIKÇI yı getirmiştir. Bilemem ! Birilerinden yardım-destek alınması, elbette ki çok normal ! Ama kriteriniz olan BANDIRMA-LI.... ? O yok ! 10 çağrılı yazarın bir kısmı, Bandırmalı değildi çünkü...

Amma ; çağrılı olan ulusal yazarların ve çağrılı olan Bandırmalı yazarların isimleri, etkinlikten önce basına sızınca, AKP lilerin kontrolündeki MEŞALE Derneği büyük bir hışımla, Cumhuriyet Meydanına inmiş ve AKP nin etkinliklerinde boy gösteren Oğuz DÜZGÜN isimli (Herhalde kendi parti ve tarikatlarından olacak)  bir (yazar-ın !), bu etkinliğe çağrılı olmamasını, ellerindeki döviz ve pankartlarla ve şiddetle protesto etmiştir...
Bu protestodan sonra, ne olduysa olmuş, gerek Belediye Başkanımız, gerekse Moderatör diye ünvanlandırılan Önder BALIKÇI, Oğuz DÜZGÜN ü etkinliğe davet etmişler ve konuştuğumuz masaya, onu da oturtup konuşturmuşlardır değil mi ? Bu olay, bence fiyaskonun daniskasıdır !  Belediye Başkanımız CHP li, moderatör diye atadığı şahıs AKP lilerle sıkı fıkıdır oysa ! Baştan davet etmedikleri birini, protestodan sonra davet etmiş olmaları ve bu konuda geri adım atmış olmaları... şan mıdır ? şeref midir ?...bilemem !
Akabinde ne mi olmuştur ? Bandırmalı diye masaya alınan (Bandırmalı olmayan, Bandırmada uzun süre yaşamış ama şimdi başka şehirdeki köyünde inzivaya çekilmiş...), 92 yaşındaki sayın büyüğüm Ali YAZICI, bu yerli yazarlar içinde davetlidir ve masadadır. Mikrofonu eline alınca da ; gayri ihtiyari, kendisini bu etkinliğe çağıran Bandırma Belediyesine veya Başkanına değil, Önder BALIKÇI ya bizzat teşekkürlerini sunmuştur ki, Balıkçı, bu sunumda foyasının ortaya çıktığını anlayınca, bu etkinliğin BELEDİYE ETKİNLİĞİ olduğunu, üstüne basa basa söylemek zorunda kalmıştır. Bana göre özrü, kabahatından büyüktür. 92 yaşındaki sayın büyüğümüz Ali YAZICI, yalan söyleyecek değil ya ! O, bizzat buraya çağrılmasının nedeni diye, çağıran kişiyi söylemiştir. Bu da benim için bir fi-yas-ko nun tezahürüdür, FİYASKONUN RESMİ OLMUŞTUR !

Sonraki fiyasko ;  yukarda atıf yaptığım gibi, BANDIRMA-LI diye oraya oturtulanların içinde, Bandırma-lıların dışında başkalarının olmasıdır ki, onların BANDIRMA-LI namıyla takdimlerinde, biraz abesle iştigal yaşanmıştır. Bandırmalılığa hakaret edilmiştir.
Masadaki 10 yazarın hepsine, 4 er dakika konuşma süresi denilmişse de, mikrofonu alanların bazıları, bu süreleri aşmış ise de... moderatör tarafından sık sık uyarılarak, yazarların insicamları da bozulmuştur ki, bu 10 kişiden 1 tanesinin, bir gün önce izlediğim Sunay AKIN tarzında veya bilgisinde bir sunum yaptıklarını ve iz bıraktıklarını keşke görebilseydim. Hafızalarımızda iz bırakacak bir sunumları, maalesef olamamıştır. Hiç biri de, moderatörün müdahaleleri yüzünden, vasatın üzerine çıkamamıştır. Çünkü kitap yazmak başka, halkın karşısında konuşmak... başka bir sanattır. Bende hüsran yaratan bu tespitim de fiyaskonun tescili olmuştur...Ve bu yüzden de bu etkinliği ‘SÖZDE’ diye nitelendirdim.
Fiyaskoya yardım ve yataklık yapan, etkinliği SÖZDE ye çeviren Önder Balıkçı, herşeyden önce antidemokrat ve faşist zihniyetli birisidir. O görev ona yakışmamıştır ve Bandırma Belediyesinin bundan sonraki etkinliklerinde bu moderatörü ben görmek istemem... 
Çünkü ;  Bandırmada Gazeteciler cemiyetinin düzenlediği bir panelde, panelistlere benim soru sormamı, Belediye Başkanının yüzüne bakarak, ondan aldığı destekle bizzat engellemiştir. Bilindiği gibi, yine Belediyenin görevlendirdiği bir Moderatör olarak,  Cemiyeti'nin düzenlediği  bu söyleşide,  mikrofonla soru sormak  isteyen GERÇEK GAZETESİ köşe yazarı 40 yıldır Bandırmanın yerel gündemiyle ilgili iyi ya da kötü en çok düşünce belirtmiş olan ben Ramazan Narin 'e ;  " Biz Gazeteciler Cemiyeti olarak  sana soru sormayı yasak ettik" diyerek, antidemokrat ve faşist zihniyetini tescil ederek, Türkiye Basın Konseyi Başkanı  Pınar Turenç'e soru sormamı engellemesi  ile Basın Özgürlüğü paneline, faşizmin  gölgesini düşürmüş bir sabıkalıdır. Bu sabıkası yüzünden, benim tarafımdan, FAŞİST zihniyetli olarak ilan edilmiştir.
Ö.Balıkçı, gazeteci midir ? Yazar mıdır ? Çizer midir, CHP ye bu kadar neden yakındır...Bir süre önce bölücülüğe destek verdikleri nedeniyle Türkiye'den kovulan sabıkalı Alman vakıflarından Adenauer vakfından aldığı ödül neyle alakalıdır.  bilemem. Sanırım ona bu organizasyonu teslim ve tesellüm eden sayın Belediye Başkanımız ve müdürleri, onun kim olduğunu, benden daha iyi bilirler.
Önder BALIKÇI, benim 08-Nisan.2012 yılında,  ÖNDER BALIKÇI, YALAKA MI Kİ..?  ( https://www.facebook.com/notes/rama...  ) başlıklı yazıma, konu olan birisiydi de, ben de kendisini o meşhur VELUTSAN olayından, ordaki patrona olan yaranmacılığından dolayı misafir olmuştu. Ve, 24/09/2017 Tarihli, FAŞİST GAZETECİLER CEMİYETİ..!   (https://www.facebook.com/notes/rama...  - Balıkesir Ajans http://www.balikesirhaberajansi.com/... , Bandırma GERÇEK ; https://l.facebook.com/l.php?u=http...&) başlıklı yazıma da... konuk olmuştu. 

Şimdi bu yazımla, kendisini 3. sefer yazılarıma konuk ediyorum ya... o da benim zaafım ve kabahatım olsun. Ama sakın ve lütfen, beni Balıkçıyı kıskanan biri olarak, aman görmeyin. Çünkü o, yazarak para kazanan biri, ben ise : 40 senedir tek kuruş almadan, yayınlayan gazete ve sitelere AMATÖR olarak yazan naçizane köşe yazan, kitapsız bir yazarım. Verirsin 3 -5 bin lira on tane kitap bastırıp dağıtırsın ! İçerik ne ? Kitaplıların kitapsızlara olan üstünlüğü, sanırım burda ben de kabul etmek zorundayım ki ya dümenin kıyak olacak ya çıkarın için yalaka.. Ama, kitaplıların kitaplarının kaç tanesini sattıklarını ve kaç tanesini bedava dağıttıklarının istatiğini, ben tutmuyorum !

Burada Önder BALIKÇI ;  Kitap günleri Etkinliğinin moderatörlük ve organizatörlük görevini ve Bandırma Belediyesini temsil yetkisini, ben Başkandan aldım ve o malum Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün iş emrini de aldım, yolluk ve harcırah masraflarımı ve ücretimi de aldım gibi v.s ve BANDIRMALI YAZARLARI Bandırmalılarla buluşturmak etkinliğinin tüm sorumluluğu bana verilmiştir ve bende bu sorumluluğum çerçevesinde masaya dizdiğim 10 kitaplı yazarı, moderatör olarak halka tanıttım ve etkinliği, aldıklarımı hak ederek, layıkıyla mükemmel yaptım falan da diyebilir de.... bence demesin sakın !

Çünkü, kendisi de dikkat etmiştir... 5 kişi olarak karşılarında oturup, moderatörlüğünü izledik ve yazarlarını dinledik. Ama soru cevap bölümün de hepimiz kalktık !

Anlamış mıdır ?

Bence anlamamıştır da...izah edeyim.

Onun yönettiği etkinliklerde etkinliğe katkı sunmak isteyenler, önceden gidip Önder BALIKÇI’dan icazet alacaklar. İcazet almayanların soru sormaları yasaktır. Yasaklardan, SÖZDE şikayet edenlerin koyduğu faşist yasaklar yüzünden de, biz o etkinliği terk ettik...ANLAYANA ! Etkinlik, sözde yapılmıştı çünkü....
Soru sormama izin verilseydi mesela ne sorardım ?  E. Arıcan’a sorardım sanırım. BEYİN ÇÜRÜDÜ ! kitabını ne zaman yazacaksın ?  Derdim, BAGFAŞ hakkında, havayı suyu kirletiyor diyerek, SUYU ÇÜRÜTMÜŞTÜN, şimdi, o su da çiçekler açmış olmalı ki ;  ÇÜRÜMÜŞ BEYİNLER çoğaldı... neden ! Diye sorardım ve eklerdim, bir arkadaşını kızıldere katliamını anma törenine götürüp, onu da yazar yapmışsın yaaa... Şimdi, hangi deredesin ve maaşlı mısın arkadaş ? Diyebilirdim !

  07.10.2017   NOGAYTÜRK