Balıkesir ilinin kuzeyinde yer alan Manyas, Manyas Gölü’nün on kilometre güneyindeki tepeler ve o tepelerin eteklerinde kurulmuştur. Asıl Eski Manyas çok farklı bir yerdedir.
XIX. yüzyıl sonu ile XX. yüzyıl başlarında Hamilton, Doringny, Kleinasian, Kiepert, Weigand, Ramsay, Munro, Cramer ve Hasluck gibi bir çok Avrupalı gezgin ve arkeoloğun araştırma yaptığı günümüzde, “Eski Manyas” diye anılan kalıntılar alanı, antik Poimanenon kentçiğinin yeridir. Burası, Manyas ile Susurluk arasında aşağı yukarı orta yerdedir. Buraya ulaşım Manyas’ın bitişiğindeki Mürvetler Mahallesi’nin yolundan sağlanır. Mürvetler Mahallesi kavşaktan 5 km ileride, Eski Manyas ya da öteki adıyla Soğuksu Mahallesi de ondan 4 km ileridir.
Kyzikos kentinin 35 mil ilerisinde, Tarsios Irmağı’nın üstünde bir Mysia kentçiği olan Poimanenon, İ.S. II. yüzyılda para basmıştır. Doğu Roma’nın Komnenoslar döneminde yörenin en güçlü hisarı idi.
Fundalıklarla örtülü, konik yüzü ovaya ve göle bakan Manyas Dağı’nın yüksek ve sarp kısmında çok önemli bir yer teşkil eden Poimanenon’un kalıntıları iki bölüme ayrılır. Bu gruplar aralarında pek derin olmayan bir çukur bulunan iki ayrı tepe üstündedir.
Soğuksu’nun güneyinde olan birinci tepenin güney yamacında bir Orta Çağ kalesinin kalıntıları vardır. Bu kalıntılar Doğu Roma’ya aittir.
Güneybatı, güneydoğu ve kuzeydoğuda üç kule köşesi günümüze kadar kalmıştır. Kuleleri birbirine bağlayan sur kalıntıları vardır. Güneydoğudaki köşe düşey doğrultudan ayrılmış olup öne doğru eğik bir durumdadır. Aynı zamanda burada çok büyük yontulmuş taşlar da bulunmaktadır. Her birinin boyutları yaklaşık olarak 2X1 m’dir. Ayrıca güneybatı köşesinde de yaklaşık 75 cm2’lik bir taş bulunmuştur. Bu taşın üstünde baş aşağı yerleştirilmiş olduğundan tersine duran eski Yunanca bir yazıt vardır. Kalıntıların içinde fıçıya benzer küçük bir oda bulunmaktadır.
Ayrıca karşı tepede bir başka yerleşim yerinin de kalıntıları bulunmaktadır. Burada Osmanlı Sultanı I. Murad tarafından yaptırılmış olan bir camiinin ve kaledeki son çarpışmada ölen üç şehidin anısına yapıldığına inanılan üç dedeli bir türbenin kalıntıları bulunmaktadır.
Poimanenon kenti İlkçağ’da Sağlık, Tedavi ve Hekimlik Tanrısı Asklepios’un inanç merkezlerinden biriydi ve burada tanrıya adanan bir tapınak bulunuyordu. Hristiyanlık döneminde Aziz Mikhael’in kilisesi yapıldı ve Doğu Roma Piskoposluğu’nun merkezine dönüştü.
TANRI MANES
Tanrı Manes, Anadolu’nun Baş Tanrısı Ay Tanrı idi. İ.Ö. I. binyılda, özellikle Mysia, Lydia ve Phrygia bölgelerinde Manes adı altında karşımıza çıkmaktadır. Manes, adı antik Yunan yazarlarında gördüğümüz biçimidir. Antik Yunan yazımında, Lâtin yazımına e ile aktarılan harf, eskiden a’ya yakın değer taşıyan eta, H harfidir; tıpkı Otys ve Kotys adları gibi bir tanrı adı olan Manes de aynı zamanda insan adı olarak kullanılmıştır. Örneğin antik Yunan komedyalarında Phrygialı köle, çoğu kez Manes adını taşırdı.
Tarihin Babası olarak atfedilen Herodotos’tan öğrendiğimize göre, İlkçağ’ın son binyılında Tanrı Manes, Lydia halkının atalarından biri kimliğinde destan kişisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Anatolé Bailly, İ.Ö. 400 dolaylarında Troas bölgesinin dağlık iç kesimlerinde Skepsis ve Gergis kentlerine egemen olan İran’a (Pers) bağımlı derebeyi durumundaki kadın yönetici Mania’nın adının Manes adının dişi biçimi olduğu söyler. Bunu doğru bulmak mümkün değildir; çünkü eski Anadolu dili olan Luwicede ve onun ardılı Anadolu dillerinde eril ve dişil ad yoktu. Adın aslı, gerek tanrıda, gerekse kadın satrapta, tek ve aynı biçimde olmalıdır.
Bazı araştırmacılar, “Manes ve Men” adlarının aynı kökenden geldiğini; ayrıca Phryglerin, Men tapkısını Trakya’dan getirmiş olmadıklarını ve Anadolu’da bu tapkının belki İ.Ö. III. Binyıldan beri var olduğu sonucuna varmışlardır.
Men ve Manes adlarının öz biçimi Man olmalıdır. Belki de İngilizcedeki Man ya da Almancadaki Mann gibi adam, erkek anlamında bir sözcüktü. Ksenophon’un Hellenika adlı yapıtından öğrendiğimize göre, Mania olarak tanıdığımız kadın satrapın bu adı ya da unvanı, erkek gibi savaşçı olduğunu anlatıyordu.
MANYAS ADININ KÖKENİ
Manyas adı, Tanrı Manes’in adıyla, daha doğrusu o adın öz biçimiyle bağlantılı olduğundan, onun sonuna Luwiceyle ardılı dillerde -lık anlamına gelen uwa takısının eklenmesiyle türetildiğinden, öz biçiminin Manuwa(s) olduğu kesindir. Sonraki -s, ya -nın anlamında tamlayan takısıdır ve ada Manes Tapınağı’nın Kenti anlamını yükler ya da Hellenleşme döneminde adın sonuna eklenmiştir. Bu bölgede yaşayan İlkçağ insanlarına “Poimanenoslar” deniyordu.
14-11-2020 – SEDAT KUTBEK – BANDIRMA