Çin Halk Cumhuriyeti’nin, Marks’ın 200. doğum yıldönümü dolayısıyla Almanya’da doğduğu kent olan Trier’e hediye etmek istediği 6 metre 30 santimlik heykelin tartışmalara yol açtığı ve Üniversiteye Karl Marks adının verilmesine de karşı çıkıldığı açıklandı. Sosyalist bir dünya mücadelesinde çok büyük günahları olan Almanya’dan böyle bir tavır normaldir. Rosa ve Liebnicht gibi iki muhteşem devrimciyi katlederek yaptıkları ihanetin ötesinde sosyalizmin dünyaya yayılmasında en büyük engeli oluşturmuşlardır.
Kapitalizmin en kapsamlı kitabını yazan Sakallı Adam için bugün geleceğin evrensel üniversitesi olacak diye umut ettiğimiz BANDIRMA ÜNİVERSİTE sinin ekonomi bölümlerinde bile hiç bir panel yapılamaması da acı bir ironidir.
*
İnsanın özgürleşmesinin peygamberidir Marks.
Bugünün süper güçlü devletleri kapitalizmi kullanarak tüm dünyayı vahşi sömürerek kendi ülkelerinde biriktirerek gelişti büyüdü.Sömürdükleri coğrafyalar insanlar fakir ve gelişmemiş kaldı .
Bir coğrafyada yaşayan insanların emeğiyle çalışarak ürettiği ürünlerin adil paylaşılmamasından kaynaklanan zenginlik ve karşıtı fakirlik kavramına bilimsel teşhisi ilk kez o koydu.
Karl Marks Kapitalizmi yazarak işleyişini çözümleyerek förmüle ederek ona en keskin baltayı vurdu. Hala Türkçemize çevrilememiş 50 ciltlik eserlarinin tamamını okudum inceledim diyen bir elin parmakları kadardır. Ancak 30 sayfalık “Komünist Manifesto” bröşüründe yer alan düşünceleri bu ciltlerin net özetidir.
*
Kapitalizm ne olursa olsun kendi iç çelişkileriyle kendiliğinde yıkılacak eninde sonunda Sosyalizme ve Komunizme varacaktır.
Diyor ,Sakallı adam. Ve dedikleri gözlemlediğimiz zaman diliminde dahi gerçekleşiyor!.
Marks’ın teorilerini pratiğe ilk uygulayan ise Lenin ve Stalin Troçky den oluşan arkadaşları oldu. Onlar Devrim’le Sosyalizme geçmeyi başardılar.
Rusya ‘da yüzlerde yıllık yerleşmiş Çarlık hegamonyasına son verip Sovyetler Birliğini kurdular. Sovyet Şura demekti ve ulusların kendi içlerinde özgür devrimci sosyalist birlikteliğiydi.
Rusya İmparatorluğunda yaşayan uluslar böylece Sovyet Sosyalist Birliğinde yerlerini alırken ilk kez sanayisi gelişmemiş bir coğrafyada Sosyalizm pratiğe geçme şansını buldu.
70 yıllık süreçte Sosyalizm deneyi insanlığa büyük değerler kazandırdı. Ancak Liberal dünyanın ahlaksız rekabeti Kapitalist Emperyalist Oligarşi kendi varlığını tehdit eden sosyalizm deneyinin bir an önce yıkılması için gereken her yöntemi denedi başardı. Tüketim toplumunun sözde metaseviciliği yüceltilerek her türlü siyasi ekonomik kültürel dayatma algı ve propaganda yöntemleriyle (ŞURA) SOVYET deneyimi çökertildi.
*
Marks’a göre sorunlarımızın kaynağı Kapitalizminin kendi içinde barındırmak zorunda kaldığı insanlık trajedisi idi. İnsan doğaya karşı zayıftı, sömürene karşı köle zayıftı, toplumun en “zayıf”ını organize etmek için Din’i kullanan Kapitalizm insanı insana, insanı ürettiğine yabancılaştıran bir sistemdi kısaca insanı vahşete götüren canavardı.
Adaletsizliği bitirecek tek yol ise sosyalizmdi. Birlikte üretmek ve adil paylaşmak .Sakallı Adam kapitalizmi çözümlerken reçete olarak bunu yazdı.
Yol arkadaşı ve destekçisi Frederich Engels de kendisi gibi işçi sınıfından değildi. Yıkmak istedikleri Burjuva sınıfının bireyleri idiler ancak Manchester’in sefil mahallelerinde yaşama tutunmaya çalışan emekçilerle birlikte yaşadılar. Ve İnsanlığı kurtaracak yegane yolun Sosyalizmin olduğuna inanarak Diyalektik Kutsal Mesajın elçileri oldular.
Özel mülkiyetin yasaklanarak toplumcu ortak bir yaşamın kutsalığının duyurusuydu bu. Bu bir felsefeydi ama diğerleri gibi dünyayı açıklamıyor artık değiştirmek istiyordu. Denendi ,denenecek.
İnsan gerçek benliğini ancak sosyalist sistemde bulabilirdi.
Teknolojik gelişmelere paralel muhteşem bir ortak yaşam sistemi kurulabilirdi.
*
Tarihi süreçte ilkel avcı ortak yaşamdan köleliğe, ağalığa, beyliğe , ortaçağ feodalizmine ve sanayi devrimiyle vahşi kapitalizme gelen üreten insanlar malları sahiplenenlere karşı hep kaybetmişti. Mülk sahibi krallar beyler ağalar hükümdarlar papalar zenginliği üretenleri hep sömürmüş aşağılamış karşı koyanları da acımasızca yok etmişti. Bunu da satın aldıkları işçiler kullanarak yapmışlardı.Burjuva kapitalizmi doğası gereği sömürücüydü. Herşey yönetici sınıfın iktidarını sürdürmek içindi. Kanunlar, Sanat, Kültür, Din her şey yönetici sınıfın -oligarşi- iktidarını korumak sürdürmek içindı . Bu ÜST YAPI’ydı. Ve üst yapı bir şekilde proleteryayı
İşte Marks bu maskeyi indirdi. İşçi sınıfının devrimci yönünü ortaya koydu. Zaman onun düşüncelerini ıspatlayacak yılların zamanıydı.
Ama Oligarşik burjuvazi asla kestirmeden geçişe izin vermeyecekti. Yoğun çatışmalar yaşandı. Avrupa’da İşçi sınıfı çok büyük bedeller ödedi. İsyanlar çıktı.
Fransa’da on bin kişi öldü dahası yaralandı.
İngiltereye sürgün gibi gittiğinde tarihi koşulların henüz gerçekleşmediğini farketmişti. 4 Çocuğuyla Londra gecekondularında Engels’in desteğiyle yazarak sürdürdü sefil yaşamını.
Engels babasının fabrikasında Marks’a destek için çalışmasına rağmen çocuklarının ölümüne engel olamadı. Marks “Das Kapital”i bu şartlarda yazdı.9 yaşındaki çocukların günde 15 saat çalıştırıldığı zamanlardı o günler ve emeğinin karşılığını alamadıkları “Artık Değer” hırsızlığını apaçık förmüle edebilmişti. Bütün karın insanın emeğinden doğduğunu ve makineleşmenin bu sınıf farklılığını kaldırmadığını keskinleştirdiğini yazdı. Yoğun ve zorlu bir kitap olan Kapital sonuç olarak Kapitalizmin kitabıydı ve sorunu çözecek förmülleri barındırıyordu.
Karl Marks Kapitalizm olmasa Komünist topluma geçilemeyeceğini işçileri sömüren burjuvazinin kendi mezarını kapitalizmle zaten kazmaya devam etmekte olduğunu söyledi.
1883 Mart’ında Öldü. 11 Kişinin katıldığı cenazenin masraflarını Fabrikatör yoldaş arkadaşı Frederich Engels ödedi. ve Daha sonra tüm eserlerini farklı dillere çevirerek dünyaya ulaştırdı.
DEVAM EDECEK ELBETTE..
MLEVENTOĞLU- BANDIRMA 25-02-2018