ASLA “M.KEMAL’İN ASKERLERİ” OLMAYACAĞIZ AMA GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN BAŞLATTIĞI DEVRİMCİ MÜCADELEYİ SOSYALİZME ve DAHA DA İLERİSİNE GÖTÜRMEK İÇİN SAVAŞAN DEVRİMCİLER OLACAĞIZ .
BUNU ÇOK İYİ KAVRAYIN !…
“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye kıçını yırtan 50 yaş ve daha altı ulusalcı ve sosyal-demokrat geçinen dangalaklar; sizin doğduğunuz yılda biz kendine “Atatürk’ün Askerleriyiz” diyenlerin yaptığı faşist darbe ile tutuklandık.
Em.Kur. Yar.Talat Turhan başta olmak üzere bir çok devrimci Kemalist subay Ziverbey Köşkü denen yerde işkence gördü.
Ardından en büyük “Atatürk’ün askeri” Kenan Evren’in faşist darbesi ile yobazların kucağına oturtulduk…
Önce bir Türkiye tarihini akademisyen titrli kişilerden okuyun. Sonra Gazi Mustafa Kemal’in yaşamını, dediklerini iyice okuyun. Bursa Nutku’nu okudunuz mu? Orhan Bursalı’nın gündeme getirmiş olduğu Vasiyet’ini? Gazi M.Kemal sizin zannettiğiniz gibi “asker” meraklısı olsa idi, üniformasını hiç çıkarmazdı.
Daha siz onun “liberal demokrat” ilkelerini bile idrak edememişsiniz. Onun gizli düşmanları olan İttihatçı şoven, militarist kafayı ona mal ediyorsunuz. Ben sosyoloğum; önce “Atatürk ve İnkilap Tarihi”ni okuyun! Bunlar Anadolu Üniversitesi yayınları olarak satılıyor. Sosyolog Niyazi Berkes, Behice Boran, diğer kadın sosyologların kitaplarını okuyun.
Gazi. M.Kemal, Türkiye insanlarının sürü-asker falan değil, BİREY olmaları için Fransız Devrimini örnek alarak inkılap hareketlerine girişmiştir. “Yurttaş” olmak “asker” olmak değildir, SİVİL olmak demektir. Yalanlara karşı korkmadan hakikat ve bilim ile gerçeği açıklamak demektir.
Gazi Mustafa Kemal’e saygı duyan devrimci yurttaşlarız ve onun vasiyeti olan AKIL ve BİLİM neyi tarihsel zorunluluk kılıyor ise onu yapacağız, ASLA kimsenin ASKERi olmayacağız! Son sözüm yanlış yerdesiniz “asker” olanların yeri AKP veya MHP… Bize Gazi Mustafa Kemal tarafından vasiyet edilen olmamız gereken DEVRİMCİ olmaktır. Bunu bilimsel kitap okuyarak kafanıza nakşedin…
Dünyada toplumsal cinsiyet olarak kadınlara seçme ve seçilme hakkı elde etmek için 1923-34 arası 10 yıl mücadele etmiş bir insanın “askeri” olacağız diye bağırtanlar; 1967’de emperyalist güçlerin ajan-provokatörü olduğu kitap haline getirilmiş olan Doğu Perinçek ve FAŞİST avanesidir… 12 Eylül icadı sloganları kafalara sokan NATO-Stay-Behind-Ergenekon şebekesinin üyeleridir. Onlar valizlerini alıp teslim oldular ama biz inatla olmuyoruz. Akıl ve Bilim diyoruz! DEVRİM diyoruz! “Askerler” orada… Devrimciler değil…
Biz Türkiye emekçi halkına biçilen kapitalizm eziyetinin sona erdirilmesi için kökten bir sosyal devrimin tarihsel zorunluluk olduğunun bilincinde olan devrimcileriz.
“TEK YOL DEVRİM” diyenlerdeniz!
*
Asıl gerçekler emekçilerin emek güçleri ile artı-değer olarak yaratmış oldukları sosyal refahtan hak etmiş oldukları payı asla alamamış olmalarıdır. Bu yağmadan pay alan tuzu-kurular; “asker olma” sevdasında iken, emekçiler açlık ve yoksulluk sınırında yaşam kavgası veriyorlar. Asıl ordu “özgür-kölelerin işsizler ordusu”dur. Ey küçük burjuvazinin siyaset palyoçaları, kaloriferli sıcak evlerinde klavye ve asgari ücretin üç-beş misli cep telefonları ile salyalı çığlıklar atan milliyetçi bozuntuları, masturbasyonu bırakın gerçeklere gelin!
Halid Özkul- 12-01-2128-Burhaniye